• Buradasın

    Afraid ve scared farkı nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    "Afraid" ve "scared" kelimeleri genellikle benzer anlamlara sahip olsa da, kullanımları ve anlamları açısından bazı farklılıklar vardır:
    • Genel anlam: "Afraid" genel bir korku veya endişe duygusunu ifade ederken, "scared" daha çok belirli bir tehdit veya korkutucu uyarana karşı duyulan anlık, yoğun bir tepkiyi tanımlar 14.
    • Dil kullanımı: "Afraid" daha resmi bir anlam taşırken, "scared" günlük konuşmada daha yaygın olarak kullanılır 12.
    • Cümle yapısı: "Scared" genellikle "by" edatıyla kullanılır, ancak "afraid" için bu gerekli değildir 35.
    Örnekler:
    • Afraid: "I am afraid of the dark" (Karanlıktan korkuyorum) 4.
    • Scared: "I was scared when I heard a strange noise in the dark" (Karanlıkta garip bir ses duyduğumda korktum) 4.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Afraid of ne için kullanılır?

    "Afraid of" ifadesi, bir şeyden korkan veya ürkmüş olan kişiyi tanımlamak için kullanılır. Örnek cümleler: "She was afraid of travelling alone" (Yalnız seyahat etmekten korkuyordu). "Most people are not afraid of change itself; they are afraid of losing the things they’re used to" (İnsanlar değişimin kendisinden korkmaz; alıştıkları şeyleri kaybetmekten korkarlar). "Small children are afraid of being left alone in the dark" (Küçük çocuklar karanlıkta yalnız kalmaktan korkarlar).

    Scared ne demek?

    Scared kelimesi, İngilizce'de "korkmuş", "ürkmüş" anlamına gelir. Örnek cümleler: "He was scared when the monkey jumped at him" (Maymun ona atladığında korkmuştu). "I'm scared of telling her what really happened" (Ona gerçekte ne olduğunu söylemekten korkuyorum). "I was scared stiff, extremely frightened" (Çok korkmuştum, aşırı derecede korkmuştum).

    Afraid ne demek?

    Afraid kelimesi Türkçede "korkan", "korkmuş" anlamına gelir. Ayrıca, "endişeli" ve "üzgün" anlamlarında da kullanılabilir. Örnek cümleler: "I was afraid of being alone when I was a child" (Çocukken yalnız kalmaktan korkardım). "She's afraid of water" (Sudan korkuyor). "Many people are afraid that they might lose their jobs" (Birçok insan işini kaybedebileceğinden korkuyor).