Buradasın

Türkiye'nin 100. Yılı ve 2023 Seçimleri Üzerine Siyasi Analiz Programı

youtube.com/watch?v=6nZiSrYy0VE

Yapay zekadan makale özeti

Kısa
Ayrıntılı

Bu video, Mehmet Acet, Mehmet Şahin, Oğuzhan Bilgin, Murat Yılmaz ve diğer panelistlerin yer aldığı bir siyasi analiz programıdır. Konuşmacılar Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılı ve 2023 seçimleri hakkında detaylı değerlendirmeler sunmaktadır.
Program, Türkiye'nin 100. yıl dönümü, 2023 seçimlerinin tarihi, cumhurbaşkanlığı adaylıkları ve siyasi ittifaklar üzerine odaklanmaktadır. İlk bölümlerde seçim takvimi ve adaylık tartışmaları ele alınırken, sonraki bölümlerde Türkiye'nin savunma sanayi alanında elde ettiği stratejik başarılar ve bunların siyasi boyutu incelenmektedir.
Programda ayrıca CHP'nin iç dinamikleri, muhalefet içindeki anlaşmazlıklar, "altılı masa" olarak adlandırılan siyasi ittifakın durumu ve Türkiye'nin bağımsız dış politikası için gerekli olan savunma sanayi kapasitesinin gelişimi gibi konular da ele alınmaktadır. Konuşmacılar, Türkiye'nin savunma teknolojilerindeki ilerlemeleri, S-400 ve Siper gibi hava savunma sistemlerinin geliştirilmesi ve Bayraktar gibi ürünlerin dünyada tanınmasını detaylı şekilde anlatmaktadır.

00:03Yeni Yıl ve Türkiye'nin 100. Yılı: Sunucu, senenin ilk günü olmakla birlikte Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılını kutluyor.
2023 yılı Türkiye için önemli bir yıl olacak çünkü seçimler ve Cumhuriyet'in 100. yıldönümü gerçekleşecek.
Türkiye, dünya çapında kargaşa ve çatışma riskleri taşıyan bir dönemde istikrar adası olarak duruyor.
01:51Türkiye'nin Son 10 Yıllık Süreci: Türkiye, 2013'ten beri sistematik bir baskılama süreciyle karşı karşıya kalmış olsa da bu zorluklara direndi ve cevap verdi.
Türkiye, yakın çevresindeki siyasi türbülans döneminde dış politikada ve savunma sanayisinde güç kazanarak ikinci yüzyıla girdi.
2023'te Türkiye'nin 1990'lardaki görüntüyü tekrar vereceği mi yoksa yürüyüşünü devam ettireceği mi konusunda hem içeriden hem dışarıdan odaklar var.
04:17Türkiye'nin 100. Yılı ve Küresel Durum: Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılı, Birinci Dünya Savaşı sonrası ve Milli Mücadele'nin sonuçlarının derlendiği bir dönemde gerçekleşti.
Türkiye, 10 yıllık bir mücadele içindeyken sınırların yeniden tayin edildiği ve rejimlerin tartışıldığı bir dönemde bulundu.
Küresel ölçekte bir konumlama süreci yaşanıyor ve her ülke diplomatik olarak ciddi bir arayışa girdi.
06:03Küresel Sistem ve Türkiye'nin Konumu: Dışişleri Bakanı, çoklu krizlerin yaşandığı ve çoklu kutuplaşmaya doğru giden bir evrede bulunduğumuzu belirtti.
Küresel sistemde yeni bir sistem doğuşu sancıları yaşanıyor ve sistemin ne yöne evrileceğini hep birlikte göreceğiz.
Türkiye, son 10 yıldır yerini beklemek yerine kendine yer edinmeye başlamış ve artık kontrol edilebilir bir ülke olmaktan çıkmış durumda.
11:22Yeni Yüzyılın Önemi: Yeni nesiller, Z kuşağı, uzun tarihi, yüzyılı ve bin yılı yeniden düşünecek durumda kaldı.
Bu yüzyıl, her kurumun, aydın grubunun ve fikir akımının kendi içinde tartışıp değerlendirme yapacağı kıymetli bir dönem.
Geniş halkalarla istişare etmek, tartışmak ve birbirimize anlatmak gereken önemli bir dönemden geçiyoruz.
13:23Önümüzdeki Yılların Önemi: Önümüzdeki yıl Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılında yapılacak cumhurbaşkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimleri önemli hale getiriyor.
Bu seçim, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılında yapılmış bir seçim olacak ve jeopolitik depremin içerisinde yapılacak.
Seçimin ne kadar erken alınacağı ve hangi gün olacağına ilişkin spekülasyon artıyor, altılı masanın aday belirleyememesi ve Ramazan gibi faktörler bu konuda etkili.
15:05Seçim Tarihi Tahminleri: 18 Haziran'da seçim olmayacak çünkü cumhurbaşkanlığı seçimleri iki turlu olduğu için ikinci turu da hesaba katarak takvim edilmek zorunda kalınıyor.
18 Haziran'da seçim olursa ikinci tur 2 Temmuz'a denk gelecek ve bu tarih Kurban Bayramı'nın dördüncü gününe denk geliyor.
Muhalefetin 6 Nisan'dan önce yapılması yönünde arzusu var çünkü 6 Nisan'da çıkarılan seçim kanununun bu seçimlerde uygulanmamasını istiyor.
18:29Seçim Kararı Alınma Şekli: Seçimlerin iki türlü ilanı mümkün: ya meclis 360 oyla karar alıyor ya da cumhurbaşkanı karar alıyor.
Cumhur İttifakı'nda ve AK Parti'de seçim kararını cumhurbaşkanı alacak şeklinde bir eğilim var.
MHP, cumhurbaşkanının seçim kararı alırsa bir daha aday olamayacağı konusunda tereddüt göstermiyor ve muhalefetin bu konuda tartışma açması durumunda siyasi zarar göreceğini düşünüyor.
21:20Diğer Olası Seçim Tarihleri: 9 Nisan'da seçim de olmaz çünkü ikinci tur 23 Nisan'a denk gelecek ve bu tarih hem Milli Bayram hem de Ramazan Bayramı'nın üçüncü gününe denk geliyor.
Ramazan ayı nedeniyle seçim tarihi belirlenirken dikkatli olunması gerekiyor.
21:47Seçim Takviminin Olası Tarihleri: Seçimlerin 18 Haziran'da yapılmayacağı, 6 Nisan'dan önce de yapılmayacağı belirtiliyor.
Seçim kararı, cumhurbaşkanı tarafından alınacak ve muhtemelen Şubat ayının ilk yarısında alınması bekleniyor.
Seçimlerin 7 Mayıs veya 14 Mayıs tarihlerinden birinde yapılacağı yönünde bir izlenim var.
26:24Seçim Takviminin Önemi: Haziran ayında seçim yapılmamasının nedeni, demokrasinin işlemesi ve tüm vatandaşların oylarını tecelli etmesi için tercih edilmediği, hacca gidecekler, tatile gidecekler ve mevsimlik işçilerin oy kullanamaması riski olduğu.
Muhalefetin seçim takvimini 6 Nisan'dan önce yapmak istememesinin nedeni, anayasa değişikliğinin yansımaması ve küçük partilerin avantaj sağlaması endişesi.
Seçim takviminde cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tekrar aday olmaması meselesi tartışmaya girecek ve bu tartışmanın Türkiye'nin demokrasi kültürünü zehirleyeceği düşünülüyor.
28:05Anayasa Değişikliğinin Etkileri: 2018 seçimlerinde CHP 12-13, İYİ Parti 17 milletvekili çıkarmış, Saadet Partisi ve İYİ Parti'nin barajı geçemediği yerlerde oyların CHP'ye gittiği belirtiliyor.
Anayasa değişikliğinin sonucunda gelecek partilerin (Saadet, Deva, Demokrat Parti) adaylarının CHP ve İYİ Parti listelerinden girmesi zorunlu olacağı ve bu durumda liste kavgası yaşanacağı öngörülüyor.
Anayasa değişikliğinin antidemokratik olduğu iddia edilse de, örneğin Elazığ seçimlerinde MHP 48.500 oy alırken CHP 37.000 oy almasına rağmen milletvekili çıkarması durumunda bu düzenleme demokrasinin daha iyi işleyişine katkı sağladığı belirtiliyor.
31:25Seçim Takvimi ve Hukuki Görüşler: Haftalık rapor programında Mehmet Acet, Mehmet Şahin, Murat Yılmaz ve Oğuzhan Bilgin iç ve dış politika gündemini değerlendirecekler.
Kılıçdaroğlu'nun seçim takvimine ilişkin önceki açıklamaları ve 14 Mayıs'ta seçim talebi gelirse CHP'nin oy vereceği ifadeleri tartışılıyor.
Seçim takvimini belirlemede 90 gün yerine 60 güne indirme gerektiren bir hukuki görüş var, ancak bu konuda netleşmiş bir durum yok.
33:18Ahlatlı Belde Görüşmesi: Geçen hafta muhalefet arasında yaşanan sert tartışmalardan sonra CHP ve İyi Parti genel başkanları Ahlatlı beldeye gizlice buluştu.
İki genel başkanın Ahlatlı beldedeki görüşmesi, diğer partilerin dışlandığı bir görüntü oluşturdu.
CHP ve İyi Parti'nin sesi giderek daha fazla çıkmaya başladı, özellikle seçim kanunu etkisiyle ve küçük partilerin performansı gösterememesi sebebiyle.
35:30Altılı Masa ve Aday Belirleme Tartışması: CHP ve İyi Parti, Ekrem İmamoğlu meselesinden ve Kılıçdaroğlu'nun adayı olup olmayacağı konusunda tartıştılar.
Altılı masada eşit söz hakkı varsayımı üzerine kurulmuş olsa da, CHP'nin ağırlığı diğer beş partinin toplamından fazla olduğu görülüyor.
İyi Parti, CHP'nin belediye başkanını İstanbul belediye başkanı aday göstermek istiyor, CHP ise genel başkanının kendisinin göstermek istiyor.
39:03İttifak ve Aday Belirleme Süreci: Cumhurbaşkanlığı seçimi için ittifak kurulmasına rağmen, aday belirleme konusunda konuşulmuyor.
CHP, kendi oyunun en belirleyici ve en yüksek olduğunu düşünüyor ve diğer partilerin toplamının o kadar etkili olmadığını savunuyor.
Kılıçdaroğlu'nun 70 yaşına gelmiş, 13 senedir genel başkanlık yapıyor ve siyasi kariyerinde artık cumhurbaşkanı adaylığı için meşru bir hak ve istek olarak görülüyor.
41:06Siyasal İletişim ve Z Kuşağı: Siyasal iletişimciler, Z kuşağının desteğini almak için loading bonding yapabileceklerini düşünüyorlar, ancak bu yaklaşım eleştiriliyor.
CHP, kendisini "yüz yıllık parti", "devleti kuran parti", "demokrasiyi kuran parti" olarak tanımlıyor, ancak bu tür ifadeler Z kuşağındaki insanları rahatsız ediyor.
Siyasal iletişimciler, CHP'nin vesayetçi ideolojisinin içinde yetiştirildiği için seçmeni akıllı bir aktör olarak değil, kendi aklını kullanamayacak biri olarak görüyorlar.
43:59CHP'nin Olgunlaşma Problemi: CHP'nin yüz yıllık olmasına rağmen, siyasi çerçeveyi genişletme konusunda bir olgunlaşma problemi var.
70'li yıllardan 2000'li yıllara kadar CHP'nin etrafında kitaplar, gazeteler, dergiler ve tartışma ortamları vardı, ancak şimdi bunların yerini altılı masa ve tuhaf hamleler alıyor.
Tiktok videosu gibi siyasal iletişim kampanyası yürüten bu yaklaşımın siyasi bakımdan gelecekte problem doğuracağı öngörülüyor.
45:425 Ocak Toplantısı ve Adaylık Meselesi: 5 Ocak'taki toplantıda hükümet protokolü veya seçim beyannamesi ve geçiş dönemi ile ilgili yol haritası gündeme gelecek.
Adaylık meselesi bu toplantıda gündeme gelebilir ancak karar çıkmasını beklemiyorlar, şubat ayında ve seçim takvimi netleşene kadar adayı kesinleştirme kararı devam edecek.
Adayyı kamuoyuna göstermeden tutmak ve anlaşmazlıkların cesaret gerektirdiği için kararın ötelenmesi eleştiriliyor.
47:17Muhalefet Cephesindeki Açmazlar: Muhalefet içinde Temel Karamollaoğlu'nun iç haberleri vermesi önemli bir durum olarak görülüyor.
Eşgüdüm kurulu adı verilen bir kuruldan bahsediliyor; düşük profilli bir cumhurbaşkanı adayı, anayasayı rafa koyacak ve altılı masaya dönüp binde üç'lük, binde beş'lik partilere soracak.
Muharrem İnce'nin ayrılmış olduğu belirtiliyor; yüksek profilli bir cumhurbaşkanı adayı pozisyonunda gördüğü için kendi siyasetini yapıyor.
49:44Temel Karamollaoğlu'nun Açıklamaları: Temel Karamollaoğlu, Mansur Yavaş ya da Ekrem İmamoğlu olursa Erdoğan'ın buldozer gibi ezip geçeceğini, bunlardan birinin aday olursa mutlaka kazanır demek cahilce bir iddia olduğunu belirtiyor.
Son zamanlarda gelen bilgilere göre Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan'ın en az üç puan üzerinde görünüyor ve yüzde onbeş civarındaki kararlı bir seçmen kitlesi var.
Konuşmacı, Ahlatlı belde yemek yediklerini belirtirken, diğer masaların da olduğunu ve genel başkanların birbirinden habersiz görüşmeler yaptığını düşünüyor.
51:30Seçim sonrası siyasi durum ve parti ilişkileri: Seçim kanunundaki 6 Nisan'daki değişiklikten sonra dört partinin etkisi azaldı ve ön plana iki parti çıktı.
İkili görüşmelerde Kılıçdaroğlu ve Temel Karamollaoğlu bir araya geldi.
Diğer partilerin sessizliği, cumhurbaşkanlığı konusunda bir anlaşmazlık olduğunu gösteriyor.
52:26Temel Karamollaoğlu'nun stratejisi: Temel Karamollaoğlu, Cumhuriyet Halk Partisi'nin listesinden girme konusunda anlaşma sağlamış olabilir.
Kılıçdaroğlu'nun adaylığı kim olursa olsun umurunda değil, Temel Karamollaoğlu'nun ise umurunda.
Temel Karamollaoğlu, Mansur Yavaş ile pazarlık yapıyor, ancak İmamoğlu ile pazarlık yaparsa durum değişebilir.
53:12Diğer partilerin durumu: İyi Parti'nin ayrı gireceğini açıklamış, Babacan'ın hala gözü cumhurbaşkanlığındadır.
Uysal, Gültekin Uysal ve Davutoğlu'nun tek amacı parlamentoya milletvekili sokmak, bu sayede siyasete var olacaklar.
Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı adayı olması ve kazanıp kazanamaması önemli değil, siyasetin var olmak için bu pazarlık gereklidir.
54:07İyi Parti'nin durumu: İyi Parti ile pazarlık yapılamaz çünkü İyi Parti'nin oyu yüzde on iki civarı ve kendi vekillerini çıkarmak zorundadır.
İyi Parti, kurumsal yapısı nedeniyle daha esnek davranamaz, kendi aralarında adaylık yarışı var.
Saadet Partisi de Cumhuriyet Halk Partisi listesinden girmek istiyor.
55:12Kılıçdaroğlu ve Temel Karamollaoğlu arasındaki gerilim: Kılıçdaroğlu, Temel Karamollaoğlu'na "ortalığı karıştırma" diyerek eleştirmektedir.
Temel Karamollaoğlu, 2018 seçimlerinden bu yana Cumhuriyet Halk Partisi ile kurduğu kurumsal ilişkinin yerle yeksan olmasını istemiyor.
İmamoğlu veya Mansur Yavaş gelirse bu süreci sonuç almak istiyor.
56:48CHP'nin durumu: CHP için adaylık mevzuu sadece cumhurbaşkanlığı değil, parti kimin eline geçecek sorunudur.
CHP'nin genel başkanlığı Oğuz Kağan-Köksal çizgisi mi, Özgür Özel çizgisi mi devam edecek sorusunu içerir.
Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı seçilirse Oğuz Kağan-Köksal çizgisi devam edecek, İmamoğlu seçilirse farklı bir durum oluşabilir.
58:572018 seçimlerine benzer senaryolar: 2018 seçimlerinde ilk senaryo Abdullah Gül'ün bir çatı adayı olarak çıkmasıydı.
Kılıçdaroğlu, Temel Karamollaoğlu ile yaptığı görüşmede adayı çıkarım biz destekliyoruz demişti.
Meral Aksener'in müdahaleleri nedeniyle bu senaryo gerçekleşmedi.
1:00:32Kılıçdaroğlu'nun adaylığı ve alternatif senaryolar: Kılıçdaroğlu'nun adaylığı net bir şekilde duyurulana kadar kesinleşmeyecek.
Yüksek Seçim Kurulu'na başvuru yapıp resmileşene kadar herkes telkine açık bir süreç.
Kılıçdaroğlu'nun siyasi gücü yetmezse veya son anda çekilme telkini kabul ederse, sürpriz aday çıkabileceği senaryosu hala açık.
1:02:28Cumhurbaşkanlığı Adaylık Senaryoları: Kılıçdaroğlu'nun aday olması ilk ihtimal olup, 2018'de bunun denenmiş olması ve Kılıçdaroğlu'nun onay vermiş olması bu senaryonun geçerli olduğunu gösteriyor.
Kılıçdaroğlu adaylıkla tutunamazsa, Abdullah Gül ve Ali Babacan gibi isimler veya hiç ismi duyulmamış yeni adaylar da denkleme girebilir.
Kılıçdaroğlu aday olsa bile, Cumhurbaşkanı adayının tek seçicisi olmak isteyebileceği düşünülüyor.
1:05:04CHP'nin İç İstikrarsızlığı: CHP'nin üzerinde baskı oluşturan iki grup var: CHP yönetimi ve etrafında toplananlar; ve hayatımda hiç CHP'li olmamış, bu seçimde CHP'nin sırtına yapışarak siyasi varlığını devam ettiren kesim.
CHP'nin içindeki yönetimin derdi CHP'yi kendi yönetiminde tutmak ve siyaseten var olmak, ancak CHP'nin sırtına yapışanların tek derdi Erdoğan'ı devirmek.
CHP'nin sırtına yapışarak siyasete var olmak isteyen bu kesim, CHP'nin geleceği ve kimliği konusunda endişelenmiyor.
1:06:31Liderlik Meselesi: Bir tarafta ulusal ve küresel düzeyde liderliği üzerine makaleler çıkan Erdoğan var, öbür tarafta ise Türkiye için bir alternatif oluşturacak bir lidersizlik var.
Liderlik kavramı, sadece bir kişinin aday olması anlamına gelmez, liderlik bambaşka bir kavramdır.
Macaristan seçimlerinde altılı masa kurulmuş ve aday olarak bir lider çıkaramamış, bu da liderliğin önemi göstermiştir.
1:09:17Karizmatik Liderlik ve Demokrasi: Günümüzde demokratik toplumlarda karizmatik liderliğin önemi daha da artmış durumda ve liderin arkasında bir toplumsal rüzgarı alan liderlik söz konusu değil.
Merkel'in Almanya'dan ayrılması ve boşluğun doldurulamaması, karizmatik liderliğin önemi gösteren bir örnektir.
Demokratik dönemlerde ve toplumlarda liderlik, toplumsal desteğe ihtiyaç duyduğu için ve toplumsal değişim vadettiği için önemlidir.
1:11:25Türkiye'de Liderlik Sorunu: Türkiye gibi bir merkez ülkede, sadece ulusal değil küresel ölçekte bir iddia sahip olabilecek bir lider ortaya koyulması gerekiyor.
Karşısında Erdoğan gibi bir lider profili olan Türkiye'de, liderin olmadığı yerde sadece pazarlıklar, polemikler ve laf sokmalar oluşuyor.
Türkiye'de Mustafa Kemal Paşa, Ecevit, Özal, Menderes, Erbakan ve Türkeş gibi liderler görülmüş, ancak liderlik kavramını bilmeyenlere liderin önemi anlatmak zordur.
1:13:41Dış Politika ve Liderlik Sorunu: Konuşmacı, Yunanistan ve Putin gibi liderlerin kimle görüşeceğini sorgulayarak, liderliğin önemi ve doğrudan alakası olmayan krizlerde kimin inisiyatif alacağını eleştiriyor.
Türkiye'de dış politikada iki tür şey olduğunu belirtiyor: doğrudan ilgilendiren başlıklar ve insiyatif alınan konular.
Liderliğin önemli olduğu, siyasi partilerin fikirlerini taşıyan adayların önemli olduğu ve liderin programı mutabakatı temsil etmesi gerektiği vurgulanıyor.
1:16:42Altılı Masa ve Siyasi Gerçekler: Konuşmacı, Türkiye'de siyaseti kutuplaşmış bir ülkede birbirine benzemeyen altı siyasi parti arasında uzlaşma kültürü yaratma iddiasının illüzyon olduğunu söylüyor.
Altılı masanın aslında bir mecburiyet masası olduğunu, genel başkanların kendi kimliklerinden uzaklaştıklarını ve ittifakın tehlikeli olduğunu belirtiyor.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun partisindeki pozisyonu eleştiriyor ve partinin içinde demokratik tartışma olmadığını vurguluyor.
1:19:21Anayasa Değişikliği ve Demokrasi: Konuşmacı, anayasa değişikliği konusunda milletin yüzde 51 oy ile karar verdiğini ve bu sistemi onayladığını hatırlatıyor.
Anayasa değişikliğine karşı olanların, demokratik ölçütler gereği her durumda millete götüreceğini söylemesi gerektiğini belirtiyor.
Altılı masanın hiçbir isminin "her durumda bunu millete götüreceğiz" demediğini ve böyle bir niyetin olmadığını söylüyor.
1:22:31Altılı Masa ve Deniz Baykal Ziyareti: Kılıçdaroğlu'nun CHP'li bir isimle beraber Deniz Baykal'ı evinde ziyaret ettiğini ve bu ziyaretin fotoğrafının gündem olduğunu belirtiyor.
Deniz Baykal'ın iyi göründüğünü ancak gülümsemediği için pozisyonu kılıçdaroğlu'na bir tavır olarak yorumlandığını söylüyor.
Sosyal medyanın Deniz Baykal'a karşı linç girişimi yaptığını ve CHP genel başkanından ve yönetiminden hiç ses gelmediğini belirtiyor.
1:23:24Deniz Baykal Ziyareti ve CHP'nin Değişimi: Deniz Baykal'a yapılan ziyaret, CHP'nin içindeki mevcut süreçleri kapatmaya yönelik bir siyasi resim olarak yorumlanıyor.
Deniz Baykal hem fiziksel hem de siyasi yönden yerinden kımıldayabilecek durumda değil; CHP, Baykal dönemi CHP'sinden çok uzaklaştı ve farklı bir kimliğe büründü.
Kılıçdaroğlu'nun ziyareti, eski bir parti büyüğüne yapılan bir ziyaret mahiyetinde olup, Aslı Baykal'ın yaptığı atıfların daha etkili kalabileceği düşünülüyor.
1:27:30CHP'nin Siyasi Dönüşümü: Baykal döneminde CHP, HDP'ye mesafeliyken, günümüzde HDP ile daha yakın ilişkiler kurmuş durumda.
Baykal'ın parti bünyesine bir etkisi olmasa da, eski CHP'lilerde, ulusalcı ve kemalist kesimde sembolik bir önemi vardır.
Kılıçdaroğlu'nun ziyareti, aday olduğu dönemde tüm CHP'lileri temsil eden ve onu arkasına alan bir lider olma çalışmasının bir parçası olarak değerlendirilebilir.
1:29:12CHP'nin Amerikan İlişkileri: CHP, 27 Mayıs'tan sonra kurulan vesayet sisteminin siyasi ortağı ve aktörü olarak hem hazırlanmasında hem de yürütülmesinde kritik bir rol oynadı.
Baykal'ın FETÖ ve PKK konusundaki hassasiyeti vardı, ancak CHP'nin Amerika Birleşik Devletleri ile uyumundan bahsediliyor.
Baykal, CHP'nin ikinci kurucusu olarak görülüyor ve Ecevit'le beraber ortaya çıkan CHP'nin sosyal demokrasiye açılmasında önemli bir rol oynadı.
1:31:24Savunma Sanayi İlerlemeleri: Savunma sanayinde ciddi ilerlemeler yaşanıyor; Siper sistemi 100 kilometreyi aştı ve çok müthiş bir hava savunma sistemi olarak değerlendiriliyor.
Aselsan başkanı Haluk Gergün elektronik harp konusunda ciddi ilerlemeleri, TUSAŞ ise önümüzdeki sene bir ihracat patlaması ve Hürjet'in seri üretime gireceğini açıkladı.
Türkiye, 2014-2015 döneminde Rus uçakları ve PKK tehditleri nedeniyle Patriot hava savunma sistemi talep etmiş, ancak 1980'li yıllardan beri ABD ve NATO'nun bu talebi reddetmesine rağmen uzun süredir hava savunma sistemi ihtiyacı vardı.
1:34:26Türkiye'nin Hava Savunma Sistemi Sorunu: Türkiye, NATO'nun sınırlarını korurken ihanete uğramış ve ihtiyaç duyduğu anda yalnız bırakılmıştır.
Türkiye, kendisi için gerekli olan Patriot ve SAMP/T sistemlerini satın almak istemiş ancak bu talepler reddedilmiştir.
Türkiye, bu durumdan sonra S-400 sistemi almak zorunda kalmış ve bu durumda hem küresel çete hem de içerideki FETÖ'cü Batı unsurları karşı kampanya yapmıştır.
1:35:23Türkiye'nin Savunma Sanayi İlerlemesi: 15 Temmuz'dan sonra Türkiye, hem dışarıdaki Vesayeti Kraken hem de içindeki FETÖ'cü Batı unsurlarını tasfiye ederek kendi savunma sanayinde müthiş bir hamlenin önünü açmıştır.
Savunma Sanayi Başkanlığı Başkanı İsmail Demir, SİPER hava savunma sisteminin yürürlüğe girmesinin bir dönüm noktası olduğunu açıklamıştır.
SİPER, 100 kilometre öteden bir hava saldırısını engelleyebilecek bir hava savunma sistemi olarak Türkiye tarafından kendi üretilmiştir.
1:36:04Türkiye'nin Hava Savunma Sistemi Gelişimi: Türkiye'nin hava savunma sistemi üç seviyede gelişmiştir: önce Sungur (alçak irtifa), sonra Hisar (orta irtifa) ve şimdi SİPER (yüksek irtifa) sistemi.
SİPER hava savunma sistemi, Patriot seviyesine ulaşmış olup, Türkiye artık kendi ürettiği bir hava savunma sistemi sahibidir.
Savunma İcra Komitesi'nin son toplantısında sahada denenmiş ürünlerin seri üretimi talimatı verilmiştir.
1:38:42Türkiye'nin Hava Savunma Durumu: Türkiye, NATO üyesi olmasına ve Amerika Birleşik Devletleri'nin müttefiki olmasına rağmen uzunca bir süredir hava savunma konusunda çıplak bir ülke durumundaydı.
Türkiye, 2012'de ilk uçağın düşürülmesiyle hava savunma gündemine geri dönmüştür.
2013'te Çin'den savunma sistemi alınması konusunda anlaşma yapılmış ancak Obama'nın Türkiye'ye geldiği sırada bu anlaşma iptal edilmiştir.
1:42:25Türkiye'nin Savunma Sanayi Geleceği: Türkiye'nin savunma sanayinde ilerlemesi önemli olsa da, bu adımlar henüz tamamlanmamış ve güvenli ülke haline gelinmemiştir.
Türkiye'nin savunma sanayinde 2030'a kadar gidilecek bir mesafe vardır ve bu süreçte siyasi irade önemlidir.
Seçimlerde bu konuya sahip çıkan bir siyasi irade kazanılmazsa, savunma sanayi projeleri akıbetini değiştirebilir.
1:45:36Savunma Teknolojisi ve Siyasi Eleştiriler: Konuşmacı, siper savunma sistemindeki teknolojinin, Cumhuriyet Halk Partisi'nin toplantısında kullanılan teknolojiden daha düşük olduğunu belirtiyor.
Eleştirilere karşı, dünyadaki en üst akademisyen ve mühendisleri getirerek siperi daha yukarı taşıyacak bir model önerilebileceğini vurguluyor.
S-400 savunma sistemi konusunda Rusya ile anlaşmanın eleştirilere maruz kaldığını ve muhalif partilerin "NATO ülkelerinin dışına çıkıyorsunuz" eleştirisi yaptığını anlatıyor.
1:47:38Savunma Sanayi İcra Komitesi: 2004 yılı, ilk Savunma Sanayi İcra Komitesi'nin kurulduğu ve savunma sanayi konusunda kritik bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
Türkiye'de savunma sanayi alanında ilerleme kaydedildikçe, "Bayraktar" gibi ürünlerin dünyada tanınması ve "Heron" gibi İsrail ürünlerinin yerini alması gerçekleşiyor.
2004'teki Savunma Sanayi İcra Komitesi toplantısında, modern tank, taarruz helikopteri ve insansız hava araçları projelerinin mevcut ihalelerinin iptal edilmesine karar verilmiş.
1:51:22Savunma Sanayi Politikasının Etkileri: İthalatçı firmaların ve komisyon alan kişilerin, Türkiye'nin savunma sanayi politikasının bozulmasını istemediği ve bu durumun siyasete karşı müdahalelere yol açtığı belirtiliyor.
Savunma sanayi alanında ilerleme, Türkiye'nin dış politikada sistematik baskının karşısında dirençli durabilmesini sağlayan en büyük kazanç olarak değerlendiriliyor.
Savunma sanayi alanında elde edilen başarılar, Yunanistan'ın tavrını etkilemiş ve Yunanistan'ın Türkiye'ye daha az baskın yapmasına neden olmuş.
1:54:55Muhaliflerin Savunma Sanayi Tavrı: Cumhuriyet Halk Partisi'nin savunma sanayi konusunda en çok konuştuğu konunun "F-35" olduğu ve diğer başarıları görmediği belirtiliyor.
Muhaliflerin ve muhalif gazetecilerin Türkiye'nin savunma sanayi konusundaki gelişmeleri Yunanistan televizyonlarından öğrendikleri iddia ediliyor.
Muhaliflerin savunma sanayi konusunda sessiz kalmasının, konunun çok sahiplenmiş görünmesi nedeniyle oy kaybettireceği ve seçim sürecinde faydalanmak için tavrını ortaya koymaları gerektiği belirtiliyor.
1:55:45Türkiye'nin Savunma Sanayi Stratejisi: Türkiye'nin bağımsız bir milli dış politika izlemesi için Soğuk Savaş sonrası dönemde ordu, istihbarat, iç güvenlik alanlarındaki reformlar ve savunma sanayi kapasitesine ihtiyaç vardı.
Savunma sanayi kapasitesi, bağımsız operasyon yürütme kabiliyetine ulaşmak için gerekli silah ve mühimmat sistemlerine sahip olmayı sağladı.
Siyasi irade ve yapılanma sayesinde geçmiş dönemden gelen birikimler hayata geçirilerek savunma sanayi alanında olumlu sonuçlar elde edildi.
1:57:04Savunma Sanayi Başarısının Etkileri: Savunma sanayi başarısı sayesinde terörle mücadelede büyük başarılar elde edildi ve Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da militan sayısı 100'e düştü.
Türkiye artık mühimmat konusunda bağımlı olmadığı için sınır ötesi operasyonlar yapabiliyor ve müttefik ülkelere ürün ihracatı yapabiliyor.
Libya'da Trablus'un düşmesini engelleyerek savaşın durmasına katkı sağladı ve bölgede dengeyi sağladı.
1:58:36Savunma Sanayi Alanındaki Teknolojik Gelişmeler: Yeni takiplerle birlikte insansız hava araçlarının üst modelleri geliştirildi ve bilgi birikimi oluşturuldu.
Akıncı TB-2'nin üstüne Kızılelma, TUSAŞ'ın TRG-230 Akıncı'nın üzerine Bayraktar geliyor ve yakında Aksungur ve Anka-3 çıkacak.
TUSAŞ'ın Hürkuş, Hürjet ve Milli Muharip Uçak Atak-2 gibi uçaklar ve helikopterlerin motorlarına ilişkin ciddi çalışmalar yapıldı.
Füze motorları alanında da Türkiye önemli ilerlemeler kaydetti.

Türkiye'nin 100. Yılı ve 2023 Seçimleri Üzerine Siyasi Analiz Programı

Yapay zekadan makale özeti

Yanıtı değerlendir