• Buradasın

    Muasir medeniyet ne demek Atatürk?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Muasır medeniyet, Atatürk'e göre dönemin medeni Batı toplumlarının düzeyi anlamına gelmektedir 1. Atatürk, Türk milletinin ulaşmasını hedeflediği uygarlık düzeyini, o çağda dünyada ulaşılan en yüksek medeniyet standardı olarak tanımlamıştır 1.
    Atatürk, muasır medeniyetin üstüne çıkmak ifadesiyle ise teknolojik ve bilimsel gelişmelerde Batı'yı aşmak gerektiğini vurgulamıştır 4.
    Atatürk, 29 Ekim 1933'teki 10. Yıl Nutku'nda "Millî kültürümüzü, muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız" diyerek bu hedefi açıkça vurgulamıştır 15.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Atatürk devrimleri kaça ayrılır?

    Atatürk devrimleri, beş ana alana ayrılır: 1. Siyasal devrimler. Örnekler: Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışı. Saltanatın kaldırılması (1922). Cumhuriyetin ilanı (1923). Halifeliğin kaldırılması (1924). 2. Toplumsal devrimler. Örnekler: Kadınların toplum hayatına katılması ve erkeklerle eşit haklara sahip olması. Kıyafetlerin çağdaşlaştırılması. Tekke ve zaviyelerin kapatılması. 3. Hukuksal devrimler. Örnekler: Mecellenin kaldırılması ve laik hukuk sisteminin uygulanması. Medenî Kanun, Borçlar Kanunu, Ticaret Kanunu, Ceza Kanunu gibi çağdaş yasaların uygulamaya konulması. 4. Eğitim, kültür ve sanat alanındaki devrimler. Örnekler: Öğretimin birleştirilmesi (1924). Arap harflerinin yerine yeni Türk harflerinin kabulü (1928). Üniversite reformu (1933). 5. Ekonomik ve sanayi devrimleri. Örnekler: Sanayi Teşvik Kanunu (1925). Toprak reformu (1929). Kalkınma planları (1933, 1937).

    Atatürk maziyi hale atiyi bugüne getirmek ne demek?

    Atatürk'ün "maziyi hale, atiyi bugüne getirmek" ifadesi, geçmişi bugünün şartlarına uyum sağlayacak şekilde değerlendirmek ve geleceği de bu bağlamda şekillendirmek anlamına gelir. Bu yaklaşım, Yahya Kemal Beyatlı'nın "Kökü mazide olan atiyiz" sözüyle de desteklenir; bu, gelişmeden değişmenin geri kalmışlık anlamına geldiğini, ancak değişim ve gelişimin ahenkli bir şekilde yürütülmesi gerektiğini vurgular. Atatürk, geçmiş deneyimlerin bugünün ve yarının planlaması için dikkate alınması gerektiğini, ancak bu süreçte tarihi kesitlere takılıp kalmanın doğru olmadığını belirtmiştir.