"Break" kelimesi İngilizce'de çeşitli anlamlara gelir:
- Kırmak: Bir nesnenin bütünlüğünü bozmak 34. Örnek cümle: "Don't break the glass" (Camı kırma) 3.
- Ara vermek: Dinlenme veya çalışmayı geçici olarak durdurmak 23. Örnek cümle: "Let's take a coffee break" (Kahve molası verelim) 2.
- İhlal etmek: Bir kuralı veya yasayı çiğnemek 23. Örnek cümle: "You cannot break the law" (Kanunları çiğneyemezsin) 3.
- Bozulmak: Bir şeyin çalışmaması veya işlevinin durması 4. Örnek cümle: "Our old television finally broke" (Eski televizyonumuz sonunda bozuldu) 4.
- Haber vermek: Önemli veya beklenmedik bir haberi ilk kez duyurmak 2. Örnek cümle: "The newspaper broke the story about the political scandal" (Gazete siyasi skandal hakkındaki haberi ilk duyuran oldu) 2.
5 kaynaktan alınan bilgiyle göre: