• Buradasın

    Yetki belgeli avukatın tebligatı iade etmesi halinde ne olur?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Yetki belgeli avukatın tebligatı iade etmesi durumunda, bu durum farklı şekillerde yorumlanabilir:
    • Hak arama özgürlüğünün ihlali: Eğer avukat, tebligatı iade ederken "sadece bir kez duruşmaya katıldığını ve dosyada başka yetkisi olmadığını" belirtirse, bu dilekçeye değer verilir ve gerekçeli karar, dosyayı takip eden vekillerden birine tebliğ edilir 12.
    • Sürelerin durması: Tebligat iadesi, dava açma, itiraz veya temyiz gibi hukuki süreçleri baştan aşağı etkileyebilir; bu süreler durur 3.
    Her durumda, yetki belgeli avukata yapılan tebliğin geçerli sayılabilmesi için, yetki belgesinin süreli olmadığına dair bir kayıt içermemesi gerekir 1.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Tebligat zarfının açılmaması tebligatı geçersiz kılar mı?

    Tebligat zarfının açılmaması, tebligatı doğrudan geçersiz kılmaz. Ancak, tebligatın geçerli olabilmesi için tebliğ edilen kişinin tebligatı alması ve teslim tutanağını imzalaması gereklidir. Eğer kişi tebligatı almayı reddederse, bu durum "tebellüğden imtina" olarak değerlendirilir ve tebligat, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine yapılarak tamamlanmış sayılır.

    Vekilin tebligatı iade etmesi halinde ne yapılır?

    Vekilin tebligatı iade etmesi durumunda yapılması gerekenler, tebligatın iade sebebine ve içeriğine bağlı olarak değişir. Genel olarak şu adımlar atılabilir: İade tutanağının incelenmesi. Adres araştırması. Alternatif tebligat yollarının değerlendirilmesi. Gerekçeli kararın ilgili vekile tebliği. Bu süreçte bir avukattan hukuki danışmanlık alınması önerilir.

    Avukatın dosyadan çekilmesi halinde tebligat kime yapılır?

    Avukatın dosyadan çekilmesi durumunda tebligat, asile (müvekkile) yapılır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in 18. maddesine göre, vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur. Vekilin vekalet ilişkisinin sona erdiği durumlarda, tebligatın vekile değil, vekilin mirasçılarına yapılması gerekir.

    Tebligatın iadesinde hangi usul uygulanır?

    Tebligatın iadesi durumunda uygulanan usul, Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi hükümlerine göre belirlenir. Bu maddeye göre: 1. Tebliğ memuru, muhatabın bilinen son adresinde tebligat yapamazsa, bu adresi adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olarak kabul eder ve tebligatı buraya yapar. 2. Eğer bu adreste de tebligat yapılamazsa, tebliğ memuru ihbarnameyi kapının kapısına yapıştırır ve bu tarih tebliğ tarihi sayılır. 3. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığına dair bilgi, tebliğ mazbatasına yazılır ve tebliğ evrakını dağıtan memur tarafından imzalanır. 4. Ayrıca, tebliğ olunacak kişiye keyfiyetin haber verilmesi için en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya bildirim yapılır.

    Tebligat Kanunu'na göre tebligat nasıl yapılır?

    Tebligat Kanunu'na göre tebligat şu şekillerde yapılır: Yazılı tebligat. Elektronik tebligat. Resmi ilan tebligatı. İkametgah tebligatı. Vekalet tebligatı. Tebligat, kişinin bilinen en son yerleşim yerinde yapılır. Tebligat yapma yetkisi, adli ve idari merciler, icra müdürlükleri, kolluk kuvvetleri, noterler gibi belirli resmi makam ve kurumlara aittir.

    Tebligat avukata yapılırsa ne olur?

    Tebligatın avukata yapılması, vekille takip edilen işlerde zorunludur. Avukata yapılan tebligatın sonuçları: Geçerli Tebligat: Avukata yapılan tebligat, asile yapılmış sayılır ve hukuki sonuçları doğurur. Süre Başlangıcı: Tebligat sonrası yasal süreler işlemeye başlar. İstisna: Yemin, isticvap gibi mutlak asile yapılması gereken tebligatlar istisnadır. Usulsüz Tebligat: Avukata yapılması gereken tebligatın başka bir kişiye yapılması durumunda, tebligat usulsüz kabul edilir ve tebliğ tarihi, muhatabın tebliğin yapıldığını öğrendiği tarih olur.

    Tebligat yapılan kişi sorumlu mudur?

    Tebligat yapılan kişinin sorumluluğu, tebligatın içeriğine ve türüne bağlı olarak değişir. Genel olarak, tebligat yapılan kişi, kendisine yapılan tebligatı almak ve gerekli işlemleri yapmakla yükümlüdür. Örneğin, bir davaya ilişkin tebligat alan kişi, iddia ve savunma haklarını kullanmakla sorumludur. Özel durumlarda, örneğin, tebligat yapılan kişi adresinde bulunmuyorsa, tebliğ, aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilere yapılabilir. Bu durumda, tebligatı alan kişi, tebligatı muhataba en kısa zamanda vermekle yükümlüdür; aksi takdirde cezai sorumlulukla karşılaşabilir. Usulsüz tebligat durumunda ise, tebligat yapılmış olsa bile, muhatap tebligatı öğrendiğini bildirirse, tebligat geçerli sayılır ve muhatap sorumlu tutulur. Daha spesifik bir sorumluluk durumu için, tebligatın içeriğine ve ilgili yasal düzenlemelere bakılması önerilir.