Buradasın

Gizemli Tarihi Yapılar ve Alternatif Tarih Anlayışı Üzerine Bilimsel Bir Tartışma

youtube.com/watch?v=yXxMFJCa__M

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

Bu video, Hakan Hoca, Gizem Özde, Hüseyin Güngör ve piramit uzmanı Semir Osman gibi konuşmacıların yer aldığı, tarihsel yapılar ve alternatif tarih anlayışı hakkında bilgi paylaşılan bir sohbet formatındadır. Konuşmacılar, arkeoloji, enerji bilimi ve tarih alanlarında araştırmalar yapan kişiler olarak tanıtılmaktadır.
Video, Göbeklitepe, Bosna piramitleri, Mısır piramitleri, Stonehenge ve Baltık Denizi Anıtı gibi gizemli tarihi yapılar hakkında bilgiler sunmaktadır. Konuşmacılar, bu yapıların geleneksel tarih anlayışından farklı, daha eski tarihlerde yapıldığını ve modern teknolojiden farklı ama gelişmiş bir teknoloji kullanılarak inşa edildiğini savunmaktadır. Ayrıca, bu yapıların enerji üretimi, astrolojik ve astronomik bilgiler içeren teknolojik merkezler olduğu iddiası ileri sürülmektedir.
Videoda ayrıca kuvars kristaller, negatif iyonlar, organ enerjisi ve enerji ölçüm teknolojileri gibi konular ele alınmaktadır. Konuşmacılar, William Ray'ın organ enerjisi araştırmaları, Kirlian fotoğrafçılığı ve GDV teknolojisi gibi enerji ölçüm yöntemlerini de anlatmaktadır. Video, geleneksel bilimsel görüşlere alternatif teoriler sunarak, tarihsel keşiflerin geleneksel tarih anlayışını sorguladığını vurgulamaktadır.

00:08Programın Başlangıcı ve Katılımcılar: Sunucu ve Hakan Hoca selamlaşıyor, ses sorunu çözüldükten sonra program başlıyor.
Gizem Özde'nin anlatım üslubunun anlaşılır ve bilgiyi cömertçe paylaştığı belirtiliyor.
Hüseyin Güngör'e selamlaşılarak, onun da "Keşfedilmemiş Efsaneler" hesabıyla programda olduğu söyleniyor.
01:28Proje ve Tur Planları: Sunucu ve Hüseyin Bey'in başka projeleri olduğu, "Bilim Ötesi" adlı grubunun varlığı ve bir seminer verdikleri belirtiliyor.
Göbeklitepe, Nemrut, Hatay, Antakya ve Mardin'e yapılacak ikinci turda Hüseyin Bey'in katılması planlanıyor.
Eylül-Ekim'e katılamayacak olanların bu tura katılmaya çalıştığı, ilginin çok büyük olduğu söyleniyor.
02:50Geçen Hafta'nın Yayınları: Geçen hafta yapılan sohbetlerin sabah sabahlara kadar devam ettiği, katılımcıların uyumak zorunda kaldığı belirtiliyor.
Ömer Faruk İspir ile yapılan yayının 14 saat sürdüğü ve üç kişinin birlikte çalıştığı anlatılıyor.
Ömer Bey'in ciddi bir araştırmacı olduğu, her şeyi belgeleriyle sunarak tarafsız yaklaşan nadir araştırmacılardan olduğu vurgulanıyor.
04:40Gelecek Planlar ve Araştırmalar: 15 Eylül'de Bosna Piramitleri'ne yapılacak tur planı paylaşıldığı gibi, tarihin kırılma noktalarından biri olarak tanımlanan bir yerin bahsedileceği belirtiliyor.
Göbeklitepe'de 30 bin yıllık beş piramit olduğu ve bunların açıklanması gerektiği vurgulanıyor.
Tarihçilerin bu bulguları "doğal oluşum" olarak geçiştirmesi yerine ciddi yaklaşımlar ve araştırmalarla mantıklı cevaplar vermesi gerektiği ifade ediliyor.
06:32Göbeklitepe'nin Önemi: Göbeklitepe'deki güneş piramidinin 29.800 yıllık bir tarihi olduğu ve yüksekliğinin 300 metre olduğu belirtiliyor.
Lazerli yeraltı taramalarıyla 360 metreye kadar daha kazı yapılabilmesi ancak izin verilmediği söyleniyor.
