• Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, PASO video ekibi tarafından sunulan bilimsel bir belgesel formatında, evrenin yapısı ve kozmolojik teoriler hakkında detaylı bilgiler içermektedir.
    • Video, evrende yaşam varlığı olup olmadığı sorusuyla başlayıp, evrenin oluşumundan (büyük patlama teorisi) evrenin yapısına, galaksilerden kara deliklere, genel görelilik kuramından evrenin nihai kaderine kadar kapsamlı bir anlatım sunmaktadır. İçerik, evrenin genişlemesi, karanlık enerji, paralel evrenler, gözlemlenebilir evren, evrenin sınırları ve evrenin sonu olasılıkları (büyük yırtılma, büyük sıçrama, büyük donma ve büyük çöküş) gibi konuları kronolojik olarak ele almaktadır.
    • Video ayrıca Einstein, Rosen, Hawking gibi önemli bilim insanlarının çalışmaları, kozmik arka plan radyasyonu, COBE ve WMAP uyduları gibi keşifler ve evrenin büyük ölçekli yapıları (gökada grupları, kümeler, levhalar, iplikçiler) hakkında teknik bilgiler içermektedir.
    00:39Uzay ve Gezegen Keşifleri
    • Bilim insanları teleskoplarla derin uzayda her gün yeni gezegenler keşfediyor, günümüze kadar binlerce gezegen keşfedilmiş.
    • Uzayda yaşam barındıran veya barındırmaya uygun gezegenlerin varlığı hala araştırılıyor.
    • Uzaydan gelen tuhaf sesler ve astronotların gördüklerini iddia ettikleri tuhaf cisimler, evrende yalnız olup olmadığımız sorusunu gündeme getiriyor.
    02:14Astronotların Gördükleri Tuhaf Olaylar
    • Binbaşı Gordon Cooper, Merkür görevinde içinde bulunduğu kapsülün penceresinden tuhaf yeşil bir cisim fark etmiş ve görev kontrol merkezine haber vermiş.
    • Avustralya'daki bir gözlem merkezi de uzay aracına yaklaşan bir cisim fark etmiş.
    • Apollo 10'da görev yapan astronotlar, Dünya ile iletişimin koptuğunu ve ıslık gibi sesler duyduklarını söylemişler.
    03:31Evrenin Tanımı ve Oluşumu
    • Evren, uzay ve içindeki tüm madde ve enerji biçimlerini içeren bütündür.
    • Evrenin oluşumuna dair günümüzde en çok benimsenen teori Büyük Patlama teorisidir.
    • Büyük Patlama sonucunda evren genişleyerek, kütle çekimi kanunu sayesinde galaksiler ve yıldızlar oluşmuştur.
    06:09Galaksiler ve Samanyolu
    • Keşfedilen evrende 400 milyardan fazla galaksi ve 300 milyar yıldız olduğu tahmin edilmektedir.
    • Samanyolu Galaksisi, oluşumu sırasında diğer galaksileri "yutmuştur".
    • Samanyolu, 4 milyar yıl içinde Andromeda Galaksisi ile çarpışacak ve muhtemelen onu da kendi içine alıp yutacaktır.
    07:23Evrenin Yaşı ve Ölçüm Birimleri
    • Evrenin yaşı 13,5 ila 14 milyar yıl arasında olduğu, birçok bilimsel araştırma projesi tarafından kabul edilmiştir.
    • 19. yüzyılın ortalarında Frederick William Basel'in yaptığı uzaklık ölçümü, evrenin sınırsız boyutlarının ilk somut göstergesini oluşturmuştur.
    • Işık yılı, astronominin temel uzunluk ölçüsü birimidir; Güneşe en yakın yıldız Proxima Centauri 4,3 ışık yılı uzaklıktadır.
    11:02Proxima Centauri ve Yıldız Özellikleri
    • Proxima Centauri, Erboğa takımyıldızında bulunur ve Güneş'e göre yaklaşık 1/8 kütleye sahiptir.
    • Çok düşük parlaklığa sahip olmasına rağmen manyetik aktivitesi nedeniyle rastgele parlaklığında artmalar meydana gelir.
    • Yıldızın içindeki yakıtın konveksiyon sayesinde karıştırılması ve düşük enerji üretme oranı, bir anakol yıldızı olduğunu ve 4 trilyon yıl boyunca da öyle olacağını gösterir.
    12:19Evrenin Yapısı ve Termodinamik
    • Evrenin en, boy, yükseklik ve zaman olmak üzere dört boyutu vardır.
    • Özel görelilik kuramı ile mekansal ve zamansal boyutların hareketiyle karşılıklı çevrimler oluştuğu anlaşılmıştır.
    • Termodinamiğin üç temel kanunu vardır: sıfırıncı kanun, birinci kanun (enerjinin korunumu) ve ikinci kanun (entropi kavramı).
    15:35Evrenin Genişlemesi
    • Evren çok yoğun ve sıcak, Büyük Patlama neticesinde genişlerken, gökadalar birbirinden homojen hızlarda genişlemeliydi.
    • Uzaktaki yıldız gökadaların daha büyük hızlarla birbirinden uzaklaşması homojen genişlemeyi doğrular.
    • En uzak gökadadan gelen ışık, hem en hızlı uzaklaşan hem de en uzak geçmişten gelen ışıktır.
    16:26Evrenin Oluşumu ve Teorileri
    • Evren ilk oluştuğunda, ışıma serbestçe yayılma fırsatı bulduğunda gözlemlenebilmektedir ve uzayda her doğrultuda homojen bir ışıma olmadığı gözlemlenmiştir.
    • Evren teorisine göre, evrenin itme gücü bitince çekme gücü başlayacak, büzülecek ve büyük bir patlama ile tekrar genişlemeye başlayacaktır.
    • Gold evreni modelinde, evren büyük patlama ile başlar, yükselen entropi ve zamanla genişler, çok düşük yoğunluğa ulaştığında çekilmeye başlar ve entropi azalır, zamanın termodinamik oku ters istikamete işaret eder.
    18:20Evrenin Sonu Teorileri
    • Bazı teorilere göre, evren genişlemeye devam edecek, yoğunluğu aşırı azalacak, sıcaklığı düşecek ve kutupsal graviteler eşdeğer düzeye inince evren donacaktır.
    • Karanlık enerji, Big Bang'ten itibaren beş milyar yıl geçene kadar evrenin genişlemesini ve galaksileri birbirlerinden uzaklaştıran bir enerji türüdür.
    • Bilim insanları, evrenin Big Bang'den beri genişlemesinin ve genişleme hızının artmasının, karanlık enerji sayesinde olduğunu keşfetmiştir.
    21:02Evrenin Tarihi Modelleri
    • Eski çağlarda astronomlar ve düşünürler dünyanın evrenin merkezi olduğuna, güneş, ay ve yıldızların dünyanın çevresinde döndüğüne inanırlardı.
    • İskenderiyeli Batlamyus, Almagest adlı yapıtında dünyayı evrenin merkezi olarak kabul eden kuramı ortaya attı ve bu kuram yaklaşık on dört asır boyunca ortaçağ Avrupasında benimsendi.
    • 16-18. yüzyıllarda Copernicus, Galileo Galilei ve Johannes Kepler gibi bilginler, dünyanın ve diğer gezegenlerin güneşin çevresindeki yörüngelerde dolaştığını kanıtladılar.
    24:03Evrenin Modern Görünümü
    • Günümüzde tek bir evren görüşü değişime uğramakta, paralel evrenler ve çoklu evrenler gibi modeller üzerinde durulmaktadır.
    • Gök cisimleri evrenin genişlemesinde iki farklı davranış gösterir: Kütleçekimine kapılırlarsa birbirlerine yaklaşır, değilse birbirinden uzaklaşır.
    • Evrenin izotropik olduğu varsayılırsa, gözlemlenebilir evren her yönde aşağı yukarı aynıdır ve gözlemcisini merkeze alan küresel bir hacme sahiptir.
    26:56Gözlemlenebilir Evren
    • Gözlemlenebilir evren, ışık veya başka sinyallerin bir cisimden dünyadaki bir gözlemciye ulaşmasının mümkün olduğu alanıdır.
    • Evrenin kozmolojik genişlemeden beri dünyaya ulaşacak zamanı bulması sonucu şimdiki zamanda dünyadan gözlemlenebilen cisim ve maddelerden oluşmaktadır.
    • Gözlemlenebilir evrenin kıyısına olan komoving mesafesi yaklaşık on dört virgül otuz milyar parsek (kırk altı virgül altmış milyar ışık yılı) olarak hesaplanmıştır.
    30:06Evrenin Sınırları
    • Evrenin bazı bölümleri o kadar uzak bir mesafededir ki, büyük patlamadan sonra salınan ışık henüz dünyaya ulaşamamıştır.
    • Hubble kanunlarına göre, uzak gökadalar ışık hızından daha hızlı genişlemekte ve bizden uzaklaşmaktadır.
    • Değişmez bir kozmolojik sabit olarak kabul edilen karanlık enerjinin değişmediği ve evrenin genişleme oranının artmaya devam ettiği durumda, sonsuz gelecekte herhangi bir zamanda isimlerin bizim gözlemlenebilir evrenimize giremeyeceği bir sınır vardır.
    32:03Gökadalar ve Gözlemlenebilir Evren
    • Sonsuz gelecekte gökadaların sayısı artabilir, ancak evrenin genişlemesi nedeniyle bazı gökadalar "hayalet gökadalar" olarak görünmez olabilir.
    • Sabit komoving mesafesindeki bir gökada geçmişteki sinyallerini görebilirken, evrenin genişlemesi nedeniyle gelecekteki sinyalleri alamayabilir.
    • Evrenin fiziksel sınırları olmadığı, uzayın sonu kavramı olmadığı ve bazı modellere göre evrenin sonlu fakat sınırsız olabileceği belirtilmektedir.
    36:05Gözlemlenebilir Evrenin Boyutları
    • Gözlemlenebilir evrenin komoving mesafesi her yöne doğru yaklaşık 14 gigaparsektir ve yarıçapı yaklaşık 29 gigaparsek olan bir küredir.
    • Kozmik mikrodalga arka plan radyasyonu 13,8 milyar yıl önce büyük patlamadan 380.000 yıl sonra oluşmuş ve şu anda bizden yaklaşık 46 milyar ışık yılı ötededir.
    • Evrenimizdeki gözlemlenebilirlik sınırı, parçacık ufku gibi çeşitli fiziksel sınırlamalarla belirlenmiştir.
    38:40En Uzak Gökadalar
    • 2011 yılında en uzak astronomik gök cismi olarak UDFj-39546284 kaydedilmiştir.
    • GRB 09423 gama ışını patlaması 8,29 lik kırmızı kayması ile evren 630 milyon yaşındayken gerçekleşmiştir.
    • Abel 2218 gökadası 13 milyar ışık yılı ötede bulunmakta olup, kırmızı kayması 6,6 ile 7,1 arasında tespit edilmiştir.
    40:57Yıldızların Sayısı ve Evrenin Yapısı
    • Yıldızların tam sayısını bilebilmek mümkün değildir, ancak evrende yaklaşık 100 milyar gökada ve her gökadada 100 milyar yıldız olduğu varsayılmaktadır.
    • Yıldızlar gökadaları, gökadalar ise gökada gruplarını, kümelerini ve levhaları oluşturarak kozmik ağ adı verilen geniş bir köpük benzeri yapı oluştururlar.
    • 1980'lerden bu yana evrendeki büyük ölçekli yapılar keşfedilmeye devam etmiştir.
    44:04Büyük Ölçekli Yapılar
    • 1983 yılında Webster LQG büyük bir gökada grubu olarak keşfedilmiştir.
    • 1987'de Robert Brandt, Samanyolu'nun yer aldığı yaklaşık 1 milyar ışık yılı genişliğindeki Pisces-Eridanus süper küme kompleksini ve 1,3 milyar ışık yılı genişliğindeki Büyük Boşluğu tespit etmiştir.
    • 1989'da Margaret Geller ve John Hacra, 500 milyon ışık yılı uzunluğunda, 200 milyon ışık yılı genişliğinde ve 15 milyon ışık yılı kalınlığında Büyük Duvarı keşfettiler.
    46:07Son Zamanlarda Keşfedilen Yapılar
    • 2003 Nisan'ında Sloan Büyük Duvarı, 2007 Ağustos'unda Eridanus takımyıldızında bir süper boşluk tespit edilmiştir.
    • Newfound Lob adlı, 200 milyar ışık yılı genişliğindeki büyük bir yapı keşfedilmiştir.
