Buradasın

Mısır'ın Gizemli Anıtları ve Arkeolojik Keşifleri

youtube.com/watch?v=ImGN4rUfi_4

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

Bu video, Mısır'ın tarihi ve gizemli anıtlarını inceleyen bilimsel bir belgesel formatındadır. Dr. Zaiya Hawas, Mark Lener, Graham Hancock ve Robert Bavul gibi ünlü Mısır bilimcilerinin çalışmaları ve keşifleri ele alınmaktadır.
Video, Sakkara'daki Serapyum'dan başlayarak, Sfenks, Osiris Şaftı, piramitler, mumyalar ve çeşitli gizemli buluntuları kronolojik olarak incelemektedir. Her bir yapı ve buluntu, Mısır'ın mimari özellikleri, tarihsel önemi ve gizemli yönleri hakkında detaylı bilgiler sunmaktadır.
Belgeselde ayrıca, Mısır'ın altındaki yeraltı tünelleri ağı, piramitlerin geometrik mükemmelliği, uzaylı teorileri, timsah mumyaları ve çeşitli gizemli kitaplar gibi konular da ele alınmaktadır. Video, Mısır uygarlığının mitolojisi, öbür dünya inançları ve tarihi yapıları hakkında bilgiler sunarak, bu gizemli anıtların hala çözülemeyen yönlerini vurgulamaktadır.

00:33Sakkara ve Serapyum'un Tanıtımı: Sakkara'daki Serapyum, devasa granit lahitlerin bulunduğu ve akıl almaz bir mühendislik başarısını temsil eden Mısır'ın en büyüleyici gizemlerinden biridir.
Sakkara, Kahire'nin güneydoğusunda yer alan, yaklaşık yedi kilometre uzunluğundaki antik Mısır'ın en eski ve önemli mezarlık alanlarından biridir.
Serapyum, Sakkara'da bulunan ve Serap'a adanmış bir yeraltı mezarı kompleksidir ve MÖ 3. yüzyılda Ptolemaios döneminde inşa edilmiştir.
02:46Serapyum'un Tarihi ve Önemi: Serapyum, kutsal Apis boğalarının mumyalanmış kalıntılarının saklandığı yerdir; Apis boğaları Mısır mitolojisinde Osiris'in bir tezahürü olarak görülürdü.
Fransız Mısır bilimci Augusti Mariet, Serapyum'un koridorlarına girdiğinde devasa granit lahitler ve sonsuz bir karanlıkta kaybolan odaların eski Mısırlıların inançlarının derinliğini düşündürdüğünü belirtmiştir.
Serapyum sadece dinsel bir merkez değil aynı zamanda zamanın ötesine geçen bir hazineydi.
05:35Serapyum'un Keşfi: Serapyum'da bulunan devasa yüz tonluk granit lahitlerden oluşan mezar alanı, 19. yüzyılda ünlü Fransız arkeolog Augusti Marie tarafından keşfedilmiştir.
Marie, Mısır'daki bir seyahati sırasında Serapis tanrısına dalmış Apis boğası heykellerine ait bir yazıt fark ederek Serapyum'a yönlendirilmiştir.
Serapyum, Maus döneminde kutsal kabul edilen Apis boğalarının mezarlarının bulunduğu bir yeraltı mezar kompleksi olarak inşa edilmişti.
07:02Serapyum'un Teknik Özellikleri: Serapyum'daki lahitlerin her biri olağanüstü sertlik ve dayanıklılığı ile bilinen tek bir granit bloktan oyulmuş, köşeleri mükemmel bir şekilde kare ve yüzeyleri son derece pürüzsüzdür.
Bazı lahitlerde tam doksan derecelik açılar bulunuyor ve bu tür geometrik doğruluğun sağlanması antik çağın teknolojik olanakları açısından imkansız gibi görünüyor.
Mısır'ın yetenekli zanaatkarları bu muazzam kutuları inşa etmekte o kadar ustaydılar ki, bugünün mühendislik standartlarını bile zorluyorlar.
08:15Serapyum'un Mühendislik Mucizesi: Sadece bir lahitin dış yüzeyini çıkarmak ve içini kazmakla kalmıyorsunuz, aynı zamanda yapıların içindeki tüm detayları da büyük bir titizlikle tasarlamanız gerekiyor.
Araştırmacı John Anthony Vest, Serapyum gibi yapıların bilinenden çok daha eski olabileceğini ve klasik Mısır tarihi çerçevesine uymadığını ileri sürerek, bu yapıların sadece sembolik mezar alanları değil, aynı zamanda antik Mısır'ın çok daha eski bir medeniyetin bilgi ve mirasını taşıdığını göstermektedir.
Serapyum yalnızca mimari bir başarı değil, aynı zamanda eski Mısır'ın mistik yönlerini de barındırıyor ve bu devasa kutuların ne amaçla yapıldığı antik dünyanın en ilginç sorularından biridir.
10:07Serapyum'un Teknolojik İpuçları: Her bir kutudaki duvarların aynı kalınlıkta olması, zamanlarının çok ilerisinde karmaşık ölçüm tekniklerinin kullanıldığını gösteriyor.
Araştırmacılar, yüksek hızlı matkaplar veya elma suçlu aletler gibi eski Mısır'daki ileri teknolojinin varlığı üzerinde teorilerini ortaya koymuşlardır.
Kahire Müzesi'nde bulunan bir örnekte düzensiz eğimli bir kesim gözlemleniyor ve bu kesim, son derece gelişmiş bir kesme yönteminin varlığına dair ipuçları veriyor.
12:54Antik Mısır'daki Granit Eserlerin Teknolojik Sırları: Denemelerde dört milimetrelik yavaş kesme hızına ulaşabilen aletler, yüz tonluk lahitlerin eski zanaatkarlar tarafından yapılamayacağını gösteriyor.
Granit eserlerdeki testere izleri modern şerit testerelerin yaptığı izlere benziyor, ancak izlerin incelenmesi sonrasında bu izlerin oldukça hızlı hareket ettiği anlaşıldı.
Modern granit kesme izlerinin, eski Mısırlılar için ulaşılmaz olduğuna inanılan elmas kaplı bıçak teknolojisine dayandığı öne sürülüyor.
13:50Granit Eserlerdeki Gelişmiş Teknolojiler: Mısır'daki çeşitli granit eserlerde bulunan mükemmel yuvarlak boru deliklerinin varlığı, muhtemelen elmas kaplı gelişmiş matkapların kullanıldığını gösteriyor.
Çekirdek Yedi adlı silindirik granit parçasında sürekli spiral oluk bulunuyor, bu modern makinelerin yüksek hızlı dönüş ve elmas uçlu aletler gerektirdiğini gösteriyor.
Antik Mısır teknolojileri ile ilişkilendirilmeyen bu spiral oyuklar, modern elektrikli matkaplardan daha büyük bir kuvvet ve hassasiyeti akla getiriyor.
14:54Granit Kutuların Gizemleri: Granit kutuların kanıtları geleneksel görüşlere meydan okuyor ve bu eserlerin kayıp bir medeniyet tarafından ileri teknolojiyle yaratılmış olabileceği sorusu gündeme geliyor.
Mısır'daki bu granit kutular yalnızca antik mühendislik becerilerinin değil, aynı zamanda insanlığın geçmişteki bilgi birikiminin de birer göstergesi.
Robert Bavul'un kitabında, modern bilimin Mısır piramitlerinin yapımında kullanılan teknolojileri tam olarak açıklayamaması ya o dönemde daha ileri bir mühendislik bilgisi olduğuna işaret eder ya da bugünkü bilgi birikimimizin hala eksik olduğunu gösterir.
16:26Granit Lahitlerin Özellikleri: La Ondaki piramidin altında cilalı bir granit odasında keşfedilen granit lahit, dört köşesi o kadar mükemmel bir şekilde hizalanmış ki, modern ölçüm araçları neredeyse hiçbir tutarsızlık göstermiyor.
Benzer bir lahit daha Musta Onyedi'de bir kerpiç ışığının altında gömülmüş olarak bulundu ve her iki örnekte kesinlik sergiliyor.
Bu kutular Mısırlılar tarafından başka amaçlarla kullanılmış olabilir mi sorusu gündeme geliyor.
17:18Lahitlerin Dini Anlamları: Lahitlerin ve mezar alanının bazı kısımlarında hiyeroglif yazılar ve dini semboller keşfedilmiştir.
Bu yazılar Apis boğası kültürüne dair ritüelleri, ölüler diyarı ile olan bağlantıları ve bir çeşit gizemli ritüeli anlatır.
Lahitlerin üzerindeki yazılardan biri, bilincin bir bedenden başka bir bedene aktarılabileceği ve içinde eski bedenin bırakılabileceği, beden içinde yüz yıl boyunca kalıp kendini yenileyip sonra bilinç yeniden aktarılabileceği iddiasını taşır.
18:31Antik Kralların Uzun Hükümranlıkları: Hikaye, bazı antik kralların uzun yıllar yaşadığı bir çağda, muhtemelen kök hücre teknolojisinin gelişmiş bir formu aracılığıyla kendini yeniden yaratarak insanlardan farklı bir varlık olarak tanındığını öne sürüyor.
Bu teori, antik dönemlerde bahsedilen bazı kralların hükümranlık sürelerinin yirmisekizbinsekizyüz, ondörtbin veya yirmibin yıl gibi çılgın zaman dilimlerini bir mantık çerçevesine yerleştiriyor.
Eğer bu sayılar antik Mısırlılar için çılgınca geliyorsa, demek ki bunlar Mısırlılara ait değil, Anunnakilerin ilmi ve mirası olabilir.
19:50Sfenks'in Gizemi: Sfenks'in sadece dört ya da beşbin yaşında olduğu kesinlikle doğru değil gibi görünüyor, MÖ 2500'de eski Mısırlılar oradaydı.
Sfenks'in çok daha eskilerde oluşmuş aşınma izlerinin olduğunu buldular, belki de yıkıldı ve daha sonra kafasını yeniden koydular.
Robert Shock ve diğerlerinin gösterdiği gibi, Sfenks'in kafası vücuda göre çok büyük ve orantısız, bu ağır biçimde aşınmış bir aslan kafası ise ve Mısır'ın tam kalbinde bir firavuna benzetilmişse, son derece mantıksız oluyor.
21:15Sfenks'in Gizli Geçitleri: Bilim adamları, Mısır'ın antik Sfenks'in gizli geçitleri ve yasak tünellerinin gizemlerini çözerken, bilinmeyene doğru bir yolculukta ışık tutuyorlar.
Sfenks'in arkasındaki yasak geçit, uzun süredir merak konusu olup, ilk olarak Zayi Hawas ve Mark Lener tarafından ortaya çıkarılmıştır.
Sfenks kazısı başlangıçta boş bir tünel olarak görülmüş, ancak araştırmacıların gizlice araştırmaları sonucunda sfenksin kalbine doğru yükselen önceden bilinmeyen bir tünel keşfedilmiştir.
23:23Sfenks'in Sırları: Sfenks'in içinde dışarıdan görülmeyen, yukarıya ve doğuya giden bir tünel bulunmuştur.
Bu keşif, sfenksin ne olduğuna dair farklı bakış açıları sunuyor ve anıtın altında saklı tutulan özel tüneli gösteriyor.
Radar görüntüleri ile aynı hizada farklı tüneller bulunmuş, gizemli tahtalı tünel sfenksin sırlarına yolculuğu yeniden başlatmış gibi görünüyor.
24:32Osiris Şaftı: Osiris şaftı, karmaşık tasarımıyla herkesi büyüler ve kadim mühendislik becerisinin bir sembolüdür.
Üç seviyeye yayılan, pratikliği mistik bir dokunuşla kusursuz bir şekilde harmanlayan gizemli ve gizli bir yapıdır.
İnşaatçıların dikkate değer becerileri, bu odaları doğrudan sağlam ana kayaya oymak için gereken hassasiyeti ortaya koyar.
25:04Osiris Şaftı'nın Yapısı: İçeri girdiğinizde, inişinin başlangıcını işaret eden titizlikle hazırlanmış dikdörtgen bir açıklıkla karşılaşırsınız.
Dikey bir şaft yerin yaklaşık on metre altına doğru iniyor ve halatlar, ahşap destekler, sert taşlar ve metallerden yapılmış aletler kullanılarak kireç taşını çıkarmak ve şekillendirmek için muazzam çaba harcanmıştır.
Gelişmiş mühendislik becerisine sahip ilk oda, hazırlık ritüelleri veya tefekkür anları için bir ön alan olarak hizmet edebilir.
25:51Osiris Şaftı'nın Derinlikleri: İkinci seviyeye ilerledikçe, yirmi metre daha karmaşık bir oda açığa çıkarılıyor ve burada başka bir şaft daha bulunuyor.
Bu şaftlar, mezarlar için geçitler veya öbür dünyaya yolculuğun sembolik temsilleri olarak hizmet etmiş olabileceğini öne sürüyor.
Üçüncü kata inmek, keşfin dramatik bir dönüş yaptığı yerdir; otuz metre kadar etkileyici bir derinliği getiren bir kuyudan aşağı doğru bir başka iniş sizi karşılıyor.
26:42Osiris'in Mezarı: Odanın kalbinde önemli bir taş lahit vardır ve burası sadece bir mezarlıktan daha fazlasıdır.
Osiris'in efsanevi mezarına geldiniz; kısmen suya batmış olması mistik aurasını güçlendirmiş durumda.
Bu yapı içindeki her seviye ayrı bir gizemli amaca hizmet ediyor ve en alt noktasına inerek çarpıcı bir manzarayı ortaya çıkarır.
27:43Osiris Şaftı'nın İçeriği: Bu seviyede altı adet boş mezar odası ortaya çıkarılmış durumda ve bu kuyuların yağmacılar tarafından mı boşaltıldığı yoksa kasıtlı olarak mı boş bırakıldığı sorgulanıyor.
Kuyu boyunca dağılmış eserler, çömlek parçaları, taş kap parçaları ve hatta ekmek kırıntıları bile bulundu.
Bu da Osiris şaftının muhtemelen yeni krallık dönemine tarihlendiğini gösteriyor.
29:29Osiris'in Efsanesi: Osiris, ölümden sonraki yaşamda ve yeniden doğuşta hüküm süren eski Mısır tanrısıdır.
Efsaneye göre, erkek kardeşinin ihaneti ile karşı karşıya kalan Osiris, sadık karısı Isis tarafından canlandırılmıştır.
Osiris'in destanı, Mısır mitolojisinin merkezinde yer alır ve yaşam, ölüm ve yeniden doğuştan oluşan kalıcı döngüyü simgelemektedir.
30:33Osiris Şaftı'nın Anlamı: Osiris şaftı, eski Mısır destanının üç boyutlu bir ahididir ve derinliğinin uzandığı noktalarda yeraltı dünyasını simgeleyen suya batmış bir oda bulunmaktadır.
Osiris'in mezarını temsil eden bir anıtsal taş lahitle karşı karşıyasınız ve bu, onun ölüme giden yolculuğunun ve ölümden sonraki yaşamın hükümdarı olarak önemli rolünün sembolüdür.
Bazıları şaftın tasarımının karmaşık bir şekilde hizalandığını düşünüyor ve Osiris ve ölümden sonraki yaşamla ilişkili yıldızları yansıtan gök cisimleri olarak tasavvur edilmiştir.
31:43Osiris Şaftı ve Mısır'ın Öbür Dünyaya Bakış Açısı: Piramit metinleri ve Ölüler Kitabı gibi eski Mısır metinleri ile rezonansa giren anlatımlar, Mısır'ın öbür dünyaya bakış açısını ortaya koyuyor.
Lahitler dev boyutlarda ve inanılmaz ağırlıklarda olup, etrafını dikilitaş benzeri sütunlar çevriliyor ve şaftın kendisi hemen hemen her yöne doğru devam ediyor.
Osiris şaftının çok eski bir uygarlığın inanç ve geleneklerinde somut bir bağlantı taşıdığı anlaşılıyor.
32:21Osiris Şaftı'nın Gizemli Özellikleri: Geçide doğru uzanan yol artık büyük ölçüde kum ve modern inşaat tarafından gizlenmiştir, bu tarihsel açıdan önemli konumdaki değişiklikler birçok kişiyi şaşırtmış durumdadır.
İnşaatçıların mezar odalarını basitçe oymak yerine neden devasa granit kutularını yer altına getirmeyi tercih ettikleri merak uyandırıcıdır.
Lahitler şaftın kendisinden farklı bir taş türünden yapılmıştır ve şaftın kendisi doğrudan masif ana kayadan oyulmuştur.
33:36Lahitlerin Ağırlığı ve Taş Tarihlendirme: Lahiitler oldukça ağır olup, kırk tonluk bir ağırlığa sahiptir ve bu devasa nesnelerin halatlarla nasıl indirildiğini ve sabit tutulduğunu anlamak hayal gücünü zorlayacaktır.
Lahitlerin altındaki metalik kaplama, ağırlıklı olarak kurşun, eser miktarda çinko, demir, titanyum ve arsenik'ten oluşmaktadır.
Lahit gizemi Osiris şaftının öne çıkan bir özelliği olup, kuzey duvarında yer alan masif gri bir lahit de mevcuttur.
35:04Lahitin Eşsiz Özellikleri: X-ışını kırılma analizi yoluyla bileşimi dayıt olarak tanımlanan bu mineral, eski Mısır tarihi boyunca başka hiçbir eserde kullanılmadığı görülmüştür.
Afrika'yı kapsamlı bir şekilde inceleyen jeologların bu lahitin gerçekten eşsiz olduğunu belirtiyorlar.
Dayıt yatakları üzerinde araştırmacılar çalışmalar yaptılar ve bu kaya kuvarstan oluşan, tanımlanması için mikroskop gerektiren küçük kristallere sahip olduğunu ortaya koydular.
36:44Lahitin Tarihsel Önemi: Lahitte de eğitim bulunması bazı sürprizlerin sadece başlangıcıydı ve araştırma, lahitin milattan önce üçbinüçyüzelli civarına, hanedan öncesi dönemlere kadar geri gittiğini ortaya koyan tarihleme sonuçları sağladı.
Bu tarih, Giza piramidi'nin genel olarak kabul edilen inşa döneminden yaklaşık sekizyüzelli yıl öncesine tarihleniyor ve bu da onu eski krallığa yerleştirir.
Tarihlemede atılım, birbirine preslenmiş iki taş parçasının en son ışığa maruz kalma süresini hesaplayan optik termoliminesans tekniği sayesinde gerçekleştirilmişti.
37:55Graham Hancock ve Osiris Şaftı: Graham Hancock, uzun bir süredir tarihi araştırmaya devam eden ve eski uygarlıklar hakkındaki tartışmalarda proaktif bir figürdür.
Osiris şaftı, Hancock'un teorilerinde önemli bir rol oynuyor ve bu, kadim uygarlığın potansiyel bir kalıntısı olarak görülüyor.
Şaftın yaşı geleneksel zaman çizelgelerini aşıyorsa ya da bu esrarengiz uygarlıktan aktarılan bilgiler kullanılarak inşa edilmişse, Hancock, şaftın yöneliminin Osiris ile bağlantılı göksel olaylarla veya takımyıldızlarla bağlantısının olduğunu ifade ediyor.
38:54Sfenksin Gizli Kapağı: Sfenks'in varlığı tarihçilerin ve ziyaretçilerin hayal gücünü yıllarca harekete geçirmiştir.
Ünlü bir arkeoloğun liderliğindeki bir keşif gezisi sonunda Sfenksin kafasının tepesindeki uzun gizli kapağın kilidini açtılar.
Kapak açıldığında karanlığa doğru inen dar bir merdiven ortaya çıktı ve araştırmacılar aşağılarda duvarları hiyerogliflerle süslenmiş, ortasında mükemmel korunmuş bir altın muska bulunan bir oda buldular.
40:28Sfenksin Gizemi ve Yeraltı Geçitleri: Sfenks tam olarak kimdir sorusunun cevabı şimdiye kadar hiçbir zaman bulunamadı.
Osiris hattı'nın dibindeki tüneller, Mısır'ın altındaki geniş bir yeraltı geçitleri ağına bağlanıyor ve üçüncü seviyede, Giza platosunda tüneli andıran ve henüz tam olarak kazılmamış bazı bölümlerinin olduğu da düşünülüyor.
Kadim insanların bu tünellerin çoğunu keşfettiği biliniyor ve kilometrelerce uzanan geniş yeraltı tünelleri dünyanın dört bir tarafında yaygın bir şekilde mevcut durumdadır.
42:33Antik Mısır'ın Gizemleri: Antik Mısır'da sonu olmayan çabalar ve sonu olmayan tüneller bulunmaktadır.
Megalitler inşa eden antik Mısırlıların inançları ve bu projeleri nasıl sonuçlandırdıkları hala gizemlidir.
Mısır platosunun üzerinde gizem perdesi açılmamış birçok nokta bulunmakta, bunlardan biri de tam olarak gizemi açılmamış olan Sfenks'tir.
44:05Mumyalama ve 4000 Yıllık Mumya: Mumyalama, vücuttan nemin uzaklaştırıldığı ve kolayca çürümeyen kuru formların bırakıldığı bir gömme işlemidir.
2021 yılında Asvan'daki bir mezarın içinde 4000 yıllık bir mumya keşfedildi, ancak bu mumya beklenen Hatşepsut değil, 70 yaşlarında bir kadına aitti.
Eski Mısır'da ortalama yaşam süresi 25-35 yıldı, bu nedenle 70 yaşına ulaşmak neredeyse duyulmamış bir şeydi.
46:13Giza Piramidinin Yeni Keşfi: Giza piramidi antik dünyanın yedi harikasından biri olarak sınıflandırılmış, hacmi 92 milyon metreküp, yüksekliği 138 metredir.
Şubat 2023'te dünyanın dört bir yanındaki bilim insanları, piramidin kızılötesi taramaları neticesinde ana girişin üzerinde 30 metrelik bir geçit ve birçok boşluk ortaya çıkardı.
Bilim adamları, bu tünelin açıldığı odanın içinde neyin saklandığına dair anlayışına yeni bir anahtar katmaktadır.
49:28Piramitlerin Matematiksel Mükemmelliği: Giza piramitlerinin en şaşırtıcı özelliği boyutları veya yaşları değil, doğruluklarıdır.
Piramitler geometrik olarak mükemmeldir, tabanlarının hemen hemen aynı uzunlukta olmasının ötesinde altın oran ve pi olarak bilinen iki evrensel matematik prensibine son derece bağlıdırlar.
Piramitlerin eğim yüksekliğinin taban boyutunun yarısına oranı neredeyse altın oran sayısına ulaşıyor, bu matematiksel prensipler oluşturuldukları tarihte kesinlikle hiç kimse tarafından bilinebilmesi ya da icat edilmiş olması tamamıyla imkansızdır.
51:22Piramitlerin Gizemi: Piramitler, yeniden doğuş ve ölümden sonraki yaşam tanrısı Osiris ile ilişkilendirilir ve ölüleri barındırmak ve bir tanrıyı onurlandırmak için inşa edilmiştir.
Piramitlerin boyutları, her biri en az iki ton ağırlığındaki anıtların yaklaşık dokuzbin ton granit, beşyüzellibin ton harç ve altı milyon ton kireç taşından yapılmış olması muazzamdır.
Piramitlerin inşası için Nil nehri üzerindeki taş ocaklarından taşlar çekilip feribotla taşınmış, sonra kızaklar üzerinde sürüklenmiş ve rampa-makara sistemi kullanılarak piramidin yüksekliğine yerleştirilmiştir.
54:15Uzaylı Kanıtı: Mısır bilimcileri uzaylı iddialarını yenememektedir; herhangi bir tuhaf eser veya keşif, eski Mısırlıların akıllı olmadığını ve mühendislik becerilerini uzaylıların yardımıyla başardıklarını iddia eden komplo topluluğunu harekete geçirir.
2017 yılında Mısır'ın güneyindeki bir ev tadilatı sırasında uzaylı yaratıkların ve UFO'ların kazındığı antik paralar bulunmuş, ancak bu buluntular resmi arkeolojik çalışmayla doğrulanamamıştır.
Dijital sanatçı Cryptomaniac'ın 2011 yılında eski bir Yunan parası üzerindeki portre resmini işleyerek Photoshop yarışmasına katıldığı ve UFO'ların tasvir edildiği Fransız jetonlarının da ortaya çıktığı ortaya çıkmıştır.
56:25Timsah Mumyaları: 2023'te Nil nehri'nin batı yakasında 2500 yıldan daha eski on timsah mumyası keşfedilmiştir; bazıları küçük, bazıları iki metreden uzun ve hepsi zaman içerisinde son derece korunmuş görünmektedir.
Timsah mumyalarının üzerindeki ip izleri onların susuz kalana kadar bağlı olduklarını göstermektedir.
Timsahlar tipik olarak timsah başlı tanrı Sobek ile ilişkilendirilirdi; Sobek genellikle yalnızca kurban edilmek üzere yetiştirilirdi ve mahsuller için verimli toprakları ve ölümcül sürüngenlerden korunmayı sembolize ettiğine inanılan Sobek'ten yardım istemek için kullanılırdı.
58:56Antik Avaris Şehrindeki Korkunç Keşif: Antik Avaris şehri, Mısır'ın onbeşinci hanedanının krallarına ev sahipliği yapmış, ancak bu krallar Mısır'ın tamamına hükmedememişlerdir.
2012 yılında arkeologlar Avaris'te bir Hiksos sarayında taht odasının girişi olabilecek çukurlarda yaklaşık 3600 yıl öncesine ait 18 insan eli bulmuşlardır.
Bu keşif, Mısırlı kraliyet ailesinin kesilen ellerle ilgili bir ritüel veya uygulama olduğunu düşündürmektedir; her çukur bir töreni temsil ediyor ve muhtemelen düşmanlarının yenilgisinin kutlaması veya ziyaretçileri korkutmak için kullanılmıştır.
1:01:08Ölüler Kitapları: Ölüler kitapları, MÖ 1500 ile MÖ 50 yılları arasında eski Mısırlı rahipler tarafından yazılmış, papirüsten yapılmış parşömenlerdir.
Bu eserler, öbür dünyada seyahat edebilecek kişiye özel olarak tasarlanmış büyülerle dolu cenaze metinleridir ve bilim adamlarına dini inançları ve öbür dünya ritüelleri hakkında bilgi kazandırmıştır.
Şubat 2023'te Sakkara'da 15 metrelik devasa bir uzunluğa sahip, 2000 yıldan daha eski bir parşömen keşfedilmiştir ve araştırmacılar bunun bir adam ve karısına ait olduğuna inanıyorlar.
1:03:15Osiris'in Mezarı: Osiris, öbür dünyayı yönetmekten ve kendi krallığına giren tüm ruhların yargısını denetlemekten sorumlu eski bir Mısır tanrısıdır.
2015 yılında bilim insanları Abidos'ta Nil Nehri'nin kıyısındaki Osiris'in mezarını tamamen ortaya çıkardıklarında, duvardaki kabartmalarda bıçakları sallayan iblisler ve mezarın mezar odasını koruyan bir Osiris heykeli görülmüştür.
Mezarın düzeni havalandırma deliklerinden ve neredeyse 15 metre aşağı inen kanallardan dibe doğru devam ediyor ve bu çok seviyeli yapının Abidos'taki Seti Tapınağında inşa edilen Osirio'nun eski bir kopyası olduğuna inanılıyor.
1:05:23Mumya Kargaşası: Arkeologlar 2015 yılında Kuzey Sakkara'da sekiz milyondan fazla mumyanın bulunduğu gizemli bir yeraltı mezarını araştırdılar.
Bu, dünyanın en büyük stadyumunu 53 kez doldurmaya yetecek kadar mumya anlamına geliyor ve eski Mısırlılar bu dev yeraltı mezarını yaklaşık 2500 yıl önce, MÖ 4. yüzyılda inşa ettiler.
Mumyaların çoğu trajik bir şekilde köpekler ve kedilerden oluşuyor ve köpek başlı ölüm tanrısına adanmış Anubis Tapınağı'nın hemen yanına yerleştirilmişlerdi; birçoğu doğuştan itibaren ya da henüz yavruyken tanrılara kurban olarak mezara konmuşlardı.
1:06:40Şahin Tapınağı: Verenike'de arkeologlar 1700 yıllık bir şahin tapınağı keşfetti, bu tapınakta 15 başsız şahin mumyalanmış kalıntıları bulunuyordu.
Tapınakta ayrıca dört tanrıyı tasvir eden taş bir anıt da bulundu, bunlardan birinin başında şahin vardı ve araştırmacılar bunun krallığın şahin başlı tanrısı Horus olabileceğine inanıyorlar.
Tapınağın etrafına balık, memeli ve kuş yumurta kabuklarının kalıntıları saçılmış halde bulunmuş, taş levhanın üzerinde "burada kafa kaynatmak uygun değildir" yazısı var.
1:08:42Sarcopa Laneti: İskenderiye'de 2000 yıllık siyah granit bir lahit keşfedildi, bu lahit Büyük İskender'in kalıntılarını barındırdığı söylendi ve lanetli olduğu iddia edildi.
Arkeologlar tabutu kırarak açtılar ve içinde İskender bulunamazken, iki erkek ve bir kadının iskeletlerini buldular, birinin kafasında eski bir beyin ameliyatına ait delik vardı.
Tabutun içinde gizemli kırmızı bir sıvı bulundu, bu sıvı kan değil, toprak arasında akmış olan pis su veya lağım suyu olabilir.
1:10:52İki Yol Kitabı: Eski Mısır'da ölüm insanın acılarına son verecek kadar insani bir araç olarak görülmüyordu, merhum ölüm tanrısı Osiris'in ikamet ettiği Avrupa'ya ulaşmak için ruhsal engel anlamına gelen bir parkuru aşmak zorundaydı.
Avrupa'ya ulaşmanın en az iki yolu vardı: biri karadan, diğeri denizden ve her ikisi de "İki Yol Kitabı" olarak adlandırılan bir rehber kitabın kullanılmasını talep edecek kadar zorluydu.
Arkeologlar yakın zamanda 4000 yıllık bir kopyayı ortaya çıkardılar, bu da onu şimdiye kadar bulunan en eski versiyon haline getiriyor.
1:12:09İki Yol Kitabının İçeriği: Mısır arkeolojisi dergisinde yayınlanan bir makalede, bu keşif antik edebiyat tarihini daha da ileri götürüyor ve bireylerin kendi ölümlülüklerinin gizemini çözmeye çalıştıkları bağlılık ve yaratıcılık düzeyini ortaya koyuyor.
Şu anki arkeologların bildiği iki yol kitabının yalnızca yirmi kadar ek kopyası var, en eskisi Colin Ekim ayında New Scientist için yazdığı bir makaleye göre, önceki rekorun sahibini yaklaşık kırk yıl geride bırakıyor.
Antik metin, Mısır'ın Daralbaş köyünde bir mezar çukurunun kazısı sırasında keşfedildi ve metnin bazı kısımları lahitin iç kısmına yazılmıştır.
