Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, "Not Defteri" adlı bir televizyon programının bölümüdür. Programda sunucu, Ata Demirer, Rıdvan Abi, Kenan İmirzalıoğlu ve diğer konuklar yer almaktadır. Ata Demirer, "Not Defteri" film serisinin yazarıdır.
- Programda futbol ve film konuları ele alınmaktadır. İlk bölümde Ata Demirer'in "Not Defteri" film serisi hakkında konuşması yapılmakta, ardından Türk futbol liginin değerlendirilmesi, dünya futbol yıldızları ve basketbol dünya şampiyonası hakkında tartışmalar yer almaktadır. Son bölümde ise "Eyvah Eyvah 2" filminin yazarı ve oyuncusu Cem Yılmaz ile yapılan bir röportaj ve kuşbazlık hakkında sohbetler yer almaktadır.
- Programda ayrıca Emmanuel Emenike, Alex, Guiza gibi futbolcular, Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor gibi futbol kulüpleri hakkında yorumlar yapılmakta, Türk futbol ligindeki sorunlar ele alınmakta ve "Eyvah Eyvah 2" filminin yapım süreci ve karakterleri hakkında bilgiler verilmektedir. Programın sonunda "Not Defteri" programının bitmesi ve izleyicilere veda edilmesiyle sona ermektedir.
- 00:13Programın Başlangıcı ve Ata Demirer'in Gelişi
- Program, Yılbaşı gününe yakışır bir konuk olan Ata Demirer ile "Not Defteri" adlı programın devam etmesiyle başlıyor.
- Ata Demirer, Fuat Bey'in kilo verdiğini ve kendisinin de kilo vermek istediğini belirtiyor.
- Programda "Not Defteri" filmi hakkında konuşuluyor ve bu filmin Hüseyin Badem'in ikinci öyküsü değil, tüm öyküsünün ikinci parçası olduğu ve üçüncü bir film olmayacağı belirtiliyor.
- 02:03Futbol Konuşmaları
- Konuşmacılar, 3 Ocak Stadı'nda ve Kamiltey'de geçen maçlara ve taraftar hava verişlerine değiniyor.
- Antrenörlerin başarılı olunca maçtan sonra iskelede şarap içmeye götürüldükleri, amatör kulüplerde ise böyle bir gelenek olmadığı belirtiliyor.
- Alex, futbolcuların sosyal medya ve internet sözlüklerinde nasıl ele alındığını ve bunların bir çeşit "sound check" platformu olduğunu söylüyor.
- 04:22Futbolcular Hakkında Değerlendirmeler
- Alex'in 17 haftalık performansına bağlı olarak kulüpte maksimum bir yıl daha kalabileceği, sonrasında ise kulüp bünyesinde kullanılacağı belirtiliyor.
- Emmanuel Emenike'nin rahat gol atabilme yeteneği ve Niang'ın güçlü ama kaçırma eğiliminde olduğu konuşuluyor.
- Guiza'nın Fenerbahçe'nin bir sonraki antrenörü olabileceği ve onun mazlum bir bakışla maçları seyrettiği belirtiliyor.
- 06:51Emmanuel Emenike Hakkında Bilgiler
- Emmanuel Emenike'nin çocukken saklambaç oynayamadığı, hiç bir yere saklanamadığı ve hep bir yerlerde görünmesi anlatılıyor.
- Fragmanda bir saklanma sahnesi olduğu ve bu hareketlerin doğaçlama olduğu belirtiliyor.
- Programda Emmanuel Emenike hakkında kısa bir bölüm gösterileceği ve bu bölümde Ata Demirer'in de bahsedileceği söyleniyor.
- 09:51Programın Sonu
- Guiza'nın tevazu gösterdiği ve DNA'da bu özelliğinin olduğu belirtiliyor.
- Programda şarap konusunda tatlıya şeker koyma gibi bir durum anlatılıyor.
- Fuat'ın 12 kilo verdiğini ve Ata'nın da kilo verdiğini, ayrıca Tarkan'ın "Büyük Şişmanlar Masalları" adlı şarkıyı seslendirdiği belirtiliyor.
