Yazeka
Arama sonuçlarına göre oluşturuldu
"Bruise" kelimesi iki farklı anlamda kullanılabilir:
- İsim (çoğul: bruises) 13:
- Ciltte oluşan karanlık ve ağrılı bölge, yara, çürük 13. Örnek cümle: "He had a bad bruise on his leg after he fell" (Düştükten sonra bacağında kötü bir çürük oluştu) 1.
- Bitki veya meyvede oluşan hasar bölgesi 1. Örnek cümle: "There are bruises all over this peach" (Bu şeftalinin her yerinde çürükler var) 4.
- Fiil 14:
- Bir kişinin vücuduna, bir meyveye vb. çürük oluşturmak 14. Örnek cümle: "She bruised her knee when she walked into the fire hydrant" (Ateş hidrantına çarpınca dizini çürüttü) 4.
- Birinin duygularını veya özgüvenini incitmek 14. Örnek cümle: "I don't want to bruise anyone's feelings" (Kimsenin duygularını incitmek istemiyorum) 1.
5 kaynaktan alınan bilgiyle göre: