Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nün kuruluşundan günümüze kadar olan tarihini ve özel ruhunu anlatan bir belgesel formatındadır. Süleyman Seba, Üçlü, Tatava Cengiz ve Halet Çambel gibi kulübün önemli efsane isimleri de videoda yer almaktadır.
- Video, kulübün 1902'de Serencebey semtinde 22 sporsever tarafından jimnastik hareketleri yaparak başladığı bilgisiyle başlayıp, futbola geçişini, sembollerini ve önemli efsane isimlerini kronolojik olarak anlatır. İkinci bölümde ise Beşiktaş'ın güçlü, mücadeleci ve iyiliksever bir ruha sahip olduğu, yedi kez namağlup şampiyon olması ve insanlara yardım etmesi gibi özellikleri vurgulanır.
- Videoda ayrıca kulübün "siyah-beyaz" renklerinin anlamı, "Feda" sloganının kökeni, taraftar kültürü ve Atatürk'ün kulübe verdiği destek gibi önemli anlar da ele alınmaktadır. 1936 Berlin Olimpiyatları'nda Halet Çambel'in Hitler'e karşı duruşu gibi tarihi anekdotlar da paylaşılır.
- 00:36Beşiktaş'ın Kuruluşu
- 1902 yılında Beşiktaş Serencebey semtinde 22 sporsever, Medine Muhafızı Şahapla Osman Ferit Paşa'nın konağında jimnastik hareketleri yaparak Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nün temellerini attı.
- Siyasi nedenlerden dolayı bu tarz toplanmalara karşı otoriter bir duruş vardı, ancak zorluklarla karşılaşsalar dahi spor yapmaya devam eden bu insanların otoriteler tarafından anlaşılınca izin çıkarıldı.
- 1903 yılının Mart ayında özel izin geldi ve Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü resmi bir şekilde kuruldu, "Bereket" ismi Şahaplı Osman Ferit Paşa'nın dedesinden ve babasından geliyordu.
- 01:25Beşiktaş'ın Futbola Giriş
- İlk dönemlerinde Beşiktaş'ın futbolla ilgisi pek yoktu çünkü o dönemlerde futbola kötü gözle bakılıyordu.
- 1911'in Ağustos ayında Beşiktaş futbola dahil oldu ve kulüpteki jimnastikçilerin ve atletlerin futbola ilgisi arttı.
- Valideçeşme takımının kurucusu ve başkanı Şeref Bey (Ahmet Şerafettin Bey), semtteki takımların aynı çatı altında toplanmasını istedi ve kendi takımını Beşiktaş'ın bünyesine kattıktan sonra Basiret takımında Beşiktaş'a dahil olmasına vesile oldu.
- 02:15Savaş Dönemi ve Beşiktaş
- Savaş zamanlarında Beşiktaş kadrosundan sekiz oyuncu şehit oldu ve birçok şey kişisel çabalarla ve spor sevgisiyle devam ettirildi.
- İlk takımın malzemeleri İpekçi İhsan adında bir sporsever tarafından karşılanmıştır.
- Dönenler güç kaybeden Beşitaş'ı yeniden canlandırmak için çabaladı ve başarılı oldu, bu sayede armasındaki Türk bayrağının sonuna kadar hak etmiş bir kulüptür.
- 02:49Beşiktaş Formasının Hikayesi
- Beşiktaş formasının hikayesi hakkında birçok söylem var, kimisi ilk başlarda renklerinin kırmızı-beyaz olduğunu, Balkan Savaşındaki şehitlerin yasını tutmak için siyah ve beyaza boyandığını söylesede Beşiktaş yönetimi hiçbir zaman kırmızı-beyaz rengi kullanmadığını, kulübün kuruluşundan beri arman'ın siyah beyaz olduğunu açıkladı.
- 03:09Paris Olimpiyatları ve Şeref Bey
- 1924 yılına gelindiğinde daha önce hiç Olimpiyatlara katılmamış ülkemize Paris Olimpiyatları için davet geldi ve Mustafa Kemal Atatürk örtülü ödenekten tam 17 bin lira verileceğini söyleyerek turnuva başlattı.
- 1933 yılında 39 yılını Beşiktaş'a adamış olan Şeref Bey kansere yenik düşerek ölüm döşeğindedir ve hayalini kurduğu, varını yoğunu ortaya koyduğu stadı göremeden göç eder.
- Doktoru yanına gelip üzülerek yakın o Şeref Bey'e "dostum Şerafettin hastasın biliyorsun, yatakta olman gerekirken hala Beşiktaş, hala Beşiktaş" diyerek "Feda olsun Beşiktaş'a" cevabını alır.
- 04:16Beşiktaş'ın Simgeleri
- Beşiktaş'ın simgesi olan kara kartal, 19 Ocak 1941 tarihinde Şeref Stadında Beşiktaş'ın Süleymaniye takımıyla oynadığı bir maçta tribünde bulunan Mehmet Galin isminde bir taraftarın "Haydi kara kartallar, hücum edin kara kartallar" şeklinde tezahüratı sonucu dillere dolanmış ve maçı 6-0 almasıyla da sembol olarak seçilmiştir.
- Beşiktaş'ın sembolü için tasarımcılara, uzun uzun uğraşlara, planlara gerek duymaz, sadece halkı dinler ve statta uğuldayan bir sesi seçer.
- 04:54Profesyonelleşme Dönemi
- 1951 yılına kadar olan profesyonellikten önceki dönemde Beşiktaş bir çok spor dalında başarıya imza atar, bazen yendi, bazen yenildi ama hep sevildi ve gönüllerde aynı saflıkta kalmayı başardı.
- 24 Eylül 1951 tarihinde futbol profesyonel talimnamesi yürürlüğe girmesiyle birlikte futbol resmi olarak profesyonelleşti ve 1952 yılında Türkiye'nin ilk profesyonel ligi olan İstanbul Profesyonel Ligi kuruldu.
- Bu yıllarda Beşiktaş Jimnastik Kulübü gitgide büyüdü ve en büyük taraftar kitlelerinden birine sahip oldu, bu taraftarlar aşkını, derdini, tepkisini kelimelerle anlatmaktan sıkılsa da sessiz protesto yapar ve mazlumun yanındadır.
- 06:08Beşiktaş'ın Efsaneleri
- Beşiktaş başarıdan başarıya koşarken bu dönemde bir çok efsane isim de çıkardı, bunlardan biri Süleyman Seba Beyefendiliğiyle ve dürüstlüğüyle Türkiye hatta bütün dünya futboluna bir çok şey katmış örnek insan.
- Süleyman Seba, tribünde Ali Şen'e küfür edildiğini duyunca direk taraftarların yanına çıkıp halkıyla beraber maçı izledi ve o saatten sonra tek bir kötü söz söyletmedi Ali Şen'e.
- Beşiktaş'ın diğer efsaneleri arasında "On-Eksi" skorunu getiren üçlü, taraftar coşturmak için yapılan meşhur üçlü çektirmeyi bulan Cengiz Öncül (Tatava) bulunmaktadır.
- 08:44Beşiktaş'ın Ruhu
- Beşiktaş, insanları zorla güçlü olmaya ve sürekli ayakta kalmayı öğretir.
- Beşiktaşlı biri, aşık olup aldatıldığında bile "boşver Beşiktaşlı" denilir çünkü onları korkutmaz.
- Musalla taşı bile yorulmaz, yedi kez namağlup şampiyon olabilmesi ve iyilikseverliğini asla bırakmaması Beşiktaş'ın özel yapan özelliklerindendir.
- 09:24Beşiktaş'ın İyilikseverliği
- Beşiktaşlılar uzatabildiği kadar çok el uzatmaya çalışır, bazen köy okullarında, bazen kanser hastalarının yanında bulunurlar.
- Bu iyilikseverlik için karşılık beklemeyen Beşiktaşlılar, "çarşı kansere de karşı" diyerek binlerce insana umut ışığı yakarlar.
- Beşiktaş'a özel yapan bir ruhun takımı olmasıdır ve bu ruh yakın zamanları bırakın seksen sene önce bile böyleydi.
- 09:47Beşiktaş'ın Tarihi Örneği
- 1936 yılında Beşiktaş'ın eskrimci Halet Çambel, Hitler'in Berlin Olimpiyatları'nda kendisini takdim etmek istemesine rağmen Hitler'in yanına gitmemiştir.
- Halet Çambel, "biz buraya hükümetin emriyle geldik, yok gelmezdik" diyerek Hitler'in elini sıkmamıştır.
- Musallat taşı bu ruh yeri geldiğinde Führere de karşı durmuştur.