Long kelimesi İngilizce'de çeşitli anlamlara gelir: Sıfat: Uzun: "a long corridor" (uzun bir koridor). Uzun süreli: "a long speech" (uzun bir nutuk). Ayrıntılı, teferruatlı: "a long list" (uzun bir liste). Çok eski zamanları kapsayan, uzak: "a long memory" (uzun bir hafıza). Fiil: Özlemek, arzulamak: "I long to go" (Gitmeyi çok istiyorum). İsim: Uzunluk: "How long can I borrow it?" (Ne kadar süre ödünç alabilirim?). Uzun zaman/süre/vakit: "He hasn't long to live" (Fazla yaşamaz). Zarf: Uzun zamandan beri, bir süreden beri: "a reform long advocated" (uzun zamandır savunulan bir reform). Uzak(ta), uzağa: "He threw the ball long" (Topu uzağa fırlattı).