Burgeoning kelimesi, gelişmekte olan, filizlenen veya hızla gelişen şeyleri tanımlamak için kullanılır. Örnek kullanımlar: "The empire expanded eastward, in search of resources for its burgeoning textile industry" (İmparatorluk, gelişmekte olan tekstil endüstrisi için kaynak arayışıyla doğuya doğru genişledi). "A burgeoning tourist industry lifted the state’s economy" (Gelişmekte olan bir turist endüstrisi, devletin ekonomisini yükseltti). "Colorado's burgeoning marijuana industry" (Colorado'nun gelişmekte olan esrar endüstrisi).