• Buradasın

    TCK 126 nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    TCK 126 maddesi, Türk Ceza Kanunu'nun "Mağdurun Belirlenmesi" başlıklı maddesidir 13.
    Bu maddeye göre, hakaret suçunun işlenmesinde mağdurun ismi açıkça belirtilmemiş veya isnat üstü kapalı geçiştirilmiş olsa bile, eğer niteliğinde ve mağdurun şahsına yönelik bulunduğunda duraksanmayacak bir durum varsa, hem isim belirtilmiş ve hem de hakaret açıklanmış sayılır 14.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    TCK madde 125 ve 126 birlikte nasıl uygulanır?

    TCK madde 125 ve 126 birlikte şu şekilde uygulanır: TCK madde 125 hakaret suçunu düzenler ve bu maddeye göre: - Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. - Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir. TCK madde 126 ise mağdurun belirlenmesini düzenler ve bu maddeye göre: - Hakaret suçunun işlenmesinde mağdurun ismi açıkça belirtilmemiş veya isnat üstü kapalı geçiştirilmiş olsa bile, eğer niteliğinde ve mağdurun şahsına yönelik bulunduğunda duraksanmayacak bir durum varsa, hem ismi belirtilmiş ve hem de hakaret açıklanmış sayılır.

    TCK madde 125 ve 126 ile 127 arasındaki fark nedir?

    TCK madde 125 ve 126 ile 127 arasındaki farklar şunlardır: 1. TCK madde 125: Bu madde, hakaret suçunu tanımlar ve üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası öngörür. 2. TCK madde 126: Bu madde, mağdurun isminin açıkça belirtilmemiş olsa bile, isnadın mağdurun şahsına yönelik olduğunda hakaret suçunun oluşabileceğini düzenler. 3. TCK madde 127: Bu madde, isnadın ispatını düzenler ve iki durumu kapsar: - Kesinleşmiş mahkumiyet kararı: Hakaret edilen kişi hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı verilmişse, isnadın ispatlanmış olduğu kabul edilir. - Kamu yararı ve şikayetçinin rızası: İsnadın ispat isteminin kabulü, ancak isnat olunan fiilin doğru olup olmadığının anlaşılmasında kamu yararı bulunması veya şikayetçinin ispata razı olmasına bağlıdır.