Buradasın

Suriye'de Yaşayan Türk Basketbolcu Kemal Canbolat ile Röportaj

youtube.com/watch?v=NH-qmuJBLUI

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

Bu video, Hataylı basketbolcu Kemal Canbolat ile yapılan bir röportajdır. Kemal, 1994 yılında Hatay'ın Aslı ilçesinde doğmuş, 12 yaşından beri basketbol oynayan ve şu anda Ankara'da Ankaragücü basketbol takımında oynayan bir profesyonel basketbolcu.
Röportajda Kemal, Suriye'deki yaşamı, Suriye milli takımında oynamayı kabul etme nedenleri ve sosyal medyada Suriye'deki durumu paylaşması sonucu yaşadığı baskılar ele alınmaktadır. Ayrıca Suriye'deki sığınmacıların durumu, Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkiler ve Türkiye'ye gelen Suriyeli sığınmacılarla ilgili sorunlar da tartışılmaktadır.
Kemal, Suriye'deki günlük yaşamı, gece hayatını ve insanların hayata bakış açısını anlatırken, Türkiye'deki sosyal medya ortamındaki baskıları ve kendisine yapılan yanlış suçlamaları da paylaşmaktadır. Ayrıca Zafer Partisi'nin Suriye sığınmacılarını gönderme politikaları ve Türkiye'nin geleceğine dair düşünceleri de röportajda yer almaktadır.

Suriye Milli Takımı ve Ekonomik Şartlar: Konuşmacı, Suriye milli takımda oynamayı kabul etme sebebinin ekonomik şartlar olduğunu belirtiyor.
Milli takıma gittiğinde on gün kalıp Türkiye'de aldığı iki-üç aylık maaşı aldığını söylüyor.
Şam'da binbeşyüz kişinin katıldığı teknoparti'ye gittiklerini ve insanların şok olduğunu anlatıyor.
00:29Ortadoğu'da Erdoğan Sempatisi: Ortadoğu coğrafyasında ciddi anlamda bir Erdoğan sempatisi olduğunu, bu Suriye özelinde değil tüm bölgede olduğunu belirtiyor.
Konjonktüre uymak için binlerce Türkiye'den geri dönen insan olduğunu söylüyor.
Rejimin kontrol ettiği bölgelerin içinde savaş değil, normal insanların yaşadığını göstermeye çalıştığını ifade ediyor.
01:05Eleştiriler ve Pişmanlık: En büyük eleştirilerden birinin kendisinin Esad'ın elemanı olduğuna dair olduğunu belirtiyor.
Suriyelileri sevdiğini, onların ne ligi'nde ne milli takımda oynamamasının sebebinin bunu olduğunu söylüyor.
Suriye'de yaptığı şey için pişman olmadığını ve Türk halkının gerçekleri bilmeye hakkı olduğunu vurguluyor.
01:35Kişisel Tanıtım: 1994 yılında Hatay'ın Aslı ilçesinde doğduğunu ve 12 yaşından beri basketbol oynadığını belirtiyor.
Şu anda Ankara'da Ankaragücü basketbol takımında oynadığını söylüyor.
Suriye'de profesyonel basketbolcu olan bir Türk olarak kodlandığını ifade ediyor.
02:07Suriye Hikayesinin Başlangıcı: Instagram'da basketbol videosunun altında "Suriye basketbol milli takımda oynamak ister misin?" şeklinde bir yorum bulduğunu anlatıyor.
İlk başta ciddiye almadığını, cevap vermediğini, ancak mesaj gönderen kişinin nazik bir şekilde yazınca cevapladığını söylüyor.
Suriye'de basketbol ligi ve takımının olduğunu, Amerikalı oyuncuları olduğunu gösteren videolar aldığını belirtiyor.
03:14Suriye'ye Gitme Kararı: Maddi olanak olarak her kampa gittiğinde güzel paralar alabildiğini ve yeni ülkeler keşfedebildiğini söylüyor.
Ortadoğu pazarına açılmış olacağını ve bu nedenle kabul ettiğini belirtiyor.
Vatandaşlık teklif edildiğini ancak kabul etmediğini, Hataylı olarak vatandaşlığı kabul etmenin çok hassas bir konu olduğunu vurguluyor.
04:11Suriye'deki Süreci: 2020'nin yaz ayından beri görüşmeler olduğunu ve o zamandan beri kampları gidip geldiğini anlatıyor.
Geçen yıl Suriye ligi'nden iyi bir teklif geldiğini ve farklı bir tecrübe olacağını düşünerek kabul ettiğini söylüyor.
Son bir yılı kesintisiz şekilde Suriye'de yaşayarak geçirdiğini ve Şam'ın El Vahde takımına transfer olduğunu belirtiyor.
04:48Twitter'da Suriye Paylaşımlarının Başlangıcı: Konuşmacı, Twitter'da başlangıçta Suriye'deki tarihsel ve pozitif olayları paylaşıyordu.
Son aylardaki sığınmacı problemleri ve "Suriyelileri gönderemeyiz" gibi açıklamalar üzerine rahatsızlık duymaya başladı.
Suriye'de yaşayan bir Türk olarak, oradaki hayatın nasıl olduğunu ve kendi ülkelerine geri dönen Suriyelileri paylaşmaya başladı.
05:45Paylaşımların İçeriği ve Amacı: Konuşmacı, Suriye'nin %70'inin normal yaşanır halde olduğunu ve ülkenin güvenli olduğunu vurgulamaya başladı.
Suriye'nin muazzam bir yer olduğunu, ekonomi var, benzin ve elektrik problemi olmadığını paylaşmadı.
Türk milletinin bu gerçekleri bilmeye hakkı olduğunu düşünerek bu işe girdi.
07:12Paylaşımların Tepkileri: Suriye'de reaksiyon almadı, ancak Türkiye'de yaşayan Suriyelilerden ciddi tepkiler aldı.
Suriyeliler ona "yalan söylüyorsun", "Esad'ın ajanısın" gibi suçlamalarla saldırdı.
ÖSO ve El Nusra gibi şeriatçı cihatçı tipler de ona sosyal medya üzerinden saldırmaya ve ölüm tehditleri yaymaya başladı.
08:30Siyasi Tepkiler: Konuşmacı, herhangi bir partiye yakınlığı olmamasına rağmen genellikle muhalefet kısmından televizyonlara çıktı.
Hükümet kanadından kendisiyle görüşmek isteyen olmadı, hükümete yakın televizyonla da iletişim kuramadı.
PKK'yı desteklemeyen her türlü Türk siyasi parti ve sosyal medya kuruluşuyla işbirliği yapmaya hazır olduğunu belirtti.
09:49Suriye'deki Gerçekler: Suriye tamamen kapalı bir kutu olarak tanımlanıyor, sosyal medya ve haber ajansı olarak bir gücü olan bir ülke değil.
Konuşmacı, Suriye'ye gittiğinde beklediği gibi bir şeriat ülkesi değil, insanların normal bir hayat sürdüğünü gördü.
Rejimin kontrol etmediği bölgelerde çatışmalar olmasına rağmen, rejimin kontrol ettiği bölgelerde normal insanların yaşadığını göstermeye çalıştı.
11:26Suriye'deki Sosyal Hayat: Konuşmacı, Suriye'deki gece kulüplerinin çok üst düzeyde olduğunu ve sosyal hayatın çok iyi olduğunu belirtti.
Suriyeliler, yaşadığı acılara rağmen hayata tutunuyor ve insanların hayata tutunma seviyesi ve mutluluğu Türkiye'den daha fazla.
Konuşmacı, Suriye'deki insanların mentalitesinin Türkiye'deki insanlardan daha iyi olduğunu görünce üzüldü.
12:19Paylaşımların Devamı: Paylaşımları artırınca tanımadığı birçok kitle ona saldırıya geçti.
Konuşmacı, olayın içinde olduğunu ve orada yaşadığını, insanların nasıl yaşadığını gördüğünü vurguladı.
Gece hayatını paylaşmasının sebebi, savaş olan bir ülkede insanların gece hayatı yaşamasının tuhaf olduğunu göstermekti.
14:09Sosyal Medya Paylaşımlarının Sonuçları: Konuşmacı, sosyal medyada paylaşımlarını durdurmasıyla ilgili kulüp yöneticilerinin aramalarına tepki gösterdiğini ve bu durumun kişiselleştiğini belirtiyor.
Kamuoyunda bilinir bir insan olmaya başladığını, Twitter'da ve diğer platformlarda daha sık göründüğünü ifade ediyor.
Suriye'de yaptığı şeyi pişmanlıkla karşılamadığını, tekrar giderse daha fazlasını paylaşacağını ve Türk halkının gerçekleri bilmeye hakkı olduğunu vurguluyor.
15:11Suriye Mültecileri Hakkında Görüşleri: Konuşmacı, Suriyeli mültecilerin, sığınmacıların ve kayıt dışı gelenlerin kaçakları hakkında konuşuyor.
Türkiye'de yaşayan Suriyeli mültecilerin ikili hayat yaşadıklarını, Türkiye'den Suriye'ye para gönderdiklerini ve bu durumun kendisini rahatsız ettiğini belirtiyor.
Suriyelileri sevdiğini, onların da kendisini sevdiğini ve halkın kendisine karşı güzel bir ilgi olduğunu, her sokağa çıktığında selam verenler, fotoğraf çektirenler olduğunu söylüyor.
16:32Paylaşımların Sonrası Yaşananlar: Paylaşımları yapmaya başladığında ciddi anlamda baskı kurmaya çalıştıklarını, "Suriye'ye geri gönderecekler" gibi ifadeler kullandıklarını anlatıyor.
Bu durumun sadece Suriyelilerle ilgili olmadığını, tüm sığınmacı, mülteci ve kaçaklardan bahsettiğini, Türkiye'nin kaldırabileceği kapasitenin çok üzerine çıktığını ve ülkenin demografik yapısının değişmeye başladığını belirtiyor.
Ekonomik sıkıntıların çok fazla olduğunu, sığınmacıların artık sırtlarında bir kambur olmaya başladığını, insanların ev bulamadığını ve iş bulmakta zorlandığını ifade ediyor.
17:43Eleştiriler ve Yanlış Algılar: Konuşmacı, hayatında ırkını ve mezhebini ön plana çıkarmadığını, ancak suçlamalar o kadar fazla arttı ki ailemden tut secereme kadar açma zorunluluğunda hissettiğini belirtiyor.
Hatay'ın Aslı ilçesinde doğduğunu, ilçede bir tane bile Arap aile ve Alevi aile olmadığını, Sünni ve kapalı bir toplum olduğunu açıklıyor.
Suriye'ye gittiğinde Instagram'da açtığı blog sayfasının adının "Suriye'de Bir Türk" olduğunu, hiçbir zaman gittiği yerde Türk kimliğini saklamadığını ve radikal bir duruş sergilediğini ancak çok tepki almadığını söylüyor.
18:46Suriye Hakkında Paylaşımları: İnsanlara Suriye propagandası yapmadığını, Suriye'nin cumhurbaşkanını bir kere bile övmediğini ve mezhepsel ayrışmaya sebep olacak bir şey paylaşmadığını belirtiyor.
Sadece Suriye'nin şu an güvenli olduğunu ve yaşanılabilir bir halde olduğunu, gelen vatandaşların sığınmacı statüsünde olduğunu, savaş bittikten sonra geri ülkelerine dönmeleri gerektiğini düşündüğünü ifade ediyor.
Bu paylaşımlarının insanların kendisini "Şebbiha" (Suriye'nin Baas Partisi'nin ülkü ocakları) olarak etiketlemesine sebep olduğunu, bu konuda dava açmaya başladığını söylüyor.
20:50Türkiye ve Suriye Arasındaki Farklar: Türkiye'de insanların daha baskı altında olduğunu, sosyal medyada kendi adlarını, soyadlarını ve fotoğraflarını kullanmadıklarını, çoğu kişinin takma isimler kullandığını belirtiyor.
Türkiye'deki hükümetin, Adalet ve Kalkınma Partisi ve ortaklarının Suriye politikasını tam olarak yeterli bulmadığını, bu konuda bilgi sahibi olmadıklarını düşünüyor.
Ankara'ya geldiğini, hükümetten bu işle alakalı kişilerle görüşmeye çalışacağını, onları orada gördüğü şeyleri ve insanların yapısını anlatacağını, çözümün en kolay yolunun Birleşmiş Milletler ve Arap Birliği tarafından tanınan Suriye hükümeti ile görüşüp çözülmesi olduğunu düşünüyor.
22:40Suriye Krizi ve Türkiye-Suriye İlişkileri: Suriye krizinde Amerika, Rusya, İran ve Hizbullah gibi farklı aktörler bulunmaktadır.
Olayın en kısa şekilde çözülebilme yolunun Türkiye ile Suriye'nin yapacağı barıştan geçtiği düşünülmektedir.
Türkiye'de yaşayan on Türk vatandaşından sekiz veya dokuz'u ülkedeki sığınmacılardan rahatsız olmaktadır.
23:02Erdoğan'ın Ortadoğu'daki İmajı: Suriye'de yaşayan insanların kulaklarında Erdoğan ismi, özellikle Sünni topluluk üzerinde iyi bir imaj oluşturmuştur.
Ortadoğu coğrafyasında ciddi anlamda bir Erdoğan sempatisi bulunmaktadır, bu sadece Suriye özelinde değil.
Türkiye'nin ekonomik gücü, İHA'lar, Siha'lar ve ordunun gücü, insanların üzerinde büyük bir hegemonya oluşturmuştur.
24:57Türkiye'nin Yumuşak Gücü: Suriye'de çok büyük bir yumuşak gücün olması gerekmektedir.
Suriye'de gençler ve herkes Türkçe konuşmaya başlamış, bunun en büyük sebebi Türk dizilerinin Ortadoğu'da ve dünyanın her yerine yayılmış olmasıdır.
Silahla güçlü yapamayacağın şeyleri filmlerle, dizilerle de çok daha kolay şekilde yapılabileceğini düşünmektedir.
25:25Suriyelilere Vatandaşlık Verme Tartışması: Türkiye'de en çok tartışılan konulardan biri Suriyelilere vatandaşlık vermek konusudur.
Konuşmacı, Türkiye'nin bedava elde edilmediğini ve dedelerinin büyük bedeller ödediğini belirterek vatandaşlığın verilmesini tamamen karşılamaktadır.
Ortadoğu'daki ülkeler başka ülkenin vatandaşlarına vatandaşlık vermiyor, Suriye bile Filistinlilere vatandaşlık vermemektedir.
27:31Arap Milliyetçiliği ve Entegrasyon: Arap kültürünün dünyadaki en dominant kültür olduğu ve hiçbir şekilde asimile edilemediği belirtilmektedir.
Türkler bin yıldır Suriye'nin içerisinde yaşamış, ancak orada Türkleşmiş bir Arapla karşılaşmamıştır.
Türkiye'ye gelen sığınmacıların birçoğu Humus, Hama ve Halep o bölgenin kırsallarından gelen insanlar olup, eğitim seviyesi şehirde yaşayan insanlara göre daha düşük olduğu için entegre olmaları daha zordur.
28:54Suriye'deki Yaşam Tarzı ve Entegrasyon Zorlukları: Suriye'den Türkiye'ye gelmeyen insanların yaşam tarzı daha seküler, Türkiye'ye gelen Suriyelilerin daha muhafazakar bir yaşam tarzı olduğu iddia edilmektedir.
Suriye'nin sahil kısmı, Şam ve Halep'in büyük kısmı seküler olmasına rağmen, Hama gibi şehirlerde daha mutaasıp kapalı bir yaşam tarzı vardır.
Türkiye'de sığınmacılara karşı rahatsızlık hat safhada olup, halk reaksiyon göstermeye başlamıştır.
31:03Suriye'deki Yaşam ve Eğlence: Arap toplumu genel olarak rahat ve kuralcı olmayan insanlar olup, Avrupa'da da çoğu yerde entegre olamamışlardır.
Türk basınında Suriye'den sahilde ve kulüplerde eğlenen insanlar gösterilmektedir.
Konuşmacı, Suriye'de binbeşyüz kişinin katıldığı terkedilmiş bir çimento fabrikasında teknopartiye gittiğini ve sahil kesiminde Lazkiye-Tart civarında tatil yaptığını anlatmaktadır.
32:17Suriye'deki Yaşam Tarzı ve Eleştiriler: Suriyeliler denize giriyor, nargile içiyor ve eğlenmeyi çok seviyorlar, sürekli bir sebep arayıp kutlama yapıyorlar.
Suriye'de Arap milliyetçiliğinden bahsedilse de, Türklerdeki kadar milliyetçilik yoktur; bedevi Araplar ülkelerinden çok kendi aşiretlerine bağlıdır.
Suriyeliler Türkiye'de uzun yıllardır kalıyor, ekonomik düzen oluşturmuş, evleri barkları olmuş ve dönmek istemiyorlar.
33:11Suriye'deki Askerlik ve Güvenlik Endişeleri: Suriye'de beş-altı yıl süren uzun süren bir askerlik var çünkü ülkenin genç neslinin çoğu yurtdışına gittiği için yeterli sayıda askeri personel yoktur.
Suriyeliler Türkiye'de ve başka ülkede oldukları için, Suriye'deki çocuklar beş-altı yıl askerlik yapmak zorunda kalıyor.
Suriyeliler güvenlik kaygısı nedeniyle dönmek istemiyorlar ve Esad'tan çekindiklerini söylüyorlar, ancak konuşmacı bu argümanın geri dönmemeye sebep olarak yarattıklarını düşünüyor.
34:34Zafer Partisi ve Suriye'deki Basını: Zafer Partisi ve Ümit Özdağ önderliğinde Suriyelilerin Türkiye'den gönderilmesine dair politikalar sahipleniyor ve bu konuyu gündemde tutuyorlar.
Konuşmacı, Zafer Partisi'nin bu konuyu gündemde tutmaları için teşekkür ediyor ve diğer siyasi partilerin de bu konuyla alakalı kamuoyu oluşturup tehlikeyi bertaraf etmelerini umuyor.
Zafer Partisi'nin politikaları Suriye'nin muhalif basınında yer alıyor, ancak Suriye'nin resmi basınında çok fazla yer almıyor.
35:37Suriye TV Orient ve Sığınmacı Sorunu: Suriye TV Orient, yurt dışından finanse edilen (Dubai ve İsrail'den) iki kanal olup, Suriye'de savaş olduğu algısını canlı tutup Suriye devletini kötüleyen tutumlar sergiliyor.
Son dört-beş ayda Türkiye'deki sığınmacıların gitmesini isteyen kitleye karşı operasyon ve algı yöneten iki kanal, il göç idaresi başkanını ve İçişleri Bakanı'nı hedef alıyor.
Konuşmacı, bu kanalların Türkiye'de bir yayın organı olarak Türkiye'nin aldığı kararları saldırıda bulunmasından rahatsız olduğunu belirtiyor.
37:11Geleceğe Dair Düşünceler: Konuşmacı, yakın süreçte iki ülkenin Cumhurbaşkanlığı'nın görüşeceğini ve bu sorunu beraber çözmeye çalışacaklarını öngörüyor.
Sığınmacı sorununun ekonomiden çok daha büyük bir problem olduğunu ve ülkenin geleceğine dair en büyük sorun olduğunu düşünüyor.
Konuşmacı, Türkiye'nin top silahı sıkılmadan işgal edildiğini ve etnik yapısının, demografik yapısının bozulduğunu düşünüyor, ancak bu problemi Türk milleti ve devleti olarak çözebileceklerine inanıyor.

Suriye'de Yaşayan Türk Basketbolcu Kemal Canbolat ile Röportaj

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir