Yazeka
Arama sonuçlarına göre oluşturuldu
"Draw" kelimesi İngilizce'de birden fazla anlama sahiptir:
- Çizmek: Bir şeyin resmini veya görsel temsilini yapmak 12. Örnek cümle: "I love to draw landscapes in my free time" (Boş zamanlarımda manzara çizmeyi severim) 2.
- Çekmek: Bir şeyi bir yerden başka bir yere sürüklemek veya taşımak 12. Örnek cümle: "She drew the curtains to let in the sunlight" (Işığın içeri girmesine izin vermek için perdeleri çekti) 2.
- Kazanmak veya Berabere Kalmak: Bir yarışma veya oyunda sonuç almak, berabere bitirmek 12. Örnek cümle: "The soccer game ended in a 1-1 draw" (Futbol maçı 1-1 berabere bitti) 2.
- Para Çekmek: Bir hesaptan nakit para almak 12. Örnek cümle: "I need to draw some money from the ATM" (ATM'den biraz para çekmem gerekiyor) 2.
- Sonuç Çıkarmak: Diğer kelimelerle birlikte kullanıldığında "sonuç çıkarmak", "çıkarım yapmak" anlamlarını ifade etmek 13. Örnek cümle: "After examining all the clues, the detective was able to draw a logical conclusion about the case" (Tüm ipuçlarını inceledikten sonra, dedektif davaya dair mantıklı bir sonuca varabildi) 1.
5 kaynaktan alınan bilgiyle göre: