"Serious" kelimesi, İngilizce'de çeşitli durumlarda kullanılır: Önemli ve ciddi durumlar için: "We have a serious problem" (Önemli bir problemimiz var). Ağırbaşlı kişiler için: "John is a serious man" (John ağırbaşlı bir adamdır). Tehlikeli veya ciddi sonuçlar doğuran durumlar için: "serious injury" (ağır yaralanma), "serious disease" (ciddi hastalık). Şaka yapmayan durumlar için: "He gave me a serious look" (Bana ciddi bir bakış attı). Ciddiyet kazanmak veya ciddileşmek anlamında: "get serious" (ciddi ol), "become serious" (ciddiyet kazanmak). Ayrıca, "serious about" ifadesi, bir konuda ciddi ve kararlı olunduğunu belirtmek için kullanılır: "She is serious about her career" (Kariyerinde ciddi).