- 10:31Şişmanlar ve Futbol Tartışması
- Konuşmacılar şişmanlar hakkında şakalaşıyor ve evcilik oyunu oynadıklarını belirtiyorlar.
- Fenerbahçe ve Galatasaray hakkında eleştiri yapılıyor, Türkiye liginin facia durumda olduğu söyleniyor.
- Rıdvan Abi'nin futbol yorumlarının maçın kendisinden daha eğlenceli olduğu belirtiliyor.
- 13:20Siyasi Kişiler Hakkında Sorgulama
- Fenerbahçe kulübü başkanı Aziz Yıldırım'ı tanıyıp tanımadıkları soruluyor.
- Türkiye Büyük Millet Meclisi başkanının ismini hatırlayamadıkları belirtiliyor.
- Mehmet Ali Şahin ve Adnan Polat gibi siyasi isimleri tanıyıp tanımadıkları sorgulanıyor.
- 14:00Siyaset ve Kulüp Başkanları
- Konuşmacılar kulüp başkanlarının isimlerini hemen söyleyebilirken siyasetçilerin isimlerini söylemekte zorlandıklarını itiraf ediyorlar.
- Parlaklık ve karizma yüksek siyasetçilerin herkes tarafından bilindiği düşünülüyor.
- Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan, Recep Tayyip Erdoğan ve İsmet İnönü gibi isimlerin bilindiği belirtiliyor.
- 16:34Programın Sonu
- "Not Defteri" programının sonuna yaklaşıldığı duyuruluyor.
- Kenan İmirzalıoğlu ile futbol konuşmanın keyifli olduğu söyleniyor.
- Programın bittiği ve izleyicilere hoşça kalın dediği belirtiliyor.
- 18:10Süper Lig Değerlendirmesi
- Konuşmacı, Trabzonspor'un şampiyon olma şansını yüksek görüyor ve Şenol Güneş'in takımın başına gelmesini olumlu değerlendiriyor.
- Bursaspor'un geçen sezonun havasından biraz uzak kaldığını ve disiplin sorunları yaşadığından bahsediyor.
- Fenerbahçe'nin iyi bir kadrosuna sahip olduğunu ancak şampiyon olma şansını zayıf görüyor, yabancı oyuncuların fazla sayıda Brezilyalı olması ve antrenör sorunları nedeniyle.
- 22:01Diğer Takımların Değerlendirmesi
- Beşiktaş'ın da organizasyon sorunu yaşayabileceğini düşünüyor ve yeni transferlerin adapte edilmesinin zorluğunu belirtiyor.
- Galatasaray'ın sezon sonunda Hace'ye gideceğini ve yeni bir hayat başlayacağını tahmin ediyor.
- Galatasaray'ın üç temel sorunu olduğunu belirtiyor: orta saha ile defans arasında gidip gelebilecek bir oyuncuya ihtiyacı, iyi bir kaleciye ihtiyacı ve gol atacak forvet eksikliği.
- 26:03Galatasaray'ın Çözüm Önerileri
- Galatasaray'a Mondragon tipi bir kaleci alması tavsiye ediyor.
- Emmanuel Emenike gibi bir forvet alması gerektiğini belirtiyor.
- Galatasaray'ın kontratak oynayan bir takıma dönüştüğünü ve son dakikalarda gol atacağını tahmin ediyor.
- 27:18Nostaljik Görüntü ve Son Yorumlar
- Programda Ata Demirel'in lig yorumları gösteriliyor ve Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş'ın bu sezon "su içsin" diye belirttiği aktarılıyor.
- Sergen Gümüş'ün yaşadığı bir anekdot anlatılıyor: Sergen'in sabaha kadar uyumadığı bir gün antrenman masasında uyuyakalıp, antrenman bittiğinde uyanması hikayesi aktarılıyor.
- 31:05Spor Hakkında Sohbet
- Konuşmacı spor yapmayı sevdiğini, fırsat buldukça uzun mesafe yüzdüğünü belirtiyor.
- Spor salonunda havuz, aletli jimnastik, pilates ve yoga gibi değişik aktiviteler olduğunu anlatıyor.
- Spor salonlarında insanların vücut geliştirme ve fitness ilaçları kullandığını, bu durumun kendisine acayip geldiğini ifade ediyor.
- 32:10Yüzme Deneyimi
- Konuşmacı, beklenmeyecek kadar suda hızlı ve uzun süre yüzebileceğini söylüyor.
- Bir yaz günü evinin önünde denizde uzun süre yüzdüğünü, Kadir İnanır'ın plaja geldiğini ve kendisini at gibi gördüğünü anlatıyor.
- Kadir İnanır'ın kendisini beklediğini, uzun süre yüzmesinden dolayı üzdüğünü ve kramp korkusuyla endişe ettiğini belirtiyor.
- 34:36Futbol Oyuncuları Hakkında Görüşler
- Konuşmacı, Ronaldo ve İbrahimoviç gibi oyuncularla oynamak istemediğini, takım oyuncusu gibi görmediklerini söylüyor.
- Messi'yi takım oyuncusu olarak tanımlıyor ve onun gibi karakterdeki oyuncuların top atmaz ve kaprisli olmadığını belirtiyor.
- İnsanları önce sevmek gerektiğini, karakteri beğenmediklerinde o kişinin yaptığı işten tatmin olamadıklarını ifade ediyor.
- 37:49Basketbol ve Spor Takımları
- Konuşmacı, basketbol yıldızlarının Semih Erden ve Murat'ı takip ettiğini, özellikle Murat'ın sesinden hoşlandığını belirtiyor.
- Türkiye'nin dünya şampiyonasında başarılı olduğunu, Ekip olarak çok mutlu olduklarını ifade ediyor.
- 2008 Avrupa şampiyonasında da başarılı olduklarını, maçların son dakikalarında sonuçlanmasından dolayı kalplerinin kaçırdığını anlatıyor.
- 39:47Spor Kulüpleri Hakkında
- Arjantin'in meşhur takımlarından River Plate hakkında konuşuyorlar.
- Adnan Polat'ın başkan Teofili'nin kaçışını ve havaalanında kalmış olduğunu anlatıyorlar.
- Konuşmacı, Ata Demirer'in filmlerinden bahsediyor ve "Hüseyin Badem" karakterinin repertuarında sevdiği karakterlerden biri olduğunu belirtiyor.
- 42:33"Eyvah Eyvah" Filminin Hikaye Konuşmacısı
- Konuşmacı, gösteride kullandığı bir karakterin hikayesini yazmak istediğini ve aşklarının filmini yapmanın önemli olduğunu belirtiyor.
- Hikayenin temelini Trakya, Kuzey Ege, deniz ve klarnet gibi sevdiği konular oluşturuyor.
- Karakterin hem klarnet çaldığı hem de komik bir tutkusu olduğu, ayrıca sevdiği bir kızı olduğu ve işler yolunda giderken İstanbul'a geldiği hikaye akışı oluşturuyor.
- 43:37Devam Filmi ve Vizyon Planları
- İkinci hikayenin "kaldığı yerden devam etme" özelliğiyle Türkiye'de farklılık yaratacağı belirtiliyor.
- Film 7 Ocak'ta vizyonda olacak ve ilk filmde olduğu gibi başarılı olacak.
- Galalarda alkış kazanmanın önemli olduğu, para kazanmanın alkış sonrası geleceğine dikkat çekiliyor.
- 45:02Galalarda Deneyimler
- Galalarda herkesin fotoğraf makineleri ve kameralarla fotoğraf çektiklerini, kendin için değil başkalarının için yaptığını belirtiyor.
- Komedi filmlerinde alkışın bir ölçü olduğunu, gülünmezlerin zoraki gülmek zorunda kaldığını söylüyor.
- İlk filmi gergin bir ortamda seyretmiş ve beklediği yerlere gelen şeylere memnun kaldığını, halkın önüne geldiğinde daha iyi olacağını düşünüyor.
- 47:05Sinema ve Gelecek Projeler
- Sinema şirketi kurmak istemediğini, ancak biriktirdiği ve yapmak istediği güzel öyküler olduğunu belirtiyor.
- Kağıtlara yazdığı hikayelerin gerçekleşmesinin çok muhteşem bir duygu olduğunu, hayatında müzik olmadan hiçbir şey yapamadığını söylüyor.
- Yönetmen Hakan Algül ile çok yakınlık kurduğunu ve ortak fikirde olduklarını belirtiyor.
- 49:05İkinci Filmin Yeni Karakterleri
- İkinci filminde İspanyol adlı yeni bir karakterin Teoman'ın canlandırdığı ve çok güzel bir tip çizdiği belirtiliyor.
- Tarık Ünlüoğlu ve Ayşenil Şamlıoğlu gibi iyi oyuncuların katıldığını ve yeni katılan beş oyuncunun filmi zenginleştirdiğini söylüyor.
- İkinci filmin de ilk filminde olduğu gibi iyi bir ekip çalışmasıyla yapıldığını ve çok eğlenceli bir süreç geçirdiklerini belirtiyor.
- 50:17Filmin Etkisi ve Kitle Tepkisi
- İkinci filmin çekimlerinin çok yorucu olduğunu, bazı arkadaşlarının hem dizilerde oynadığı hem de Çanakkale'ye gidip gelme durumundan yorgun kaldıklarını belirtiyor.
- Demet Akbağ'ın müthiş bir oyuncu olduğunu, iyi bir santraforumun varlığını ve kendine has bir komedi özelliğinin olduğunu söylüyor.
- Bozcaada'da yaşanan bir olayı anlatıyor; bir adamın kendisine "Hüseyin Bade'e benzeyen bir abi" olarak yaklaşıp çok sevdiğini söylediği anısını paylaşıyor.
- 52:21Kuşbazlar Hakkında Anılar
- Konuşmacı, Kuzey Ege'de kuşları gözlemlemekten hoşlandığını belirtiyor.
- Ayvacık'ta bir kuşbazla tanıştığı ve onun kuşlarını görmek istediği anısını paylaşıyor.
- Kuşbazın bazı kuşları vermek istemediği, özellikle yavrularını ve sakat olanları koruduğu anlatılıyor.
- 54:32Kuyumcudan Kanaryacıya
- Kapalıçarşı'da bir kuyumcu dükkânında içeri girildiğinde, kapıdan öteye kanaryaların sesleri duyulduğu anlatılıyor.
- Kuyumcunun bir kuşu "bacası" olduğu için vermediği, karıştırırsan sakat yavru olabileceği hikayesi paylaşılmaktadır.
- Konuşmacı, bu tür tutkularla ilgili hikayelerin filmlerde kullanılabileceğini düşünüyor.
- 56:31Klarnet ve Müzik Tutkusu
- Konuşmacı, konservatuvarda klarnet almak için yeterli parası olmadığı için ud çaldığını anlatıyor.
- Sonra klarnet öğrendiğini ve şimdi saksafon aldığını, evde kendi başına çaldığını belirtiyor.
- Klarnet ve saksafon çaldığında eşinin sabah ters olduğunu, çünkü o da benzer bir tutkuya sahip olduğunu söylüyor.
- 58:35Müzik Tercihleri
- Konuşmacı, akustik müziklerin hayranı olduğunu, fado, etnik müzikler, Trakya müziği, rabetica, klasik Türk sanat müziği, neo klasikler ve Sicilya bölgesi napolitenlerini dinlediğini belirtiyor.
- Rock dinleyemediğini, sert rockun sound'unda kendisini rahatsız eden bir şey olduğunu söylüyor.
- Türk sanat müziğinde iyi solistler çıktığını ve İstanbul'daki güzel kulüplerde onları dinlediğini ifade ediyor.