1:13:40Kitabın İçeriği ve Anlamı: Araştırmanın yazarı Belçika'daki Loven Üniversitesi'nden Mısır bilimci Harko Vales, bu tür tabut metinlerinin merhumları tanrıların dünyasına yerleştirmesi gerektiğinden bahsetti.
Los Angeles'taki California Üniversitesi'nde Mısır sanatı ve mimarisi uzmanı olan Kara Kun'i'ye göre yeniden doğuş eski Mısır'da en çok erkek tanrılarla ilişkilendiriliyordu.
Kitaptaki haritalar, dolambaçlı çizgiler ve uğursuz figürlerden oluşan kafa karıştırıcı bir karmaşadan ibaret, bazı uzmanlar tasvirlerin ölüm görüntülerinden ziyade yaşam görüntülerinden türetildiğine inanıyor.
1:15:45Mısır'da Keşfedilen Gizemli Kitap: Mısır'da binlerce yıllık ve çevrilemeyen bir dilde yazılmış bir kitabın keşfedildiği iddia ediliyor.
Yerel bir tur rehberi, Giza Platosu'nda bulduğu kitabın büyük olasılıkla karaborsada satıldığını belirtiyor.
Kitabın eski bir dilde yazılması nedeniyle okuyucunun daha yüksek bir güçle iletişim kurmasına olanak sağlayabileceği savunuluyor.
1:16:36Eski Mısır Uygarlığı ve Mitolojisi: Mısır uygarlığı, insanlık tarihinin en eski uygarlıklarından biri olup, sanat, tıp ve keşiflerin efsanevi bir şekilde belgelenmesine katkı sağlamıştır.
Mısırlılar anatomi ve mitoloji, sanatsal sembol ve figürlere dahil etme konusunda uzmandır.
Eski Mısır'ın en bilinen mitolojilerinden biri Isis, Osiris ve Horos'dur.
1:17:04Horus'un Gözü Sembolü: Horus'un gözü, refa ve korumanın sembolü olarak kullanılmış ve nöroanatomik yapı ve fonksiyon arasında dikkate değer bir ilişkisi bulunuyor.
Göz altı farklı sanatsal parçadan oluşuyor ve her kısmı ayrı bir sembol olarak kabul edilir.
Gözün bölümleri bire iki, bire dört, sekiz, bir onaltı ve bire otuziki dizisindeki kelimeleri temsil eder ve insan beyninin sagital görüntüsüne yerleştirildiğinde her parçanın belirli bir insan duyusunun anatomik konumuyla ilişkili olduğu görülüyor.
1:17:44Kitabın Meşruiyeti ve Değeri: Fotoğrafları sunan adam, kitabı uzun süre tutamayacağını itiraf etti ve en az iki dili veya yazı stilini çözemediğini belirtti.
Eski Mısırlılar Horus'un gözünü koruyucu bir amblem olarak görürlerdi ve her şeyin üzerinde iyi şans tılsımı olarak kullanırlardı.
Kitabın meşruiyeti açısından bu tür bulgulardan kazanılacak çok para olabilir, özellikle kontrol edilmeyen piyasalarda satılıyorsa.
1:18:35Sakkara Nekropolünde Bulunan Ölüler Kitabı: Mısır'ın Sakkara Nekropolünde bulunan eski ölüler kitabı parşömeni, Evil Dead filmlerinde gösterilen kötü şöhretli Necronomicon gibi insan derisiyle ciltlenmiş olmayabilir.
Dr. Ziya Vas liderliğindeki uluslararası araştırmacılar, Firavun Teti'nin karısı Kraliçe Netin'in 4200 yıllık cenaze tapınağında yeni bir antika hazinesi keşfetti.
Hazinede 50'den fazla ahşap lahit, bir senet, masa oyunu, kürekçilerin olduğu bir nehir teknesi, bir pıta sokar, Osiris heykeli, ahşap maskeler, bir Anubis tapınağı ve eski krallık kraliçesine adanmış bir mezar alanı yer alıyor.
1:19:54Mezar Tünelleri ve Kazılar: Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı'na göre, Dr. Hawas ve meslektaşları, uzunlukları 40-45 metre arasında değişen 52 farklı mezar tünelinde yeni krallık dönemine kadar uzanan tabutlar ve çeşitli antikalar keşfetti.
Bu derin ve geniş mezarlıklara Mısır'ın eski başkenti Memphis'te rastlanabilir.
Lahitlerin ön anlatısı, antik tanrı duvar resimleri ve kutsal kitaptan parçalarla süslenmişti.

Mısır'ın Gizemli Anıtları ve Arkeolojik Keşifleri

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir