"Break yapmak" ifadesi İngilizce'de çeşitli anlamlara gelebilir:
- Kırmak, parçalamak: Bir cismi parçalara ayırmak 25. Örnek cümle: "He broke the glass" (Camı kırdı) 2.
- Ara vermek: Bir aktiviteyi durdurmak veya mola vermek 13. Örnek cümle: "Let's break for a meal" (Yemek için ara verelim) 3.
- Sözünü tutmamak: Verdiği sözü yerine getirmemek 1. Örnek cümle: "He broke his promise" (Sözünü tutmadı) 1.
- İlişkiyi kesmek: Bir ilişkiyi sona erdirmek veya dostane ilişkileri bitirmek 1. Örnek cümle: "They broke off their engagement" (Nişanı bozdular) 2.
5 kaynaktan alınan bilgiyle göre: