Sarı Gelin Türküsü'nün hikayesi, Abdulkadir Geylani'nin müritlerinden Şeyh Sanan'a atfedilir 124.

Bu hikayeye göre, Şeyh Sanan bir rüya görür ve bu rüyanın etkisiyle Erzurum'a gelir 1. Burada, Gürcü Penek Kralı IV. David'in kızı Humar Hatun'a aşık olur 1. Şeyh Sanan, kızın giydiği Hint kıyafeti nedeniyle ona "Sarı Gelin" adını takar 1.

Aşık olduğu kadının tüm isteklerine boyun eğen Şeyh Sanan, onun uğruna şarap içerek Hristiyanlığı kabul eder ve domuz çobanlığına başlar 1. Diğer dervişler, şeyhlerinin bu durumundan rahatsızlık duysa da çare bulamazlar 1.

Şeyh Sanan, Sarı Gelin'e kavuşmak üzere olduğu sırada domuz çobanlığını bırakır ve dervişlerini de yanına alarak saraydan ayrılır 1. Humar Hatun, Şeyh Sanan'ın aşk uğruna yaptığı fedakarlıkları anlar ve Müslüman olur 1. Kavuşmaları, Allahuekber dağlarında gerçekleşir 1.

Ancak aşklarının sonu, büyük bir hüsran ile biter 1.

Bu hikayenin farklı versiyonlarında, Sarı Gelin'in Kıpçak veya Gürcü olduğu belirtilir 14. Ayrıca, türkünün bir Ermeni türküsü olduğuna dair söylentiler de bulunmaktadır 15.