• Buradasın

    1940 yıllarında Türkiye nasıl bir ülkeydi?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    1940'lı yıllarda Türkiye, II. Dünya Savaşı'nın etkisiyle ekonomik sıkıntılar yaşayan bir ülkeydi 24. Savaşın yıkıcı etkilerine rağmen Türkiye, tarafsız kalarak büyük bir badire atlattı ve kimsenin burnunun kanamamasını sağladı 4.
    Bazı gelişmeler:
    • Milli Korunma Kanunu: 18 Ocak 1940'ta yürürlüğe girdi 15.
    • Köy Enstitüleri: 17 Nisan 1940'ta açıldı 15.
    • Ticaret anlaşması: 29 Haziran 1940'ta Almanya ile bir ticaret anlaşması yapıldı 15.
    • Nüfus sayımı: 20 Ekim 1940'ta yapılan nüfus sayımına göre Türkiye'nin nüfusu 17.820.950 olarak belirlendi 15.
    • Depremler: 21 Şubat 1940'ta Kayseri depremi ve 20 Aralık 1940'ta Malatya ve Tunceli'yi etkileyen depremler meydana geldi 1.
    Siyasi durum:
    • Cumhurbaşkanı: İsmet İnönü 15.
    • Başbakan: Refik Saydam (12. Türkiye Hükûmeti, Cumhuriyet Halk Partisi) 15.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    1930'da Türkiye'nin sınırları nasıldı?

    1930 yılında Türkiye'nin sınırları, günümüz sınırlarından farklıydı. Örneğin: Hatay (Antakya ve İskenderun): Bu bölgeler Fransa'nın mandası altındaydı ve Türkiye ile sınır oluşturmuyordu. Kars ve Iğdır: O dönemde Kars, Beyazıt (Iğdır) ilçesine bağlıydı ve Nahcivan ile birlikte Türkiye sınırları içinde görünüyordu. Siirt: Batman ve Şırnak henüz ayrılmamıştı. Artvin ve Rize: Hopa, Artvin'de; Rize ise bir sınır şehri değildi. Bu bilgiler, 1930 tarihli Türkiye haritalarından elde edilmiştir.

    1940 yılında ne oldu?

    1940 yılında yaşanan bazı önemli olaylar: II. Dünya Savaşı: Nazi Almanyası, Nisan ayında Danimarka ve Norveç'i, Mayıs ayında ise Hollanda, Belçika ve Lüksemburg'u işgal etti. Milli Korunma Kanunu: Savaşın olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla bu kanun çıkarıldı. Köy Enstitüleri: 3803 sayılı yasa ile Köy Enstitüleri açıldı. Plütonyumun Keşfi: Glenn T. Seaborg ve ekibi tarafından Plütonyum elementi keşfedildi. İlk Jet Motorlu Uçak: İngiliz Frank Whittle'ın geliştirdiği Gloster E.29/39 ilk uçuşunu yaptı. 1940 Vrancea Depremi: Romanya'da meydana gelen deprem, geniş çaplı yıkıma ve can kaybına yol açtı.

    1900'lü yıllarda Türkiye nasıl bir ülkeydi?

    1900'lü yıllarda Türkiye, siyasi ve toplumsal hareketlerin yaşandığı bir dönem geçirmiştir. Bu dönemde öne çıkan bazı olaylar şunlardır: Türk Milliyetçiliğinin Yükselişi: Asya'da Rusya'nın faşist milliyetçi politikaları, Türk topluluklarını harekete geçirmiş ve Turancılık fikri Avrupa'ya yayılmıştır. Ekonomik ve Sosyal Gelişmeler: 1923'te Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu, 1930'da Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın kurulması ve 1929'da Yerli Malları Haftası'nın başlatılması gibi gelişmeler yaşanmıştır. Toplumsal Değişimler: 1929'da bekarlık vergisinin önerilmesi, evlilik ve çocuk sahibi olmayı özendirmeyi amaçlamıştır. Bu dönemde Türkiye, aynı zamanda İstanbul Boğazı, Cibali Sigara Fabrikası ve İzmir Limanı gibi simgelerle tanınan bir ülke olarak fotoğraflarda da yer almıştır.

    1940 yılında Türkiye'de kaç köy vardı?

    1940 yılında Türkiye'de 40.000 köy bulunmaktaydı.

    1939 yılında Türkiye'nin haritası nasıldı?

    1939 yılında Türkiye'nin haritası, çeşitli coğrafi ve idari haritaları içeriyordu. Örneğin, Türkiye Tabi ve Siyasi Haritası kabartma ve spot yüksekliklerle gösterilmiş, İlkokul Coğrafya Atlası ise eğimli çizgiler ve hachures ile kabartmaları belirtmişti. 1941 yılında düzenlenen Türk Coğrafya Kongresi'nde Türkiye, yedi coğrafi bölgeye ayrıldı: Karadeniz, Marmara, Ege, Akdeniz, İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu. Daha spesifik bir harita örneği olarak, Piri Reis Haritası da 1933 yılında basılmış ve 1513 yılında Piri Reis tarafından yapılan orijinal haritanın bir kopyasıydı. Bu haritalar, Türkiye'nin coğrafi ve idari yapısını 1939 yılında genel hatlarıyla yansıtmaktadır.

    1930 ve 1935 Türkiye haritaları neden farklı?

    1930 ve 1935 Türkiye haritaları arasındaki farklılıklar, haritaların yapım süreçleri ve kullanılan tekniklerden kaynaklanmaktadır. 1930 yılında yapılan haritalar, 1:200.000 ölçekli ve yersel yöntemle hazırlanmış olup, eşyükselti eğrili olarak 124 paftadan oluşmaktadır. 1935 yılına gelindiğinde ise, fotogrametrik yöntem kullanılarak daha güncel ve detaylı haritalar üretilmiştir.