Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, bir televizyon programında sunucu ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkilileri arasında geçen kapsamlı bir röportajdır. Röportajda Murat Ongun, Enver Bey ve diğer belediye yetkilileri yer almaktadır.
- Röportajda İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin çeşitli faaliyetleri ele alınmaktadır. İlk olarak tarihi çeşmelerin restore edilmesi ve İSKİ'nin mülkiyetindeki su kemerleri hakkında bilgiler verilmektedir. Ardından otobüs yolcu sayıları, kamu kaynaklarının siyasi amaçlarla kullanımı, COVID-19 döneminde uygulanan sosyal yardım politikaları ve medya ilişkileri gibi konular tartışılmaktadır.
- Röportajda ayrıca "Askıda Fatura" kampanyası, 163.475 ailenin su veya doğalgaz faturasının ödendiği, 85 bin civarında fatura bekleyen durum ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin medya ile ilişkileri, sponsorluk politikaları ve eleştiri toleransı hakkında görüşler paylaşılmaktadır. Konuşmacılar, demokratik bütçe, özgür basın ve medya ilişkileri konularında da görüşlerini aktarmaktadır.
- Ekrem İmamoğlu'na Yönelik Karalama Kampanyaları
- İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik karalama kampanyaları sürüyor.
- Konuşmacı, kendisini kul mürit şeklinde yaklaşan birinden hoşlanmadığını ve kendini buna layık görmediğini belirtiyor.
- Gazeteci olarak zaman zaman İmamoğlu'nu sert eleştirdiğini ancak İstanbul'da yaşayarak adil yönetim ve adil gazetecilik yapmak konusunda değerlendirmeler yaptığını ifade ediyor.
- 00:33Murat Ongun'la Program
- Murat Ongun'la daha önce keyifli sohbetler yapıldığını ve Ongun'un sıkça hedefe alındığını belirtiyor.
- Ekrem İmamoğlu'yla da önümüzdeki günlerde Murat Ongun'la planlanacak bir program yapılacak.
- Murat Ongun'un bir televizyon gazetecisi olduğu ve programcılıktan gelen mesleki birliktelik nedeniyle ritimli program yapılması gerektiği vurgulanıyor.
- 01:32İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Önemi
- İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Türkiye'nin gözlerinin döndüğü bir yer olduğu için yaptıkları, yapmadıklarıyla ya da yapamadıklarıyla hep gündeme geldiği belirtiliyor.
- Trol ordusunun gündem yaratma meselelerini biliyoruz, ancak bazıları artık trollüyü de aşarak ekranlarda bu hale geliyor.
- Konuşmacı, Murat Ongun'un televizyonda bir şey nasıl söylenir, nasıl söylenmez, nasıl gizlenir, nasıl gizlenmez gibi konularda deneyimli bir gazeteci olduğunu vurguluyor.
- 02:22Çeşmeler Meselesi
- İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin kültürel dokuya katkı yapmak adına tali gibi görünen ama aslında çok önemli olan çeşmeleri onarmaya, restore etmeye ve sularını yeniden sağlamaya önemli bir hizmet verdiği belirtiliyor.
- Bir televizyon kanalının bu konuda haber yaparken İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin adını hiç geçmemesi eleştiriliyor.
- Murat Ongun, haber merkezinin sorumlusunun kendisine aradığını ve eksikliğin art niyetli olmadığını, ancak İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin ve İSKİ'nin adının geçmemesinin haberciliğin içindeki "kim" sorusunu bile kapsamadığını belirtiyor.
- 04:51İstanbul'daki Tarihi Çeşmeler ve İSKİ'nin Çalışmaları
- İstanbul'da çeşmeler, su kemerleri ve harika yerler turistik ve kültürel amaçlarla kullanılabilir.
- Kemerburgaz Kent Ormanı'ndaki Mağlolu Su Kemeri mutlaka görülmesi gereken bir yerdir.
- İSKİ, 27 Kasım 2019'da Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne başvuru yaparak İstanbul'daki yaklaşık 55 tarihi çeşmede çalışmaya başlamıştır.
- 05:36Tarihi Çeşmelerin Durumu ve Sosyal Medya Tartışmaları
- Üçüncü Ahmet Çeşmesi'nin suyu iki hafta önce eski deliğine tekrar kavuşturulmuş ve bu çalışmalar uzman arkeologlar nezaretinde yapılmıştır.
- İstanbul'da tarihi çeşme olarak İSKİ'nin mülkiyetinde beş ak var: Üsküdar'daki Dört Mehmet Han Çeşmesi ve Taksim'deki Maksim Çeşmesi.
- Konuşmacı, her yapılan işin sosyal medyada anlamsız polemik yaratmaya çalışıldığını ve sosyal medyayı kullanarak zorbalık yapıldığını belirtiyor.
- 07:44Haliç Temizleme Çalışmaları ve Sosyal Medya Tepkileri
- Haliç'e Kağıthane ve Alibeyköy derelerinden yılda 60-3000 ton çamur (tereddütbat) geliyor ve bunun için dip taraması ve temizleme yapılıyor.
- Konuşmacı, Haliç'te yapılan temizleme çalışmaları sırasında çıkan çamurların "İmamoğlu bir yılda Haliç tekrar eski kötü haline getirdi" şeklinde yorumlandığını belirtiyor.
- Konuşmacı, bir devlet adamının (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Bakan Yardımcısı) sosyal medya saldırısını paylaşmasının kabul edilemez olduğunu vurguluyor.
- 10:08Eleştiri ve Karikatür Tartışmaları
- Konuşmacı, eleştiri için mizahın anlaşılabileceğini ancak aşağılama tavrının kabul edilemeyeceğini belirtiyor.
- Bazı gazetecilerin Ekrem İmamoğlu'nu sert eleştirebileceğini, ancak Murat Ongun'a yönelik aşağılama tavrının farklı olduğunu ifade ediyor.
- Konuşmacı, Murat Ongun'un meslekten kolay hedef olarak görüldüğünü hissettiğini belirtiyor.
- 11:01Seferlerle İlgili Tartışma
- 29 Mart Pazar sabahı saat 6-7 arasında yaşanan bir seferde otobüs durağında bir kitle bir arada bulunuyordu.
- İstanbul'da pandemi nedeniyle toplu taşıma kullanımının %90 azaldığı bir dönemde, pazar sabahı çok erken bir saatte bir otobüsün içi tıklım tıklım dolu oluyordu.
- Konuşmacı, önce otobüs şoförlerine talimat verilmiş ve talimatı uymayanların seferden çekilmesi düşünülmüş, ancak daha sonra önceki haftalarla karşılaştırma yapılmış.
- 12:59Savcılık Takipsizlik Kararı ve Yanıt
- Savcılık takipsizlik kararı verdikten sonra Murat Ongun'un yalancı ve iftiracı olduğu iddiaları gündeme getirildi.
- Konuşmacı polemikten beslenmek yerine yaptıkları işleri gösterdiklerini belirterek, savcı bey'in takipsizlik kararını dikkatlice okuduğunu ifade etti.
- Konuşmacı, kendisine gelen veriyi yazdığını ancak Fazilet Parkı durağı olarak geçen 11-12 duraktan gelen veriyi yanlış yorumladığını kabul etti.
- 14:15Yolcu Sayılarındaki Anormal Değişimler
- 29 Mart Pazar günü otobüsün yolcu sayısı belli iken, bir hafta sonra 5 Nisan Pazar günü yolcu sayısı yüzde 67 düştü.
- İstanbul'da trafiğin yüzde 90, toplu taşımanın yüzde 90 azaldığı bir dönemde bu otobüs pazar sabahı yüzde 20 arttı.
- Otobüsün yoğunluk derecesi her zaman neredeyse 17-15 iken, bu gün ikinciliğe, birinciliğe yükseldi ve sonrasında böyle bir veri tekrar görülmedi.
- 14:53Veri Sorunları ve Şüpheler
- Savcı bey'in takipsizlik kararında birçok insanla konuşulmuş ancak bunlar tanımlı kartlar ve kişiselleştirilmiş İstanbul kartlarıydı.
- Otobüsün içindeki herkesin ulaşılmış veya herkesle konuşulmuş olmadığı, çok sayıda kayıtsız kart olduğu belirtildi.
- Konuşmacı, bu veri farklarını sorgulamak yerine, organize bir kötülük olup olmadığını sorguladığını ve Marmaray'da yaşanan olayları örnek vererek şüphelenme nedenlerini açıkladı.
- 15:51Sonuç ve Değerlendirme
- Bilgi akışından kaynaklı bir hata olduğu görülüyor, ancak İstanbul'un her durağını bilme durumunun olmadığı için kasıtlı olmayan bir bilgi hatası olabilir.
- İki hafta arasındaki karşılaştırmada anlamlı bir ilginçlik olduğu belirtiliyor.
- Konuşmacı, bu kadar veri farklarını ortaya koyan durumun kafasında soru işareti olduğunu ve umarım tesadüf olduğunu ifade etti.
- 17:04Kamu Kaynaklarının Kullanımı Hakkında Eleştiri
- Konuşmacı, kamu kaynaklarının özellikle yoksulluk içinde çırpınan ve iktidarın baskısı altında olan İstanbul Belediyesi'nde bayram, düğün ve dernek kutlamalarıyla ilgili mesaj gönderilmesine prensip olarak karşı olduğunu belirtiyor.
- AKP'nin billboardlarda belediye başkanlarını, cumhurbaşkanlarını ve bakanları halkın paralarıyla insanlara izlettirmeyi anlamlı bulmadığını ifade ediyor.
- Konuşmacı, kamu kaynaklarının sosyal medya ve Halk TV gibi ücretsiz alanlardan mesaj göndermek için kullanılması gerektiğini vurguluyor.
- 19:11İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Yaklaşımı
- İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin SMS kullanımı çok fazla değil, daha çok sosyal medyayı kullanıyor ve SMS'leri sadece önemli bilgilendirmelerde ve bayram mesajlarında kullanıyor.
- İstanbul'daki outdoorlarda Ekrem İmamoğlu'nun boy boy fotoğrafı veya yakın fotoğrafı bulunmuyor, bunun yerine toplumun her kesiminden insanı resmeden karakterler kullanılıyor.
- İstanbul'da yıllardır "ben yaptım böyle oldu" şeklinde devasa resimler ve fotoğraflar görüldüğü için, bu tür bir yaklaşım artık İstanbul'da doymuş durumda.
- 21:55Seçim Sürecindeki Deneyimler
- Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul yarışmasına girdiğinde, bir ilçe belediye başkanı olarak sınırlı bütçesi ve devletle yarışamayacağı bir tablo vardı.
- Seçimlerde Cumhurbaşkanı'nın devasa fotoğrafları yanında Ekrem İmamoğlu görünür bile değildi, ancak sonuçta kazandı.
- 2010 referandumdan sonra da benzer durumlarda siyasi iktidar büyük bir şekilde geldi ve kıl payı başarılar elde edildi.
- 23:40Medya Erişimi ve Sosyal Medya
- Vatandaşlar bazen "onu da yapmışsın, duyurun bunu" diyerek eleştirilerde bulunuyor, ancak konvansiyonel medyada çok yer bulamadıklarını belirtiyorlar.
- Halk TV, T1, KRT, Cem TV ve TV5 gibi kanallarda iyi yer buluyorlar, ancak majör kanallarda ve gazetelerde yer bulamıyorlar.
- Sosyal medya ve billboardlar, kamu kaynaklarının daraltıldığı dönemde kendilerini ifade etmek için en önemli mecralardan biri haline geliyor.
- 25:21Farklı İnanç Grupları ve Mezarlık Hizmetleri
- İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin mezarlıklar müdürlüğünde sadece Sünni inanışa göre defne defin görevini yapacak din görevlileri vardı.
- İstanbul'da farklı inanç grupları olduğu için, mezarlıklar müdürlüğünde Alevi dedeleri, Hristiyan ve Musevi din görevlileri gibi yaklaşık elli yeni istihdam yapıldı.
- Laiklik sorununu aşamadığımız bir memlekette, içtiyse bölgesel ve yerel bazda bir takım rahatlamalar sağlanmasını anlamlı buluyorlar.
- 27:41İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne Yönelik Saldırılar
- Bahsi geçen beyefendi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne ve Ekrem İmamoğlu'na yönelik komplo teorileri içeren pek çok saldırıda bulunuyordu.
- Bu kişi, AK Parti İstanbul milletvekili olmuş bir insan olmasına rağmen, İstanbul'daki Marmaray'ın Devlet Demiryolları'nın işlettiğini bilmesi gerekirdi.
- Bu tür saldırılar, "ne olursa olsun ben saldırayım" kavramını içselleştirmenin sonucu olarak görülüyor.
- 29:03Sosyal Yardım Uygulamaları
- Konuşmacı, belediyelerin ve devletin yurttaşlarına sadaka verir gibi yardım eder duruma düşmesinden memnun olmadığını belirtiyor.
- Ekrem İmamoğlu yönetimindeki İstanbul Belediyesi, ağır koşulları çözebilmek için "askıda fatura" gibi hamleler yaptı.
- Belediye Meclisi, Adalet ve Kalkınma Parti ve Milliyetçi Hareket Partili oylarla, yoksul insanın beyanına yönelik değerlendirmelerle yardım sürecini reddetmiş.
- 30:51Askıda Fatura Uygulaması
- Askıda fatura uygulamasından şu ana kadar 163.475 ailenin su veya doğalgaz faturası ödenmiş.
- 85 bin civarında fatura bekliyor ve hayırsever vatandaşlar 22.231.633 liralık faturayı ödemişler.
- Salgınla ilgili sağlık verilerinde olumlu gidişat olsa da, ekonomik zorluklar ve iş kayıpları nedeniyle ihtiyaç sahibi insan sayısı artacağı için bu toplumsal dayanışmaya devam edilmesi gerekiyor.
- 32:48Sosyal Yardım Talepleri
- 11 Mayıs tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi olağanüstü bir meclis toplantısı yaparak uygulamaya alınan bazı kararların meclis kararına dönüşmesi için karar verdi.
- Mevcut yasal düzende sosyal yardım talebinde bulunan ailelere, kişi başı 775 TL'den az gelir girmek gibi kıstaslar uygulanıyor.
- Meclis, vatandaşın beyanına itimat etmek yerine, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin evlerde inceleme yapmasını ve sonra sosyal yardım vermesini istedi.
- 35:58Medya İlişkileri
- Geçen hafta, İGDAS'ın bir yandaş medyaya sponsor olması eleştirildi.
- Konuşmacı, bu tür tercihlerin medya çoğulculuğu açısından yaratılmalı olduğunu belirtiyor.
- Ekrem İmamoğlu'nun başka yerlerden de davet geldiği zaman gitmediği ve eleştirilmekten hoşlanmadığı iddia ediliyor.
- 37:47Demokratik Bütçe ve Özgür Basın
- Enver Bey'in demokratik bütçesini korumak için özgür basın kavramı önemlidir.
- Halk TV'ye kamu bankaları, Türk Hava Yolları veya özel şirketler reklam vermiyor, bu durumda özgür basın nasıl yaşayacak ve ayakta kalacak?
- Özgür basın kavramı korunmalı ve geliştirilmelidir.
- 38:24Reklam Kampanyaları ve Sorunlar
- Bazı kuruluşlar milyonlarca lira kaynak aktarmışken, İGDAS'ın lehine bir reklam kampanyası var ve uygun bir ücret ödeniyor.
- İGDAS'ın kendi reklamını yaptığı bir kampanya olduğu belirtiliyor.
- Asfalt şirketi ve İSTAC'ın Ülke TV'de milyonluk programlara sponsor olduğu, TRT'de yayınlanan bir diziye ise 12,5 milyon lira sponsor olduğu söyleniyor.
- 39:47Kamu Kaynaklarının Kullanımı
- Ankara'da Melih Bey zamanında fütursuzca bazı şeyler yapıldığı ve bunu savunanın olmadığı belirtiliyor.
- Sistematik bir şekilde her şey mercek altına alınıyor ve kamunun, vatandaşın bir lirasının bile perişan edilmesine fırsat verilmeyecek.
- İGDAS'ın kendi reklamını yaptığı bir kampanya olduğu ve bu paraya o insanlar hakaret edildiği, son derece ayıp ve kaba bir şey olduğu vurgulanıyor.
- 40:41Medya ve Eleştiri
- Sedef Hanım'ın kimseye yandaşlık yapmaya veya yakınlık göstermeye ihtiyacı olmadığı belirtiliyor.
- Ekrem İmamoğlu'nun kendi medyasını yaratmasına ihtiyacı olmadığı, Türkiye'nin ihtiyacı özgür ve bağımsız bir medya olduğu söyleniyor.
- Eleştiri kabul etmeme tahammülsüzlüğü olmadığı ve kibir kimseye bulaşmayacağı vurgulanıyor.
- 41:51Yayının Sonu
- Süre dolduğunda daha çok soru sorulabileceğini, İstanbul'un Türkiye içerisindeki yeri çok büyük olduğu belirtiliyor.
- Yayından önce hiçbir şey konuşulmadığı, sorular arasında danışıklık veya dövüş olmadığı, bundan sonra da olmayacağı söyleniyor.
- Ahlakın bu olduğu ve öteki insanların ahlakının da görüleceği ifade ediliyor.