• Buradasın

    Güneş Sistemi ve Evren Hakkında Kapsamlı Bilimsel Belgesel

    youtube.com/watch?v=udZG96MfV4A

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, gök bilimi ve fizik konularında bilimsel bir belgesel formatında sunulmaktadır. Paso video ekibi tarafından hazırlanan içerikte, Stephen Fenny gibi bilim adamlarının çalışmaları ve Nasa'nın Insight aracı gibi bilimsel projelerden veriler aktarılmaktadır.
    • Video, evrenin gizemleri ve çekim kuvveti ile başlayıp, gökada gözlemleri, karanlık madde, karanlık enerji ve evrenin genişlemesi gibi konuları ele almaktadır. Ardından Mars gezegeni, özellikle Olympus Mons volkanı ve Valles Marineris kanyonu hakkında detaylı bilgiler sunulmakta, son olarak güneş sistemindeki sekiz gezegenin (Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün) fiziksel özellikleri, atmosferleri ve yüzey yapısı hakkında kapsamlı bilgiler verilmektedir.
    • Belgeselde ayrıca çoklu evren kavramı, kuantum mekaniği, nötrinolar ve süpernova patlamaları gibi ileri gök bilimi konuları da ele alınmaktadır. Video, izleyicilere güneş sistemi ve evren hakkında detaylı bilgiler sunarak, bilimsel bir yolculuk deneyimi yaşatmaktadır.
    00:06Uzay ve Çekim Kuvveti
    • Derin uzay, hayallerimizin, kabuslarımızın ve gizemlerin saklı olduğu sonsuz bir boşluktur.
    • Evren mucizelerle dolu bir küre olup, uzay keşiflere ufkun ötesindeki araştırmalar konusunda meydan okumuştur.
    • Günümüzde güneş, ay ve güneş sistemimizdeki gezegenleri çok net bir biçimde görebilmekteyiz.
    01:20Çekim Kuvveti ve Gezegenler
    • Güneş sistemimizde en önemli olan çekim kuvvetidir ve gezegenleri birbirinden ayıran en önemli özellik de çekim kuvvetidir.
    • Çekim kuvveti gezegenleri farklı yönlere doğru itebilir ve yeni doğmuş yıldızların etrafındaki maddelerden yeni gezegenlerin ortaya çıkmasını sağlar.
    • Bir nesnenin uyguladığı yerçekimi kuvvetini yoğunluk, kütle ve büyüklük etkiler.
    02:45Jüpiter ve Çekim Kuvveti
    • Jüpiter tüm gezegenler arasında yoğunluk bakımından en düşük üç gezegen olmasına rağmen, inanılmaz kütlesi ve büyüklüğü en fazla çekim etkisine neden olan gezegen olmasını sağlamıştır.
    • Kütleçekim ya da çekim kuvveti, kütleli her şeyin birbirine doğru hareket ettiği doğal bir fenomendir.
    • Newton'un kütleçekim kanunlarının uygulanması, güneş sistemindeki gezegenler, güneşin kütlesi, kuasarların detayları ve karanlık maddenin varlığı hakkında detaylı bilgi sağlamıştır.
    04:17Kütleçekim ve Evren
    • Uzayda bir cisim, ona etki eden kütleçekim nedeniyle yörüngesini muhafaza eder; gezegenler yıldızların yörüngesinde, yıldızlar galaktik merkezlerin çevresinde dolanır.
    • Enerji ve kütle eşdeğer olduğu için, ışık da dahil olmak üzere her türlü enerji kütleçekime neden olur ve onun etkisi altındadır.
    • Kütleçekim evrendeki gaz halindeki maddenin çekimi sayesinde yıldızları oluşturmaya ve yıldızların galaksilere birleştirilmesine neden olmuştur.
    05:28Jüpiter'in Özellikleri
    • Jüpiter'in devamlı dönen gaz dolu bulutlarının altında bin dünya sığacak kadar yer vardır ve içi en hafif elementlerden olan sıvı hidrojenden oluşmuştur.
    • Jüpiter sıvı olduğundan dolayı kendi ekseni etrafında dünya'dan çok daha hızlı dönmektedir ve bir günü sadece on buçuk saat sürmektedir.
    • Jüpiter'in hızlı dönüşü büyük kırmızı lekeye güç verir; bu devasa kıvrılan fırtına dünyadan daha büyüktür ve binlerce yıldır devam etmektedir.
    06:59Satürn'in Özellikleri
    • Satürn, kalın ve karmaşık bir atmosfer tabakası ile çevrilidir ve atmosferin temel bileşeni hidrojen gazıdır.
    • Satürn'ün daha zayıf çekim gücü nedeniyle atmosferi gezegenin merkezinden uzaklık bakımından daha geniş bir alana yayılmıştır.
    • Jüpiter'dekine benzer ekvatora paralel bulut kuşakları Satürn atmosferinde de gözlenir, ancak kuşaklar arasındaki renk ve kontrast farkı aynı derecede çarpıcı değildir.
    09:47Satürn Halkaları
    • Satürn'ün ilk bakışta dikkati çeken belirleyici özelliği halka sistemidir ve bu halkalar 17. yüzyıldan bu yana Satürn'ü diğer gezegenlerden ayırt eden eşsiz bir yapıdır.
    • Satürn halkaları, çoğunluğunun çapı bir cm ile on metre arasında değiştiği düşünülen büyük sayıda buz parçacıklarından oluşmuştur.
    • Halkaların yoğunluğunun gezegen merkezinden uzaklığa göre büyük değişimler gösterdiği, bazı alanlarda boşluklar bulunduğu bilinmektedir.
    11:21Satürn'in Fiziksel Özellikleri
    • Satürn basıklık oranı en yüksek gezegendir, kutuplar arasındaki çapı ekvator çapından yüzde on düşüktür.
    • Satürn en gelişmiş halka sistemine sahip gezegendir, halkaların çapı gezegenin çapının sekiz katı kadardır.
    • Satürn, güneşten aldığı enerjinin üç kat fazlasını dışarı yaydığı için, güneşe olan uzaklığına göre hesaplanan -222°C'den çok daha yüksek bir etkin sıcaklığa sahiptir ve -178°C sıcaklığında bir kara cisim gibi ışır.
    12:25Satürn'ün Fiziksel Özellikleri
    • Satürn'ün enerji fazlası, yer çekimi etkisiyle yavaşça kendisi üzerine çökerek küçülmesi sırasında dönüştürülen potansiyel enerji ile açıklanmaktadır.
    • Gezegenin merkezinde demir ve ağır metallerle birlikte daha hafif elementlerin oluşturduğu buz ve kaya tabakası bulunur ve çekirdek gezegen kütlesinin dörtte birini oluşturabilir.
    • Satürn'ün merkezinde sıcaklık 12.000 Kelvin, basınç 10 megabar (10 milyon atmosfer) üzerinde olup, gezegen güçlü bir manyetik alana sahiptir.
    15:34Kütleçekim Kuvveti
    • Kütleçekim kuvveti, kütlenin enerjinin düzensiz dağılımının yol açtığı uzay-zaman eğriliğinin bir sonucu olarak tanımlanır ve 1915'te Albert Einstein tarafından açıklanmıştır.
    • Kütleçekim kuvveti, güçlü kuvvetten yaklaşık 10³⁸, elektromanyetik kuvvetten 10³⁶ ve zayıf kuvvetten 10²⁹ kat daha zayıftır.
    • Kütleçekim, mikroskobik ölçekte önemsiz etkiye sahipken, astronomik cisimlerin oluşum şekli ve yörüngesinin sebebidir.
    20:03Evrenin Boyutları
    • Gözlemlenebilir evrenin çapı yaklaşık 28 milyar parsek (93 milyar ışık yılı) olarak tahmin edilmektedir.
    • Evrenin izotropik olduğu varsayılırsa, evren gözlemcisini merkeze alan küresel bir hacme sahiptir ve evrendeki her nokta kendi gözlemlenebilir evrenine sahiptir.
    • Evrenin bazı bölümleri o kadar uzak bir mesafededir ki, büyük patlamadan sonra salınan ışık henüz dünyaya ulaşamamaktadır.
    24:01Evrenin Yapısı
    • Evrenin yapısının organizasyonu muhtemelen yıldız seviyesinde başlamaktadır; yıldızlar gökadaları, gökadalar gökada gruplarını oluşturur.
    • Gökadalar ve çok büyük gaz balonlarından oluşan bu yapılar, kozmik ağa denilen geniş bir köpük benzeri yapı oluştururlar.
    • Evrenin levha ve gökada iplikçilerinin yoğun düğümler gibi görünen süper kümeleri ile ayırdığı büyük balon gibi boşluklardan oluştuğu düşünülmektedir.
    26:17Uzak Gökadalar
    • Ocak 2011 tarihinde duyurulan en uzak astronomik gök cismi UDFj-39546284 olarak kaydedilen bir gökada adayıdır.
    • 2009 yılında GRB 09423 olarak adlandırılan gama ışını patlamasının 8,19 lik bir kırmızı kayması tespit edilmiştir, bu patlama 13 milyar yıl önce gerçekleşmiştir.
    • En uzak gök cismi rekorunu elinde tutan başka bir gökada ise EBL 2012-87'ın ötesinde tespit edilmiş olup, dünya'dan yaklaşık 13 milyar ışık yılı ötededir.
    27:20Gökada ve Evrensel Ufuklar
    • Gökada'nın Hubble teleskobu ile yapılan gözlemlerde kırmızıya kaymasının 6,60 ile 7,11 arasında olduğu, Kek teleskopları ile yapılan gözlemlerde ise yaklaşık 7 civarında olduğu tespit edilmiştir.
