Galebe, galip gelme, yenme, üstünlük, çokluk ve bastırma anlamlarına gelir. Gali olmak hakkında bilgi bulunamamıştır. Örnek cümleler: "Büyük fetihler sultânı Yavuz Han, cihan çapındaki zaferleriyle mağrur olmamış, dâimâ nefsine galebe çalarak hakîkî zaferin, ancak ilim, irfan ve hikmet ehli zâtların irşâdıyla gönül âleminde vukû bulacağını idrâk etmiş bir pâdişah idi". "Bizim takım, ilk 20 dakikada 2 gol atarak rakip takıma galebe çalmayı başardı". "Galebe-i sıklet (Sıkıntı basmak)".