• Buradasın

    Naci Görüre göre en riskli il neresidir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Prof. Dr. Naci Görür'e göre en riskli il olarak Tunceli, Erzincan ve Bingöl öne çıkmaktadır 3.
    Görür, bu illerdeki deprem riskinin arttığını belirterek yerleşim yerlerinin depreme dayanıklı hale getirilmesi çağrısında bulunmuştur 3.
    Ayrıca, İstanbul için de sürekli uyarılar yapan Görür, şehirde en az 7,2 büyüklüğünde bir deprem olma olasılığının yüksek olduğunu ifade etmektedir 15.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Naci Görür İstanbul'da risk kalktı mı?

    Hayır, Naci Görür'e göre İstanbul'da deprem riski kalkmamıştır. Prof. Dr. Naci Görür, 15 Ağustos 2025 tarihinde yaptığı açıklamada, Kuzey Anadolu Fayı'nın yaklaşık 250 yılda bir büyük deprem ürettiğini ve en son büyük depremin 1766 yılında gerçekleştiğini belirterek, "Marmara’nın deprem üretme süresi doldu. İstediğiniz kadar dua edin, bu mekanizmayı durduramazsınız" ifadelerini kullanmıştır. Görür, İstanbul'da en az 7,2 büyüklüğünde bir deprem olma olasılığının çok yüksek olduğunu ve yıkımın en yoğun olarak Avrupa yakasında görüleceğini belirtmiştir.

    41 ilde hangi ilçeler riskli?

    41 ilde hangi ilçelerin riskli olduğuna dair güncel bir bilgi bulunamamıştır. Ancak, Türkiye'de deprem riski taşıyan bazı ilçeler şunlardır: Adıyaman: Gölbaşı. Afyonkarahisar: Çay, Dinar, Kızılören, Sandıklı. Ankara: Şereflikoçhisar. Antalya: Demre. Aydın: Bozdoğan, Germencik, İncirliova, Koçarlı, Köşk, Kuşadası, Nazilli, Söke, Sultanhisar, Yenipazar. Balıkesir: Gönen, Manyas. Batman: Kozluk. Bingöl: Karlıova, Yedisu. Düzce: Çilimli, Cumayeri, Gölyaka, Gümüşova, Kaynaşlı. Elazığ: Palu, Sivrice. Türkiye'deki diri fay hatları ve riskli bölgeler hakkında güncel bilgiler için Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü'nün (MTA) internet sitesi ziyaret edilebilir.

    Naci Görür'e göre son depremlerin anlamı nedir?

    Prof. Dr. Naci Görür'e göre son depremlerin anlamı, deprem dirençli kentlerin gerekliliğini vurgulamaktır. Görür, depremlerin zaman ve yerinin kesin olarak bilinemeyeceğini, bu tür tartışmaların toplum için faydasız olduğunu belirtmektedir. Örneğin, Sındırgı depreminde "Sındırgı depremi neyin uyarısıdır?" diyerek, depremlerin deprem dirençli kentlerin oluşturulması gerektiğini hatırlattığını söylemiştir. Ayrıca, Kamçatka'daki 8,8 büyüklüğündeki depremi örnek göstererek, deprem dirençli kentler sayesinde ölüm ve yıkımın son derece sınırlı kaldığını belirtmiştir. Bu nedenle, Görür'e göre depremlerin asıl anlamı, insanların can ve mal güvenliğini sağlamak için kentlerin sağlam temeller üzerine inşa edilmesidir.