• Buradasın

    Zayıf ve güçsüz ingilizce ne denir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Zayıf ve güçsüz İngilizce'de aşağıdaki kelimelerle ifade edilebilir:
    • Weak 14. Örnek: "He felt too weak to sit up" (Oturacak kadar güçlü hissetmedi) 4.
    • Feeble 3. Örnek: "They will pray on the weak and vulnerable" (Zayıf ve güçsüzler üzerinde dua edecekler) 1.
    • Powerless 5. Örnek: "However, although you have got perfect consciousness and a perfect mind yet so a weak and powerless structure, you neither tremble, nor bow down" (Mükemmel bir şuura ve akla sahip olmanıza rağmen, zayıf ve güçsüz bir bünyeye sahip olduğunuz için ne titriyor, ne de boyun eğiyorsunuz) 1.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

      Yanıtı değerlendir

      5 kaynak

      1. turkce-ingilizce.cevirsozluk.com
        1
      2. memrise.com
        2
      3. tr.translate100.com
        3
      4. quizlet.com
        4
      5. tureng.com
        5

    Konuyla ilgili materyaller

    Eksik olan bir şey nasıl anlatılır ingilizce?

    "Eksik olan bir şey" anlamına gelebilecek bazı İngilizce ifadeler: Something missing. Lack.
    5 kaynak

    Zayıf ingilizce ne demek?

    "Zayıf" kelimesinin İngilizce karşılıkları şunlardır: Weak; Slim; Thin; Gaunt; Frail.
    5 kaynak

    İngilizce zayıflık nasıl anlatılır?

    İngilizce'de "zayıflık" kelimesi "weakness" olarak ifade edilir. Zayıflık kavramını anlatmak için kullanılabilecek bazı diğer İngilizce kelimeler ve ifadeler: frailty (hassasiyet, zayıflık); vulnerability (güvenlik açığı, zayıf nokta); thinness (incelik, zayıflık); debility (güçsüzlük, zayıflık); caducity (yaşlanmanın getirdiği zayıflık). Ayrıca, "bir zayıflık anında" anlamına gelen "in a moment of weakness" ifadesi de kullanılabilir.
    5 kaynak

    İngilizce güçsüz ne demek?

    "Güçsüz" kelimesinin İngilizce karşılığı "powerless" olarak çevrilir.
    5 kaynak

    Yetersiz ingilizce ne demek?

    "Yetersiz" kelimesi İngilizcede aşağıdaki kelimelerden biriyle ifade edilebilir: Inadequate; Insufficient; Incompetent; Poor; Meager. Örnek cümleler: "The accommodation was completely inadequate" (Konaklama tamamen yetersizdi). "We have insufficient funds to complete the building" (Binayı tamamlamak için yeterli fonumuz yok). "Ted is incompetent to teach English" (Ted İngilizce öğretmekte yetersiz).
    5 kaynak