Yazeka
Arama sonuçlarına göre oluşturuldu
Ayrıca, "break" fiilinin kullanıldığı bazı diğer anlamlar:
- Kırmak, bozmak 13. Örneğin, "The little girl was guilty of breaking the vase" (Küçük kız vazoyu kırmakla suçluydu) 1.
- Gün ağarmak 2. Örneğin, "We left just as the day was breaking" (Tam gün ağarırken ayrıldık) 2.
- Şansı olmak, fırsat yakalamak 5. Örneğin, "He's had a good year with several big breaks" (Bütün sene şansı yaver gitti) 5.
5 kaynaktan alınan bilgiyle göre: