• Buradasın

    Intensify ve intense farkı nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    "Intensify" ve "intense" arasındaki fark şu şekildedir:
    • "Intensify" bir fiildir ve bir şeyin daha güçlü veya daha yoğun hale getirilmesini ifade eder 13. Örnek cümle: "We need to intensify our efforts to complete the project on time" (Projeyi zamanında tamamlamak için çabalarımızı artırmamız gerekiyor) 1.
    • "Intense" ise bir sıfattır ve aşırı derecede güçlü, sıkı veya şiddetli anlamlarına gelir 25. Örnek cümle: "The intense cold of the polar regions" (Kutup bölgelerinin yoğun soğuğu) 4.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Intensity ne demek?

    Intensity kelimesi Türkçede aşağıdaki anlamlara gelebilir: yoğunluk; şiddet; güç; çarpıcılık; gerilim; koyuluk; keskinlik; kuvvet; (tıp) intansite; (çevre) radyasyon yoğunluğu. Ayrıca, "intensity" sanatta bir eserdeki renk, ses, ışık veya duygunun gücünü ifade eder.

    Intense ne demek?

    Intense kelimesi, İngilizce'de "yoğun", "şiddetli", "aşırı" gibi anlamlara gelir. Ayrıca, bir kişiyi tanımlamak için kullanıldığında, o kişinin her şeye çok odaklandığını ve duygularını aşırı bir şekilde gösterip hissettiğini ifade eder. Örnek cümleler: "That was really intense" (Bu gerçekten etkileyiciydi). "Intense competition" (Yoğun rekabet). "He's always been very intense" (O her zaman çok yoğun/ciddi olmuştur).

    Intensify ve intensity farkı nedir?

    "Intensify" ve "intensity" arasındaki temel fark, anlamlarında yatar: Intensify, bir şeyi daha güçlü veya daha yoğun hale getirmek anlamına gelen bir fiildir. Intensity, bir şeyin yoğun olma derecesini veya gücünü ifade eden bir isimdir. Özetle, "intensify" bir eylemi, "intensity" ise bu eylemin sonucunu veya derecesini ifade eder.

    Intense bir duygu ne demek?

    Intense bir duygu, "yoğun duygu" anlamına gelir. "Intense" kelimesi, İngilizce'de "şiddetli", "aşırı", "gergin" gibi anlamlara da gelir. Bazı "intense duygu" örnekleri: intense anger (yoğun öfke); intense fear (şiddetli korku); intense emotion (yoğun duygu).