    • Evrenimizdeki gözlemlenebilir sınır, parçacık ufuğu, optik ufuk ve nötrinolarla yerçekimsel dalgaların son serpinti yüzeyiyle ilgili ufuklar gibi çeşitli fiziksel sınırlamalar tarafından belirlenmiştir.
    • Gökada'nın ışığı, büyük patlama'dan 750 milyon yıl sonra kaynağından yayılmaya başlamıştır.
    28:47Nötrinolar
    • Nötrinolar, ışık hızına yakın hıza sahip, elektriksel yükü sıfır ve maddelerin içinden neredeyse hiç etkileşmeden geçen temel parçacıklardır.
    • Nötrinolar elektriksel yüklerin olmaması haricinde elektronla benzerdir, ancak elektronlar etkilenirken nötrinolar elektromanyetik kuvvetten etkilenmezler.
    • Nötrinolar sadece menzili elektromanyetik kuvvetten çok küçük olan zayıf kuvvetten etkilenirler ve kütlesi olduğundan yerçekimi kuvvetiyle diğer kütleli parçacıklar gibi etkileşirler.
    30:07Nötrinoların Kaynağı ve Özellikleri
    • Nötrinolar, belirli atom bozulmalarında, güneşteki nükleer reaktörlerde veya kozmik ışınlar atomlara çarptığında oluşan nükleer reaksiyonlar sonucu açığa çıkarlar.
    • Üç tip nötrino vardır: elektron nötrino, miyon nötrino ve tav nötrino, her tip nötrinonun birer tane de karşı nötrino adı verilen parçacığı vardır.
    • Güneşten yayılan çoğu nötrino dünyaya ulaşır; saniyede dünya yüzeyinin güneşe dik olan santimetre kare başına yaklaşık 65 milyar nötrino ulaşır.
    31:14Nötrinolar ve Süpernova Patlamaları
    • Nötrinolar madde ile çok az etkileştiğinden, süpernova patlamasının en iç kısmı hakkında bilgi taşıdığı düşünülmektedir.
    • Süpernova patlamasının şok dalgasının oluşturduğu radyoaktif elementlerin görünür ışımaları ve süpernovanın kendi ürettiği ışınlar yoğun ve karmaşık gaz tarafından dağıtılırken, nötrinolar bu gaz bulutunun içinden geçerek süpernova'nın iç kesimleri hakkında bilgi taşır.
    • Bir süpernova'nın merkezindeki yoğunluk nötrinoları etkilemeye yeterlidir ve nötrino patlamalarının görünür ve gama ışınları radyo dalgalarından daha çabuk ulaşacağı beklenir.
    32:39Nötrino Gözlemleri ve CNV Projesi
    • CNV projesi, olası süpernova olaylarını yakalamak için nötrino dedektörleri arasında gökyüzünü gözlemlemek için bir ağ kurmuştur.
    • Kozmik arka plan ışıması nötrinoları, tıpkı büyük patlamadan kalan kozmik mikrodalga arka plan ışıması gibi düşük enerji nötrinosunun da arka planı olduğu düşünülmektedir.
    • Parçacık deneylerinden nötrinoların çok hafif olduğu ve ışık hızına yakın hızlarda hareket ettiği bilinmektedir, bu nötrinolardan oluşan karanlık madde "sıcak karanlık madde" olarak adlandırılır.
    34:34Çoklu Evren Kavramı
    • Çoklu evren, birbirinden farklı gözlemlenebilir evrenlerin hipotezsel toplamıdır ve teleskopla gözlemleyebildiğimiz bilinen evren (yaklaşık 93 milyar ışık yılı genişliğinde) varsayımsal çoklu evrenin çok küçük bir kısmına tekabül eder.
    • Çoklu evren, sonlu ve sonsuz var olan olası evrenlerin hipotezsel bütünüdür ve bu evrenler var olan her şeyi, bütün mekan, zaman, madde ve enerji ile birlikte fizik kanunları ve fiziksel değişimleri kapsar.
    • Çoklu evren kavramına başlıca olarak kozmoloji, kuantum mekaniği ve felsefede rastlanır ve genellikle bilinen gözlemlenebilir evrenin potansiyel farklı sürümleri ve dolayısıyla farklı tarihçeleri kastedilir.
    35:58Çoklu Evrenin Sınıflandırılması
    • Bir sınıflandırmaya göre, çoklu evreni meydana getiren evrenler birbirine bağlıdır ve belirli fizik ve matematik kurallarıyla tanımlanmış tek bir sistemin parçasıdır; bu modelde evrenlerin ortak bir kökeni olduğu ve birbirleriyle ilişkide oldukları varsayılır.
    • Spektrumun diğer ucundaki tamamen ayrı modelde ise tüm muhtemel dünyalar aynı anda eşit gerçeklik düzeyinde var olmaktadır; bu görüş ilk olarak 1970'lerde felsefede ortaya çıkmıştır.
    • 1990'larda fizik ve matematikçiler tarafından bilinen evrenin matematiksel bir formal sisteme denk olduğu ve matematiksel sistemlerdeki tüm sınıfların eşit düzeyde gerçek olduğu hipotezi ortaya atılmıştır.
    37:33Çoklu Evrenin Farklı İsimleri ve Algılanışı
    • Çoklu evrenler kozmolojide, fizikte, astronomide, dinde, felsefede, kişi ötesi psikolojide, hayal ürünlerinde, özellikle bilim kurgu ve fantezide hipotez kurar.
    • Çoklu evrenlere alternatif evrenler, kuantum evrenler, geçişimli boyutlar, paralel boyutlar, paralel dünyalar, değişimli gerçeklikler, değişimli zaman tüneli, boyutsal düzlemler de denir.
    • Çoklu evren terimini ilk kez Amerikalı felsefeci ve psikolog William James 1895 yılında farklı bir bağlamda kullanmıştır.
    38:23Çoklu Evren Hipotezlerinin Değerlendirilmesi
    • Çoklu evrenler hipotezi fizik camiasında çelişkili kaynaklara sahiptir; fizikçiler, çoklu evrenlerin olup olmadığı ve bilimsel araştırmalar için uygun bir konu olup olmadığı konusunda farklı düşüncelere sahiptir.
    • Çoklu evren hipotezlerini destekleyenlerin aksine eleştirenler ve çoklu evren sorusunun bilimsel olmaktan çok felsefik olduğunu, bu sorunun yanlışlanamadığı için bilimsel olmadığını ya da sözde bilimsel olduğunu düşünen bilim insanları da vardır.
    • Hugh Everett'in birçok dünyalar yorumlaması kuantum mekaniğinin birkaç ana yorumundan biridir; kuantum mekaniğinin bir yönü, belli gözlemlerin kesinlikle tahmin edilemez olmasıdır ve bu olası gözlemlerin her biri farklı bir evrene karşılık gelir.
    39:38Paralel Evrenlerin Farklı Türleri
    • Amerikan teorik fizikçi ve
    42:20Evren Teorileri ve Kuantum Dolanıklık
    • 2010 yılında Stephen Fenny gibi bilim insanları, evrenin paralel evrenlerle çarpıştığı teorisini araştırmış, ancak daha sonra Planck uydusu verileri bu teoriyi desteklememiştir.
    • Kuantum dolanıklık, kuantum mekaniğine özgü bir olgudur; iki benzer parçacık birbirleriyle eşzamanlıdır ve birindeki durum diğerini de etkiler.
    44:29Mars'ın Fiziksel Özellikleri
    • Mars, ince bir atmosferi olan, meteor kraterleri, volkanlar, vadiler, çöl ve kutup bölgeleri içeren bir yer benzeri gezegendir.
    • Mars'ta Olympus Mons (Olimpos Dağı) güneş sistemindeki en yüksek dağlardan biri, Valles Marineris ise en büyük kanyondur.
    • Mars'in mevsimleri Dünya'nınkilere benzer ancak süresi Dünya'nın iki mislidir ve Mars yılının süresi iki Dünya yılı kadardır.
    45:54Mars'ta Su ve Hayat
    • Mars, Dünya'dan sonra en iyi bilinen gezegendir ve üzerinde su bulunduğunu biliyoruz.
    • Mars'ta eskiden denizler ve ırmaklar var mıydı sorusu hala tartışmalı ve büyük bir gizemin odağıdır.
    • Mars'in güneş rüzgarı sebebiyle atmosferini yaklaşık 3,60 milyar yıl önce neredeyse tümüyle kaybettiği araştırmalarda belirtilmiştir.
    47:06Mars'taki Volkanik Aktivite
    • Son araştırmalarda bilim insanları Mars'taki volkanların hala aktif olabileceğini ortaya koymuştur.
    • NASA'nın Insight iniş aracından alınan veriler, gezegende 10.000 yıldır dünya dışı yaşamın olabileceğine dair kanıt sağlayabileceği tortu tespit etmiştir.
    • Volkanik patlamalar sonucunda Mars'ta yeraltının çeşitli noktalarında yaşamı destekleyecek kadar sıcak olabilir.
    48:06Mars'ın Gezegen Yapısı
    • Bir gezegenin yaşanabilirlik ölçüsü, yüzeyinde su bulunup bulunmamasıyla yakından ilgilidir ve bu da güneş sistemindeki gezegenin güneşine uzaklığının uygun olup olmamasına bağlıdır.
    • Mars'ın yörüngesinin Dünya'nın yer aldığı uygun kuşağın yarım astronomik birim kadar daha uzağında olması, ince atmosfere sahip bu gezegenin yüzeyinde suyun donmasına neden olmaktadır.
    • Mars'ın daha kalın bir kabağa, daha ince bir manto tabakasına ve daha büyük, daha az yoğun ve daha sıvı bir çekirdeğe sahip olduğu ortaya çıkmıştır.
    49:26Mars'ın Fiziksel Özellikleri ve Yapısı
    • Mars'ın çekirdeği yaklaşık 1830 kilometre yarıçapa sahip ve gezegenin yüzeyinin yaklaşık ortasına kadar uzanmaktadır.
    • Mars'ın manto tabakası dünyadaki benzer bir oluşumdan iki veya üç kat daha kalın ve litosfer adı verilen alışılmadık derecede kalın sert bir üst mantoyla kaplıdır.
    • Mars kabuğunun 24 ila 72 kilometre arasında bir kalınlığı vardır.
    50:14Mars'ın Sismik Özellikleri
    • Mars sismik olarak o kadar sessiz bir gezegen ki, dünyada yaşanan en büyük depremlerden biri olan Alaska'nın Pervi kentini vuran 7,80 büyüklüğündeki deprem, Insight tarafından kaydedilen en büyük Mars depreminden yaklaşık 6000 kat daha güçlüydü.
    • Mars'in kuzey yarımküresi sıradan çöl gibi dümdüz, güney yarımküresi ise Gobi çölü gibi dağınık ve dev volkanlar barındırmaktadır.
    • En popüler açıklamaya göre, Mars'a çarpan bir cüce gezegen, Mars'ın çekirdeğinin tavını bozdu ve manyetik alanını yok ederek atmosferini kaybetmesine yol açtı.
    52:45Mars'taki Vadiler ve Kanyonlar
    • Mars'taki krater ve dağların yamaçlarında oluk oluk vadiler bulunmakta, bunlar su akar gibi oluşmuş küçük vadilerdir.
    • Valles Marineris, Tarsis tümseğinin doğusundan başlayarak Mars ekvatoru boyunca uzanan, 4000 km uzunluğunda, 200 km genişliğinde ve 7 km derinliğindeki en büyük yarıktır.
    • Valles Marineris'in Mars kabuğundaki büyük bir tektonik kırılmanın sonucu olduğu düşünülmektedir.
    55:45Mars'ın Topografyası
    • Mars topoğrafyası ilginç bir ikilem gösterir; kuzey yarımküre lav akıntılarıyla düzleşmiş ovalar içermesine karşın, güney yarımküre eski çarpışmalarla çukurlar ve kraterlerle oyulmuş haldeki bir dağlık arazidir.
    • Mars'ın yüzeyi, Dünya'dan görünüşle farklı albedosu olan iki tür alana ayrılır: kızılımsı demir oksit içeren tuz ve kumla kaplı soluk kovalar vardır.
    56:33Mars'ın Coğrafi Özellikleri
    • Mars'ın koyu renkli oluşumları deniz olarak yorumlanmış ve bunlara mare, ertaha ve oroe sins adları verilmiştir.
    • Mars'ın kutup bölgelerinde kışın sürekli karanlık ve dondurucu soğuk, atmosferin %25-30'undan karbondioksitin kuru buz halinde katılaşmasına neden olur.
    • Kutuplar güneş ışığına maruz kalmaya başladığında, buzlaşmış karbondioksit saatte 400 km hızında rüzgarlar oluşturarak uçmaya başlar ve bu mevsimlik değişimler toz ve su buharı taşıyarak kırağı ve sirius bulutlarının oluşmasına neden olur.
    58:05Olympus Mons
    • Mars'ta düz ovalar olduğu kadar devasa dağlık alanlar da vardır; bunlardan biri olan Olympus Mons, Everest'in üç misli yüksekliğindeki Tarsis bölgesindeki bir sönmüş volkandır.
    • Olympus Mons, güneş sisteminde bilinen en yüksek volkan ve ikinci en yüksek dağdır, yüksekliği 21.287 metredir.
    • Bu dağın yamaçları dik değildir, eğimi 1-3 derece arasında değişmektedir ve tepesi tamamen düzdür.
    59:10Olympus Mons'un Fiziksel Özellikleri
    • Olympus Mons, Mars'ın Hesperian döneminde Amazon'a doğru devam eden patlamalarla oluşmuştur.
    • Dağın üzerindeki iki çarpma kraterine uluslararası astronomi birliği tarafından geçici isimler verilmiştir: 15,60 km çapındaki Karzo krateri ve 10,40 km çapındaki Punch Bouch krateri.
    • Olympus Mons, Hawaii adaları oluşturan büyük volkanların şeklini andırır ve yaklaşık 600 km genişliğindedir.
    1:01:02Olympus Mons'un Yapısı
    • Olympus Mons, Mars küresel verisinin 21 kilometre üzerindedir ve kuzeybatı kenarından zirvesine kadar olan yerel kabartması 21 kilometrenin üzerindedir.
    • Volkan'ın dış kenarı, 8 km yüksekliğe kadar devasa bir kayalık veya uçurumdan oluşur ve bu muazzam kayalıklar, yan heyelanlar tarafından oluşabilecek Mars'ın kalkan volkanları arasında benzersiz bir özelliktir.
    • Olympus Mons yaklaşık olarak İtalya veya Filipinler büyüklüğünde olan yaklaşık 300 bin kilometrekare bir alanı kaplar ve 70 kilometre kalınlığında bir litosfer tarafından desteklenir.
    1:02:18Olympus Mons'un Profili ve Görünümü
    • Bir kalkan yanardağ olan Olympus Mons, çok hafif eğimli bir profile sahiptir ve yanardağın kanatlarındaki ortalama eğim sadece %5'tir.
    • Olympus Dağı'nın şekli belirgin bir şekilde asimetriktir; yanları daha sığdır ve kuzeybatı yönündeki zirveden güneydoğu'ya göre daha uzağa uzanır.
    • Olympus Dağı'nın dik olmayan yamaçları ve sığ eğimleri nedeniyle, Mars yüzeyinde duran bir gözlemci, çok uzak bir mesafeden yanardağın tüm profilini göremez.
    1:03:31Olympus Mons'un Atmosferi ve Kimyasal Yapısı
    • Olympus Dağı'nın tepesindeki tipik atmosfer basıncı 72 pascal'dır, bu da ortalama Mars yüzey basıncının yaklaşık %12'sidir.
    • Olympus Mons'un birleşimi yaklaşık olarak %44 silikatlar, %17,5 gezegene rengini veren demir oksitler, %7 alüminyum, %6 magnezyum, %6 kalsiyum ve özellikle %7 ile yüksek oranlarda kükürt oksitten oluşur.
    • Bu sonuçlar, yüzeyin büyük ölçüde bazaltlardan ve düşük viskoziteli lav akıntıları olarak patlayacak olan diğer mafik kayalardan oluştuğuna ve dolayısıyla gezegenin yüzeyinde düşük eğimlere yol açtığına işaret eder.
    1:06:10Olympus Mons'un Lav Akıntıları ve Aktivitesi
    • Olympus Dağı'nın yanları sayısız lav akıntısı ve kanalından oluşur; akışların birçoğunun kenarlarında setler vardır.
    • Kısmen çökmüş lav tüpleri çukur krater zincirleri olarak görülebilir ve sağlam yeraltı tüplerinden çıkan lavların oluşturduğu geniş lav yelpazeleri de yaygındır.
    • 2004 yılında Mars Express uydusu tarafından çekilen görüntülerden elde edilen krater sayıları, Olympus Dağı'nın kuzeybatı kanadında lav akıntılarının yaşının yaklaşık 115 milyon yıl kadar olduğunu gösterir, bu da dağın hala aktif olabileceğini düşündürür.
    1:07:32Gezegen Oluşumu Teorisi
    • Gezegenlerin, bir bulutsunun ince bir gaz ve toz diskine çökmesiyle oluşması yönündeki teori en çok kabul gören gezegen oluşumu teorisidir.
    • Çekirdekte dönmekte olan bir ön gezegen diskiyle çevrili bir önyıldızdan oluşur ve diskteki toz parçacıkları yığılma yoluyla kütle biriktirerek daha büyük cisimler meydana getirir.
    • Bir gezegen, Mars'ın kütlesinden biraz daha büyük bir kütleye ulaştıktan sonra geniş çaplı bir atmosfer biriktirmeye başlar ve bu durum, gezegenciklerin atmosfer sürüklenmesi yoluyla yakalanma oranını büyük ölçüde artırır.
    1:09:12Gezegenlerin Oluşumu
    • İngilizcedeki "ört" sözcüğü, diğer Cermen dillerindeki muadilleriyle birlikte Proto-Cermence'deki "yörpo" kelimesinden türetilmiştir.
    • Ön gezegenler, yıldızların yörüngesinde dönerken zaman içinde birbirleriyle çarpışarak daha büyük gezegenler oluşturabilir veya maddelerini etrafına yayabilir.
    • Yeterince büyük hale gelen gök cisimleri, komşu yörüngelerindeki maddenin büyük çoğunluğunu yakalayarak birer gezegene dönüşürler.
    1:10:51Gezegenlerin Özellikleri
    • Küçük gezegenciklerin çarpması, büyümekte olan gezegeni ısıtacak ve kısmen erimesine yol açacaktır.
    • Karasal gezegenler bu yığılma nedeniyle atmosferlerinin büyük çoğunluğunu kaybederler, ancak kaybolan gazlar gezegenin mantosundan gaz çıkışıyla ve sonradan kuyruklu yıldızların etkisiyle yenilebilirler.
    • Güneş dışındaki yıldızların etrafındaki gezegen sistemlerinin keşfi, gezegenlerin oluşumunu detaylandırmak ve gözden geçirmek için kullanılmıştır.
    1:12:13Güneş Sistemindeki Gezegenler
    • Güneş sistemindeki sekiz gezegen güneş'e yakınlık sıralarına göre: Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün'dür.
    • Merkür, güneş sistemindeki en küçük ve güneş'e en yakın gezegendir, yaklaşık 88 dünya gününe eşit yörünge süresi ile diğer gezegenlerden daha hızlıdır.
    • Merkür, güneş ile gelgitsel kilitlidir ve güneş sisteminde eşsiz bir yörüngede döner, güneş etrafındaki her iki devrine karşılık kendi ekseninde tam olarak üç defa döner.
    1:14:16Venüs
    • Venüs, güneş sisteminde güneş'e uzaklık bakımından ikinci sıradaki, sıcaklık bakımından da birinci sıradaki gezegendir.
    • Venüs'ün karbondioksitle dolu atmosferi ve sülfürik asitten oluşmuş bulutları vardır, atmosferindeki yoğun karbondioksit sera etkisine neden olur ve gezegenin ısınmasına yol açar.
    • Venüs, kendi ekseni etrafında güneş sistemindeki diğer tüm gezegenlerin aksi istikametinde döner ve güneş etrafındaki dönüşünü 224,7 Dünya gününde tamamlar.
    1:15:58Dünya
    • Dünya, güneş sisteminde güneş'e en yakın üçüncü gezegen olup, şu an için üzerinde yaşam ve sıvı su barındırdığı bilinen tek astronomik cisimdir.
    • Dünya'nın yerçekimi, uzaydaki diğer nesnelere, özellikle güneşle ve tek doğal uydusu Ay'la etkileşime girer.
    • Dünya'nın yörüngesi 365,25 güneş günü sürer ve bu süre içerisinde Dünya kendi ekseni etrafında 366,26 kez döner.
    1:17:09Dünya'nın Yapısı
    • Dünya, katı ya da kaya ağırlıklı yapısı nedeniyle üyesi bulunduğu yer benzeri gezegenler grubuna adını veren, bu gezegen grubunun kütlece ve hacimce en büyük üyesi olmasının yanı sıra güneş sistemindeki en yoğun gezegendir.
    • Dünya yüzeyinin yaklaşık %29'u kıtalar ve adaların meydana getirdiği karayken, suyla kaplı olan %71'lik kısımsa okyanuslar, göller, akarsular ve diğer tatlı suların oluşturduğu hidrosfer olarak adlandırılır.
    • Dünya'nın iç kısmı, merkezde yer alan katı demirden meydana gelen iç çekirdek, sıvı haldeki dış çekirdek ve tektonik levhaların hareket etmelerine yol açan mantodan meydana gelmektedir.
    1:18:17Mars
    • Mars, güneş sistemi'nin güneş'ten itibaren dördüncü gezegeni olup, yüzeyindeki yaygın demir oksitten dolayı kızılımsı bir görünüme sahip olduğu için "Kızıl Gezegen" olarak da bilinir.
    • Mars, ince bir atmosferi olan, ay'daki gibi meteor kraterlerini ve dünya'daki gibi volkan, vadi, çöl ve kutup bölgelerini içeren bir yer benzeri gezegendir.
    • Mars'taki Olimpos Dağı, güneş sistemi'nde bilinen en yüksek dağdır ve Marineris Vadisi adı verilen kanyon en büyük kanyondur.
    1:19:46Mars ve Jeolojik Özellikleri
    • 31 Temmuz 2008'de Phoenix Mars Lander adlı robotik uzay gemisi, Mars toprağının sığ bölgelerindeki su buzlarından örnekler almayı başarmıştır.
    • Mars, Dünya hariç güneş sistemindeki sıradan bir gezegen değildir ve yüzeyi pek çok uzay aracına ev sahipliği yapmıştır.
    • Mars önceden su konusunda geniş bir çeşitliliğe sahipti ve geçen on yıllık süre sırasında gayzer, ürün su fışkırma veya akıntıları meydana gelmiştir.
    1:20:25Jüpiter'in Özellikleri
    • Jüpiter, güneş sisteminin en büyük gezegeni olup, güneş'ten uzaklığa göre beşinci sırada yer alır ve büyük ölçüde hidrojen ve helyumdan oluşmakta, gaz devi sınıfına girmektedir.
    • Jüpiter, güneş sistemindeki en büyük çap ve kütle değerine sahiptir ve düşük yoğunluğu nedeniyle ekvatorda geniş, kutuplarda basık elipsoid görünüme sahiptir.
    • Jüpiter'in yansıtabilirlik derecesi 0,52 olan gezegen, güneşten aldığı enerjinin iki-üç katı kadarını dışarı yayarak, güneşe olan uzaklığına göre hesaplanan sıcaklık değerinden çok daha yüksek bir etkin sıcaklığa sahiptir.
    1:21:34Jüpiter'in Yapısı
    • Gezegenin merkezinde demir ve ağır metallerle birlikte, bunların çevresinde daha hafif elementleri içeren bir buz ve kaya tabakasının oluşturduğu çekirdek bulunur.
    • Bu noktada sıcaklık 20.000 K, basınç 100 megabara yakındır ve yüksek basınçlar nedeniyle yoğunluğu çok yüksek olan bu katmanın yarıçapı 10.000 kilometreden küçük ancak kütlesi Yerin 10 katını aşkındır.
    • Çekirdeği çevreleyen alanda metalik hidrojenden oluşmuş 40 bin kilometre kalınlığında manto tabakası yer alır ve hidrojen, 3-4 embardan daha yüksek basınçlarda devreye giren van der Waals kuvvetlerinin etkisiyle moleküler yapısını kaybederek metalik özellikler kazanır.
    1:22:27Satürn'in Özellikleri
    • Satürn, güneş sisteminin güneş'e yakınlık sırasına göre altıncı gezegenidir, büyüklük açısından Jüpiter'den sonra ikinci sırada gelir ve çıplak gözle izlenebilen beş gezegenden biridir.
    • Satürn büyük ölçüde hidrojen ve helyumdan oluşmakta ve gaz devleri sınıfına girmektedir.
    • Gezegenin merkezinde, demir ve ağır metallerle birlikte bunları çevreleyen daha hafif elementlerin oluşturduğu bir buz ve kaya tabakasından oluşan bir çekirdek bulunur.
    1:23:08Satürn'in Yapısı
    • Gezegenin ileri derecedeki basıklığının nedeni olarak büyük ve yoğun bir çekirdek varlığı gösterilmektedir ve bu hesaplamalar, çekirdeğin gezegen kütlesinin dörtte biri kadar büyük bir kısmını oluşturması gerektiği sonucuna ulaşmaktadır.
    • Satürn'ün merkezinde sıcaklığın 10.000 K, basıncın 10 megabarın üzerinde olduğu tahmin edilir ve çekirdeği çevreleyen alanda metalik hidrojenden oluşmuş manto tabakası yer alır.
    • En dışta, gezegenin hacminin %90'ını oluşturan en az 30 bin kilometre kalınlığında moleküler hidrojen tabakası bulunur ve gezegenin yüzeyine yaklaştıkça basınç, ısı ve yoğunluk düşer.
    1:24:46Uranüs'in Özellikleri
    • Uranüs, güneş sistemi'ndeki güneş'ten uzaklık sıralamasına göre yedinci gezegendir, çap açısından Jüpiter ve Satürn'den sonra üçüncü, kütle açısından bu iki gezegen ve Neptün ardından dördüncü sırada gelir.
    • Uranüs, 1781 yılında William Herschel tarafından bulunmuştur ve buz devleri sınıfına girmektedir.
    • Uranüs, güneş çevresinde bir devrini 84 yılda tamamlar ve hafifçe eliptik olan yörüngesi boyunca güneş'e uzaklığı 18-20 astronomi birimdir.
    1:25:26Uranüs'in Yapısı
    • Uranüs'ün kütlesi Dünya'nınkinin 15 katı, hacmi ise 63 katıdır ve çevresinde ince, keskin hatlı ve koyu renkli 10 halkanın olduğu tespit edilmiştir.
    • Uranüs kutbu güneşe bakacak şekilde tekerlek gibi döner ve etrafındaki halkalar da dik olarak onunla birlikte döner.
    • Uranüs'te dünyanın ve Satürn'ün çevresindekilerle karşılaştırılabilecek ölçüde manyetik alan vardır ve manyetik alanın ekseni, gezegenin dönme eksenine göre eğiktir.
    1:27:03Neptün'in Özellikleri
    • Neptün, güneş sistemindeki sekizinci, güneş'e en uzak ve katı yüzeyi bulunmayan gezegendir.
    • Gaz gezegenler sınıfında yer alan Neptün, Jüpiter ve Satürn'e kıyasla farklı yapısından ötürü buz devi olarak da sınıflandırılır.
    • Güneş sisteminin Uranüs'le beraber en soğuk iki gezegeninden biridir ve Dünya'nın 17 katı kütlesiyle Uranüs'ten çok az büyük ve daha yoğundur.
    1:28:07Bölüm Özeti
    • Video ekibi, güneş sistemimizdeki gezegenleri kısaca anlatmaya ve güneş sisteminde kısa bir yolculuk yapmaya çalışmıştır.
    • Sonraki bölümde bu gezegenleri hep birlikte daha detaylı inceleyeceklerdir.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor