• Buradasın

    Thing ve things farkı nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    "Thing" ve "things" arasındaki temel fark, thing'in tekil, things'in ise çoğul olmasıdır 15.
    • Thing genellikle tek bir nesne, fikir veya kavramı ifade eder 5. Örnekler: "I need to buy a new thing for my car" (Arabam için yeni bir şey almam lazım) 5. "She said the thing that bothered her the most was the noise" (En çok canını sıkan şeyin gürültü olduğunu söyledi) 5.
    • Things ise birden fazla nesne, fikir veya kavramı ifade eder 5. Örnekler: "I have a lot of things to do today" (Bugün yapmam gereken çok şey var) 5. "Let's talk about the things that went well and the things that didn't go well" (İyi giden ve gitmeyen şeyleri konuşalım) 5.
    Ayrıca, "things" kelimesi daha genel bir anlamda, belirli olmayan durumları ifade etmek için de kullanılabilir 4. Örnek: "We had a few drinks, and then things got out of control" (Birkaç içki içtik ve sonra işler kontrolden çıktı) 4.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

      Yanıtı değerlendir

      5 kaynak

      1. askdifference.com
        1
      2. diffbt.com
        2
      3. en.wiktionary.org
        3
      4. ell.stackexchange.com
        4
      5. twominenglish.com
        5

    Konuyla ilgili materyaller

    Things nasıl kullanılır?

    "Things" kelimesi İngilizce'de iki ana anlamda kullanılır: 1. Durumlar ve olaylar: "Life, situations, things, going on" (yaşam, durumlar, işler, gidişat). 2. Nesneler: "The objects that you own" (sahip olduklarınız, eşyalar). Ayrıca, "things" kelimesi "şeyler" anlamında da kullanılabilir ve bu bağlamda çeşitli deyimlerde yer alır.
    5 kaynak

    İngilizce'de things ne demek?

    İngilizce'de "things" kelimesi şu anlamlara gelir: eşyalar; durumlar, gidişat, vaziyet, işler; giysiler. Ayrıca, "things" kelimesinin diğer anlamları arasında "önemli konular", "hayali şeyler" gibi ifadeler de yer alır. Örnek cümleler: "Tom usually puts things in the refrigerator as soon as he gets home from the supermarket" (Tom, süpermarketten eve gelir gelmez genellikle eşyaları buzdolabına koyar). "Don't worry - things will get better soon" (Endişelenme - işler yakında düzelecek). "I'll just gather my things and then I'll be ready" (Eşyalarımı toplayacağım ve sonra hazır olacağım).
    5 kaynak