• Buradasın

    Osmanlı sarayı ve harem hayatı Abdurrahman Şeref Bey'in hangi eseridir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Abdurrahman Şeref Bey'in Osmanlı sarayı ve harem hayatını ele alan eseri, "Topkapı Saray-ı Hümayun'u: Harem-i Hümayun Dairesi" başlıklı makalesidir 15.
    Bu makale, 1908 ihtilalinden sonra izin alarak Topkapı Sarayı'na giren Abdurrahman Şeref Bey'in, sarayın harem bölümünü gezip gördükten sonra 1910-1911 yılları arasında Tarih-i Osmani Encümen-i Mecmuası'nda yayımlanmıştır 5.
    Ayrıca, Abdurrahman Şeref Bey'in Tarih-i Osmanî Encümeni Mecmuası'nda yayımlanan makalelerinin derlenmesiyle ortaya çıkan "Bilinmeyen Yönleriyle Osmanlı Sarayı ve Harem Hayatı: Sarayın Sırları" adlı bir kitap da bulunmaktadır 1.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Abdurrahman Şeref Efendi'nin Osmanlı Tarihi adlı eseri neden önemlidir?

    Abdurrahman Şeref Efendi'nin "Tarih-i Devlet-i Osmaniyye" adlı eseri, yüksek okullarda ders kitabı olarak okutulması amacıyla yazılmış olması ve Osmanlı tarihinin önemli dönemlerini ele alması nedeniyle önemlidir. Eserin ilk cildi, Osmanlı Devleti’nin kuruluşundan III. Murad devrinin sonuna kadar olan olayları (1003/1595), ikinci cilt ise bu tarihten 1856 yılına kadarki olayları içerir. Ayrıca, Abdurrahman Şeref Efendi'nin tarihçilik anlayışı ve tarih yazıcılığına katkıları da eserin önemini artırır.

    Osmanlı'da saray modası nasıldı?

    Osmanlı saray modası, dönemin siyasi, kültürel ve coğrafi konumlarından etkilenerek şekillenmiştir. Sarayda kadınların giydiği kıyafetler genellikle şu özellikleri taşırdı: - Hotoz: Başlarına tepesi sivri hotoz takarlardı. - Entari: Dekolteli ve elmas düğmeli entari giyerlerdi. - Kemerler: Değerli taşlarla bezenmiş kemer takarlardı. - Kürk: Kış mevsiminde, entarilerin üzerine kürk giyerlerdi. Valide Sultan ve kadınefendilerin kıyafetleri ise daha gösterişliydi; elmas ve altından yapılmış gerdanlıklar takarlardı. 18. yüzyılda saraylı kadınların kıyafetlerinde sentetik boyalar kullanılmaya başlanmış, bu da renk ve desen çeşitliliğini artırmıştır.