Buradasın
Türkiye'nin Tarım Bağımlılığı ve Ekonomik Sorunları Üzerine Radyo Programı
youtube.com/watch?v=DyL7SLfznYMYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, "Manyak" ve "Matrax" adlı radyo programlarının bölümlerini içeren bir sohbet formatındadır. Programda sunucu Zeki, tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım, siyaset bilimi öğrencisi Eyüp ve çeşitli dinleyiciler yer almaktadır.
- Program, Türkiye'nin tarım ürünleri açısından dışa bağımlılığı, özellikle Rusya-Ukrayna savaşının Türkiye'nin yağ ithalatına etkisi ve gıda pahalılığı sorunlarına odaklanmaktadır. Ayrıca, geçmiş dönemlerle karşılaştırmalar yapılarak, günümüzdeki ekonomik zorluklar, mevsim meyvelerinin kalitesindeki değişimler ve ihracat politikaları ele alınmaktadır.
- Programda dinleyici katılımları, telefon görüşmeleri ve farklı yaş gruplarındaki insanların geçmişteki deneyimlerini ve özlediklerini paylaşmaları da yer almaktadır. Ayrıca, savaş haberlerindeki manipülasyonlar, medyanın siyaset üzerindeki etkisi ve Türkiye'nin savaş konusundaki tutumu gibi güncel meseleler de tartışılmaktadır.
- Radyo Programının Başlangıcı
- Radyo programı efektli bir giriş olmadan başlıyor ve bir süre böyle devam edecek.
- Sunucu, Türkiye'nin en kafa radyosunda ve tüm frekanslarda yayınlanan Manyak programının başladığını duyuruyor.
- 00:32Çamaşır ve Çay Hikayesi
- Sunucu, üşengecliği nedeniyle çamaşırların haftalardır çekme çayında yığıldığını anlatıyor.
- Eşinin ailesinin hemşire özel organik çay bahçelerinden toplanan çayın sadece sekiz gram olduğu ve toplamanın çok zor olduğu belirtiliyor.
- 01:23Yağ Kuyruğu ve İthalat Krizi
- Filiz Hanım, markette yağ kuyruğunu gördüğünü ve radyoda bahsedilip bilmek istediğini söylüyor.
- Tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım, Türkiye'nin bir aylık yağı kaldığını ve Rusya-Ukrayna savaşının nedeniyle 16 gemiye Rusya'nın izin vermediğini açıklıyor.
- Ayçiçek yağındaki ithalat krizi nedeniyle Türkiye yağda dışa bağımlı hale geldiğini belirtiyor.
- 02:36Zeytinyağı ve Tarım Endüstrisi
- Zeytin ağacının yüzyıllarca yaşayabildiği, bin yılı deviren zeytin ağaçları olduğu ve sürekli meyve verdiği belirtiliyor.
- Türkiye'nin kendi kendine yeten bir ülkenin, zeytinyağı verimliyken topraklarından yunanistan'a yalvarması ve mercimek için Kanada'ya el açması gerektiği sorgulanıyor.
- Son 20-25 yılda Türkiye'de ayçiçek tarlalarının yok edildiği ve bunun yerine binaların yapıldığı, zeytinlikler için de aynı durumun yaşanabileceği endişesi dile getiriliyor.
- 03:48Yerli ve Milli Ürünler
- Yerli malı, yurdun malı haftasında Türkiye haritasının her tarafında bir ürünün yer aldığı bir harita olduğu belirtiliyor.
- Bereketli topraklarda et, süt, bal, turunçgiller, pirinç, fındık ve çay gibi her şeyin yetiştiği vurgulanıyor.
- 04:11Türkiye'nin İthalat Bağımlılığı
- Türkiye'de çocukluk döneminde yerel ürünlerle doldurulabilen harita, şimdi yabancı ürünlere bağımlı hale gelmiştir.
- Türkiye'de mercimek Kanada'dan, ceviz Amerika'dan ithal edilmekte olup, kendi ürünlerimizi üretebileceğimiz bir ülkedir.
- Türkiye, Rusya-Ukrayna savaşından dolayı buğday ithalatı konusunda zorluklar yaşamaktadır.
- 05:36Hayvanlara İnsan Yemekleri Verme Uyarısı
- Hayvanlara insan yemekleri vermek, özellikle baharatlar ve tuz içeren yemekler zararlı olabilir.
- Salçalı makarna gibi yemekler hayvanların iç organları için ciddi problemler oluşturabilir.
- Hayvanlara sadece onlara özel mamalar verilmeli veya veteriner hekimin onayıyla tuz ve baharat içermeyen haşlanmış tavuk gibi besinler verilebilir.
- 07:52Ayçiçeği Yağı Krizi
- Rusya-Ukrayna savaşı Türkiye'nin ham ya ithalatını büyük oranda durdurmuştur.
- Ayçiçeği yağının ton fiyatı 1400 dolardan 2000 doların üzerine çıkmıştır.
- Rusya, Azak Denizi'nde Türkiye'ye ait 15-16 geminin çıkışına izin vermemekte, bu gemiler getirilmezse Türkiye yağsız kalabilir.
- 10:41Türkiye'nin Ayçiçeği Yağı İthalatı
- Türkiye'nin ayçiçek yağı ithalatının %70'ini Rusya ve Ukrayna'dan karşılamaktadır.
- Türkiye, ayçiçek yağı ithalatı yaptığı ülkeler arasında Rusya'dan %55,60, Ukrayna'dan %14,60, Bulgaristan'dan %11,50, Moldova'dan %7,50, Romanya'dan %6,30 ve diğer ülkelerden %9,50 oranında ithalat yapmaktadır.
- Türkiye, bitkisel yağda hem üretici hem de ihracatçı konumunda olmasına rağmen, hammadde bakımından kendine yeterli olmadığı için önemli oranda dışa bağımlıdır.
- 15:45Elma Ağacı Kiralama Anıları
- 50 yaşındaki AU Uymaz, çocukluğunda ve gençliğinde bolluk ve bereket olduğunu anlatıyor.
- Elma ve portakal fiyatları şimdi çok pahalı olsa da, o dönemde elma ağacı kiralayabiliyorlardı.
- Bahçeden bahçeye elma ağacı kiralamak yaygın bir uygulama idi ve aileler kasalarda elmalar depolayabiliyorlardı.
- 18:00Kuyruk Zamanı
- O dönemde yakıt kuyrukları ve yağ kuyrukları vardı, ancak herkesin yağ, şeker ve çay gibi temel ihtiyaçları karşılanıyordu.
- Kıbrıs Barış Harekatı ve Arap ülkelerinin uyguladığı petrol kısıtı nedeniyle kuyruk yaşanıyordu.
- Konuşmacı, kuyrukta kimsenin ihtiyaçlarını karşılayamadığını ve hayat pahalılığının o dönemde olmadığına dikkat çekiyor.
- 19:55Günümüzdeki Zorluklar
- Konuşmacı, çocukların geleceği için endişeleniyor ve tarım arazilerinin yok edildiğini, ormanların ve ayçiçek tarlalarının betonla kapandığını belirtiyor.
- Zeytinyağı gibi temel gıdaların pahalalandığını ve özellikle ayçiçek yağı ile ilgili kriz yaşanıyor.
- Konuşmacının kızı Kaju'nun da maması için zorluk yaşadığını ve yurtdışından gelen mamaların pahalı olduğunu söylüyor.
- 24:31Çocukluk Anıları
- Konuşmacı, çocukluğunu ve okul yıllarını özlediğini, o dönemde sorumluluklar olmadan rahatça yaşayabildiğini belirtiyor.
- Çocukluğu Denizli'nin Talas ilçesindeki Sazak köyünde geçtiğini anlatıyor.
- Konuşmacı, çocuklarının da o günleri yaşaması için üzülüyor.
- 26:41Bedava Sirke Atasözü
- Konuşmacı, gençlik döneminde bedava otobüs biletleri aldığını ve yılda bir kere doldurduğu kartla istediğimiz kadar binme özgürlüğüne sahip olduğunu anlatıyor.
- Bedava otobüse binmenin tatlı olduğunu, bedava olan şeyin tatlı olduğunu ifade ediyor.
- "Bedava sirke reçelden tatlıdır" atasözünü bulmak için bir yarışma yapılıyor, ancak başlangıçta doğru cevabı bulamıyorlar.
- 33:271990'lar Hakkında Anılar
- Ankara'dan 39 yaşında olan DJ Meyran, 1990'larda gençliğini ve çocukluğunu geçirdiğini ve o dönemde sokağa çıkıp oynamaktan korkmadıklarını anlatıyor.
- 1990'larda markete, bakkala ekmek almaya kendi başlarına gidip gelebildiklerini, halk karardıktan sonra bile rahatça sokakta dolaşabildiklerini hatırlıyor.
- 1990'lardan o zamanki müzikleri, şarkıları, arkadaşlarını ve dostlarını özlediğini belirtiyor.
- 35:37DJ Meyran'ın Mesleği
- Meyran, daha çok lunch bar tarzı yerlerde sahne aldığını, kulüpleri çok sevmediğini belirtiyor.
- Kadın olarak DJ sektöründe çalışmanın zorluklarını yaşamadığını, tercih ettiği yerlerde çaldığını ve bu durumun kendisi için avantajlı olduğunu söylüyor.
- En çok Ufuk Üniversitesi'nin bahar şenliğinde çaldığını ve bin'den fazla kişiyi eğlendirdiğini anlatıyor.
- 38:131990'larda Hayat Anıları
- Konuşmacılar 1990'larda yaşadıkları sosyal aktiviteleri anlatıyor; biri kadınlar matinesine katılmadığını, diğeri ise annesinin onu altın gününe götürdüğünü belirtiyor.
- Efe, 1990'larda çalıştığı için sabah gidip akşam geldiğini, Zeki ise babasının onu ve ailesini Bursa Kültür Parkı'na götürdüğünü anlatıyor.
- Zeki, babasının 23 Nisan ve 19 Mayıs'ta onu meclise götürüp havai fişek gösterisini izlediklerini hatırlıyor.
- 40:28Günümüzdeki Değerler
- Konuşmacılar günümüzde kaybedilen değerleri ve tadı tuzu olmadığını ifade ediyorlar.
- Bir konuşmacı, araç kullanırken telefon kullanmanın tehlikeli olduğunu ve trafik polisinin bu konuda ciddi cezalar kestiğini belirtiyor.
- Programda bir izleyici, 17 yıl önce Tayyare Kültür Merkezi'nde tanıştıklarını hatırlatıyor.
- 43:05Rusya-Ukrayna Savaşı Tartışması
- Programda siyaset bilimi ve kamu yönetimi yüksek lisans öğrencisi olarak tanıtılan bir kişi, Rusya-Ukrayna çekişmesini değerlendirmeye çalışıyor.
- Konuşmacı, Zelensky'nin başlarda sempatik göründüğünü ancak zamanla antipatikleştiğini, Putin'in ise her zaman despot bir lider olarak görüldüğünü belirtiyor.
- Konuşmacı, savaş bölgesindeki gazetecilerin araçlarına ateş edildiğini ve halkın silahlandırılmasıyla ilgili endişelerini dile getiriyor.
- 47:47Savaş İddiaları
- Konuşmacı, bir baba ve oğulun köpeklerini almak için geri döndüklerinde Rus askerlerinin onlara ateş ettiğini anlatıyor.
- Oğlunun babasını geri çekemediğini ve babasının yaralı olarak arabasının önünde kaldığını, oğlunun bu olayı canlı yayın çektiğini belirtiyor.
- Konuşmacı, gerçekse bu olayın vahşet olduğunu ve herhangi bir kişinin zarar görmesine karşı olduğunu ifade ediyor.
- 49:32Savaş Propagandası ve Manipülasyon
- Savaş propagandistleri, insanların manipülasyona açık olduğu durumlarda etkili olabilmek için çeşitli görüntüler kullanabilmektedir.
- Sosyal medyada paylaşılan savaş görüntülerinin gerçekliğini sorgulamak önemlidir, çünkü bu görüntülerin asıl kaynağı ve gerçekliği farklı olabilir.
- Savaş propagandistleri, profesyonel manipülatörlerdir ve insanların algısını oynayarak onları allak bullak edebilmektedir.
- 51:22Dezenformasyon Teknikleri
- Savaş propagandistleri, farklı zaman ve yerlerden alınan görüntülerle gerçeklikten uzak sahneler yaratabilmektedir.
- Filmlerde kullanılan efekt teknolojisi sayesinde, gerçek olmayan savaş ortamları yaratılabilir ve bu görüntüler gerçek gibi görünebilir.
- Savaş başlamadan önce Ukrayna'dan gelen ilk görüntülerin aslında gerçek dışı olduğu ortaya çıkmıştır.
- 53:29Medya ve Siyaset İlişkisi
- Medya kelimesi köken itibariyle "medium" (orta) anlamına gelir ve halk ile siyaset arasında bir orta konumda olması gerekirken, şu an farklı bir boyutta bulunmaktadır.
- CNN Türk gibi büyük medya kuruluşları bile, savaş görüntülerini yanlış yorumlayabilir veya bilgisayar oyunlarından alınan görüntülerle gerçek savaş sahneleri yaratabilir.
- Medyanın siyaset üzerindeki etkisi, kamuoyunu manipüle etmeye çalışmak için kullanılmaktadır.
- 55:26Türkiye'nin Savaş Tartışması
- Aksoy Araştırma'ya göre, Ukrayna-Rusya savaşı konusunda %78,20 oranında Türkler tarafsız olmalı diye düşünmektedir.
- %19,40 oranında Türkler NATO'dan yana olmalı, %2,40 oranında ise Rusya'dan yana olmalı diye düşünmektedir.
- Türkiye'nin kendi iç sorunları nedeniyle (ayçiçek yağı problemi, geçim sıkıntısı, esnaf ve çiftçi problemleri) bu savaşta savaşamayacağı vurgulanmaktadır.
- 58:02Tarafsızlık ve Anti-Militarizm
- Tarafsız kalma düşüncesi, karakter olarak anti-militarizmle alakalıdır.
- Her insan anti-militarist olmayabilir, ancak her savaşa dahil olmak zorunda değildir.
- Bir ülkenin savaşa dahil olup olmaması, siyasi ortamı, ekonomik durumu ve mevcut durumun sürekliliğini sağlayabilme kapasitesine bağlıdır.
- 59:12Öğrencilerin Maddi Zorlukları
- Bir öğrenci lisans dönemindeki sosyal ortamını, arkadaş çevresini ve daha az kaygılı bir yaşam tarzını özlüyor.
- Öğrenciler maddi imkanlarını özlüyor, özellikle kitap alırken tasarruf etmek zorunda kalıyorlar.
- Akademik kariyer yapmak isteyen öğrenciler, çalışarak eğitimini sürdürmenin zorluğunu ve her şeyden tasarruf etmek zorunda kalmanın acısını dile getiriyor.
- 1:02:21Toplumsal Mutsuzluk
- Radyo programı sunucusu, dinleyicilerinin (öğrenciler, esnaf, gece çalışanlar, doktorlar) arasında yaygın bir mutsuzluk olduğunu hissediyor.
- Program sunucusu, dinleyicilerinin durumunun kötü politikaların sonucu olduğunu ve insanlar sürekli bu durumun etkisini çekmek zorunda kaldığını belirtiyor.
- Toplumda bir değişim yaşanmaması nedeniyle insanlar, temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor.
- 1:03:35Geçmişin İmrenilmesi
- Bir dinleyici, çocukluğunda babasının fabrikada çalıştığı ve toplu kahvaltı yaptıkları dönemleri anlatıyor.
- Japon teknisyenler, Türk işçilerin kilo kilo alım alışkanlıklarına şaşırıyor ve imreniyorlardı.
- Günümüzde, o dönemde imrenilen yaşam tarzı artık özlemleniyor ve geçmişe imrenerek bakmak durumunda kalınıyor.
- 1:05:06Çiftçinin Zorlukları
- Bir çiftçi, tarlasında hem buğday hem ayçiçeği yetiştirdiğini, ancak şimdi ayçiçeği yetiştirmeyi bıraktıklarını anlatıyor.
- Tarım maliyetlerinin artması ve ilaç kullanımının yaygınlaşması nedeniyle ayçiçek yetiştirmenin artık zorlaşması.
- Geçmişte tarım ürünlerini düşük fiyata satıp, şehre yerleşmek için tarlayı satmakta zorlanan çiftçiler, şimdi köylerinden ayrılmak zorunda kalmış durumda.
- 1:08:32Mandalina ve Portakalın Kalitesi
- Günümüzde yediğimiz mandalina aslında gerçek mandalina değil, portakal veya mandalinanın tadı vardır.
- Mandalina kabuğunun iç kısmından ve mandalina ikiye ayrıldığında boya gibi bir şey geçtiği dikkat çekici bir durumdur.
- Mandalina soyulduğunda kiremit tozu gibi bir şeyler olduğu belirtiliyor.
- 1:09:41Mandalina ve Portakalın Değişimi
- Mandalina ağaçları dışarıdan getiriliyor ve bu nedenle mutasyona uğramış gibi değişiyor.
- Mandalinaların tadı, rengi, kabuğu ve suyu çekiliyor, içlerinde su olmuyor.
- Portakallar da benzer şekilde değişiyor, portakal suyu artık eski portakal tadını taşımıyor.
- 1:12:47Mevsimlik Meyvelerin Kalitesi
- Mandalina ve portakalların çekirdeği yok oluyor, çekirdeksiz mandalina da satılıyor.
- Eskiden ince kabuklu mandalinalar vardı, ancak şimdi bu kabuklar bir iki saat içinde kuruyup buruşuyor.
- Selülitli kabuklu mandalinalar da vardı, ancak artık bu tür mandalinalar yok.
- 1:14:53İhracat ve İç Sürüş
- İhracat malı olarak en kaliteli meyveler dış ülkelere gönderiliyor.
- Yurt içi tüketiciye kaliteli olmayan, çürük veya çarık meyveler satılıyor.
- Yurtdışına gönderilen ürünler test edilip geri gönderildiğinde, bu ürünler piyasaya atılıyor.
- 1:16:42Fiyat ve Kalite Sorunu
- İhracat yapılamadığında fiyatlar düşmeye başlıyor çünkü ithalat içeri girmeye başlıyor.
- Yurtdışındaki müşteriler daha kaliteli ve daha ucuz ürün yiyor.
- Doların Türkiye'ye geldiği zaman pahalıya mal oluyor.
- 1:18:04Programın Kapanışı
- Programda tarım ve meyve kalitesi konusunda özlem duyan dinleyicilerden bahsediliyor.
- Gelecekte daha kaliteli mandalina ve portakal üretilmesi umut ediliyor.
- Yasal uyarı olarak dinleyicilere program sonrası üstlerini örtüp uyumaları tavsiye ediliyor.