• Buradasın

    Osmanlı'da terzilere ne denir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Osmanlı'da terzilere "darzade" veya "terzi" denirdi 13.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Osmanlı'da kaç çeşit kaftan vardı?

    Osmanlı İmparatorluğu'nda birçok çeşit kaftan bulunmaktaydı. Bazı türler: Padişah kaftanları: Sade ve rahat "T" formunda, geniş beden ölçüsüne sahip kaftanlar. Şehzade kaftanları: Genellikle kutnu kumaştan yapılan kaftanlar. Vezir ve sadrazam kaftanları: Kadifeden, kıymetli düğmeli ve sırma şeritli kaftanlar. Kadın kaftanları: Bindallı gibi isimlerle anılan, parlak renk ve desenlere sahip kaftanlar. Yeniçeri kaftanları: Entariler üzerine giyilen, yürürken etekleri toplanıp bele sokulan dolama kaftanlar. Ayrıca, kaftanlar cins ve nevilerine göre murabba, keçe, çuha gibi isimlerle de anılmaktaydı. Topkapı Sarayı Müzesi'nde sayıları 1550'yi bulan giyim kuşam içinde, 100 civarında çocuk giysisinin de olduğu bilinmektedir. Bu bilgiler ışığında, Osmanlı'da çeşitli türlerde birçok kaftan olduğu söylenebilir.

    Osmanlı'da kullanılan terimler nelerdir?

    Osmanlı'da kullanılan bazı terimler şunlardır: Tımar: Osmanlı Devleti'nde belirli bir hizmet karşılığında şahıslara tahsis edilen toprak parçası. Bâb-ı Âli (Babıali): Osmanlı Devleti döneminde sadrazam sarayına verilen isim. Millet Sistemi: Irk ayrımı olmadan, sadece din ve mezhep farklılığına göre yönetim şekli. Devşirme Sistemi: Gayr-i Müslimlerin kimsesiz ve fakir çocuklarının küçük yaşta toplanarak devlet hizmetinde kullanılmak üzere yetiştirildiği sistem. Pençik Sistemi: I. Murat döneminde uygulanan, esirlerin asker yapıldığı sistem. Biat: Padişah ölünce tahta geçecek oğlunun devlet yönetimindeki etkili gruplarca kabul ve tasdik edilmesi. Cebeci: Ordunun zırhlı sınıfına mensup asker veya silahların bakım ve onarımını yapmakla görevli asker sınıfı. Cihadiye: II. Mahmut zamanında savaş masraflarını karşılamak üzere çıkarılan para. Ulufe: Kapıkullarına üç ayda bir ödenen aylık veya yeniçerilere verilen üç aylık ücret. Serasker: Kara ordusu komutanı.

    Terziliğin kökeni nedir?

    Terziliğin kökeni, insanların giyinme ihtiyaçlarını karşılamak için dokuma, deri ve benzeri malzemelerden elbiseler dikmeye başladıkları eski zamanlara dayanır. Terziliğin ilk ortaya çıktığı zamanlarda kıyafetleri dikmek için hayvan derileri kullanılmaktaydı. Terzilik mesleği, zamanla gelişerek bir zanaat haline gelmiş ve cemiyetin bir ihtiyacı olarak çeşitli ustalık ve ince zevke dayanan bir meslek şekline dönüşmüştür. Terzilik ile ilgili terimler, 11. yüzyılda Kaşgarlı Mahmud tarafından kaleme alınmış olan Dîvânu Lugâti’t-Türk ve 14. yüzyılda yazılmış Nehcü’l-Ferādis gibi eserlerde de yer almaktadır.

    Osmanlı'nın en iyi terzisi kimdir?

    Osmanlı'nın en iyi terzisi olarak kabul edilebilecek tek bir kişi yoktur. Ancak, Osmanlı döneminde ünlü terziler arasında şunlar sayılabilir: Jean Botter: II. Abdülhamit döneminde saray terzisi olarak görev yapmıştır. M. Palma-D. Lena-P. Parma: Sultan II. Abdülhamid ve Yıldız Sarayı için çalışmış, 1890 yılında Padişah İftihar Madalyası kazanmıştır. Osman Zeki Terzioğlu: Tanzimat döneminden Cumhuriyet'in ilk yıllarına kadar tanınmış bir terzidir. Ayrıca, yirminci yüzyılın başında İstanbul'da çalışan kadın terzilerinin tamamı genellikle Hristiyan veya Musevi kökenli "Frenk terzileri"nden oluşmaktaydı.

    Osmanlı'da gedik ne demek?

    Osmanlı'da gedik, inhisar (tekel) ve imtiyaz esasına dayanan askerî, idarî, hukukî ve iktisadî anlamlar ifade eden bir terimdir. Gedik kelimesinin Osmanlı'daki bazı kullanım alanları: Esnaf ve zanaatkârlık: Ticaret ve zanaatla uğraşma yetkisi veya imtiyazı. Askeri alan: Savaşçı sınıfından sayılmadığı halde terfi ederek zâbit olabilen topçu ve kale muhafızları gibi askerî sınıfların kadroları. İdari alan: Osmanlı sarayında belirli bir görev ve imtiyaz. Gedik hakkının özellikleri: Esnaf için kredi aracı: Esnaf, elindeki gediği rehin edebilir ve tüccardan veresiye aldığı mala karşılık gösterebilirdi. Dükkân açma yetkisi: Bir kişi, çıraklıktan ve kalfalıktan yetişip açık bir ustalık makamına geçmeden ve gedik imtiyazı belgesi sahibi olmadan dükkân açarak sanat ve ticaret yapamazdı. Gedik hakkının kaldırılması: İstanbul'daki gedikler, 16 Şubat 1328 (1912) tarihli bir kanunla kaldırılmıştır. Tanzimat'ın ilanıyla birlikte inhisar usulleri kaldırılmış ve ticaret ve sanayinin serbestliği usulüne geçilmiştir.

    Osmanlıda terhane nedir?

    Osmanlı'da "terhane" iki farklı anlamda kullanılmıştır: 1. Boşama Terimi: "Terhane", boşanmada kullanılan sözleri söyler söylemez evliliği sona erdiren bir boşama ifadesi olarak kullanılmıştır. 2. Tarhana: "Terhane" aynı zamanda "tarhana" kelimesinin Osmanlıca yazılışıdır.

    Osmanlı döneminde terziler nerede çalışırdı?

    Osmanlı döneminde terziler çeşitli yerlerde çalışmıştır: Saray dikimevi: Osmanlı'da terziler, özellikle padişah ve saray erkanı için kıyafet dikmek üzere saray dikimevlerinde çalışmıştır. Serbest terzihaneler: Osmanlı'da kadın terzileri, Hanımlara Mahsus Gazete, Kadınlar Dünyası Dergisi gibi yayınlar etrafında gelişen serbest terzihanelerde çalışmıştır. Askeri dikimevleri: Yeniçeri ve diğer kapı kullarının ihtiyaçları için kurulan askeri dikimevlerinde de terziler çalışmıştır. Tersane ve Tophane dikiş atölyeleri: Osmanlı'da Tersane ve Tophane'de de dikiş atölyeleri bulunmaktaydı.