• Buradasın

    Osmanlı padişahları neden kadı atamazdı?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Osmanlı padişahları, kadı atama yetkisini ellerinde bulundurmalarına rağmen, doğrudan kadı atamazlardı 2. Bu yetki, genellikle kazaskerler veya şeyhülislamlar aracılığıyla kullanılırdı 23.
    Bunun nedeni, kadıların bağımsız ve padişahın mutlak vekili olarak kabul edilmeleriydi 1. Kadılar, görev yaptıkları bölgede sadece padişaha ve Divan'a karşı sorumlu idiler ve hukuki görevlerini yerine getirirken özerk bir şekilde hareket ederlerdi 13.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Osmanlı padişahları yaptıkları işler nelerdir?

    Osmanlı padişahları, devlet işlerinin yanı sıra çeşitli meslekler de icra etmişlerdir. İşte bazı padişahların yaptıkları işler: Fatih Sultan Mehmet: Bahçıvanlık yapmış, gül aşılama ve ağaç yetiştirme konularında becerikliydi. II. Beyazıt: Hattat ve marangozdu, aynı zamanda okçulukla ilgileniyordu. Yavuz Sultan Selim: Kuyumculukla uğraşmış, kitap okumayı çok severdi ve altın hilaller yapardı. Kanuni Sultan Süleyman: Kuyumculuk ve kunduracılık (kavaf) yapıyordu. I. Ahmet: Kaşık ustası ve okçuların kullandığı özel yüzükler yapardı. Bunun yanı sıra, Osmanlı padişahları arasında şair, bestekâr, silah ustası ve ressam olanlar da bulunmaktaydı.

    Osmanlıda kadı ve padişah ilişkisi nasıldı?

    Osmanlı'da kadı ve padişah ilişkisi şu şekildeydi: Kadılar, padişahın mutlak yetkisine sahip vekilleri olarak, şer'î hukuku uygulamakla yükümlü bağımsız yargı görevlileriydi. Atama ve görevden alma işlemleri şu şekildeydi: Kadılar, medresede eğitim görmüş ve hukuk bilgisine sahip kişiler arasından devlet tarafından atanırdı. Diğer görevler kapsamında, kadılar aynı zamanda padişahın mülki, beledî ve idari işlerini de yürütürlerdi.

    Osmanlı padişahları neden tek başına karar vermezdi?

    Osmanlı padişahları tek başına karar vermezdi çünkü devlet yönetiminde eski Türk devletlerinde uygulanan töre ile İslam hukukunu bir arada kullanırlardı. Ayrıca, padişahların yetkileri sınırsız olsa da, önemli meselelerde devlet adamlarının görüşlerinden yararlanırlardı ve bu uygulama daha sonra Divân adı verilen meclis tarafından yerine getirilirdi.