2005'te bulunan bu yapıların 2010'da kazılarına başlandığı aktarılıyor.
07:01Bilimsel Araştırmalar ve Tarih Sistemi: Bilimsel yöntemler, teknolojik araçlar ve uluslararası kongrelerle yapılan ölçümler, taşların yapay bir beton olduğu ve 29.000 küsur senelik tarihe sahip olduğu sonucuna varmış.
Bu bulguları kabul etmek istemeyenler, kabul edildiğinde mevcut tarih sisteminin çöküşüne neden olacağından endişeleniyorlar.
Piramitlerin kim tarafından, neden ve nasıl yapıldığı gibi sorulara cevap veremeyen araştırmacılar bu konuları kaçınıyor.
08:48Göbeklitepe ve Tarih Sisteminin Yeniden Yazılması: Göbeklitepe, insanlık tarihini 12.000 yıl öncesine kadar geriye taşıdı ve mimari, sanat, 50 tonluk taşlar ve astroloji bilgisiyle dolu.
Araştırmacılar, tarih sistemini yeniden yazmaya zorlayan bu bulguları kabul etmek istemiyorlar.
Konuşmacı, 15 yıl boyunca Göbeklitepe'de kazılarda görev alan bir araştırmacının röportajını yapmış ve çok değerli bilgiler aldığını belirtiyor.
12:06Bilimin İki Yüzü: Bilimin iki yüzü vardır: biri hakikat bilimi, diğeri ise örtbas edilen kapitalist sistemin uzantısı olan, ticari ve insan haklarını ihmal eden bilim.
Bilim insanları, kameralar açıkken bazı bilgileri vermekten çekiniyor ve canlı yayında farklı şeyler söylüyorlar.
Bilim camiasında da dinde olduğu gibi tutuculuk ve yobazlık vardır, yeni bilgilere karşı direnme gösteriyorlar.
14:01Bosna Piramitleri ve Diğer Bulgular: Bosna piramitleri 28,40 kilo hala frekans yayınlıyor ve 4,5 metre çapında ölçüm yapılmış.
Bosna'daki piramitlerden en büyüğü güneş piramidi olup 300-360 metre yüksekliğinde, Mısır'daki piramitlerden iki kat daha büyük.
Bosna'da KTK ve Rahmet tünelleri gibi diğer önemli bulgular da bulunmaktadır.
15:56Piramit Uzmanı Semir Osman: Konuşmacı, piramit uzmanı Semir Osman'ı tanıtıyor ve onun dünya çapında tüm piramitleri araştıran profesyonel bir bilim insanı olduğunu belirtiyor.
Semir Osman'ın jeoloji ve madencilik alanında uzman olduğu, taş, toprak ve maden konularında çok iyi anlayışa sahip olduğu vurgulanıyor.
16:28Piramitlerdeki Runik Yazılar: Piramitlerdeki taşların üstünde runik yazılar ve organik yazılar bulunuyor, bu yazılar piramidin inleyerek ve oynayarak çalıştığından bahsediyor.
Yazılar, piramidin gücü zamanla azaldığını ve boyut kapısının açılmaz hale geldiğini, tekrar açılıncaya kadar savaşçı gibi davranmaları gerektiğini belirtiyor.
17:13Semir Osman'la Görüşme: Konuşmacı, Semir Osman'a üç kez gittiğinde konuştuklarını ve profesyonel bir şekilde durumu anlattıklarını, Osman'ın onu üç saat boyunca dinlediğini ve alkışladığını belirtiyor.
Osman'ın Fransa'da bulduğu Gloze tabletlerinin, Bosna'daki piramitlerdeki yazılarla %55 tutarlı olduğunu ve bunları özdeşleştirdiğini söylüyor.
17:50Runik Yazıların Kökeni: Konuşmacı, runik yazıların kökeninin Türklerle ilgili olduğunu ve Proto-Türkçe ile alakalı olduğunu belirtiyor.
Runik yazıların enerjisinin daha aktif olduğunu, cüzdana para yazıldığında titreşimin daha yüksek olduğuna inanıldığını ifade ediyor.
20:22Runik Yazıların Astrolojik Anlamı: Alfabenin "rum" kelimesinden geldiği ve gizem anlamına geldiği, ilk runik yazının 24 sembolden oluştuğu belirtiliyor.
Bu sembollerin astrolojik semboller olduğu, her saate denk gelen bir yıldız hizalanması olduğu ve bu sembollerin kozmik olarak kodlandığı açıklanıyor.
21:30Türk Sembolleri ve Vikingler Arasındaki Benzerlikler: Osmanlı'nın çöküş ve gerileme döneminde tarihi sembolleri araştıracak durumda değildi, ancak Avrupa ileri medeniyet ilerlemiş, sanata ve araştırmaya yönelmişti.
Orhun alfabesi ve proto-on Türk sembolleri ile Vikinglerin sembolleri kıyaslandığında yüzde yetmiş beş tutarlılık görülmüştür.
Fransa'daki sembollerin orijinal olmadığını, bizden kopyalandığını ve orijinalinin proto-on Türkçe olduğunu iddia ediyor.
23:12Göbeklitepe ve Viking Sembolleri Arasındaki Bağlantı: Göbeklitepe'de bulunan küçük bir taşın sembollerinin aynısı runik alfabede de bulunmaktadır.
Göbeklitepe'deki sembollerin Türklerle alakalı olduğu iddia edilmektedir.
Vikingler, Kızılderililer ve Maya gibi kültürlerin de Türklerle alakalı olduğu savunulmaktadır.
25:34Türklerin Geçmişi ve Göçleri: Sümerlerin öncüsü Orta Asya'dan geldiği ve Göbeklitepe ile alakalı olduğu iddia edilmektedir.
Göbeklitepe'nin yapıldığı dönemde yaşanan 1300 yıllık mini buzul devri sırasında Orta Asya'dan sıcak iklimlere, tarım ve tatlı su kaynaklarına doğru göçler başlamıştır.
40 bin yıllık Orta Asya geçmişindeki sembollerin Bosna piramitlerinde de aynı olduğu belirtilmektedir.
28:30Dünyadaki Uygarlıklar ve Piramitler: Dünyanın her yerinde Anunnaki (Sümer tanrıları) ile ilgili örnekler olduğu iddia edilmektedir.
360 metrelik piramitler, Göbeklitepe ve Mısır piramitleri gibi yapıların nasıl yapıldığı ve niçin yapıldığı açıklanamadığı belirtilmektedir.
Dünya üzerinde binlerce piramit olduğu ve bunların yıldızlara hizalanması olduğu iddia edilmektedir.
30:39Arkeoloji ve Astro-Arkeoloji: Paleotik dönemde 12.000 yıl önce 50 tonluk kayadan aslan kabartması yapıldığı ve bu ilkel bir insanın yapımı olmadığı iddia edilmektedir.
Astro-arkeoloji adı verilen yeni bir bilim dalı ortaya çıktığı ve arkeolojik kanıtların çok geçmişte astronomi ile astroloji ile alakası bulunduğundan bahsedilmektedir.
Göbeklitepe'de kullanılan hayvan sembollerinin Türk mitolojisindeki burç kuşaklarında sembolize edilmiş hayvanların aynısı olduğu belirtilmektedir.
33:30Bilimsel Yaklaşım ve Alternatif Teoriler: Konuşmacı, "örtbas bilimi" olarak adlandırdığı düşüncelere bağlı insanların bu konuları ele aldığını belirtiyor.
Yanlış olduğunu kabul etmek profesyonel bir yaklaşım olarak görülüyor, ancak bazı insanlar teknolojileri açıklamak için saçma cevaplar veriyor.
Bosna piramidi gibi yapılar için "doğal oluşum" tezleri sunulsa da, yüzlerce bilimsel kanıt var.
34:16Bosna Piramidindeki Benzerlikler: Bosna piramidindeki sembollerle Göbeklitepe'deki arasında benzerlikler bulunuyor.
Runik alfabelerde kullanılan ortak semboller var.
34:48Bosna'daki Tüneller ve Monolitler: Bosna'da RA ve KTK tünelleri içinde devasa monolitler bulunuyor.
Bu monolitler, neredeyse bir oda büyüklüğünde taşlar ve dört farklı katmandan malzemeden iki katı eriterek diğer iki katı kaplama yöntemiyle yapılmış.
Monolitlerin içinde kristal olduğu düşünülen ve cihazlarla tespit edilen bölgeler var.
