Buradasın
Galatasaray Başkanı Ünal Aysal ile Röportaj: "Aslanın Hazinesi"
youtube.com/watch?v=nKLDqqGFg1YYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Galatasaray Televizyonu'nun "Aslanın Hazinesi" programında Galatasaray Spor Kulübü'nün eski başkanı Ünal Aysal ile yapılan kapsamlı bir röportajı içermektedir. Röportaj Galatasaray Adası'nda çekilmiş olup, 73 yaşındaki Aysal'ın kulübe olan bağlılığını ve başkanlık deneyimlerini anlatmaktadır.
- Röportajda Aysal, Galatasaray'daki okul hayatı, spor deneyimleri, üniversite sonrası kariyeri ve 2000'den itibaren kulübe olan katkılarını paylaşmaktadır. Ayrıca 2008'deki AG olayı sonrası borç sorununa müdahale etmesi, Eya Hisse olayındaki katkıları, başkanlık dönemindeki başarıları ve istifası gibi önemli dönüm noktaları ele alınmaktadır. Programın son bölümünde ise Galatasaray'ın önemli isimlerinden Ahmet Robson'un yaşam öyküsü anlatılmaktadır.
- Röportajda ayrıca Galatasaray'ın kurumsallaşma projeleri, ekonomik durumu, Sneijder ve Drogba transferleri, kadın futbol takımıyla Avrupa kupası kazanması ve basketbol takımını şirketleştirme planları gibi konular da işlenmektedir. Aysal, "Başarıda Süreklilik" sloganıyla kulübün dünya kulübü olma hayallerini ve yurt dışında sesini duyurabilme çabalarını vurgulamaktadır.
- 00:21Galatasaray'a İlk Adım
- Program Galatasaray adasının cephesinden yayınlanıyor ve Galatasaray'a büyük başarılar kazandıran bir başkan konuk ediliyor.
- Konuk, Galatasaray'a ilkokuldan adım atmış, Türkiye'nin beş ayrı kentinde ilkokulu okuyarak bitirmiş ve Galatasaray'ın yetiştirici sınıfına imtihanla girmiş.
- Konuk, 1952 yılında Boğaz Hayranlığı'nda ilkokul eğitimi almış, 52-53 yılları arasında Beyoğlu'na taşınmış ve her zaman Galatasaray'da yatılı olarak okumuş.
- 01:57Galatasaray'daki Spor Hayatı
- Konuk, lisede edebiyata ilgi duymuş ve spor olarak aletli jimnastik yapmış, daha sonra kürek sporuna geçmiştir.
- Kürek sporu yaparken oturma sorunu yaşamış, teknelerin şimdiki putaları gibi olmadığı için mikrop kapıp çıban oluyormuş.
- Galatasaray'da aletli jimnastik yaygınlaşmış, Selim Sırrı Tarcan ve Faik Büyük İmam gibi isimlerin bu sporu yaygınlaştırmasında önemli rolü olmuştur.
- 03:53Galatasaray'daki Arkadaşlar ve Mezuniyet
- Konuk, Galatasaray'da Turgay Şeren, Grand Kurna, İnan Kıraç, Özhan ve Özsan gibi ünlü isimlerle karşılaşmış.
- Galatasaray'ın o dönemde sadece erkeklerin okuduğu bir okul olduğu, kızların gelmesi okula zenginlik getirdiği belirtilmiştir.
- Konuk, Mehmet Ali Birand, Ertuğrul Akbay ve Şevket Altuğ gibi ünlü isimlerle arkadaşlık kurmuş.
- 06:14Mezuniyet Sorunu ve Üniversite
- Konuk, Galatasaray'da hiç sınıfta kalmadan, ancak son sınıfta bitirme imtihanlarında Fransızca kompozisyonda düşük not alarak sınıfta bırakılmış.
- Ankara'ya itiraz etmiş ve bir sene sonra imtihanlara girmiş, ancak Ankara'dan gelen notla sınıfı geçmiştir.
- Mezuniyet sonrası babasının harçlığını kesmesi üzerine Türk Hava Yolları'nın muhasebesinde çalışmaya başlamış.
- 09:25Yurtdışında Eğitimi ve İş Hayatı
- Konuk, üniversiteyi Türkiye'de bir süre sonra İsviçre'de hukuk fakültesinde tamamlamış ve orada çalışmıştır.
- Askerliğinden sonra Koç Holding'de yeni kurulmuş bir şirkette çalışmış, orada Galatasaray'dan gelen iki arkadaşıyla birlikte çalışmıştır.
- Yedi ay yurtdışında çalıştikten sonra kendi şirketini kurmuş ve yeni bir serüvene başlamıştır.
- 10:29Galatasaray ve Başkanlık Deneyimi
- Konuşmacı, Can Kıraç'ı Koç'un yetiştirdiği en başarılı isimlerden biri olarak tanımlıyor ve CEO olarak uzun süre görev aldığını belirtiyor.
- Konuşmacı, Ünal Aysal'ın birdenbire Galatasaray başkanlığına geldi gibi bir izlenim yarattığını ifade ediyor.
- Galatasaray'ın kendisi için ne ifade ettiği ve başkan olmadan önce kulübü için neler yaptığını sorguluyor.
- 11:35Galatasaray'a Katılım Süreci
- Konuşmacı, 2000 senesinden sonra Türkiye'ye ve Galatasaray'a ilgisi arttığını, yurt dışından daha fazla zaman ayırabildiğini ve Türkiye'de yatırımlar başlattığını belirtiyor.
- Liseyi bitirince otomatik olarak Galatasaray kulüp üyesi olunduğunu zannettiğini, ancak 2000 yılında Faruk Süren zamanında kulübe üye olduğunu söylüyor.
- Galatasaray'a üye olduktan sonra kulübe faydalı olmaya çalıştığını, özellikle Mehmet Cansu döneminde kulüple yakın ilişki kurduğunu ifade ediyor.
- 13:14Galatasaray'a Katkılar
- Özhan'ın başkan olduktan sonra kulübün borçlu olduğunu ve borçun 78 milyon dolardan 128 milyon dolara çıktığını belirtiyor.
- Futbolcu alımlarında sponsorluk yaptığını ve Eya hisselerinin alınması gerektiğinde 23 milyon dolarlık bir katkıda bulunduğunu söylüyor.
- C hissesinin sahibinin Galatasaray'ın tüm kararlarında veto hakkına sahip olabileceği için bu hissenin alınması gerektiğini ve bunu bir hafta içinde tamamladığını anlatıyor.
- 15:52Su Sporlarına Katkı
- Konuşmacı, kürek hayranı olduğundan kulübe üye olduktan sonra uzun süreler kürek şubesinin sponsoru olduğunu ve futaların yenilenmesi, tesislerin yenilenmesi konularında katkı sağladığını belirtiyor.
- Amatör şubelerin nankör olduğunu, taraftarı ve seyircisi az olduğu için başarılarının kolay unutulduğunu, ancak Galatasaray'ın bir futbol kulübü değil bir spor kulübü olduğunu vurguluyor.
- Galatasaray'ın esas hedefinin şampiyon olmak değil, gençleri spora kazandırmak, tehlikeli ilişkilerden kurtarmak ve topluma başarılı bireyler olarak kazandırmak olduğunu ifade ediyor.
- 17:43Başkanlık Vizyonu
- Konuşmacı, 2000-2011 yılları arasındaki dönem içinde Galatasaray'a yakın ilişkiler kurduğunu ve kulübün gelmiş geçmiş durumunu iyi çizdiğini belirtiyor.
- İş hayatında bir yere gelmiş birisi olarak topluma nasıl faydalı olabileceğini düşündüğünü ve 40 senelik yurtdışı tecrübesini Galatasaray'a nasıl kazandırabileceğini sorguladığını anlatıyor.
- Arkadaşlarının teşviki ile Galatasaray'da görev almak düşüncesi olmadan 2011 senesinde başkanlık için aday olmaya karar verdiğini ve o dönemde kulüpte şartların çok ağırlaştığını belirtiyor.
- 20:18Galatasaray Başkanlığı Kararı
- Konuşmacı, Galatasaray Başkanlığı'na geleceği zaman spor dallarındaki süren gerileme dönemi ve kulübün mali tıkanma noktasına gelmiş olması nedeniyle tecrübesiyle bir şeyler kazandırabileceğine inanarak bu pozisyonu kabul etmiştir.
- Bu karar, konuşmacı için 73 yaşında (70 yaşında olduğunu söylemesine rağmen) kendini yenileme yönünden bir meydan okuma olmuştur.
- Konuşmacı, başkanlık pozisyonuna kimse tarafından iteledilmediğini, sadece teşvik edildiğini ve bu ihtiyacı gösterdiklerini belirtmiştir.
- 22:01Başkanlık Vizyonu ve Sloganı
- Başkanlık seçimine girerken, Galatasaray'dan tanıdığı ve güvendiği kişileri yönetim kurulu olarak kendisine sordu ve onlar da memnuniyetle katılmaya razı oldu.
- Seçildiği gün sloganı "Başarıda Süreklilik" olarak belirlendi, bu slogan kurumsal yapılanma gerektiren bir vizyonu temsil ediyordu.
- Konuşmacı, başarı için çalışıldığını ve bu vizyonun Galatasaray'ı yönetmek istediği esas vizyonun temel taşı olduğunu vurgulamıştır.
- 23:40Ada Projesi
- Konuşmacı, 2002 yılında Galatasaray'ın sahip olduğu ada üzerinde ekonomik değer getirebilmek için 20 senelik bir kira anlaşması imzaladı.
- Ada üzerinde modern bir tek katlı düzen ve bir mimar tarafından tasarlanan "kristal kalyon" adında bir proje planlandı, bu proje boğazın ikinci simgesi olacaktı.
- Kulüp içi dedikodular ve Özal'ın hassaslığı nedeniyle proje iptal edildi, ancak konuşmacı bu projenin Galatasaray markasını dünya çapında büyütebilecek bir potansiyele sahip olduğunu düşünmektedir.
- 26:23Vizyon Danışmanları
- Konuşmacının vizyonunda önemli yere sahip iki kişi vardır: rahmetli Atilla Aksoy ve hala önemli bir insan olan Bülent Tulun.
- Atilla Aksoy, iletişim danışmanı olarak çok başarılıydı ve konuşmacının söylediği sözleri slogan haline getirerek Galatasaray'da kalıcı hale getirdi.
- Bülent Tulun ise konuşmacının yakın kardeşi ve arkadaşı gibiydi, hatta tatillerde birlikte vakit geçirirlerdi.
- 27:29Bülent Tulu'nun Önemi
- Konuşmacı, futbola olan ilgisi ve bilgisi açısından çok takdir ettiği Bülent Tulu'yu kulüpte tutmak istediğini belirtiyor.
- Bülent Tulu'nun futbol konusunda büyük bir değer olduğunu, küçük bir gözlemiyle scout ekipleri gibi çok sayıda kadroyla yapılan işleri başarıyla gerçekleştirebildiğini vurguluyor.
- Bülent Tulu'nun kıvrak zekası, kültürel yapısı ve Galatasaray'a uygunluğu üzerinde duruyor.
- 28:42Başarıların Hikayesi
- Galatasaray'da kadınlarda iki şampiyonluk ve bir Avrupa şampiyonluğu kazanılmıştır.
- Gençlere hedefi göstermek önemlidir; hedef Türkiye değil, Avrupa olmalıdır.
- Kulübe yapılan masrafların boşa gitmemesi için Avrupa şampiyonluğu hedeflenmelidir.
- 30:08Avrupa Kupası Başarısı
- Kadınların Avrupa Kupası'nın özel bir yeri vardır.
- Moskova'da oynanan finalde rakibin Fenerbahçe olduğu için hem Galatasaray hem de Fenerbahçe'nin başarılarıydı.
- Kızlar ve erkeklerin basketbolda başarıyı yakalaması, projenin doğru olduğu konusunda büyük ümitler verdi.
- 31:18Basketbolun Şirketleşme Fikri
- Konuşmacı, basketbolun şirketleşmesini çok istediği bir şey olarak belirtiyor.
- Basketbolun kulübün ekonomik kontrolünün dışına çıkması için şart olduğunu düşünüyor.
- Şirket altına alınması, Galatasaray markasına zarar veren başarısız unsurların ortadan kaldırılmasını sağlayacaktır.
- 32:40Çilek Lafları
- Konuşmacı, "çilek" lafının ortaya çıkmasının sebebi başarıyı yakalamış bir takımın artık sürdürülebilirliği için çalışması gerektiğiydi.
- "Çilek" bir süs olarak düşünülmüş, olmasa da olmaz ama olursa daha güzel bir görüntü oluşturur.
- Toplumda "Sneijder mi çilek oldu, Drogba mı çilek oldu?" şeklinde bir algı oluşmuştu.
- 34:29Transferler
- Sneijder'in transferi bir müzakere bazında, hesaplı ve programlı bir strateji ile gerçekleşmiş bir transferdi.
- Drogba transferi ise bir fırsat (opportuniti) olarak değerlendirilmiş ve anında karar verilerek gerçekleşmiştir.
- Drogba transferinde Bülent Tulu'nun bilgiyi getirip iletişimi sağlayan önemli bir rolü olmuştur.
- 35:32Ekonomik Strateji
- Konuşmacı, Galatasaray için başkan olurken planının bir ayağının spor başarısı, diğerinin kurumsallaşması olduğunu belirtiyor.
- Ekonomik yapının güçlenmesi, kulübün zarar etmemesi ve borçun artmaması hedeflenmiştir.
- 328 milyon dolar borcu devralmış, 84 milyon dolar faizi ödemiş ve tüm takımları yeniden kurmuş, finanse etmiştir.
- 36:35Finansal Çözümler
- Para getirecek mekanizmaların iki unsuru vardır: zarar veren şeyleri önlemek ve para kazandıracak şeyleri oluşturmak.
- Basketbolun kırk milyon TL'ye mal olduğu için kara döndürülmesi gerekiyordu.
- Kulübe hisseleri satılarak geçici bir oksijen sağlanmış, sonra tüm hisseleri kulübe iade etmiştir.
- 38:36Gayrimenkul Stratejisi
- Galatasaray'ın Kalamış, Riva, Florya gibi gayrimenkulleri vardır.
- Gayrimenkullerin satılmadan, varlıklarının kaybolmadan, bir gayrimenkul yatırım ortaklığı şapkası altında toparlanması planlanmıştır.
- Her gayrimenkulde ayrı projeler üretilerek değerlerinin kat kat katlanması ve şirketin hisse senetlerinin piyasaya satılması planlanmıştır.
- 39:15Galatasaray'dan Ayrılış ve Tavsiyeler
- Konuşmacı, Divan Kurulu toplantısında ani bir kararla istifa ettiğini ve Galatasaray'ın bu durumdan çok karlı çıkmadığını düşündüğünü belirtiyor.
- Galatasaray'ın hala kurumsallaşma ve değer yaratma yolunda ilerlemesi gerektiğini vurguluyor.
- Galatasaray'ın Avrupa kulüplerinin hedeflerine ulaşması gerektiğini, Türkiye şartlarıyla rekabet edemeyeceğini ifade ediyor.
- 42:32Galatasaray'ın Yurt Dışı Tanınırlığı
- Konuşmacı, Galatasaray'ı yurt dışında sesini duyurabilmiş olmaktan övündüğünü belirtiyor.
- Yurtdışı televizyonlar, basın ve kulüplerle ilişkiler yaratmış olduğunu söylüyor.
- Galatasaray'ın değişik bir dönem geçirmiş olduğunu vurguluyor.
- 43:29Şike Olayı ve Tutumu
- Şike olayı döneminde Galatasaray yönetimine "burnunu sokmayın" talimatı verdiğini anlatıyor.
- Fenerbahçe'nin rakibi olmadığını, onun sorunları Galatasaray için bir kazanç olmaması gerektiğini vurguluyor.
- Şike olayının üstüne ciddi bir şekilde girmesinin sebebinin, Türkiye genelinde bu tip sahtekarlıklara müsaade etmemenin gerektiğini göstermek olduğunu belirtiyor.
- 45:36Galatasaray'ın Dünya Kulübü Olması
- Galatasaray'ın yurt dışında temsil edecek bir ortamın yakalanması gerektiğini, bir dünya kulübü olması gerektiğini vurguluyor.
- Almanya'da bir Bundesliga takımıyla anlaşma yaparak ismini Galatasaray olarak değiştirip Avrupa'ya taşımak istemiş olduğunu anlatıyor.
- Galatasaray'ın borçları artmamış, ileriye dönük ipotek almadığını, hiçbir mülkünü satmadığını ve ekonomik risk altında olmadığını belirtiyor.
- 48:45Ahmet Robson'un Anısı
- Programın "Keşke" bölümünde Galatasaray'ın üçüncü başkanı Ahmet Robson'un anısına yer veriliyor.
- Ahmet Robson'un basketbolu Galatasaray'da başlatan ve Türkiye'ye ilk Avrupa şampiyonluğu getiren önemli bir isim olduğu belirtiliyor.
- Naim Tirali'nin 1986 yılında Ziya Gokalp ile karşılaştığı ve Ahmet Robson ve kardeşlerinin ilginç yaşam öyküsünü dinlediği bir anısından bahsediliyor.
- 51:28Ahmet Robenson'un Hayatı ve Spor Kariyeri
- Win isminde bir İngiliz yazar, 2009'un sonlarında Ahmet Robenson ailesinin yaşamına ışık tutan bir kitap yayımlamıştır.
- Ahmet Robenson, Türkiye'yi basketbol, tenis, hokey ve izcilikle tanıştıran önemli bir spor adamıdır.
- Robenson'un yaşam öyküsü, İngiliz sömürgesi altındaki Hindistan'da başlamıştır; annesi İngiliz soylusu Lady Sara, babası subay Spencer Robenson'dur.
- 52:36Robenson Ailesinin Türkiye'ye Taşınması
- Ahmet Robenson altı aylıkken babasını kaybeder, annesi sonraki evliliğini Afganlı bir doktorla yapar ve Müslümanlığı seçip Fatma adını alır.
- Robenson ailesi İstanbul'a yerleşir ve üç erkek kardeşi (Abdurrahman, Yakup ve Ahmet) önce Kuleli'de sonra Mekteb-i Sultani'de öğrenim görürler.
- Spora meraklı üç kardeş okulun futbol takımında yer alır ve izcilik, tenis ve çim hokeyini ülkemize tanıtan isimler olurlar.
- 53:06Robenson Kardeşlerinin Spor ve Savaş Hayatı
- Robenson kardeşleri kurduğu Osmanlı'nın ilk izci teşkilatı, Çanakkale Savaşı'nda pek çok faydalı hizmetin yanında 1917'de şehit verir.
- Ahmet ve Abdurrahman aynı zamanda okulda jimnastik hocalığına başlarlar, ancak sadece Ahmet Galatasaray'ın ilk şampiyonluğunu kazanan efsane kadroda kaleci olarak yer alır.
- Kardeşleri dünyanın farklı coğrafyalarında savaşmak zorunda kalan kardeşlerden Abdurrahman Kafkasya'da, Yakup ise Bağdat'ta şehit düşer.
- 53:47Ahmet Robenson'un Basketbol Kariyeri ve Son Yılları
- 1911'de bir Amerikan dergisinde gördüğü basketbolu öğrencilerine oynatmaya karar verir, iki kağıt sepetle ve kuralsız olarak ilk maç 8-3 skorla yarıda kalır.
- Ahmet Robenson kuralları öğrenmek için basketbolla ilgili kitaplar edinip tercüme eder ve Türkiye'yi basketbolla tanıştırır.
- 1926'da Galatasaray Spor Kulübü başkanı olan Robenson, sebepleri muamma olan bir ayrılıkla Türkiye'yi terk ederek Amerika Birleşik Devletleri'ne göç eder ve 1968 yılında hayata veda eder.