Gülümser Hatun'un hikayesi, Anadolu Selçuklu Devleti döneminde geçmektedir 124.

Hikayeye göre, Sultan II. Alaeddin Keykubat’ın kızı Gülümser Hatun, genç yaşta cilt hastalığına yakalanır 123. Hastalığın etkisiyle vücudu çıbanlarla dolar ve saçları dökülür 123. Dönemin hekimlerinin tüm çabalarına rağmen hastalığına çare bulunamaz 123.

Gülümser Hatun, toplum içine çıkamaz hale gelir ve babasından kendisini insanlardan uzak bir yere göndermesini ister 124. Sultan II. Alaeddin Keykubat, kızının isteğini yerine getirir ve Gülümser Hatun, korumaları ve hizmetkarlarıyla birlikte Kirazlı Dağı eteklerindeki Yoncalı’ya gelir 124.

Bir gün çadırında dinlenirken, tüyleri dökülmüş ve vücudu çıbanlar içinde olan bir tilkinin her gün bir çukurda çamurlu sularda yıkandığını görür 124. Tilkinin günden güne iyileştiğini fark eden Gülümser Hatun, aynı yöntemi kendi üzerinde de uygular ve vücudundaki yaralar kabuk bağlayıp dökülür, saçları yeniden çıkar 124.

Durumu babasına haber veren Gülümser Hatun’un iyileştiğini gören Sultan II. Alaeddin Keykubat, Yoncalı’ya büyük bir hamam, küçük bir kadınlar hamamı ve bir cami yaptırır 124.

Günümüzde, bu efsane Gülümser Hatun Termal Tesisleri ile yaşatılmaktadır 124.