Piet Mondrian, kırmızı ağaç (The Red Tree) adlı tablosunu, doğa ve gerçekliğe dair görüşlerini, sert hareket ile sessiz sakinliğin karmaşık bir dengesi olarak ifade etmek amacıyla yapmıştır. Mondrian, 1908 yılında yaptığı bu tabloda, doğal renkleri kullanmaktan kaçınmış, kırmızı ve mavinin doğal olmayan tonlarını tercih etmiştir. Ayrıca, ağacın gövdesi, dalları ve çevresindeki alan arasındaki çelişkili ve birbirine bağlı güçleri vurgulayan doğrusal bir yapı kullanarak, tabloda bir denge oluşturmayı hedeflemiştir.