• Buradasın

    Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Mustafa Kurt ile Röportaj

    youtube.com/watch?v=QailCP5oybA

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Mustafa Kurt ile İstanbul Devlet Tiyatroları Müdürü Atilla Şendi arasında geçen bir röportajdır. Mustafa Kurt, 1988'den beri Devlet Tiyatrosu'nda çalışan, Adana'da 16 yıl oyuncu ve yönetici olarak görev yapmış, 10 yıl müdürlüğünü yapmış ve 1998'de Adana'da Devlet Tiyatroları Sabancı Uluslararası Tiyatro Festivali'ni başlatmış bir sanatçıdır.
    • Röportajda Devlet Tiyatroları'nın projeleri, repertuar havuzu, kadın yazarlar projesi, İstanbul ve Ankara arasındaki tiyatro bakış açıları arasındaki farklar ve tiyatro eğitimi gibi konular ele alınmaktadır. Ayrıca Mustafa Kurt'un Troya adlı opera, bale ve tiyatro bir arada sahnelendiği dünya prömiyerindeki Homeros rolü ve İstanbul Devlet Tiyatroları'nın 12 kadın yazarın eserlerini içeren projesi hakkında bilgiler paylaşılmaktadır.
    • Röportajda İstanbul Devlet Tiyatroları'nın 65'in üzerinde sahnesi olduğu, Türkiye'nin her yerinde kültür merkezleri ve sahnelerin bulunduğu belirtilmektedir. Ayrıca tiyatro ekibinin her yaştan seyirci için hazırladığı "Family Play" (aile oyunu) serisi ve Narnia Günlükleri, Keloğlan, 80 Günde Devri Alem gibi aile oyunları hakkında bilgiler verilmektedir.
    00:36Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Mustafa Kurt'un Tanıtımı
    • Konuşmacı, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Mustafa Kurt ve İstanbul Devlet Tiyatroları Müdürü Atilla Şendi'yi tanıtıyor.
    • Mustafa Kurt, 1988 yılında Adana Devlet Tiyatrosu'nda stajyer sanatçı olarak çalışmaya başlamış ve yaklaşık 16 yıl orada oyuncu ve yönetici olarak görev yapmış.
    • Adana'da 10 yıl müdürlük yapmış ve bölgede en uzun çalışan sanatçılardan biri olarak tanınıyor.
    02:16Adana'nın Kültür Sanat Alanındaki Önemi
    • Adana'nın çok iyi bir seyirci yapısı var ve haftanın her günü oynayan bir tiyatro bulunuyor.
    • Şehirde şehir tiyatrosu, senfonisi ve devlet konservatuvarı bulunuyor.
    • Adana, kültür sanat, sinema, edebiyat ve tiyatro alanında çok önemli bir şehir olup, Türk sinemasının ilk gösterimleri genellikle burada yapılıyor.
    03:11Devlet Tiyatroları Sabancı Uluslararası Tiyatro Festivali
    • Mustafa Kurt, 1998 yılında Adana'da Devlet Tiyatroları Sabancı Uluslararası Tiyatro Festivali'ni başlatmış.
    • Festival, Sabancı ailesinin desteğiyle yaklaşık 20 yıldır sürüyor ve Devlet Tiyatrosu'ndaki uluslararası ilk festivaldir.
    • Festival, Trabzon, Bursa, Antalya ve Konya'ya da yayılmış olup, şu anda Devlet Tiyatrosu'nun altı uluslararası festivali ve iki ulusal festivali bulunuyor.
    06:15Proje ve Oyun Arasındaki Fark
    • Devlet Tiyatrosu'nun repertuar havuzunda yaklaşık 4000 oyun bulunuyor.
    • Proje, örneğin Ankara'da salı günü başlayan "Kadın Yazarlar Projesi" gibi, daha önce hiç oyunu oynamamış kadın yazarların eserlerini repertuara dahil etme gibi faaliyetlerdir.
    • Bu proje, kadın yazarlara repertuarda daha fazla yer açmak, Türk tiyatrosuna yeni kadın yazarlar kazandırmak ve oyun yöneten sanatçıları üretkenliğe dahil etmek amacıyla başlatılmıştır.
    07:56Oyun Yazma Süreci
    • Devlet Tiyatrosu'nun bir edebi kurulu var ve yazılan eserler bu kuruldan geçmesi gerekiyor.
    • Dışarıdan herkes başvurabilir, dramaturklar değerlendiriyor ve edebi kurul nihai karar veriyor.
    • Edebi kurula giren oyunlar bölgelere gidiyor ve müdürler, sanat yönetmenleri repertuarlarına dahil etmek istiyorlarsa o oyunu alıp sezon sahneleyebiliyorlar.
    09:04Sanatçı ve Bürokrat Arasındaki İlişki
    • Konuşmacı, sanatçı olarak anılmak istediğini, bürokrat olarak anılmak istemediğini belirtiyor.
    • Otuz yıldır çalıştığı kurumda çalıştığını ve Mustafa Bey ile çok eskiye dayanan bir tanışıklığı olduğunu söylüyor.
    • İki kişi arasında bürokrasi ve müdürlükten korktuğu ancak Mustafa Kurt'un orada olması sayesinde işin olabileceğini düşündüğünü ifade ediyor.
    12:05Troya Projesi
    • Mustafa Kurt ile tanışmalarının Troya'nın prömiyerinde olduğunu ve kulise girdiğinde beyazlar içinde pudralanmış yüzüyle Homeros rolünde olduğunu anlatıyor.
    • Troya'nın dünya prömiyerinin geçen ay yapıldığını ve opera, bale ve tiyatro bir arada sahnelendiğini belirtiyor.
    • Projenin Troya yılına yakışan, Devlet Opera Balesi'nin değerli sanatçıları ve tasarımcılarının görev aldığı, bugüne kadar yapılmamış bir prodüksiyon olduğunu vurguluyor.
    14:05Projenin Değerlendirmesi
    • Türkiye'nin bu tür projeleri yapabileceğini ve dünyanın her yerinde gösterebileceğini, çok değerli ve yetenekli sanatçıları olduğunu söylüyor.
    • Opera genel müdürünün hem Türkiye'de hem dünyada tanınan önemli bir tenor olduğunu ve onunla aynı sahneyi paylaşmaktan mutlu olduğunu belirtiyor.
    • Projenin büyük bir prodüksiyon olduğunu, kendisinin yaklaşık otuz gün provalara gittiğini ve emeği geçenlere teşekkür etmek gerektiğini ifade ediyor.
    15:01Müdür Olarak Deneyim
    • Bir bölgede on yıl kadar idarecilik yapabilmek için ekibinizle iç içe olmak ve onların nefesini duymak gerektiğini vurguluyor.
    • Mustafa Kurt'a teşekkür ederek onu bir arkadaş ve dost olarak tanımlıyor.
    • Mustafa Kurt'un canlandırdığı karakterlerden bahsediliyor ve onun değerli bir sanatçı olduğu, yıllarını bu işe verdiği belirtiliyor.
    16:39Ankara ve İstanbul Arasındaki Farklar
    • Devlet Tiyatroları Genel Müdürü, Ankara'dan tüm ülkeyi yönetse de İstanbul'un 20 milyon civarında nüfusu nedeniyle karar verme süreci zorlaşmaktadır.
    • İstanbul'da klasik, modern, yerli ve yabancı seyirciler bulunmakta olup, bu yük sadece Genel Müdürü değil, tüm ekibin omuzundadır.
    • İstanbul'un 70 yıllık Devlet Tiyatrosu ve 100 yıllık İstanbul Şehir Tiyatrosu'nun yanı sıra, şehir tiyatrosu ve özel tiyatrolarla da yarışan bir tiyatrodur.
    18:38Bölgesel Seyirci Geçmişi ve Tiyatro Kalitesi
    • Konya, Sivas, Erzurum gibi bölgeler 20 yıllık profesyonel seyirci geçmişine sahipken, Ankara 1949'dan bu yana, İstanbul ise 1923'ten beri var olan bir tiyatrodur.
    • İstanbul'da bazı işler daha cesur, yenilikçi ve dünyayı daha takip ederek yapılmaktadır çünkü İstanbul bir dünya şehridir.
    • İstanbul Devlet Tiyatrosu, farklı sanatçıların tecrübesi ve kadrosu açısından farklı bir yapıya sahiptir.
    19:48İstanbul'daki Sanatçı Göçü ve Tiyatro Kapasitesi
    • İstanbul'a tayin olmak için birçok sanatçı talep etmektedir, ancak İstanbul'un sahne ve oyuncu kapasitesi sınırlıdır.
    • İstanbul'da bir rolü oynayacak en az on tane sanatçı bulunabilmektedir.
    • Türkiye'nin her yerinde artık kültür merkezleri ve sahneler bulunmaktadır; Devlet Tiyatrosu'nun 65'in üzerinde sahnesi ve 12 yerleşik bölgede 11 turne sahnesi bulunmaktadır.
    21:24Mustafa Kurt'un Sanat Kariyeri
    • Mustafa Kurt, yılların sanatçısı olup hem yönetmiş hem de oynamıştır.
    • Yönettiği ve oynadığı oyunlar arasında "Yaşa Sen Mavi Göğümde Bir Göz Kırpsana Bana", "Öyle Yükseklerde Ki Rüzgar Biz Duymuyoruz", "Adım Bir Usta, Kadir Usta" ve "Cesaret" bulunmaktadır.
    23:27Devlet Tiyatrosu'nun Yeni Yaklaşımları
    • Hektor'un cansız bedeni şehrin meydanına getirildi ve Kral Priam'ın umutları sönüyor.
    • Atilla Bey, İstanbul seyircisini artık nerede zorlayacağını biliyor ve artık İstanbul seyircisini ancak dünya çapında işlerle zorlayabileceğini düşünüyor.
    • Kadın Oyunları Projesi kapsamında "Radyum Kızları" oyunu oynanıyor, bu oyun 1900'lerin başındaki bir hikayeyi konu alıyor ve bir Türk kadını tarafından yazılmış.
    25:48Devlet Tiyatrosu'nun Amacı ve Ölçüsü
    • Devlet Tiyatrosu'nun her şeyi yapabilme imkanı var ancak ölçüyü kaçırmamak gerekiyor.
    • Devlet Tiyatrosu aynı zamanda akademik bir tiyatro olup, çocuklara çocuk oyunu, gençlere gençlik oyunu, büyüklere büyük oyun sahneleyen bir eğitim kurumu.
    • Devlet Tiyatrosu'nda klasikler, çağdaşlar, modern oyunlar ve yerli oyunlar oynanıyor.
    27:05Yerli Yazarların Önemi
    • Devlet Tiyatrosu yerli yazarların eserlerine daha fazla yer vermek istiyor ve yurtdışına gittiğinde yerli yazarlarının eserleriyle gitmek istiyor.
    • Avrupa'da Shakespeare, Molière, Ipsen, Chekhov gibi dünya yazarları yıllarca oynanırken, Türk yazarlarının eserleri neredeyse yok.
    • Yerli yazarları yurt dışına götürmek, hem yazarı hem sanatçıyı hem yönetmeni tanıtmak için önemli.
    29:25Oyunculuk Stili ve Dönüşüm
    • Geçmişte Devlet Tiyatrosu sanatçıları daha büyük büyük oynarken, yeni nesle bakıldığında daha küçük, daha normal, dünya standartlarında bir oyunculuk görülüyor.
    • Konservatuvar sayılarının çoğalması ve oyunculuğun daha sıcak, daha samimi olması, daha doğal ve minimal ifade edebilme yeteneğine yol açıyor.
    • Devlet Tiyatrosu'nda nöbetçi tiyatro uygulaması başlatılmış ve önümüzdeki yıl devam edecek.
    32:30Kadın Yazarlar Projesi
    • Bu sene Devlet Tiyatrosu'nda kadın yazarlar projesi gerçekleştiriliyor.
    • Dördüncü Ankara Buluşması kapsamında ilk defa yerli kadın yazarlar buluşması gerçekleştirildi.
    • Bu buluşma hem yazarlara yer açmak hem de repertuarı zenginleştirmek amacıyla yapıldı.
    33:09Tiyatro Oyunları Hakkında Sohbet
    • Konuşmacılar, kadın yazarların eserlerinde aile içi şiddet, savaş, toplumsal dayanışma, kadın-erkek eşitliği ve adalet gibi konuların ele alındığını belirtiyor.
    • On iki bölgede on iki kadın yazarın eseri bulunuyor ve her türlü toplumsal konunun barındığı bir yapı sunuluyor.
    • Michelangelo adlı oyunun çok ödül aldığını ve bir performans alacaklarını söylüyorlar.
    34:17Tiyatro Performansı
    • Performans sırasında Guido ve Guido karakterleri arasında bir diyalog geçiyor, Guido'nun bir sınava gitmek istemediği anlaşılıyor.
    • Merve'i özleyen bir karakter, dört ayrı grubun ikisini bitirdiğini ve ruhunun zamandır bu kadar uzun olmadığını söylüyor.
    • Performans sırasında "nefes al şimdi bırak" ifadesi tekrarlanarak bir duygusal atmosfer yaratılıyor.
    38:44Kitap Tanıtımı
    • Konuşmacılar, 2018 yılının Troya yılı ve Cengiz Aytmatov'un anma yılı olduğunu belirtiyor.
    • Cengiz Aytmatov'un "Gün Olur Asra Bedel" adlı kitabı ve "Cemile" adlı en güzel aşk hikayesi tanıtılıyor.
    • Atilla Bey, İstanbul Devlet Tiyatrosu'nda çalıştığını ve konservatuvar eğitimi veren okullarda dersler verdiğini anlatıyor.
    41:02Oyunculuk Eğitimi Kitabı
    • Atilla Bey, yaklaşık 28 sene çalıştıktan sonra iki sene ara verdiğini ve bu arada yüksek lisans yaptığını söylüyor.
    • David Zinde'nin check-off tekniği üzerine bir oyunculuk eğitimi kitabı olduğunu ve bu kitabın eğitmenler ve yönetmenler için hazırlanmış olduğunu belirtiyor.
    • Kitabın Cevher'in çevirisi olduğunu ve editörlüğünü ve önsözünü kendisinin yaptığını söylüyor.
    42:42Devlet Tiyatroları Tanıtımı
    • Devlet Tiyatroları'nda seyircinin istediği her şeyi görebileceği ve zengin bir repertuar olduğu belirtiliyor.
    • İstanbul'daki Devlet Tiyatroları'nda her yaştan seyirci için oyunlar olduğu ve bu sene "Family Play" adı verilen 7'den 77'ye kadar bir yelpazede oyunlar oynandığı söyleniyor.
    • Geçen sezonun sonundan itibaren "Narnia Günlükleri", bu sene "Keloğlan Keleşoğlan" ve "80 Günde Devri Alem" gibi aile oyunları oynandığı belirtiliyor.
    44:01Performans ve Kapanış
    • Genç Osman Yavaş'ın bir şarkı söylemesi isteniyor ve "Tiyatroya gidin, çıkın, çıkın, gidin" sözleriyle performans başlıyor.
    • Şarkıda gündüzlerin geceleri, gecelerin gündüzlere karıştığı ve sonu olmayan bir rüyada olduğu anlatılıyor.
    • Şarkıda sensizlik, yüreğimde kapanmayan yara ve en baştan kaybedilmiş bir savaş gibi duygusal temalar işleniyor.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor