• Buradasın

    Türkiye'de Spor Medyası ve Futbol Dünyasındaki Sorunlar

    youtube.com/watch?v=oCHX5yAgl00

    Yapay zekadan makale özeti

    • Altı Spor programında sunucu Asena Özkan, spor yazarı Bilgin Gökberk Birgün ile bir röportaj gerçekleştiriyor. Bilgin Gökberk, ilk mesleği turizm olan ve sonradan spor yazarlığına geçen, Cumhuriyet gazetesinde çalışmış ve daha sonra Hürriyet'ten ayrılan bir meslektaş.
    • Video, Türkiye'deki spor medyasının durumu, yandaşlık sorunları ve futbol dünyasındaki yolsuzluklar üzerine odaklanıyor. Konuşmacılar, spor medyasının büyük bir kısmının yandaş veya federasyon medyası olduğunu, Türkiye'deki medya sistemindeki baskı ve kontrol mekanizmalarını, futbol federasyonu ile kamu bankası kredisi arasındaki ilişkileri ve Başakşehir gibi kulüplerin yönetim şekillerini ele alıyorlar.
    • Röportajda ayrıca, Türkiye'de din ve futbol damarlarının iktidar tarafından nasıl kullanıldığı, futbol yorumcusunun yüksek maaşları, yazmayan yazarların daha fazla para kazanması ve Türkiye'deki medya kuruluşlarının durumu hakkında eleştirel görüşler paylaşılıyor. Bilgin Gökberk'in televizyondan ayrılma kararı ve bunun ardından yaşadığı değişimler de konuşulmaktadır.
    00:12Bilgin Gökberk'in Spor Yazarlığı Yolculuğu
    • Bilgin Gökberk, ilk mesleği turizm olmasına rağmen sonradan spor yazarı olmuştur.
    • Yurt dışında turizm yaparken medyada lisan bilen, yurtdışını bilen ve bedava haber yollayabilecek kişiler aranıyordu.
    • İlk başta futbol yazmak istemediğini, altyapılarda basketbol oynadığı için basketbol yazması gerektiğini söyleyerek kandırıldığını belirtiyor.
    01:09Spor Yazarlığına Geçiş
    • Dört-beş sene basketbol yazarak Ahmet Kurt'la beraber en çok okunan basketbol yazarlarından biri oldu.
    • Mehmet Yılmaz'ın önerisiyle köşe yazarı olarak çalışmaya başladı.
    • Futbolda tüm kapıların tutulmuş olduğunu fark edince, futbola farklı bir bakış açısıyla yazmaya karar verdi.
    02:04Futbol ve Siyaset İlişkisi
    • Ülke kendini güncelleyince ve "Yeni Türkiye" çıkınca kendilerini de güncellemeye karar verdiler.
    • Futbolun siyasetin emrine girdiğini fark edince, futbolun siyasetle arasındaki yolu yazmaya başladılar.
    • Bu konuda çok az kişi yazdığı için malzeme ve süreç olarak avantaj sağladılar.
    02:31Türkiye'deki Medya Durumu
    • Türkiye'de istemeden tüm medya içinde ciddi bir okuyucu oranına sahip olduklarını belirtiyor.
    • Almanya'da yaşasaydı otuz-beş sene basketbol yazarak emekli olacağını, Türkiye'de ise şimdi tüm medya içinde önemli bir yere geldiklerini söylüyor.
    • Almanya'da iki yazı yazıp veya senede bir kitap yayınlayıp banka kadar para kazanırken, Türkiye'de en çok okundukları ve itibar gördükleri dönemde sıfır lira kazanarak devam ettiklerini ifade ediyor.
    03:17Spor Medyası Durumu
    • Konuşmacı, spor medyasının ciddi bir adrenalin getirdiğini ve bu konunun ana başlığı olduğunu belirtiyor.
    • Spor medyasının yüzde seksen'i yandaş medya veya federasyon medyası olup, sadece küçük bir parça idealist insanlar tarafından devam ettiriliyor.
    • Konuşmacı, yazdığı yazıların tüm medyadan daha çok ilgi çektiğini ve bu durumun diğer medya gruplarını rahatsız etmesi gerektiğini söylüyor.
    04:18Medya Sistemindeki Sorunlar
    • Medya dünyasında herkesin kafasında tek doğru para kazanmak ve nasıl kazanırsa kazansın şeklinde bir düşünce var.
    • Konuşmacı, Hürriyet'ten ekonomik sebepten ayrıldığını ve en çok okunan yazar olmasına rağmen az maaş aldığını anlatıyor.
