Laiklik ve Atatürk'ün devletçilik ilkesi arasındaki ilişki, her iki ilkenin de devletin yönetiminde akıl ve bilimi ön plana çıkarması temelinde kuruludur. Laiklik, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması, din ile vicdan özgürlüğünün güvence altına alınması anlamına gelir. Devletçilik ise, milli mücadele ve Kurtuluş Savaşı'nın ardından kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti'nin en kısa sürede kalkınmasını ve özellikle ekonomik alanda, toplum içinde yaşayan bireylerin kendi başlarına yapamayacağı yatırımların devlet eliyle yapılmasını esas alır. Bu bağlamda, laiklik ilkesinin devletçilik ilkesinin ön koşullarından biri olduğu söylenebilir.