• Buradasın

    In ve on ne zaman kullanılır?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    "In" ve "on" edatları, İngilizce'de farklı zaman dilimlerini belirtmek için kullanılır:
    • "In" edatı, daha geniş zaman dilimlerini ifade etmek için kullanılır 23.
      • Yıllar: 1990 yılında doğdum (I was born in 1990) 2.
      • Mevsimler: İlkbaharda çiçekler açar (Flowers bloom in spring) 2.
      • Haftalar: Bir haftaya tatile çıkacağız (We are going on a vacation in a week) 3.
    • "On" edatı, belirli günler ve tarihleri belirtmek için kullanılır 23.
      • Günler: Pazartesi günü okula gidiyoruz (We go to school on Monday) 2.
      • Tarihler: Doğum günüm 5 Mayıs'ta (My birthday is on May 5th) 2.
      • Özel günler: Paskalya'da ne yaparsınız (What do you do at Easter?) 1.
    • "At" edatı, daha kesin zaman dilimlerini belirtmek için kullanılır 13.
      • Saatler: Dersimiz saat 9'da başlıyor (Our class starts at 9 o’clock) 2.
      • Belirli anlar: Gece yarısında uyandım (I woke up at midnight) 2.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    On ne zaman kullanılır?

    "On" edatı, İngilizce'de çeşitli durumlarda kullanılır: 1. Zaman: Belirli bir günü veya tarihi ifade etmek için kullanılır. 2. Yer: Bir yüzey üzerinde bir yeri belirtmek için kullanılır. 3. Genel Kullanım: "Around", "towards" anlamlarıyla civarında, yönünde anlamında kullanılır.

    On ve on the arasındaki fark nedir?

    "On" ve "on the" arasındaki fark, kullanım bağlamına göre değişir. "On" edatı, belirli günler, tarihler ve yüzeyler için kullanılır. Örnekler: - Günler ve tarihler: "on Monday" (pazartesi günü), "on December 5th" (5 Aralık'ta). - Yüzeyler: "The book is on the table" (Kitap masanın üzerinde). "On the" ifadesi ise geniş anlamda bir yüzey üzerinde olmayı belirtir.

    In ne zaman kullanılır?

    "In" edatı İngilizcede çeşitli durumlarda kullanılır: 1. Zaman Belirtme: Genellikle daha geniş bir zaman dilimini ifade etmek için kullanılır. Örnekler: - I was born in 1990 (1990’da doğdum). - We’re having a meeting in the morning (Sabah bir toplantımız var). 2. Yer Belirtme: Ülke, şehir, bina, alan gibi büyük bir alanı veya iç mekanı belirtmek için kullanılır. Örnekler: - They live in Paris (Paris’te yaşıyorlar). - The keys are in the drawer (Anahtarlar çekmecenin içinde). 3. Durum Belirtme: Bir durumun içinde bulunmayı ifade eder. Örnekler: - I’m in a hurry (Aceledeyim). - She’s in love (Aşık).