• Buradasın

    Could ne zaman kullanılır?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    İngilizce'de "could" yardımcı fiili şu durumlarda kullanılır:
    • Geçmişteki yeteneklerden bahsetmek 123. Örnek: "My aunt Lisa could play piano when she was young" (Teyzem Lisa gençken piyano çalabiliyordu) 2.
    • Olasılık belirtmek 123. Şimdiki ve gelecek zaman için kullanıldığında ihtimalin düşük olduğunu ifade eder 12. Örnek: "They could win the race tomorrow" (Yarın yarışı kazanabilirler) 2.
    • Rica ve izin istemek 123. Daha resmi durumlarda ve kibar bir şekilde kullanılır 12. Örnek: "Could you please give me a bottle of water?" (Lütfen bana bir şişe su verebilir misin?) 2.
    • Pişmanlık veya geçmiş ihtimallerden bahsetmek 12. "Perfect tense" kalıbı ile kullanılır 1. Örnek: "I could have studied more" (Daha çok çalışabilirdim) 1.
    • Anlamak, hatırlamak gibi fiiller ve duyularla ilgili fiillerle 45. Örnek: "When I entered the room, I could hear something scratching" (Odaya girdiğimde bir şeyin gıcırdadığını duyabiliyordum) 45.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

      Yanıtı değerlendir

      5 kaynak

      1. vocabrain.com
        1
      2. onlinekidsacademy.com
        2
      3. bukytalk.com
        3
      4. livexp.com
        4
      5. wse.com.tr
        5

    Konuyla ilgili materyaller

    Could ile ilgili cümleler nelerdir?

    Could ile ilgili bazı cümleler: Geçmişteki yetenekler: "I could play basketball when I was 5 years old" (5 yaşındayken basketbol oynayabiliyordum). Olasılıklar: "It could rain tomorrow" (Yarın yağmur yağabilir). Nazik istekler: "Could you please give me a bottle of water?" (Lütfen bana bir şişe su verebilir misin?). Rica veya talep: "Could you tell me where the cinema is, please?" (Lütfen sinemanın nerede olduğunu söyleyebilir misiniz?). Soru cümlesi: "Could I say anything I want?" (İstediğim şeyi söyleyebilir miyim?). Pişmanlık veya geçmiş ihtimal: "I could have been more polite" (Daha kibar olabilirdim). Geniş zaman cümlelerinde kullanıldığında ihtimalden bahseder, ancak ihtimal daha düşüktür: "You couldn't pass the examination" (Kontrolü geçemeyebilirsin).
    5 kaynak

    Could Türkçe ne demek?

    "Could" kelimesi Türkçede şu anlamlara gelir: Yardımcı fiil: "can" fiilinin geçmiş hali olup, geçmiş zamanda yeteneği ifade eder. Olasılık belirtme: Şimdiki veya gelecek zamanda bir durumun gerçekleşme ihtimalini belirtir. Rica etme: Kibar bir istekte bulunmak için kullanılır. Örnek cümleler: "My aunt Lisa could play piano when she was young" (Teyzem Lisa gençken piyano çalabiliyordu). "They could win the race tomorrow" (Yarın yarışı kazanabilirler). "Could you please give me a bottle of water?" (Lütfen bana bir şişe su verebilir misiniz?).
    5 kaynak

    Used to ve would arasındaki fark nedir?

    Used to ve would ifadeleri, geçmiş alışkanlıkları ve tekrar eden eylemleri anlatmak için kullanılır, ancak aralarında bazı farklar vardır: Used to, geçmişte düzenli olarak yapılan ama artık yapılmayan alışkanlıkları ve durumları anlatır. Would, geçmişte belirli bir süre boyunca düzenli olarak gerçekleşen eylemleri ifade eder, ancak bu eylemlerin şu anda devam edip etmediği belli değildir. Ayrıca, used to durum bildiren fiillerle de kullanılabilirken, would sadece eylem belirten fiillerle kullanılır.
    5 kaynak

    Can ve could farkı nedir?

    Can ve could arasındaki temel farklar şunlardır: Zaman farkı: "Can" yalnızca şimdiki zaman veya geniş zamandan bahsetmek için kullanılırken, "could" yaygın olarak geçmiş zaman için kullanılır. İhtimal farkı: "Could" şimdiki ve gelecek zamanda gerçekleşme ihtimali olan durumlar için de kullanılabilir, ancak bu ihtimal "can"den daha düşüktür. Resmiyet farkı: "Can" daha resmi olmayan, samimi ortamlarda; "could" ise daha resmi ve kibar bir dil gerektiren durumlarda kullanılır. Örnekler: "She can speak about philosophy very confidently" (Felsefe hakkında çok özgüvenli bir şekilde konuşabilir). "She could speak about philosophy very confidently" (Felsefe hakkında çok özgüvenli bir şekilde konuşabilirdi). "Could you please give me a bottle of water?" (Lütfen bana bir şişe su verebilir misin?). "Could you send me the weekly reports?" (Haftalık raporları bana yollayabilir misin?).
    5 kaynak