Buradasın

Galatasaray Basketbol Takımı ve Tribün Kültürü Üzerine Röportaj

youtube.com/watch?v=QrD6-PQpIL4

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

"Koç Saydığı" adlı programda sunucu ile Galatasaray basketbol tribününün önemli isimlerinden Gökhan Caca arasında geçen bir röportajdır. Gökhan Caca, iktisat mezunu olup Amerika'da NBA yapmış ve yüksek lisans yapmış bir "yüksek lisanslı holigan" olarak tanıtılmaktadır.
Röportajda Galatasaray basketbol takımının durumu, taraftar kültürü ve tribüncülük ele alınmaktadır. Konuşmacı, 20 yıllık taraftarlık deneyimini paylaşırken, takımın 23 yıldır şampiyon olamaması, transfer politikaları, koçluk stratejileri ve finansal zorluklar gibi konular tartışılmaktadır. Ayrıca Galatasaray Ultraslan'ın kuruluşu, gelişimi ve Türkiye'deki yaygınlığı hakkında bilgiler verilmektedir.
Röportajda ayrıca Galatasaray'ın futbol branşındaki durumu, Turgay Zeytingöz ve Erden Timur gibi yöneticilerin rolü, kadın basketbol takımının yaşadığı zorluklar ve voleybol branşının durumu da ele alınmaktadır. Konuşmacı, Galatasaray'ın basketbol branşındaki başarı modelinin futbola uygulanmasının önemini vurgulamakta ve kendi maç izleme alışkanlıkları hakkında kişisel deneyimlerini paylaşmaktadır.

00:09Gökhan Caca'nın Tanıtımı: Eski Açık Ekranlar programında Gökhan Caca, Galatasaray basketbol tribününün en önemli adamı olarak konuk olarak yer alıyor.
Programda Gökhan Caca'nın kişisel bilgileri, basketbol tribünü ve Galatasaray hakkında konuşulacak.
Gökhan Caca, iktisat mezunu olup Amerika'da NBA yüksek lisansı yapmış ve kendisini "yüksek lisanslı holigan" olarak tanımlıyor.
02:24Tribüncülük ve Eğitim İlişkisi: Türkiye'de genellikle tribüne bakıldığında daha eğitimsiz ve sokaktan gelen bir profil beklenirken, Gökhan Caca gibi yüksek eğitimli kişiler de tribünde önemli rol oynuyor.
Gökhan Caca, 13 yaşında Galatasaray-Frankfurt maçına tek başına gittiğini ve o zamandan beri Galatasaray maçlarına gittiğini belirtiyor.
Türkiye'deki tribünler ve tribüncülük 2013 sonrası ve 2014'te e-biletten sonra değişmiş, kale arkasında maça gelen genç nesil azalmış.
04:24Tribüncülük Kültürü: Galatasaray tribünü çok özeldir ancak hiçbir tribünde yaş, eğitim veya ekonomik seviye gibi ayrım yoktur.
Tribüncülük kültürü abiden kardeşe devam eden bir şeydir ve yeni nesil de bu statta büyüyor.
Galatasaray tribünü özel olsa da, hiçbir tribünde yaş, eğitim veya ekonomik seviye gibi ayrım yoktur.
05:06Basketbol Tribünü: Gökhan Caca, basketbol tribünde maç öncesinde arkadaşlarıyla birlikte yiyip içtiğini, maç sonrası ise pota arkası tribüne geçtiğini belirtiyor.
Basketbol tribünde de yaş, eğitim ve ekonomik seviye gibi ayrım yoktur, ancak yaşıtları artık oraya gelmiyor veya farklı tribünleri tercih ediyor.
Gökhan Caca, Sinan Erdem'in insanların benimsememesinin büyük bir dezavantaj olduğunu ve bazen ateşleyici bir liderin gerekliliğini düşünüyor.
07:17Liderlik ve Taraftar Grubu: Konuşmacı, sosyoekonomik olarak farklı seviyelerdeki insanların bir otelde yöneticilik yapan birine karşı tepki göstermediğini ve liderliğinin kabul edildiğini anlatıyor.
Gerçekten liderlik değil, pota arkasında bir taraftar grubu olan Ultrason'un tribünü yönlendirdiğini belirtiyor.
Konuşmacı, basketbol takip etme tecrübesi sayesinde bazı durumlarda daha hızlı tepki verebileceğini söylüyor.
08:20Maç Deneyimleri ve Deneyimler: İki sene önceki Efes serisinde kimse maça gelmediğini ve o sezonun başında fotoğraf arkasına gitmediğini, yan tarafta olduğunu anlatıyor.
Ahmet Cömert ve Ayhan Şahin'in maçlarını izlediğini ve hakem ve rakip oyuncuya nasıl etki edilebileceğini biliyor olduğunu belirtiyor.
2003-2009 yılları arasında çok az kişi maça giderken, konuşmacı ve arkadaşları uzun süredir beraber oldukları arkadaşlarıyla maça gittiğini söylüyor.
09:18Yaş Farkı ve Taraftar Grubu: Konuşmacı, yeni gelen nesille yaş farkının çok fazla olduğunu, özellikle Ultrason ve Helden BH'dan gelen arkadaşlarla yaş farkının ciddi olduğunu belirtiyor.
Üniversite mezunlarının 23-24 yaşında mezun olurken, kendisinin 40 küsur yaşında olduğunu ve diğer taraflardaki insanların eskisi gibi katılım göstermediğini söylüyor.
Taraftar grubunda liderlikten ziyade doğruyu görmekle alakalı olduğunu vurguluyor.
10:31Galatasaray'ın Diğer Spor Dalları: Konuşmacı, Galatasaray basketbolu, voleybolu, satrancı ve judosu gibi diğer spor dallarını da sahiplendiğini belirtiyor.
Stopu maçına da gitmiş olduğunu ve stopu takımında olup da 10-12 tane maça gitmemiş insan bile olabileceğini söylüyor.
Bu işin 20 küsur sene öncesi olduğunu ifade ediyor.
10:48Ultraslan ve Galatasaray'ın Gelişimi: Ultraslan'ın kurulmasının en büyük faydalarından biri futbol dışında da bir şeyleri canlandırmak oldu.
Ultraslan ilk kurulduğunda 81 üniversite vardı ve her ilçede bir üniversite olduğu için organizasyon birçok yere yetişmeye çalışıyor.
Ultraslan'ın Anadolu yakası alt grubu voleybola inanılmaz sahip çıktı ve yıllarca devam etti.
11:27Galatasaray'ın İç Ayrımcılığı: Konuşmacı, Amerika Birleşik Devletleri'nden sonra en büyük diskriminasyonu Galatasaray'da görüyor ve liseli-lisesiz üye ayrımı olduğunu belirtiyor.
Galatasaray'ın çok kıymetli olduğunu ve hayatının önemli bir kısmını doldurduğunu ifade ediyor.
15-16 yaşında tribüne girmiş ve 19 yaşından beri babası olmasa da 25-26 senedir bu insanların yanındaymış.
12:28Galatasaray'ın Kapatılması Tartışması: Galatasaray basketbolu dendiğinde ve insanlar "kapatılsın bu kulüp" dediklerinde konuşmacı çok rahatsız oluyor.
Galatasaray'ın kapatılması bir çözüm değil, her yeri ile daha iyileştirilmeli ve iyileştirilebilir bir organizasyon.
Konuşmacı, Galatasaray çevresinde dönen şeylerin daha çok ilgisini çektiğini belirtiyor.
14:44Ergin Ataman Meselesi: Konuşmacı, Ergin Ataman'ın gitmesini isteyenlerden biri olduğunu ve o gün gitmeseydi bugünkü Ergin Ataman olamayacağını söylüyor.
2017-2014 arasında Ergin Ataman'ın Galatasaray'a zarar vermeye başladığı ve Galatasaray'ın da ona zarar vermeye başladığı bir sezondu.
Şu anda Ergin Ataman'la Galatasaray tribün arasında hiçbir sorun yok çünkü Galatasaray tribünü Fenerbahçe serisinde Ergin Ataman'a acayip sahip çıktı.
16:37Galatasaray'ın Zor Camiası: Galatasaray büyük bir camia ve oyuncuların beklentileri çok yüksek olan bir camia.
Galatasaray'da barınmak ve kalmak çok zor, Ergin Ataman da olsa taraftarlar onu beğenmezdi ve gitmesi için elinden geleni yapardı.
Ergin Ataman'ın gidiş şekli ve yönetimin gönderi şekli sancılıydı.
17:36Ömer Yalçınkaya ve Takım Durumu: Konuşmacı, sezon başından beri Ömer Yalçınkaya'nın geleceğini ve bir şey yapması beklenildiğini söylüyor.
Ömer Yalçınkaya'dan haz etmeyen taraftaymış ancak şu anda en suçsuz adam olduğunu ve hiçbir kabahati olmayan tek adam olduğunu belirtiyor.
Ömer Yalçınkaya'nın TBF'de kimleri tanıyıp tanıyamadığını merak ediyor ve daha önceki düşünceleri sabit kalarak teşekkür edeceğini söylüyor.
18:37Galatasaray Basketbolunun Durumu: Galatasaray basketbolunda oyuncularla koç arasında inanılmaz bir gerilim var ve bu gerilimi yumuşatıp her şeyi süt liman hale getirmek gerekiyor.
Galatasaray şubesinde inanılmaz bir başıboşluk yaşanmış ve bu başıboşluğun sonucunda ciddi bir kötü gidiş yaşanmış.
Turgay Zeytingöz'ün tek başına kalmış olması ve hiçbir denetleme veya destek mekanizmasının olmaması, bu duruma yol açan sebeplerden biri.
19:42Yönetimsel Sorunlar: Galatasaray'da çok net bir yönetimsel revizyon gerekiyor, ancak bu revizyon daha önceden de konuşulmuş ve Barış Nane'nin geldiği zaman da amaç buydu.
Galatasaray erkek basketbol takımı 2013 yılında şampiyon olmuş, bir önceki şampiyonluğu ise 1990 yılında olmuş, yani 23 senede bir şampiyon olmaktan rahatsızlık duymayan bir organizasyona nasıl düzeltebilirsiniz?
Amatör şubelerin şirketleştirilmesi önerilmiş ancak üyeler tarafından karşı çıkmış, bu da doğru yönetimin hiçbir zaman olamamasına neden olmuş.
20:45Yönetim Değişiklikleri ve Sorunlar: İki senede bir yönetim değişiyor, bu da profesyonellerin çalışmama şansı vermiyor ve bu durum kulübün tamamında olan şeyin önemsiz olarak gözüken diğer branşlara yansıması.
Galatasaray'ın 101. yıl forması 1000'den fazla üretilecekti ancak ortada yok.
Sezon öncesi Bursa'da turnuvada final maçına çıkarken, koç şut idmanı koyarken otobüs şoförü alkollü olarak araç kullandığı için arabayı bağlamış.
22:10Koç ve Transfer Sorunları: Koç kötü olduğu için kızılıyor, Telekom maçında çıldırdığı için motive edilemiyor.
Koçla yolları ayırmak istesek bile çok yüksek tazminat var ve transfer yapabilmek için FIBA'daki dosyaları kapatmak gerekiyor.
Sezon başında arada 10 bin euro fark varken almadıkları adam için 90 bin dolar ödeyip almışlar.
23:08Hedefler ve Gerçekler: Galatasaray basketbolunda üç sene sonra Euro Ligi'yi hedefliyorlar, ancak bu hedef insanları umutlandırıyor.
Takım üç sene önce küme düşüyordu ve bir sene önce Ertuğrul Erdoğan'la küme düşüyorlardı.
Kerem Tunçeri'nin gitme sebeplerinden biri maaşların ödenmemesi.
23:57Kadın ve Voleybol Takımları: Galatasaray kadın basketbol takımının yıllardır çalınan şampiyonlukları, idari yanlışlıklar ve kadınların yaşadığı zorluklar var.
Fenerbahçe ile yapılan maçlarda yaşananlar rezilliktir ve 2000'den sonra şampiyon olduktan sonra oyuncular Fenerbahçe'ye gitti.
Voleybol kadın takımı deplasmanlı ligde hiç şampiyonluğu yok.
24:34Yetiştirme Sorunu: Mehmet Bey sezon başında yetiştirici takımı dedi, ancak Galatasaray'ın yetiştirdiği oyuncular çok az.
Kerem Tunçeri 1996'da çıktı, Göksel ve Aslı gibi birkaç oyuncu dışında yetişememişler.
Galatasaray'ın en önemli faktörü özellikle şubelerde taraftar.
25:35Galatasaray'ın Düşüş Sezonu: Pandemi sezonunda Galatasaray'ın düşüşünün en önemli sebeplerinden biri taraftarın olmamasıydı.
Ekrem Hoca, Galatasaray için çok kıymetli bir koç olmasına rağmen, bazı hataları oldu.
Sezon başında kurulan takım çok iyi ve iyi bir bütçeyle kurulmuştu, ancak sonunda tek ayakla oynayan insanlarla kümede kaldılar.
27:24Koç ve Oyuncu Sorunları: Bodrum maçıyla bir maç harca, bütün maçları tek topla kaybettik.
Koçun kötü olduğu söylenebilir, ancak oyuncuların da kendilerine bakması gerekiyor.
Kadro çok kötü kurulmuş, özellikle Yeboa ve Halloviç gibi oyuncular birinci ve ikinci transfer olarak alınması yerine altıncı, yedinci yabancı olarak kullanılmalıydı.
28:30Transfer Stratejisi ve Vizyon: Transfer stratejisi vizyon meselesi, yanlış transfer yapmak değil para sorunu.
Darşafaka'da Abdurrahman'ı daha ucuza alabilirlerdi, ancak Galatasaray çok para verdi.
Erden Timur ve Turgay Zeytingöz'e sunulan oyuncular şimdi Partizan ve Kızılyıldız'da oynuyor.
29:27Koçun Yönetimi ve Oyuncu İlişkileri: İsmet bir atış kaçırır diye oyundan alınıyor, Radebo ise on iki dakika sahada kalıyor.
Ergin Ataman'ın kendisi nerede attıracağını bildiği, Mitroviç'in ise teknik fuar yapması gerektiği belirtiliyor.
Koçun gitmesini istiyorlar, ancak gitmeyecekse elinden geleni yapsın, oyuncular da elinden geleni yapsın.
30:30Takım Performansı ve Karakter: Fenerbahçe çok dominant değil, Beşiktaş'a vurduk ve Beşiktaş maçı eline alamadık.
Mitroviç'in mental olarak sorun olduğu ve sadece coaching ile alakalı olamayacağı belirtiliyor.
Oyuncuların koçla arası iyi olmadığı için her şey doğru düzgün gitmiyor.
32:52Takım Yönetimi ve Karakter: Harpley'nin mesai insanları olduğu ve geldiğinden beri PR'ı yaptıkları belirtiliyor.
Efe Güven'in yerine Alper Durur'un geldiği, hep aynı kişilerin yönetimde olduğu söyleniyor.
Galatasaray'ın karakterli yenilmeyi öğrenmesi gerektiği vurgulanıyor.
34:04Geçmiş Başarılar: 2009-2010 sezonunda Cemal Nalga Tufan olayı yaşanmış, Fenerbahçe hükmen yenik sayılmış ve eksi puan verilmiş.
Cemal Nalga Tufan, Evren Büker ve Caner'in o sene koydukları karakter çok etkileyici olmuş.
O sene şampiyon olduk ve Euro Cup kazandık, ancak o karakteri daha önce hiç görmediğini belirtiyor.
35:33Galatasaray'ın Geçmişi ve Başarıları: Galatasaray Lisesi mezunu Kerem Tunçeri ve Burak Sezgin gibi altyapıdan çıkan oyuncular takımda yer alıyordu.
2009-2010 sezonunda takım çiçek gibi bir kadroya sahipti ve Oktay Hoca geldiğinde Zero Ligue oynadılar.
İki sene sonra Ergin Ataman geldi ve takım şampiyon oldu, üç sene önce küme düşen takım şampiyon oldu.
36:24Euro Lig Başarısı ve Tribün Kültürü: Kadın takımı Euro Lig'i kazandıktan sonra Adana Aski maçında salon bomboştu, takım Rusya'dan gelirken daha fazla insan vardı.
Euro Lig'in ne demek olduğunu 2013'te bilmiyorduk, Fenerbahçe'yi yendiğimiz için havalimanına insan geldi.
Bu sene Fenerbahçe-Galatasaray maçında 7-8 bin kişi oynadı, ancak önceki senelerde rekabet bile oturmuyor.
37:29Başarı ve Organizasyon: Başarı için önce hedef koymak, sonra o hedefleri yakalamak ve bunu herkese doğru anlatmak gerekir.
Fenerbahçe basketbolda başarılar elde etse de futbola aynı modeli uygulayamıyor.
Organizasyonun tepesindeki insanlar başarı istemiyor çünkü başarılı olursan başka beklentiler girecek ve daha fazla para harcaman gerekecek.
38:37Tribün Kültürü ve Koç İlişkisi: Konuşmacı tribünde bağırıp duran biri olarak tanınıyor, ancak aslında maça gitmek için tek derdi gürültü çıkarmak.
Maçta hakemin her kararına itiraz etmek yerine, doğru zamanda tepki göstermek daha önemli.
Konuşmacı, Galatasaray koçuna saygısızlık yapmamak için maçları evden izliyor, ancak Telekom maçından sonra hiç maça gelmiyor.
41:21Koç ve Takım Hakkında Düşünceler: Konuşmacı, koçun bir gün uyanıp "sadece savunma topa baskıyla bu iş olmaz, sayı atalım" demesini umuyor.
Savunma takımının ilk yarıda 56 puan yediğini belirtiyor.
Program sonunda konuşmacı, konukla program yapmanın keyifli olduğunu ve tekrar görüşmek istediğini söylüyor.

Galatasaray Basketbol Takımı ve Tribün Kültürü Üzerine Röportaj

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir