• Buradasın

    Date ne demek ingilizce?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Date kelimesinin İngilizce'deki anlamları şunlardır:
    1. İsim: Tarih, zaman 23. Örnek cümle: "10 June 1988 is the date of my brother’s birth" (10 Haziran 1988, ağabeyimin doğum tarihidir) 2.
    2. İsim: Randevu, buluşma 23. Örnek cümle: "I asked her out on a date" (Ona buluşma teklifi ettim) 3.
    3. İsim: Hurma 23. Örnek cümle: "Date is an excellent substitute for sugar in healthy desserts" (Hurma, sağlıklı tatlılarda şekerin yerine kullanılan mükemmel bir malzemedir) 3.
    4. Fiil: Tarihlendirmek 23. Örnek cümle: "Don't forget to date the document" (Belgeye tarih atmayı unutmayın) 3.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    İngilizce tarih nasıl yazılır?

    İngilizce'de tarih yazmanın iki ana formatı vardır: Amerikan İngilizcesi ve İngiliz İngilizcesi. Amerikan İngilizcesi formatında tarih, Ay-Gün-Yıl olarak yazılır. İngiliz İngilizcesi formatında ise tarih, Gün-Ay-Yıl olarak yazılır. Ayrıca, ISO formatı da yaygın olarak kullanılır ve bu formatta tarih Yıl-Ay-Gün olarak yazılır.

    Date ne anlama gelir?

    "Date" kelimesi İngilizce'de çeşitli anlamlara gelir: 1. Tarih: Belirli bir günü veya zamanı ifade eder. 2. Randevu: Kişiler arasındaki özel buluşmaları ifade eder. 3. Son kullanma tarihi: Ürünlerin veya belgelerin geçerlilik süresini belirtir. 4. Flörtleşmek veya romantik ilişki içinde olmak: İki kişinin birbirini tanıması için zaman geçirmesi. 5. Hurma: Doğal şekerler açısından zengin bir meyve.

    Date nasıl kullanılır?

    Date kelimesi İngilizce'de hem isim hem de fiil olarak kullanılabilir. İsim olarak kullanımı: 1. Tarih: "What is today's date?" (Bugünün tarihi ne?). 2. Buluşma, randevu: "I have a date with her tomorrow" (Yarın onunla randevum var). 3. Hurma: "Have you ever eaten a date?" (Hiç hurma yedin mi?). Fiil olarak kullanımı: 1. Tarih atmak: "Don't forget to date the document" (Belgeye tarih atmayı unutma). 2. Eskimek, modası geçmek: "These movies sound dated" (Bu filmlerin modası geçmiş gibi). 3. Flört etmek: "They have been dating for two years" (İki yıldır çıkıyorlar).