• Buradasın

    Pray ne anlatıyor?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    "Pray" kelimesi İngilizce'de çeşitli anlamlara sahiptir:
    1. Dua etmek: Allah'a veya bir tanrıya yalvarmak, niyaz etmek 12. Örnek cümle: "He kneeled down and prayed to Allah" (Diz çöküp Allah'a yalvardı) 1.
    2. İbadet etmek: Namaz kılmak 14. Örnek cümle: "We went to the mosque to pray" (Namaz kılmak için camiye gittik) 1.
    3. İstemek, dilemek: Bir şey için umut etmek veya dilemek 3. Örnek cümle: "After three weeks of unbroken sunshine, the farmer was praying for rain" (Üç hafta boyunca kesintisiz güneş gördükten sonra, çiftçi yağmur için dua ediyordu) 3.
    4. Yalvarırım, lütfen: Eski kullanımda bir rica ifadesi olarak kullanılır 4. Örnek cümle: "Pray tell, sir, what brings you here?" (Lütfen söyleyin, efendim, sizi buraya getiren nedir?) 3.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Pray to God ne için kullanılır?

    "Pray to God" ifadesi, monoteist veya henoteist bir bağlamda Tanrı'ya dua etmek anlamına gelir. Bu ifade ayrıca şu anlamlarda da kullanılabilir: - Şarkı adı: Calvin Harris'in Haim ile birlikte seslendirdiği bir şarkının adı. - Prie-dieu: Özel ibadet için kullanılan bir masa.

    Pray for ne zaman kullanılır?

    "Pray for" ifadesi, iki farklı durumda kullanılabilir: 1. Birinin sağlığı veya iyiliği için dua etmek: "We pray for compassion towards the Iraqi people and soldiers and their families" (Irak halkına, askerlerine ve ailelerine merhamet gösterilmesi için dua ediyoruz). 2. Bir şey için veya bir şeyin olması için dua etmek: "They are hoping and praying for an independent and responsible Europe" (Bağımsız ve sorumlu bir Avrupa için umut ve dua ediyorlar). Ayrıca, "pray for" ifadesi, bir şeyi çok istemek anlamında da kullanılabilir: "After three weeks of unbroken sunshine, the farmer was praying for rain" (Üç hafta kesintisiz güneşlendikten sonra, çiftçi yağmur için dua ediyordu).

    Pray ne demek?

    "Pray" kelimesi İngilizce'de "dua etmek", "ibadet etmek" ve "yalvarmak" anlamlarına gelir. Örnek cümleler: "Reese prayed for her mother's recovery" (Reese annesinin iyileşmesi için dua etti). "She prayed that her daughters would forgive her" (Kızlarının kendisini affetmesi için yalvardı). "He got down on his knees and prayed for the souls of the deceased" (Dizlerinin üzerine çöktü ve ölenlerin ruhları için dua etti).