• Buradasın

    Sığınma ve iltica arasındaki fark nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Sığınma ve iltica kavramları benzer anlamlar taşısa da farklı bağlamlarda kullanılır:
    • Sığınma hakkı veya iltica hakkı, bir ülkenin önceden belirlenmiş koşullara uygun başvurularda bulunan kişilere verdiği hukuki ve politik bir haktır 14. Bu hak, kişinin yaşadığı ülkede cinsel, ırksal, dinsel, politik, kültürel vb. ayrımcılıklara uğraması durumunda tanınır 1.
    • İltica başvurusu ise, bir kişinin kendi ülkesindeki can ve mal güvenliğini tehdit eden durumlar nedeniyle başka bir ülkeye sığınma talebinde bulunması sürecidir 2. Bu başvuru, uluslararası koruma başvurusu olarak da adlandırılır ve genellikle mülteci, şartlı mülteci veya ikincil koruma statülerinden birini içerir 3.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Almanya'da iltica etmek ne demek?

    Almanya'da iltica etmek, kişinin kendi ülkesinde ırk, din, sosyal konum, siyasal düşünce, herhangi bir gruba aidiyet veya ulusal kimlik nedeniyle baskı, zulüm, işkence, hukuksuzluk ve can güvenliği tehdidi altında olması durumunda, daha güvenli bir ülkeye sığınarak orada korunma talep etmesi anlamına gelir. Almanya'da iltica hakkının doğması için gerekli şartlar: Temel bir zulme dayanma. Resmi başvuru. İltica başvurusu sonucunda üç ana karar çıkabilir: 1. Koruma statüsü verilmesi. 2. Başvurunun reddedilmesi. 3. "Güvenli menşe ülke" kararı.

    Göç ve iltica hukuku nedir?

    Göç ve iltica hukuku, dünya çapında savaş, doğal afetler, ekonomik krizler veya siyasi baskılar nedeniyle başka bir ülkeye sığınmak isteyen bireylerin yasal haklarını ve korunmalarını düzenleyen bir hukuk dalıdır. Bu hukuk dalı, sadece sığınma başvuruları ile sınırlı olmayıp, aynı zamanda ekonomik göçmenler, iş gücü hareketliliği, mülteci hakları, insan ticareti, aile birleşimi gibi pek çok önemli konuyu içermektedir. Göç ve iltica hukukunun bazı temel unsurları: Uluslararası koruma: Mülteci, şartlı mülteci ve ikincil koruma statülerini kapsar. İnsani ikamet izni: Teknik veya insani nedenlerle Türkiye’den çıkışı mümkün olmayan, ancak iltica şartlarını sağlamayan kişiler için uygulanır. Geri gönderme yasağı (non-refoulement): Sığınmacıların, geri döndüklerinde ciddi insan hakları ihlalleriyle karşılaşacak olmaları durumunda geri gönderilememesini ifade eder. Göç ve iltica hukuku, uluslararası hukuk normları ve ülkelerin iç hukuk düzenlemeleri çerçevesinde şekillenir.

    Göçmen ve mülteci arasındaki fark nedir?

    Göçmen ve mülteci arasındaki temel farklar şunlardır: Göçmen: Kendi isteği doğrultusunda, maddi ve sosyal koşullarını iyileştirmek veya gelecek beklentilerini artırmak için başka bir ülkeye veya bölgeye giden kişidir. Göç ettiği ülkenin korumasından yararlanmaya devam eder. Mülteci: Irk, din, milliyet, belirli bir sosyal gruba mensubiyet veya siyasi düşünceleri nedeniyle zulme uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu için vatandaşı olduğu ülkenin dışında bulunan ve korkusu nedeniyle o ülkeye dönemeyen veya dönmek istemeyen kişidir. Uluslararası anlaşmalar kapsamında özel statü ve hukuki koruma sağlanır. Sığınmacı ise mülteci olarak uluslararası koruma arayan ancak statüsü henüz resmi olarak tanınmamış kişileri ifade eder.

    Hangi durumlarda iltica reddedilir?

    İltica başvurusu, aşağıdaki durumlarda reddedilebilir: 1. Yeterli kanıt sunulmaması: Başvuruda bulunan kişinin iltica talebini destekleyecek yeterli kanıt sunamaması. 2. Tehlike altında olmadığının kanıtlanması: Başvurucunun gerçekten bir tehlike altında olmadığının veya yaşadığı sorunların genel ülke koşullarından kaynaklandığını gösteren kanıtlar sunulması. 3. Sahte belge kullanımı: Kimlik veya uyruğa ilişkin sahte belgeler sunulması veya başvurunun sahte bir isimle yapılmış olması. 4. Geç başvuru: İltica başvurusunun, ülkeye giriş yapıldıktan sonra 10 gün içinde yapılmaması durumunda. 5. Ağır suç işleme: Ağır bir suçtan cezalandırılmış olmak veya insanlık veya savaş suçu işlemiş olmak. İltica başvurusunun reddi durumunda, başvuru sahibi karara itiraz edebilir ve yasal olarak itiraz süreci başlatabilir.

    Sığınma hakkı kimlere verilir?

    Sığınma hakkı, genellikle aşağıdaki kişilere verilir: Zulüm veya ciddi insan hakları ihlallerine maruz kalan kişiler. Yaşadıkları ülkede yaşam koşulları elverişli olmayan veya can güvenliği tehlikede olan kişiler. İç savaş, savaş, çatışma, katliam veya soykırım gibi durumlar nedeniyle kitlesel göç eden kişiler. Sığınma hakkı, uluslararası anlaşmalarla güvence altına alınmıştır; örneğin, 1951 tarihli Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Sözleşme ve 1967 Protokolü.

    1994 iltica yönetmeliği nedir?

    1994 İltica Yönetmeliği, Türkiye'ye iltica eden veya başka bir ülkeye iltica etmek üzere Türkiye'den ikamet izni talep eden yabancılar ile topluca sığınma amacıyla sınırlara gelen yabancılara uygulanacak usul ve esasları düzenler. Yönetmeliğin bazı maddeleri: Kimlik tespiti ve mülakat: Yabancıların kimlikleri tespit edilir, fotoğraf ve parmak izleri alınır ve 1951 Cenevre Sözleşmesi'ne göre mülakatları yapılır. Kampların yönetimi: İleri toplama bölgeleri ile toplama bölgelerinde kurulan kamplar, bulundukları il valiliği tarafından yönetilir. İkamet izninin uzatılmaması: Makul süre içinde üçüncü ülkelere gidemeyen yabancıların ikamet izni uzatılmaz ve ülkeyi terk etmeleri istenir. Sınırdışı: Milli emniyet veya kamu düzeni nedeniyle İçişleri Bakanlığı'nın kararıyla sınırdışı edilebilirler. Yönetmelik, 14/9/1994 tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile kabul edilmiş ve 30/11/1994 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmıştır.

    Mülteci ne anlama gelir?

    Mülteci, uluslararası hukuk ve anlaşmalar çerçevesinde tanımlanmış bir statüye sahip olan kişilere verilen bir isimdir. Mülteci olarak tanımlanan kişiler: Kendi ülkelerindeki zulüm, savaş, şiddet veya insan hakları ihlalleri gibi nedenlerle ülkelerini terk etmek zorunda kalmışlardır. Güvenlikleri ve yaşamları tehlikede olduğu için başka bir ülkeye sığınma talebinde bulunurlar. Mülteci statüsü, uluslararası toplumun mültecilere yardım etme ve koruma sağlama sorumluluğunu içerir.