    • 2011'de 1,1 milyar ışık yılı genişliğindeki U1.11 yıl berk kümesi, 2013'te ise 4 milyar ışık yılı genişliğindeki HUK LQG adlı en büyük yapı tespit edilmiştir.
    48:32Evrenin Büyük Yapıları
    • 2013 Kasım'ında gökbilimciler Hercules Corona Borales'in büyük duvarını keşfetmişlerdir, bu yapı LQG'den iki kat büyüktür ve gama ışını atışlarıyla haritalandırılmıştır.
    • Lemon Alpha Forester, ince yıldızlararası gazın varlığını gösteren emilim çizgilerinin bütünüdür ve bu gaz tabakaları yeni gökadaların oluşumuyla ilgilidir.
    • Kozmik ölçekte yapıları tanımlarken temkinli olmak gerekir çünkü yerçekimsel mercekleme, bir görüntüyü kendi asıl kaynağının dışında farklı bir yerden geliyormuş gibi gösterebilir.
    50:05Yerçekimsel Mercekleme ve Gökadalar
    • Güçlü yerçekimsel mercekleme zaman zaman uzak gökadaları büyüterek daha kolay gözlemlenebilir hale getirir.
    • Evrenin zayıf merceklemesi, gözlemlenebilen büyük ölçekli yapıları bir miktar değiştirir ve 2004 yılı itibarıyla bu kesintiler kozmolojik modellerin test edilmesi için yararlıdır.
    • Gökadalar arkalarındaki gökada kümesi tarafından çekilirler ve kümenin içindeki gökadaların rastgele hareketleri kırmızıya kaymaya dönüştüğünde küme uzamış gibi görünür.
    51:59Solucan Deliği
    • Solucan deliği (Einstein-Rosen köprüsü), Nathan Rosen ve Albert Einstein tarafından ileri sürülmüş, uzay-zamanın nokta tasarımı ve zamanda kısa bir yolculuk olarak tanımlanmıştır.
    • Solucan deliğinin en az iki ağzı vardır ve geçilebilirse madde bir ağızdan diğerine boğazdan geçerek ulaşabilir.
    • Solucan deliği ismi, bir solucanın elmanın üzerinde seyahat ederken tüm etrafını dolaşmak yerine içinden geçerek kestirme yol bulması analojisinden gelir.
    53:15Kara Delikler ve Vakum Etkisi
    • Kara deliklerin en dip noktası kabul edilen yerde hacim sıfır ve yoğunluk sonsuzdur, bu da bilim adamlarının kara deliğin dibinin inanılmaz güçlü bir vakum etkisiyle her şeyi yok ettiğini düşünmesine neden olmuştur.
    • Kara deliklerin dibinde zaman ve mekan parametreleri bildiğimiz sistemin oldukça dışındadır.
    • Günümüz teknolojisinde bu kadar yüksek çekim gücüne karşı koyabilecek ve bu baskıya dayanabilecek düzeyde uzay araçları üretilmediği için, bir uzay gemisinin kara deliğin içine girip öbür kara delikten çıkarak başka bir alt uzaya seyahat edemeyecektir.
    54:19Kara Deliklerin Özellikleri
    • Kara deliklerin renginin kara oldukları temel dayanaksa sahip oldukları inanılmaz kütle, yoğunluk ve çekim kuvvetinden dolayı ışığı bile bükebilecek ve içine çekebilecek güçlü olmalarıdır.
    • Bilinen en yüksek hızın ışık hızı olduğu ve bunun saatteki hızı yaklaşık bir milyar yetmiş dokuz milyon iki yüz elli iki bin sekiz yüz elli kilometre olduğu için, kara deliklerin bu yüksek hızlarda gidebilen ışığı engelleyebilecek güçlü olmaları Einstein-Rosen köprüsünün var olabilme olasılığını artırmaktadır.
    • Nathan Rosen ve Albert Einstein, gelecekte teknolojinin yardımıyla solucan delikleri uzayda istenilen noktaya şu anki teknolojiden çok daha hızlı bir şekilde ulaşılabileceğini savunmuşlardır.
    56:32Beyaz Delikler
    • Beyaz delikler, kara deliğe düşen bir maddenin solucan delikleri aracılığıyla evrenin başka bir yerinde yeniden ortaya çıktığı noktalardır ve başka bir zamana veya başka bir bebek evrene de açılabilirler.
    • Kara delikler, içine düşen hiçbir şeyin ışıkta dahil kendisinden kaçamadığı cisimlerken, beyaz deliklere hiçbir madde giremez, yalnız kara deliğe düşen maddeler çıkabilir.
    • Stephen Hawking son makalesinde solucan deliklerinin ve beyaz deliklerin bulunmadığını savunmuştur.
    57:47Beyaz Deliklerin Fiziksel Özellikleri
    • Beyaz delikler, sonsuz kara delikler teorisiyle ortaya çıkar, fakat bu alan yerçekimsel çöküş boyunca oluşturulan kara delikler için mevcut değil ve beyaz deliğin oluşmuş olabileceği bilinen bir fiziksel süreç de yoktur.
    • Termodinamik yasaları, evrenin net entropisinin artar veya sabit olduğunu belirtirken, beyaz deliklerin entropiyi düşürme eğilimleri bu yasaları ihlal eder.
    • Beyaz deliklere doğru düşen nesneler asla beyaz deliğin olay ufkuna tam olarak ulaşamazlar.
    59:20Kara Deliklerin Fiziksel Özellikleri
    • Kara delik, çekim alanı her türlü maddesel oluşumun ve ışınımın kendisinden kaçmasına izin vermeyecek derecede güçlü olan, kütlesi büyük bir kozmik cisimdir.
    • Kara delikler ışık yaymadıkları için kara olarak nitelenir, tekillikleri dolayısıyla üç boyutlu olmadıkları, sıfır hacimli oldukları kabul edilir.
    • Kara deliklerin içinde zamanın yavaş aktığı veya akmadığı tahmin edilmektedir ve Einstein'ın genel görelilik kuramı ile tanımlanmıştır.
    1:00:09Kara Deliklerin Matematiksel Tanımı
    • Kara delikler Einstein'ın genel görelilik kuramı ile tanımlanmış, doğrudan gözlemlenememekle birlikte çeşitli dalga boylarını kullanan dolaylı gözlem teknikleri sayesinde keşfedilmişlerdir.
    • Hiçbir yükü ve yönü olmayan kara deliği tanımlayan Schwarschild ölçüsünün maksimum derecede genişletilmiş hali olarak bilinen Einstein atom denklemlerinin çözümünün bir parçası olduğu tahmin edilmektedir.
    • Uzay-zamanda herhangi olası bir serbest düşüşteki parçacığın yörüngesi için, bu yolun parçacığın geleceğine kadar gelişigüzel bir şekilde devam etmesi olası olmalıdır.
    1:01:48Kara Delik ve Beyaz Delik Uzay-Zamanı
    • Dışarıdaki gözlemci için düşmeyen parçacıklar kara deliğin dikeyine ulaşmak için sonsuz zaman alır, bu nedenle kara delik veya beyaz delik sonsuz görünür.
    • Genişletilmiş uzay-zaman içinde iki ayrı iç bölge ve iki ayrı dış bölge bulunur, bu bölgeler Einstein-Rosen köprüsü veya Schwarzschild solucan deliği olarak bilinen bir yapıyla birbirine bağlanır.
    • Genişletilmiş Schwarzschild ölçüsü, dış gözlemcinin bakış açısına göre daimi olarak var olan kara delik veya beyaz delik idealleştirilmesini tanımlar.
    1:05:45Beyaz Delikler ve Genel Görelilik
    • Beyaz delikler teorik olmasına rağmen fizikçiler tarafından kara delikler kadar ciddiye alınmazlar çünkü onların oluşumlarına doğal olarak sebep olacak işlemler yoktur.
    • Genel görelilik (izafiyet ya da göreliliğin genel kuramı), 1916 yılında Albert Einstein tarafından yayımlanan kütleçekim geometrik kuramıdır ve bugün modern fizikte kütleçekimi tanımladığı düşünülen kuramdır.
    • Genel görelilik, özel görelilik ve Newton'un evrensel kütleçekim yasasını genelleştirerek kütleçekim uzay-zamanında tanımlanmasını sağlar.
    1:08:19Genel Görelilik'in Etkileri
    • Einstein'ın teorisinin astrofiziğe kayda değer etkileri vardır; büyük bir yıldızın ömrünün sonuna yaklaştığında içine çökerek kara delik oluşturduğu ve bazı astronomik cisimlerin yaydığı yoğun radyasyonun kara deliklerin sebep olduğu kanıtlanmıştır.
    • Genel görelilik, uzaktaki bir astronomik cismin gökyüzünde aynı anda birden fazla yerde görüntüsünün belirlenmesine sebep olan kütleçekimsel merceklenme etkisini açıklar.
    • Genel görelilik, kütle çekim dalgalarının varlığını öngörmektedir ve bunun doğrudan gözlemlerini yapmak LIGO ve NASA ESA Laser Interferometer Space Antenna gibi projelerin amaçlarıdır.
    1:09:46Genel Görelilik'in Temel Kavramları
    • Genel görelilik, yerçekimin bir metrik teorisidir ve dört boyutlu bir geometri, uzay-zamanı belirleyen pesi remi ile Einstein'ın denklemleri bir çekirdek gibidir.
    • Kütle çekimi kuvveti, klasik mekanikteki olaylar genel görelilikteki uzay-zamanın eğik geometrisindeki eylemsiz harekete denk gelir, nesneleri düz ve doğal yollarından saptıran bir kuvvet yoktur.
    • Kütle çekimi zamanın akışını etkiler; kütle çekimi haznesine gönderilen ışık maviye kayar, diğer yönden gönderilen ışık kırmızıya kayar ve bu etkiler kütle çekimi ile frekans kayması olarak adlandırılır.
    1:12:06Kara Delikler ve Ufuklar
    • Evrensel geometri kullanılarak, bazı uzay-zamanlar ufuklar olarak adlandırılan ve bir bölgeyi uzay-zamanın geri kalanından ayıran sınıfları dahil etmek için gösterilebilir, en iyi bilinen örnekleri kara deliklerdir.
    • Kara deliklerin eski çalışmaları, Einstein'ın denklemlerinin açık çözümlerine güvenilirken, sonraki çalışmalar kara deliklerin daha genel özelliklerini gösterdi.
    • Kara delik mekaniğinin ikinci yasası, bir kara deliğin olay ufkunun alanı zamanla hiç azalmayacaktır, bu termodinamik sistemin entropisine benzerdir.
    1:16:01Evrenin Nihai Kaderi
    • Evrenin sonu için dört senaryo kabul görüyor: büyük yırtılma, büyük sıçrama, büyük donma ve büyük çöküş.
    • Evrenin sonsuza dek sürmeyeceği fikri, termodinamiğin ikinci yasasından geliyor ve bazı bilim insanlarına göre evrenin sonunu sıcaklık getirecek.
    • Evrenin intihar edeceği teorisi, evrendeki farklı nesneler arasındaki ısı sıfır olup tüm sistemlerin çalışmayı durduracağına dayanıyor.
    1:16:51Büyük Çöküş ve Büyük Değişim
    • Büyük çöküş teorisi, evrenin genişleyebileceği maksimum sınıra erişip sonra çökmeye başlayacağına inanıyor.
    • Büyük değişim teorisi, karanlık enerjinin evreni tüketmeye başlayıp evrenin moleküler seviyeye dönüşeceği ve küçük evren atomların dahi var olamayacağı nokta haline geleceği görüşünü savunuyor.
    • Karanlık enerji, enerjinin genişlemesini hızlandıran, genel görelilik modelleri farklı sonuçlar vermesini engelleyen ve uzayı dolduran bir enerji alanı olarak tanımlanıyor.
    1:18:17Evrenin Nihai Kaderi ve Big Bang
    • Evrenin nihai kaderi fiziksel kozmolojinin ilgilendiği bir konu olup, evrenin durağan veya genişleyen yapısı göz önüne alınarak pek çok bilimsel tahminde bulunuldu.
    • Evrenin ani bir patlamayla oluşması fikrine "big bang" denir ve bu fikir bilim adamlarının büyük çoğunluğu tarafından kabul edilmiştir.
    • Evrenin nihai kaderi, kütle ve enerjinin fiziksel öncelikleri, en üst yoğunluğu ve patlamanın ölçeğine göre ciddi bir kozmolojik soru olmuştur.
    1:19:16Genel Görelilik ve Evrenin Geometrisi
    • Albert Einstein'ın 1916'da yayınlanan genel görelilik kuramı, evrenin nihai kaderiyle ilgili bilimsel teorilerin keşfine olanak sağladı.