35:38Tünellerin Amacı ve Enerji Üretimi: Taşların ağırlığı ve yeri inanılmaz derecede hassas bir şekilde ayarlanmış, taşı kaldırıp yana koyduğunuzda orayı su basıyor.
Kayayı eritme ve farklı materyalleri bir araya getirme, orgon enerjisini üretmesine olanak sağlıyor.
Yeraltı su kaynaklarının üstüne yapılan tüneller, içindeki kuvars kristallerin kaplanması ve basınç altında piyoz elektrik üretmesiyle negatif manyetik akarsu enerjisini pozitife çeviriyor.
36:36Piramitlerin Ortak Özellikleri: Dünyadaki büyük piramitlerin (Mısır, Çiçense Coulka, Meksika) altında akifer adı verilen yeraltı su kaynakları var.
Bu teknolojinin dünyanın her yerinde aynı şekilde işlediği ve bu kadar gelişmiş olması sorgulanıyor.
Organik piramitler de var ve bunlar enerji yükseltmesi için yapılabiliyor.
38:01Kristal Enerjisi ve Psikolojik Etkileri: Kristallerin taşıyıcı çakıl taşlarından farkı frekanslarıdır ve bu frekanslar daha yüksek ve sabittir.
Kuvars kristalleri etrafındaki negatif enerjiyi düzenli ve faydalı bir hale getirir.
William Ray, psikolojik sorunları incelerken organ enerjisinin eksikliğinin cinsel sorunlara, içe kapanıklığa, sapkınlıklara ve suçlara neden olduğunu bulmuştur.
39:42Kristal Teknolojisi ve Uygulamaları: Amerika'daki yaban mersini tarlalarında kuraklık olduğunda, bir bilim insanı kristal, bakır ve alüminyum karışımı kullanarak yağmur yağdırma sistemini geliştirmiştir.
Kuvars kristalleri basınç veya elektrik alındığında piezo elektrik yayar ve bu özellik günümüzde bilgisayarlar ve kuvars saatlerde kullanılmaktadır.
Kristal teknolojisi suyun frekansını değiştirebilir ve bu etkiyi su kalıplarında gözlemlenebilir.
43:04Organ Akümülatörü ve Etkileri: Organ akümülatörü, kadim teknolojilerden biridir ve Bosna piramidinde 30.000 yıllık piramitte de bu teknoloji bulunmuştur.
Bu cihaz, alüminyum ve tahta katmanlarından oluşan bir kutudur ve içinde oturarak psikolojik sorunları, hasta olanları iyileştirmektedir.
Organ akümülatörü dışarıdaki yaşam enerjisini yoğunlaştırarak, insanlara enerji eksikliğini tamamlamaktadır.
45:31Frekanslar ve Yaşam Enerjisi: Harf sisteminde üretilen frekanslar yaşam enerjisini arttıran pozitif bir frekans çeşididir.
Organların, kanın, beynin ve düşüncenin her biri için belirli frekansları vardır ve bu frekanslar uyumlu bir dalga ile yükselirken, ters frekanslar rezone olup enerjiyi düşürür.
Organik cihazlar negatif frekansları nötralize ederek iyi frekanslara çevirir ve evde bulundurulması tavsiye edilir.
47:34Kadim Uygarlıkların Teknolojisi: Kadim uygarlıklar gökyüzüyle iletişim halindeydi ve günümüz teknolojisini kullanmadıkları halde farklı bir teknoloji kullanıyorlardı.
Doğa kaynaklarının enerji aynen duruyor edildiğine inanıldığı gibi, kadim uygarlıklar da gökyüzüyle, yeryüzüyle, ağaçlarla ve belki metafizik varlıklarla etkileşim halinde teknoloji ortaya koymuşlardır.
Kadim uygarlıkların telepati gibi kablosuz iletişim teknolojisi kullanmış olabilecekleri belirtiliyor.
49:50Kadim İnsanların Algısı: Kadim insanların algılarının, epifiz bezinin, üç gözünün ve çakralarının açık olduğunu kabul etmek gerekir.
Teknoloji ilerledikçe insan algıları kapanıyor ve küçülüyor.
Geçmişte ilkel türlerin yanında günümüzden çok daha gelişkin türler de vardı.
50:58Bosna Piramidinin Bilimsel Araştırmaları: Bosna'daki megalitlerin sağlık adına frekansları ölçülüyor ve bunların sağlığa yararlı olup olmadığı araştırılıyor.
2012'de Hırvat bir fizikçi ve ekibi Bosna Güneş Piramidi'nde deney yapmış, 440 metre aşağısında yerleştirilmiş bir metal plakanın su çarpmasıyla 10 kilowattlık enerji ürettiğini tespit etmişler.
2012 Haziran ayında İtalyan arkeologlar Bosna Güneş Piramidi'nde organik bir yaprak bulmuşlar ve karbon tarihleme sonucunda 28.800 yıl artısı eksisi 200 yıl tarihi çıkarmışlar.
55:33Bosna Piramidinin Enerji Özellikleri: Bosna Piramidi 28.400 kilo frekans yayıyor ve 4.5 metre çapında.
2013'te Belgrad elektrik mühendisi Goran Samokovic ve ekibi Bosna Piramit Vadisi'nde Güneş-Ay Piramitlerinin yeraltı tünellerini inceliyorlar.
Hırvatistan ve İtalyan uzmanlar tarafından ölçülen 28.40 kilo frekans tespit ediliyor.
56:23Negatif İyonlar ve Organik Enerji: Konuşmacı, kendi ölçümlerini yapmak için aletler aldığını ve geçen sene kuvvetten dolayı gidemediklerini belirtiyor.
Negatif iyonlar, yaşam enerjimiz için çok pozitif bir enerji olarak tanımlanıyor ve şelalelerde, dağlarda, deniz kenarında ve ormanda bulunuyor.
Şelale yakınında 50.000 negatif iyon/santimetreküp, dağlarda 8.000, deniz kenarında 4.000, ormanlarda 3.000, şehir dışında 1.200, şehir içinde 200, evlerde 20, arabada ise 14 negatif iyon bulunuyor.
57:41Bosna'daki Yeraltı Tünel Sistemi: Bosna'daki yeraltı tünel sisteminde yeraltı akarsuların üstüne koyulmuş, kayalardan yapılmış devasa K-2 megalitlerinde 40.000 negatif iyon ölçülüyor.
Doktor Emoto, su uzmanı, oradaki suyu ve negatif iyon değerlerini ölçüyor.
Zemzem suyu gibi, normal suya özel bir şey koyup 36 saat bekletildiğinde, su o frekans sistemine mayalanmış oluyor.
59:30Negatif İyonların Faydaları: Negatif iyonlar zihinsel rahatlama sağlar, kan basıncını düşürür, çarpıntıyı azaltır ve kılcal damarları genişletir.
Kanın oksijenden faydalanma oranını arttırır, astım ve bronşit tedavisinde faydalıdır.
Stres, depresyona ve uykusuzluğa iyi gelir, yaşlanmaya karşı etkilidir.
59:56Bos Enerjisi ve Ölçüm Yöntemleri: Bos enerjisi, var olan değişik enerji alanlarını ölçmenin en basit yolu olan Bos biyometri cihazı ile ölçülmüş bilimsel değerlerdir.
Bos biyometri, Fransız fizikçisi Andre Bos tarafından 1971-1997 yılları arasında keşfedilmiş bir sistemdir.
Bos biyometri, dünyanın kozmik enerjisinin bir yer ya da nesnedeki radyoaktif yaşam süresini ya da gücünü ölçmeye kullanılır.
1:02:31Kirlian Fotoğrafçılığı: Enerjiler kirli fotoğrafçılığı ile görüntülenebiliyor ve konuşmacı bu cihazı kullanıyor.
Kirlian fotoğrafı GDV teknolojisi ile çekiliyor.
GDV teknolojisinin mucidi Rus doktor Cok'tur.
1:03:25Kirli Fotoğrafçılık ve Enerji Ölçümü: Kirli fotoğrafçılık, enerjik olarak gaz dağılımını görüntüleyen ve bilimsel olarak Rusya'da kabul görmüş GDV (Gaz Boşalımı Görüntüleme) teknolojisidir.
Konuşmacı, bu cihazlarla Göbeklitepe ve diğer yerlerin enerjik ölçümlerini yapmak istediğini ve bunun için destek ve sponsorluk aradığını belirtiyor.
GDV cihazı, enerjinin hangi yıldıza denk geldiği zaman aktifleştiğini ve hangi günlerde yükseldiğini bilimsel olarak ölçebilir.
1:06:15Enerji Değerleri ve Sağlık: Sağlıklı bir yaşam için ortalama 6500 bovis birimi gereklidir; bu değerden düşük olan frekanslar hayat enerjisini düşürürken, yüksek olanlar şarj etmeyi sağlar.
Sodalar 1000 bovis, kızarmış gıdalar 1500 bovis, suda pişmiş gıdalar 3000 bovis, taze çiğ sebzeler 6500 bovis değerindedir.
Taze ay çekirdeği, buğday çimi ve filizlenmiş tohumlar 10.000 bovis değerindedir ve belli bir güç merkezi oluşturur.
1:09:09Tünel Enerjileri: Tünelin girişinde 15.000 bovis, 15 metre içeri girdiğinizde 25.000 bovis değerine ulaşılır.
Tüneldeki yumurta biçimindeki taş 21.000 bovis, yanındaki oda 20.000 bovis, içerdeki yer 25.000 bovis değerindedir.
Tünelde insanlar kanser ve ülser gibi hastalıklar için enerji almak için kalıyor ve bu enerji insanları şifa bulmaya yardımcı oluyor.
1:11:00Mısır Piramitleri ve Enerji: Mısır piramitlerinde de benzer özellikler bulunuyor; bir yer kesildiğinde içerde çok daha hızlı iyileşiyor.
Piramitlerde süt ekşimiyor, yoğurt oluyor; çöp mumyalanıyor, jileti keskinleşiyor ve bitkiler normalden daha hızlı büyüyor.
Mısır piramitlerinin ölçüleri, oranları, konumu ve kutsal geometri ile yapıldığı iddia ediliyor.
1:14:11Mısır Piramitleri ve Ay Dünya Bağlantısı: Mısır piramitleri, dünyanın ve aynın merkezini manyetik kuzeye hizalayarak, güneyde Sirius ve Orion, kuzeyde Draco ve Ali Tak yıldızlarına denk getirerek inşa edilmiş.
Piramitlerin içinde ceset veya mumya bulunmadığı, bu yapıların sadece mezar olmayıp daha derin bir amaç taşıdığı belirtiliyor.
Amerikan dolarının arkasında Mısır piramidinin resmi bulunması, bu yapıların gerçek anlamının Amerikalılar tarafından bilindiği ve değerlendirildiği düşüncesiyle açıklanıyor.
1:16:14Stonehenge ve Tarih Öncesi Bilgisayar: Stonehenge, dünyada yapılan ilk ay ve güneş hareketlerini hesaplayabilen bir "bilgisayar" olarak tanımlanıyor.
Stonehenge, güneş ve ayın kombinasyonlarını hesaplayarak ay tutulmalarını ve diğer astronomik olayları öngörebilen bir sistem sunuyor.
Stonehenge'deki yıldız dizilimleri hangi tanrı'nın egemen olduğunu belirliyor ve bu hizalanmalar ritüel tarihlerini ve hakimiyetleri etkiliyor.
1:19:19Göbeklitepe ve Anunnaki Teorisi: Göbeklitepe'nin çatısız olduğu ve ibadethane olduğu iddiası, bulunan profesörün (Klaus Schmidt) ibadethane olmadığını söylediği gerçeğiyle çelişiyor.
Göbeklitepe'nin orijinal adı "Doku" olarak belirtiliyor ve bu kelimenin "yükseltici eşik" veya "asansör" anlamına geldiği söyleniyor.
Profesör Schmidt'e göre Anunnaki varlıkları dünyaya ilkel bir höyükten geliyor ve bu höyük muhtemelen Göbeklitepe olarak belirtiliyor.
1:24:53Mısır Piramitlerinin Gerçek Tarihi: Mısır piramitlerinin içindeki hizalanma şaftları, havalandırma bacaları olarak tanımlanmasına rağmen, bazıları yüzeye açılmıyor ve mumya koruması için oksijenin zararlı olduğu belirtiliyor.
Piramitlerin içindeki şaftların hizalanması yıldızlarla ilgili ve o günkü presesyonu (yıldızların hareketini) yansıtıyor.
Mısır piramidlerinin gerçek tarihinin MÖ 10.500 civarında olduğu iddia ediliyor.
1:26:09Bilimsel Keşiflerin Örtbas Edilmesi: Sfenks çok daha eskidir ve yüzelli binden sekizyüz bin yıla kadar ayaklarındaki ve pençelerindeki su aşınmalarından tespit edilmiştir.
Bilim adamının keşfi tespit edildikten sonra baskılar altında bulundu ve ismi örtbas edildi.
Konunun örtbas edilmesiyle ilgili, bunu örtbas etmek isteyenlerin ve Amerika'da doları basanların aynı insanlar olduğu iddia ediliyor.
1:27:13Gezegenler ve Kan Renkleri: Piramitler Orion takımyıldızının kemeri şeklinde inşa edilmiş ve Sirius ile Orion arasında bir savaşı olduğu belirtiliyor.
Kırmızı kan ve mavi kan olarak adlandırılan farklı gruplar arasında bir ayrım olduğu iddia ediliyor.
Bu grupların sayısı çok az ve kendi arasında çiftleşme yaparak DNA'larını koruduğu söyleniyor.
1:28:01Kraliyet Aileleri ve Anunnaki: İngiltere kraliçesi ve Japon kraliyet ailesi hakkında konuşuluyor ve bu ailelerin Anunnaki'ye bağlanması iddia ediliyor.
"Uçuş" adlı bir konu hakkında konuşuluyor ve gerçek güneş tanrısı olarak tanımlanıyor.
Güneş tanrısı iki harfli olarak bilinen bir konu olduğu ve bunun nedeni sorgulanıyor.
1:30:20Güneş Tanrısı ve Sirius: Güneş tanrısı olarak kabul edilse bile, bütün takvim ve ritüellerin Sirius'a göre olduğu belirtiliyor.
Güneş tanrısı olarak kabul edilen, gündüzün en parlak yıldızı mı yoksa gecenin en parlak yıldızı Sirius mı olduğu sorgulanıyor.
Konuların dejenere edilerek örtbas edildiği iddia ediliyor.
1:31:27Taş Küreler: Bosna'da piramitlerin yanı sıra dünyanın en büyük taş küresi de bulunuyor ve bir nehirin üstünde yer alıyor.
Dünyanın birçok yerinde taş küreler bulunuyor ve en büyüğü dört buçuk metre çapında bir oda büyüklüğünde.
Bu taş kürelerin doğal olmadığını, kaya eritilerek kalıba döküldüğü tespit edilmiş.
1:33:26Taş Kürelerin Özellikleri: Yüzlerce deniz kenarında taş küreler bulunuyor ve bunların da doğal yapılmadığı, eritilerek yapıldığı iddia ediliyor.
Taş kürelerin analizinde çok yüksek ısıda eridiği ve birkaç saniyede soğuduğu iddia ediliyor.
Bu özelliklerin uzay gemilerinde kullanılan özel malzemelerle benzerlik gösterdiği belirtiliyor.
1:35:59Bosna Piramitleri ve Diğer Yerlerin Bağlantısı: Bosna piramitleri ile Göbeklitepe ve Büyük Piramit arasında aynı mesafe olduğu iddia ediliyor.
Bosna piramitleri ile Baltık Denizi'nin dibindeki gizemli nesne arasında da aynı mesafe olduğu belirtiliyor.
Baltık Denizi'nin dibindeki nesnenin 63 metre çapında olduğu ve uzay gemisi benzeri bir yapıya sahip olduğu söyleniyor.
1:38:02Baltık Denizi Anıtı Keşfi: Baltık Denizi'nde keşfedilen, 14.000 yıldan önce yapılmış ve muhtemelen Atlantis uygarlığıyla bağlantılı olduğu düşünülen, 60 metre çapında bir yapı bulunmuştur.
Yapının üzerinde "kare içinde bir nokta" sembolü bulunmakta ve bu sembol Jüpiter (Enlil) ile ilişkilendirilmektedir.
Yapının yanında Bosna piramitlerindeki gibi devasa taş yuvarlak bir küre bulunmaktadır.
1:41:11Yapının Özellikleri ve Analizleri: Yapının 85 metre derinlikte silt kaplaması içinde bulunduğu, dalarak bir parça koparılarak çeşitli testler uygulanmıştır.
VAS Enstitüsü ve Tel Aviv Üniversitesi Arkeoloji Enstitüsü tarafından yapılan analizlerde yapay kristal bazalta bulunmayan özellikleri tespit edilmiştir.
Yapının içinde titanyum, manganez ve demir gibi yüksek teknolojili havacılık bileşenlerinin imalatında kullanılan metaller bulunmuştur.
1:43:03Yapının Elektromanyetik Özellikleri: Yapının etrafında elektromanyetik bir girdap oluşturduğu, yarı iletken bir metal olarak anormal derecede manyetik bir alan oluşturduğu tespit edilmiştir.
Yapının yanına gittiğinizde cep telefonları çalışmaz hale gelmektedir.
Yapının yanındaki kürenin maddesi Bosna'daki paleotik piramit kompleksinin yanında bulunan eritilmiş kayayla eşleşmektedir.
1:44:50Dünyadaki Benzer Yapılar: Bosna piramidi, Göbeklitepe ve Mısır piramitleri arasında belli bir uzaklık ve frekans ilişkisi bulunmaktadır.
Bu yapıların birbirleriyle iletişim sağlayabildiği ve Tesla'nın kulesi gibi enerji aktarabileceği düşünülmektedir.
14.000 yıllık yapıların, 360 derece küre şeklinde olmaları ve yontma izleri bulunmaması yüksek teknoloji gerektirmektedir.
1:49:25Antikitera Mekanizması: 1900 yılında Girit adasında defineciler tarafından su altında bulunan Antikitera Mekanizması, MÖ 1. yüzyıla tarihlenmektedir.
Bu bronz zamlı mekanizma içinde birçok çark bulunmakta ve 2.000 yıllık bir bilgisayar olarak tanımlanmaktadır.
Mekanizma, mekanizmanın çevrilmesiyle ileri veya geri tarihlerdeki güneş sisteminin gezegenlerinin kombinasyonlarını göstermektedir.
1:51:44Gezegen Konumlarını Hesaplayan Cihaz: Bir cihaz yapılmış ve bu cihaz dünya, ay, güneş ve diğer güneş sistemindeki gezegenlerin konumlarını hesaplıyor.
Bu cihazın yapımı günümüzde bile bilgisayarlar tarafından yapılabilecek kadar karmaşık ve teknolojik bir iş.
Bu tür bilgilerin 2000 yıl önce nasıl elde edildiği ve bu bilgilerin ne amaçla kullanıldığı sorgulanıyor.
1:53:19Tarihi Yerlerdeki Teknolojik İfadeler: 2000 yıl önce bilimsel ve arkeolojik keşifler yapılmış, ancak bunlar yaygın olarak bilinmiyor.
Stonehenge'de güneş ve ayın konumları ölçülerek ibadet, kurban ve kutlama zamanları belirleniyordu.
Girit adasında bulunan bir geminin yapısı, taşıdığı amforalar ve yüklerine bakılarak Anadolu'dan kalktığı tespit edilmiş.
1:54:43Balbek ve Megalitler: Balbek şehrinde 20 metreden büyük, 1251 ton ağırlığında tek parça megalitler kullanılmış.
Bu taşların kesilmesi, biçilmesi ve yerleştirilmesi günümüzde bile zor bir iş.
Benzer teknolojik yapılar Mısır'da piramitlerde de bulunuyor.
1:55:26Fosiller ve Düşük Tarihler: Kanada'nın kuzey kutup bölgesindeki Aksel Heyberk adası'nda 100-110 milyon yıl öncesine ait insan parmağı fosili bulunmuş.
Kolombiya'nın Bogota yakınında 100-130 milyon yıl öncesine ait insan eli fosili tespit edilmiş.
Ural bölgesinde 120 milyon yıllık bir harita bulunmuş ve Başkirt State Üniversitesi'nden bilim adamları bu haritanın eski bir uygarlık kanıtı olarak yorumlamışlar.
1:59:12Harita Özellikleri: Bu 120 milyon yıllık harita üzerinde 12.000 kilometre uzunluğunda kanallar, nehirlere çekilen çitler ve güçlü barajlar gösterilmiş.
Harita günümüzde kullanılan askeri haritaların neredeyse aynı karakteristik özelliklerine sahip.
Bu tür teknolojik yapıların ve bilgilerin nasıl elde edildiği ve ne amaçla kullanıldığı sorgulanıyor.

Gizemli Tarihi Yapılar ve Alternatif Tarih Anlayışı Üzerine Bilimsel Bir Tartışma

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir