• Buradasın

    Çanakkale depreminin ardından Naci Görür ne dedi?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Çanakkale depreminin ardından Prof. Dr. Naci Görür, şu açıklamaları yaptı:
    • "Çanakkale Eceabat’ta 4,4 büyüklüğünde bir deprem oldu ve bu deprem Kuzey Anadolu Fay Zonu içerisinde yer alıyor" 13.
    • "Bu deprem, Marmara’da kırılması beklenen kesimi az çok etkileyecektir" 13.
    • "Bu ülkenin hemen hemen her yeri fay örgüsüyle kaplı ve herhangi bir bölge büyük bir depreme maruz kalabilir" 2.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Çanakkale depremi İstanbul'u etkiler mi?

    Çanakkale'deki depremin İstanbul'u etkilemesi beklenmemektedir. Jeolog Prof. Dr. Okan Tüysüz, meydana gelen depremin İstanbul için herhangi bir tehlike oluşturmayacağını belirtmiştir. Deprem Uzmanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy da benzer şekilde, bu depremin Marmara Denizi'nin içinden geçen Kuzey Anadolu Fayı'nın kuzey koluyla ilgili olmadığını ve İstanbul'u etkilemeyeceğini söylemiştir. Ancak, depremlerin etkileri konusunda kesin yargılarda bulunmak mümkün değildir.

    Çanakkale depremi neyi tetikledi?

    Çanakkale'de meydana gelen depremlerin neyi tetiklediğine dair farklı görüşler bulunmaktadır. Prof. Dr. Süleyman Pampal, Çanakkale'deki depremlerin bölgenin hareketli ve aktif olduğunu gösterdiğini, ancak büyük bir depremi tetiklemesinin mümkün olmadığını belirtmiştir. Prof. Dr. Naci Görür ise, Çanakkale'deki depremlerin yaşandığı bölgenin, Kuzey Anadolu Fay Zonu'nun güney kolunu temsil ettiğini ve bu tür depremlerin stres birikimi nedeniyle Marmara Bölgesi ve Kuzey Ege'de büyük deprem riskini artırabileceğini ifade etmiştir. Prof. Dr. Süha Özden de, bölgedeki sismik stresin arttığına dikkat çekerek, bu tür depremlerin büyük bir depremin habercisi olabileceğini, ancak bunun kesin olarak söylenemeyeceğini dile getirmiştir. Depremlerin tetikleme etkisi, fay hatlarının yapısı ve depremlerin büyüklüğüne bağlı olarak değişebilir. Bu nedenle, depremlerin etkilerini kesin olarak belirlemek için uzman görüşleri ve detaylı araştırmalar gereklidir.

    Çanakkale'de deprem kaç şiddetinde oldu?

    2025 yılı Ağustos ayı itibarıyla Çanakkale'de meydana gelen en son depremin şiddeti hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, Çanakkale'deki son depremler hakkında bilgi alabileceğiniz bazı kaynaklar şunlardır: koeri.boun.edu.tr. ntv.com.tr. milliyet.com.tr. cnnturk.com.

    Naci görür deprem için ne zaman uyarıyor?

    Prof. Dr. Naci Görür, deprem uyarıları yaparken belirli bir zaman dilimi belirtmemektedir. Ancak, deprem beklenen yerler ve riskler hakkında genel değerlendirmeler yapmaktadır. Örneğin, 2025 yılında Balıkesir'de meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki deprem sonrası yaptığı açıklamada, "Daha büyük bir deprem olacağını sanmıyorum" demiştir. Ayrıca, 2024 yılında yaptığı bir açıklamada, Karlıova ile Erzincan arasındaki Yedisu Fayı'nın 7,2 büyüklüğünde bir deprem üretme riski taşıdığını ve bu fayın periyodunun dolduğunu belirtmiştir. Deprem uyarıları için güncel gelişmeleri ve resmi açıklamaları takip etmek önemlidir.

    Çanakkale depremleri neden sık oluyor?

    Çanakkale'de depremlerin sık olmasının temel nedeni, bölgedeki aktif fay hatlarıdır. Ayrıca, Kuzey Anadolu Fay Hattı'nın güney kolu da Çanakkale civarından geçmektedir. Çanakkale, Türkiye'nin deprem bölgesi olması nedeniyle, bu tür sismik aktiviteler olağandır.

    Naci Görür'e göre son depremlerin anlamı nedir?

    Prof. Dr. Naci Görür'e göre son depremlerin anlamı, deprem dirençli kentlerin gerekliliğini vurgulamaktır. Görür, depremlerin zaman ve yerinin kesin olarak bilinemeyeceğini, bu tür tartışmaların toplum için faydasız olduğunu belirtmektedir. Örneğin, Sındırgı depreminde "Sındırgı depremi neyin uyarısıdır?" diyerek, depremlerin deprem dirençli kentlerin oluşturulması gerektiğini hatırlattığını söylemiştir. Ayrıca, Kamçatka'daki 8,8 büyüklüğündeki depremi örnek göstererek, deprem dirençli kentler sayesinde ölüm ve yıkımın son derece sınırlı kaldığını belirtmiştir. Bu nedenle, Görür'e göre depremlerin asıl anlamı, insanların can ve mal güvenliğini sağlamak için kentlerin sağlam temeller üzerine inşa edilmesidir.