    • Genel görelilikte pek çok çözüm ve eşitlik vardır ve her bir çözüm farklı bir nihai kader öngörüyordu.
    • Alexander Friedman 1922'de ve George La Matri 1927'de evrenin tek bir noktadan patladığı fikrini önermişlerdir.
    1:20:04Evrenin Genişlemesi ve Kozmik Arka Plan Radyasyonu
    • Edwin Hubble 1931'de uzak galaksideki yıldızları gözlemleyerek evrenin genişlediğine dair fikrini yayınladı.
    • 1948 yılında Fred Holise evrenin düzenli bir şekilde genişlediği fakat istatistiksel olarak madde miktarının yaratıldığı gibi kaldığı bir evren teorisi ortaya attı.
    • 1965'te Arnold Pinsons ve Robert Wilson kozmik arka plan radyasyonunu keşfedene kadar bu iki teori kabul gördü.
    1:21:22Kozmik Arka Plan Radyasyonu
    • Kozmik arka plan ışıması, 1964 yılında keşfedilen, bütün evreni dolduran bir elektromanyetik dalga biçimidir.
    • 2.75 Kelvin sıcaklığındaki siyah nesnenin ısıl ışınımına tekabül eden 160.20 cigahez frekansında ve 1.90 dalga boyunda olduğu COBE uydusu tarafından ölçülmüştür.
    • Fon ışıması, evrenin en uzağından yani büyük patlamadan geldiği düşünülen elektromanyetik ışımadır ve radyo astronom ve fizikçiler tarafından büyük patlamanın en büyük kanıtı sayılır.
    1:22:16Kozmik Arka Plan Radyasyonu Keşfi
    • 1948 yılında George Gamow, Rupple, Alper ve Robert Herman tarafından varlığı teorik olarak öne sürülmüş ve 5 K sıcaklığında bir kara nesnenin yaydığı ışıma ile aynı dalga boyunda olması gerektiği hesap edilmiştir.
    • NASA tarafından atmosfer şartlarından etkilenmeden doğru ölçüm yapması için COBE sondası 18 Kasım 1989'da uzaya gönderildi.
    • COBE'nin ardından daha ayrıntılı ölçüm yapabilen WMAP uydusu gönderilmiş ve günümüzde hala bu uydunun verileri kullanılmaktadır.
    1:23:17Evrenin Genişlemesi ve Doppler Etkisi
    • Doppler etkisine göre daha uzaktaki gökadalar daha kırmızı dalga boyuna kayar, yaklaşıp uzaklaşan nesnelerin ses frekansının değiştiği gibi.
    • Uzaktaki gökadaların bizden daha büyük hızlarla uzaklaşması gözlemlenmiştir ve bu homojen genişlemeyi doğrular.
    • En uzaktaki gökadaların dalga boyu, ışık hızından küçük sonlu bir hızla uzaklaşmalı ve en uzak geçmişten gelen ışıktır.
    1:24:32Fon Işımı ve Evrenin Geometrisi
    • Fon ışıması, en uzak geçmişten gelen en uzun dalga boyu ışımadır ve evren ilk oluştuğunda, ışıma serbestçe yayılma fırsatı bulduğunda gözlemlenebilmektedir.
    • Einstein genel göreliliği formülize ederken evrenin durağan olduğuna inanıyordu, denklemlerinden evrenin genişlediği gerçeğine ulaşmıştır.
    • Einstein hesaplamalarda kütleçekimsel kuvvetin evrenin durağan halini bozmasını önlemek için kozmolojik sabit adı verilen bir sabiti denklemlerine eklemiştir.
    1:26:05Omega Parametresi ve Evrenin Geometrisi
    • Evrenin kaderindeki önemli parametrelerden biri yoğunluk omega parametresidir ve evrendeki ortalama kütle yoğunluğunun kritik bir değerine bölünmesi olarak tanımlanır.
    • Omega 1'den büyük, 1'e eşit veya 1'den küçük olabilir ve bu durumlar evrenin yassı, açık veya kapalı olduğu anlamına gelir.
    • Kozmologlar evrenin kaderine omega'yı ölçerek ya da yaklaşık olarak hangi değerde patlamanın yavaşlamaya başladığını bularak karar vermeyi amaçlamaktadır.
    1:28:10Evrenin Geometrisi ve Nihai Kaderi
    • Son gözlemler, Big Bang'den 7.5 milyar yıl sonrasından itibaren evrenin genişleme hızının düştüğünü gösterdi ve bu da açık evren teorisi ile örtüşüyordu.
    • Eğer omega 1'den büyükse, uzayın geometrik şekli bir kürenin yüzeyi gibi kapalıdır ve evrenin şekli büyük kadrajda eliptiktir.
    • Eğer omega 1'den küçükse, evrenin geometrisi bir eğer yüzeyi gibi açıktır ve evrenin şekli hiperboliktir.
    1:30:29Evrenin Nihai Kaderi
    • Evrenin nihai kaderi, ısı ölümü olarak bilinen büyük donma veya karanlık enerjinin neden olduğu büyük çözülme olarak tahmin ediliyordu.
    • Evrenin ortalama yoğunluğu omega bir'e eşitse, evrenin geometrisi yassı olur ve karanlık enerjinin varlığı veya yokluğu evrenin genişleme hızını etkiler.
    • Verilerin sunduğu kanıtlara göre evren süresiz olarak büyümeye devam edecektir ve bu durum "bigfrise" olarak adlandırılır, ancak gözlemler kesin değildir.
    1:32:14Büyük Donma ve Isı Ölümü
    • Büyük donma, karanlık enerjinin yokluğundan dolayı yassı veya hiperbolik bir evrende yaşanacak bir senaryodur ve pozitif bir kozmolojik sabit olduğu müddetçe kapalı evren modelinde de yaşanabilir.
    • Isı ölümü senaryosunda, yıldızların yakıtının tükenmesiyle evren yavaşça karanlığa bürünecektir ve sonunda kara delikler kendilerini tüketene kadar evrene hakim olacaktır.
    • Isı ölümü senaryosu, bütün evren modellerinde geçerlidir ve evrenin en son entropisinin maksimuma ulaşması anlamına gelir.
    1:35:01Büyük Çöküş ve Döngüsel Evren
    • Büyük çöküş hipotezi, evrenin ortalama yoğunluğunun genişlemeye durdurmaya yetecek kadar olup büzülmeye neden olacağını söyler ve evrendeki bütün maddelerin boyutlardaki farklılık nedeniyle bilinmeyen kuantum etkileriyle birlikte boyutsuz bir tekilliğe dönüşeceği tahmin edilir.
    • Büyük çöküşten sonra bir büyük patlama yaşanması durumunda, döngüsel evren veya salınımlı evren modeli oluşur ve her evrende meydana gelecek büyük çöküş, bir sonraki evrenin büyük patlaması olacaktır.
    • Döngüsel bir evren fikri, termodinamiğin ikinci yasası ile uyuşmaz çünkü entropi salınımından oluşur ve salınım ısının ölümüne neden olur.
    1:37:48Çoklu Evren ve Alternatif Senaryolar
    • Çoklu evren hipotezlerinden biri, gözlemlenebilir evrenimizin yalnızca sonsuz sayıdaki patlama noktalarından birinden başlayarak genişlediğini söyler.
    • Sonsuz genişleme modelinde, evrenin farklı noktalarının farklı zamanlarda genişler halden sabit hale geçtiği ve çekim kuvvetinin henüz ulaşmadığı uzayın hala genişleyen bölgeleri üretilmiş olduğu belirtilir.
    • Yarı kararlı çekim olayı, evrenimizi tamamen değiştirmeye potansiyel sahip bir durumdur ve fizikteki sabitlerin değişmesi madde, enerji ve uzay-zaman hakkındaki bilgileri etkiler.
    1:40:33Karanlık Enerji ve Evrenin Geleceği
    • Şu ana kadar tanımlanan bütün olasılıklar, karanlık enerjinin çok basit bir eşitliğine dayanır, ancak mevcut fizik karanlık enerji hakkında çok az bilgi sahibidir.
    • Karanlık enerji eşitliği her an değişebilir ve sonuçların ne olacağını tahmin etmek çok zor olabilir.
    • Evrenin sonu gerçeği hala bilinmezliğini koruyor ve rakip senaryolar arasındaki seçim evrenin ağırlığı tarafından yapılmaktadır.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor