Adak taşı, antik çağlarda bir adağın gerçekleşmesi üzerine, tanrılara duyulan minnet duygusunun karşılığı olarak dikilen, yazılı ve kabartmalı bir taştır 1.

Ayrıca, "adak taşı" adıyla bilinen ve Osmanlı döneminde yaygın olan bir yardımlaşma usulü de vardır 24. Bu uygulamada, genellikle cami avlularında veya türbelerin girişlerinde bulunan sütun benzeri taşların üst kısmındaki oyuğa, zengin kişiler sadakalarını bırakırdı 24. İhtiyaç sahipleri ise toplum içinde mahcup olmamak için sadece ihtiyaçları kadarını alırdı 24. Bu şekilde, hem verenin gösterişten uzak durması hem de alanın dilenmek zorunda kalmaması sağlanırdı 24.

Bunun yanı sıra, Keçeci köyünün adıyla ilgili anlatılan bir efsanede, Horasan erlerinden Keçeci Baba'nın sopasının düştüğü yerde büyük bir taş olduğu ve bu taşın köylüler tarafından "adak taşı" olarak adlandırıldığı belirtilmektedir 3.