1940'lı yıllarda Türk sineması, "tiyatroculardan sinemacılara" geçiş dönemi olarak nitelendirilir. Bu dönemde: Yönetmen sayısında artış gözlendi; Muhsin Ertuğrul'un yanı sıra Faruk Kenç gibi yeni yönetmenler de ortaya çıktı. Film sayısı arttı: 1947'de 12, 1948'de 18 film çekildi. Popüler sinema yaygınlaştı; acıklı aşk öyküleri, tarihsel serüvenler ve polisiyeler gibi filmler yapıldı. Dublaj yöntemi benimsendi; filmler sessiz çekilip sonradan seslendirilmeye başlandı. Belediye Gelirleri Kanunu gereğince yerli filmlerden alınan vergi düşürüldü, bu da sinemayı kârlı bir iş haline getirdi. Bu dönemde ayrıca, 1946'da Yerli Film Yapanlar Cemiyeti kuruldu ve ilk ciddi yerli film yarışması düzenlendi.