    • Büyük medya gruplarından kaçarak ek iş aradığını, Ege'de bir köyde pizza ve makarna satmaya başladığını ve bu sayede işsiz kalmadığını belirtiyor.
    07:22Yeni Başlangıç ve Kitap Projesi
    • Konuşmacı, yaklaşık onbeş-yirmi gün sonra Kadıköy'deki yeni bir mekanda bir araya geleceklerini ve Alaçatı'daki mekanı buraya taşıyacaklarını söylüyor.
    • Rahat yazı yazabilmek için dükkan açtığını ve bugüne kadar yazdıkları federasyon ve Başakşehir yazılarını bir kitaba çevireceklerini belirtiyor.
    • Türkiye'de bu yazıların iktidar yanlısı medya tarafından saklandığını ancak okunma rekorları kırdığını ve bu süreci belge haline koymak gerektiğini vurguluyor.
    08:54Türkiye'de Din ve Futbol Damarı
    • Türkiye'de din damarı ve futbol damarı olduğunu, her iktidarın zamanında bunları kullandığını ancak bu kadar kullanmadığını belirtiyor.
    • Din damarının diyanet, camiler ve sahte dinciler gibi resmi ve sahte unsurlarla kullanıldığını, futbol damarının ise eski futbolcular ve futbolu yaymaya çalışanlarla olduğunu anlatıyor.
    • Kalabalığa en rahat damardan girmenin din ve futbol damarlarıyla olduğunu, ancak futbolu pek yazan olmadığını ve kendisinin bu alanda yalnız kaldığını söylüyor.
    10:11Medyada Sansür ve Üretkenlik
    • Medyada yazanların para ihtiyacı olmadığını, yirmi-yirmibeş yıldır iş yapan ve otuz yıldır ciddi rakamlar alan insanlar olduğunu belirtiyor.
    • Ertuğrul Özkök örneğini vererek, yirmibeş yıldır Hürriyet'te yayın yönetmeni yapmış önemli bir gazeteci olduğunu ve bugün hiçbir şey yapmasa ömrünün sonuna kadar yaşayabileceğini söylüyor.
    • Medyada sansür olduğunu, yazdıkça kötüye gittiğini ve üretkenliğin olmadığını, bu nedenle bazı yazarların karı-koca ilişkileri, seks, moda fuarları gibi konuları anlatmaya zorlandıklarını anlatıyor.
    12:33Aile ve Medya Baskısı
    • Konuşmacı, kendi ailesini düşünerek Ertuğrul Bey'e kadar önemli yerlerde olmadığını belirtiyor.
    • Türkiye'de herkes, belli bir konuma gelen herkes (sanatçı, karikatür, yazar, gazeteci, siyasetçi) fanusta yaşıyor ve etrafında onu eleştiren kimse olmuyor.
    • Konuşmacı, Kadıköy'de büyüdüğü için mahallesinden her türlü adam çıktığını ve bu mahalle baskısı sayesinde çizgisinin değişmediğini söylüyor.
    15:05Futbol Medyası ve Yazarlık
    • Futbol medyasında önemli bir adam çıkmadığını, Hıncal'ın bir dönem önemli biri olduğunu ve futbolda devrim yaptığını belirtiyor.
    • Gazetede iki tip yazar olduğunu, yazanlar ve yazmayanlar olduğunu, yazmayanların yazanlardan daha çok para kazandığını söylüyor.
    • Yeni jenerasyonda yazmayanların gelirlerinin yazanlara göre çok daha fazla olduğunu, bir futbol yorumcusunun iki buçuk milyon dolar aldığını ancak bunun gerçek değerinin çok daha düşük olduğunu belirtiyor.
    16:43Medya İşindeki Sorunlar
    • Yayıncı kuruluşlarının konuşmayan yazarları tercih ettiğini, çünkü konuşanların ne konuşacağını bildiklerini söylüyor.
    • Kapalı devre bir spor yazarlığı olduğunu, bir yorumcu iki milyon dolar alıyorsa, yazı yazarken beşyüz bin dolar veriyorlarsa bu "yazdır konuşma" dilidir.
    • Türkiye'nin ucuz bir ülke olmadığını, bu kadar karambole rağmen ayakta durmasının sebebinin ülkede ciddi, akıllı, zeki adamların var olduğunu belirtiyor.
    19:44Spor Yazarlığının Geleceği
    • Spor yazarlığının futbol olarak tanımlandığını ancak böyle gitmeyeceğini, seçimden sonra birçok medya kuruluşunun "topu atacağını" söylüyor.
    • Görmezden geldikleri için para alan spor yazarları ve servis müdürlerinin yaşamlarını idame ettiremeyeceklerini, bu sistemin bir yerde bozulacağını belirtiyor.
    • Yeni neslin sporu sadece futbol olarak gördüğünü, Avustralya Açık tenis turnuvası gibi diğer spor dallarının ilginç olaylarının Türkiye'de görünmediğini, spor sayfasının futboldan biraz arınmalı olduğunu söylüyor.
    21:18Kamu Bankası Kredisi Tartışması
    • Pazar akşamı federasyon başkanı, kamu bankası kredisi alınan televizyon ve gazete yazarları ile kamu bankası genel müdürü arasında bir konuşma gerçekleşti.
    • Konuşmada kamu bankası kredisi ile futbolcu ve futbol takımı ödenecek parayı yapılandırmayı verecek olan kamu bankası genel müdürü eleştirildi.
    • Konuşan kanal, gazeteciler ve krediyi verecek kişi aynı zamanda krediden para alıyor, bu durumda hiçbir şey altında hiçbir şey yok.
    22:11Kredinin Gerçekleri ve Eleştiriler
    • Krediyi verecek kişi ve federasyon başkanı bile nasıl olacağını bilmiyor, bu bir günde ortaya çıkmış.
    • Konuşmacı, son dönemlerde genel müdürün suratına baktığında çok mutlu ve neşeli olduğunu, kredileri gülerek anlattığını belirtiyor.
    • Konuşmacı, bu durumun mizansene olduğunu ve gazetecilerin bu işlere girmemesi gerektiğini söylüyor.
    22:55Kredinin Arka Planı
    • Konuşmacı, genel müdür ve federasyon başkanının bu işte bir şey olmadığını, bir ekibin içindeler ve emir bir yerden geldiğini belirtiyor.
    • Yabancı sayısına karar vermeyen federasyon kendi karar veremiyordu, bu kredi de bir yerden gelen emirle verildi.
    • Türkiye'de teoga ve cam cam filmi aynı kişi karar veriyordu, bu kredi federasyon başkanının kendi kredi ile medyayı alan bir insanın yapabileceği bir şey değil.
    23:37Türkiye'deki Medya ve Kulüp Yönetimi Sorunları
    • Beşiktaş kongre üyesi Yıldırım Demirören'in başkanlığı döneminde usulsüz harcamalar nedeniyle mahkemeye verilen davada yöneticiler beraat etmiş, ancak üç maaşlı kulüp çalışanı hapis cezası almış.
    • Galatasaray'ın başkan yardımcısı Abdurrahman Albayrak, Gomis transferinde UEFA fair play kurallarını yanlış yorumlayarak bir profesyonelin görevine son vermiş, ancak kendisi sorumluluk duymamış.
    • Türkiye'de sistem, gazetecileri ve bürokratları yiyor; kafayı yememek için bu sistemden çıkıp kendi ekmeğini taştan çıkarmak gerekiyor.
    25:46Medya Dünyasında Yaşanan Zorluklar
    • Başakşehir'in gollerini siyaset mi kurtarıyor, Edin Vishka mı atıyor gibi sorularla medya dünyasında siyaset ve spor arasındaki bağlantılar eleştiriliyor.
    • Konuşmacı, 60 yaşına kadar kafeyi sağlam tutarak gelmiş ve IMF veya bazı gazeteler için boyun eğmemiş, ancak bu saatten sonra bu sistemin içinde olmamaya çalışıyor.
    • Türkiye'de ciddi televizyonlar var, para sıkıntısı çeken ama ayakta durmaya çalışan; herkes Demirören grubu veya Doğuş grubu gibi düşünmek zorunda değil.
    27:47Medya Dünyasında Yaşanan Çelişkiler
    • Konuşmacı, pizza-makarna arasında yazı yazıldığını ve bu yazıların bütün medyanın hepsinden fazla okunduğunu belirtiyor.
    • Federasyonun Avrupa Şampiyonası seçimi için hazırladığı iki buçuk dakikalık bantta Nusret'in çıkması gibi durumlar, medyanın siyasi bağlantıları eleştiriyor.
    • Türkiye'nin tanıtım mantığından uzak, çapsız insanlarla çalışan bir sistem olduğu ve bu durumun ülkenin tanıtımında olumsuz etkisi olduğu vurgulanıyor.
    32:34Başakşehir'in Durumu
    • Konuşmacı, Başakşehir'in takımla ilgisi olmadığını, takımın ciddi savaş içinde başarı olduğunu ancak kulübe en büyük zararı kulüp verdiğini belirtiyor.
    • İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Vekilinin başkanı olduğu bir kulüpte, akrabalık bağlantısı varsa herkesin bununla bağlantı kuracağı ve bu durumun rahatsız edici olduğu söyleniyor.
    • Başakşehir'in kendi seyircisi sahip çıkmıyor, semtinden gelen seyirci çok az ve bu durumun belediyenin milyonlarca insanı her hafta mutsuz etmek istemesi olarak yorumlanıyor.
    35:07Başakşehir'in Stratejisi ve Alternatifler
    • Konuşmacı, Dortmund veya Bayern Münih gibi büyük belediyelerin güçlerini başka altyapı projelerine veya Türk futboluna genel olarak kullanmaları gerektiğini vurguluyor.
    • Başakşehir'in kendi takımını büyütüp satmak yerine, Türk futboluna genel bir katkı yapması gerektiğini savunuyor.
    • Galatasaray'ın Ozan Kabak'ı 12 milyon Euro'ya sattığı ve bu oyuncunun sadece 17 maç oynadıktan sonra transfer olduğu örneği veriliyor.
    36:23Başakşehir'e Karşı Antipati Tartışması
    • Konuşmacı, Başakşehir'e karşı antipati olduğunu iddia edenlere karşı çıkıyor ve bu durumun sadece sistem ve yönetim şekli nedeniyle olduğunu belirtiyor.
    • Futbol takımının kendisinin bir günahı olmadığını, en büyük zararın kulübün kendi takımına verdiği vurgulanıyor.
    • Üç büyük kulüp arasında yüz yıllık yaşanmışlık ve nefret olduğu, ancak Başakşehir'in henüz bu seviyeye ulaşmadığı ifade ediliyor.
    37:29Başakşehir'in Saha Başarısı ve Yönetim Sorunları
    • Konuşmacı, Başakşehir'in saha içindeki başarısını yok saymadığını, Avcı ve oyuncuların ciddi başarılar elde ettiğini belirtiyor.
    • Kulübün kendi yönetim şekli, kuruluş şekli ve sponsorluğundan dolayı en büyük zararın kulübe verdiği tekrar vurgulanıyor.
    37:44Medya Sisteminin Değişimi
    • Seçim sonrasında gazetelerin ve televizyonların darbe yiyeceği belirgin, tıraşlar en az seviyede.
    • Bazı yandaş gazeteler internet sitelerinde birinci sayfalarının yayınlanmaması için karar almışlar.
    • Demirören grubu başkanı sosyal medyayı suçluyor ve gazete satamadıklarını haber yapmadıkları için olduğunu iddia ediyor.
    38:38Spor Yazarlarının Durumu
    • Spor yazarları yazmaları gerekenleri yazmıyor, klavy içinde maaş alıyorlar.
    • Yeniden yapılanma gelecek, bu sistem kırk yıldan beri devam ediyor ve her dönem bir değişiklik oluyor.
    • Medya piyacılık yapmaya başladı, gazeteciler petrol ofisi, Turkcell gibi şirketlerin yorumcuları olarak çalışıyor.
    39:36Medya ve Sponsorluk İlişkisi
    • Bir futbol eleştirmeni voleybol maçına davet ederek PR'cılık yapıyor, arka planında bir şirketle anlaşması var.
    • Telekomünikasyon firmaları yorumcularını seçerken kriter koymuş, alımlardan alıyorlar.
    • İnsanları aptal yerine koyuyorlar, abone seçerken soruyor musunuz diye sorguluyorlar.
    41:31Medya Kurumlarının Sorumluluğu
    • Kurumlar esastır, mantık olarak karşı değiliz, ancak yapılanmayı rahatsız edici buluyoruz.
    • Önemli markalar futbola girdiğinde, her türlü görüşe yer vermiyorlar.
    • Federasyon medyası var, bir sürü medya var, istihdam eden artık bırakıyor laf olsun diye var.
    43:35Spor Yazarlarının Memnuniyeti
    • Spor yazarları com'dan memnun değiller zannediliyor, ancak aslında mutlu olduklarını belirtiyorlar.
    • Türkiye'de kim kimin ne olduğunu, mal olduğunu herkes anladı, bu önemli bir dönem.
    • Sadece para kaybettiklerini, geri kalan her şeyde kazandıklarını, daha dar şeyler giyiyor ve daha keyifli olduklarını söylüyorlar.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor