• Buradasın

    İstiklal marşında neden 41 mısra var?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    İstiklal Marşı'nda 41 mısra olmasının nedeni, Kurtuluş Savaşı'nın 41 ay sürmüş olmasıdır 1.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    İstiklal Marşı 41 dizeye 41 yazar ne anlatıyor?

    İstiklal Marşı'nın 41 dizesi, Mehmet Akif Ersoy tarafından Kurtuluş Savaşı'nın 41 ay sürmesi anısına yazılmıştır. Ayrıca, 41 resimle yorumlanmış 41 dize projesi kapsamında, çeşitli görsel sanatlar öğretmenleri İstiklal Marşı'nın mısralarını kendi yorumlarıyla tuvale aktarmışlardır.

    İstiklal Marşı'nın hikayesi nedir?

    İstiklal Marşı'nın hikayesi şu şekilde özetlenebilir: 1921 yılında, Osmanlı İmparatorluğu'nun Sevr Anlaşması ile işgal edilmesi ve Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde başlatılan bağımsızlık mücadelesi sırasında, Türk milletinin milli bir marşa ihtiyacı duyuldu. Maarif Vekaleti (Milli Eğitim Bakanlığı), bu ihtiyaca cevap vermek amacıyla bir güfte yarışması düzenledi. Bu sırada, yarışmaya katılmayan Mehmet Akif Ersoy'un ikna edilmesiyle, marşı yazması sağlandı. Marş, önce cephede askerler arasında okundu ve büyük beğeni topladı. 12 Mart 1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yapılan oylama sonucu, İstiklal Marşı milli marş olarak kabul edildi.

    İstiklal Marşı'nın sözleri nelerdir?

    İstiklal Marşı'nın sözleri şu şekildedir: > 1. Kıta: > Korkma! Sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak, > Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. > O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; > O benimdir, o benim milletimindir ancak. > 2. Kıta: > Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl! > Kahraman ırkıma bir gül; ne bu şiddet, bu celâl? > Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl... > Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl. > 3. Kıta: > Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım, > Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım. > Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım; > Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. > 4. Kıta: > Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar, > Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. > Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar, > "Medeniyet" dediğin tek dişi kalmış canavar?. > 5. Kıta: > Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın, > Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. > Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk'ın, > Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın. > 6. Kıta: > Bastığın yerleri "toprak" diyerek geçme, tanı, > Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. > Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı, > Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı. > 7. Kıta: > Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? > Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda. > Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hudâ, > Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda. > 8. Kıta: > Ruhumun senden İlahî, şudur ancak