• Buradasın

    Tüsiad küresel siyaset forumu makale dizisi no: 7 - “21. yüzyılı kazanmak”: güç geçişleri döneminde küresel güney ve Türkiye?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    TÜSİAD Küresel Siyaset Forumu Makale Dizisi No: 7 - “21. Yüzyılı Kazanmak”: Güç Geçişleri Döneminde Küresel Güney ve Türkiye başlıklı makale, Doç. Dr. Mustafa Kutlay tarafından yazılmıştır 12.
    Makalede ele alınan konular şunlardır:
    1. Küresel Güney'in Stratejik Otonomi Arayışı: ABD ve Çin'in küresel hegemonyasına karşı, Küresel Güney ülkeleri kendi otonomilerini inşa etmek için "çoklu ittifaklar" kurmak istiyor 14.
    2. Türkiye'nin Jeopolitik Konumu: Türkiye, jeopolitik konumu nedeniyle bu gelişmelerin merkezinde yer alıyor ve Batı ile ilişkilerini yeniden düzenlemesi gerekiyor 14.
    3. Ekonomik Güvenlik ve Sanayi Politikası: Türkiye'nin, ekonomik güvenliğini sağlamak için iyi kurgulanmış bir sanayi politikasına ihtiyacı var 4.
    Makale, 3 Aralık 2024 tarihinde TÜSİAD tarafından düzenlenen bir webinarda sunulmuştur 3.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Güç geçişleri döneminde Küresel Güney nedir?

    Güç geçişleri döneminde Küresel Güney, ABD ve Çin arasındaki hegemonik rekabette, Batı dışı dünyanın yükselen güçlerini ifade eder. Küresel Güney, çok kutuplu ve Batı sonrası bir dünya isteyen, Batı merkezli sistemi meşru ve adil bulmayan ülkelerden oluşur.

    22. yüzyılda dünya nasıl olacak?

    22. yüzyılda dünyanın nasıl olacağına dair bazı tahminler: Nüfus: 22. yüzyılda dünya nüfusu sabitlenecek. Teknoloji: Yüzen şehirler, yapay zeka destekli enerji üretimi, akıllı binalar, kişisel 3D yazıcılar gibi teknolojiler yaygın olacak. Meslekler: Güneş ve rüzgar enerjisi teknisyenliği, genetik danışmanlığı, atık mühendisliği gibi alanlar öne çıkacak. Çevre Sorunları: Küresel ısınma ve içme suyu üretimi gibi problemler artacak. Siyasi Durum: Tek kutuplu dünyadan çok kutuplu bir dünyaya geçiş olabilir. Bu tahminler, bilimsel ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

    21. yüzyılda dünya ekonomisi hangi durumdaydı?

    21. yüzyılda dünya ekonomisi, küreselleşme ve finansal liberalizasyon süreçleriyle karakterize edilmiştir. Bu dönemde: Sermaye hareketleri serbestleşmiş, paranın dünya genelinde serbestçe dolaşabilmesi sağlanmıştır. Doğrudan ve dolaylı yabancı yatırımlar artmış, özellikle gelişmekte olan ülkelere yönelik yatırımlar dikkat çekmiştir. Çok kutuplu bir ekonomik yapı oluşmuş, Asya ülkeleri (Çin, Hindistan) ekonomik güç olarak öne çıkmıştır. Küresel krizler daha yaygın hale gelmiş, 2008 krizi gibi olaylar küresel ekonomiyi etkilemiştir. Ticaret politikalarındaki belirsizlikler ve makroekonomik istikrarsızlıklar ekonomik kalkınmayı zorlaştırmıştır. Dünya Bankası'nın "Küresel Ekonomik Beklentiler" raporuna göre, 2025-2026 döneminde küresel büyüme oranının %2,7 seviyesinde kalması beklenmektedir.

    Küresel Güney ve Türkiye'nin rolü nedir?

    Küresel Güney ve Türkiye'nin rolü şu şekilde özetlenebilir: 1. Küresel Güney: Küresel ekonominin yaklaşık %40'ını ve küresel nüfusun %85'ini oluşturan, ABD-merkezli Batı ekseni dışında kalan gelişmekte olan ülkelerden oluşan bir gruptur. 2. Türkiye'nin Rolü: Türkiye, jeopolitik konumu nedeniyle Küresel Güney ile ilişkilerde önemli bir aktördür. Son yıllarda, bu ülkelerle daha yakın temas kurmaya başlamış ve çeşitli girişimlerde bulunmuştur: - Şanghay İş Birliği Örgütü ve ASEAN ile diyalog ortaklığı statüsüne sahiptir. - Kuşak Yol Projesi ve Asya Altyapı Yatırım Bankası gibi projelere katılmıştır. - "Yeniden Asya" ve "Uzak Ülkeler Stratejisi" gibi inisiyatifler geliştirmiştir. Türkiye, Batı ile ilişkilerini tamamlarken, Küresel Güney'i de yakından takip ederek, norm-temelli kontrollü bir stratejik otonomi politikası izlemeyi hedeflemektedir.

    21. yüzyıl 2030 nasıl bir dünya?

    2030 yılında dünyanın nasıl bir yer olacağına dair bazı tahminler: Çevre ve Enerji: Karbon vergileri yaygın olacak, yenilenebilir enerji kullanımı artacak ve uçak yakıtı ile et üretimi çevreye zarar verdiği için pahalı olacak. Ulaşım: Elektrikli ve şoförsüz araçlar yaygın olacak, yüksek hızlı trenler uzun mesafe yolculuklarında önem kazanacak. Ekonomi: Evrensel Temel Gelir Sistemi uygulanabilir, gelir adaletsizliğini azaltmak için adımlar atılabilir. Teknoloji: Yapay zeka birçok alanda gelişecek, beyin-bilgisayar arayüzleri yaygın kullanılacak ve 3D yazıcılarla organik materyallerden yapay organlar üretilebilecek. Göç: İklim değişikliği nedeniyle yeni bir göç dalgası başlayabilir. Toplumsal Yapı: Dijital kimliklerin önemi artacak, evden çalışma yaygın olacak.

    21. yüzyıl Türkiye'si nasıl bir ülke?

    21. yüzyıl Türkiye'sinin nasıl bir ülke olduğu konusunda farklı görüşler bulunmaktadır. Bazı görüşler: Zeki Hacıibrahimoğlu'na göre, Türkiye 21. yüzyılda Cumhuriyet'in temel ilkelerinden taviz vermeden, dünya ve Türkiye dinamiklerini iyi yorumlayarak hareket etmek zorundadır. Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak ise Türkiye'nin, Türk dünyasının öncüsü ve lokomotif ülkesi olduğunu ve 21. yüzyılın Türk yüzyılı olma yönünde ilerlediğini belirtmektedir. Güler Sabancı'ya göre, Türkiye'nin önümüzdeki çeyrek yüzyılda küresel ilişkilerde giderek büyüyen bir rol oynayacağı kesindir. Mevcut durum: Türkiye, NATO'nun en büyük ikinci, dünyanın ise en büyük dokuzuncu ordusuna sahiptir. Ülke, genç nüfusu ve coğrafi konumu sayesinde bir üretim ve enerji merkezi olma potansiyeline sahiptir. Türkiye, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) ile bölgesel bir aktör olma yolunda ilerlemektedir. Türkiye'nin 21. yüzyıldaki durumu, ekonomik, siyasi ve sosyal gelişmelere bağlı olarak değişebilir.

    Küresel Güney ülkeleri hangileri?

    Küresel Güney ülkeleri, genellikle gelişmekte olan ve az gelişmiş ekonomilere sahip ülkeler olarak tanımlanır. Bu ülkeler arasında öne çıkanlar şunlardır: BRICS ülkeleri: Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika. Diğer önemli ülkeler: İran, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Cezayir, Nijerya ve Arjantin. Ayrıca, Afrika Birliği de Küresel Güney'in bir parçası olarak kabul edilmektedir.