Buradasın
Türkiye'de Toplumsal ve Ekonomik Sorunlar Üzerine Sohbet Programı
youtube.com/watch?v=6eaIjFJoZOcYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, haftalık yayınlanan bir sohbet programıdır. Sunucu ve Erol Köse adlı konuk, diğer katılımcılar arasında Tolga Çevik, Yiğit Bulut, Mehmet Yaşın, Metin Aklın ve bir doktor bulunmaktadır.
- Programda Türkiye'nin ekonomik durumu, toplumsal değerler, aile yapısı, gençlik sorunları ve siyasi konular ele alınmaktadır. Video, Deniz Alişan ve Seren Serengil gibi ünlülerin ilişkileri gibi sosyal medya konularıyla başlayıp, ekonomik reform paketi, zengin-fakir uçurumu, iş ortaklıkları ve Mustafa Kemal Atatürk hakkındaki görüşler gibi daha ciddi konulara geçmektedir.
- Programda ayrıca Türkçe dil kullanımı, yabancı ülkelerde Türklerin yemek programları yapabilme konusu, sağlık sistemindeki sorunlar, film piyasasındaki kartel yapısı ve Sinan Çetin olayı gibi güncel meselelere de değinilmektedir. Program cuma günleri saat 13:30'da yayınlanmaktadır.
- 00:06Programın Başlangıcı
- Programın başlangıcında haftanın son iş günü 9 Aralık Cuma olduğu belirtiliyor.
- Erol Köse programın konukları arasında yer alıyor ve programda bombalar, skandallar, güncel, aktüel ve siyasi haberler paylaşılacak.
- 00:36Alişan'ın Kariyeri ve Müzik Dünyası
- Alişan, Nişantaşı'nda daireye yerleşip çok pahalı bir araba aldığını belirtiyor.
- Müzik dünyasında Masum Özcan, Deniz ve Alişan'ın üç önemli şarkıcısı vardı, ancak hepsi müzik dünyasından uzaklaşıp zengin oldu.
- Arabeskten pop dünyasına geçiş, bu şarkıcıların kariyerlerini etkiledi ve Masum filmlere, Deniz dizi sektörüne, Alişan da "Cennet Mahallesi" dizisine geçti.
- 02:48Seren Serengil ve Gülben İlişkisi
- Seren Serengil'in Gülben isimli sevgilisine olan takıntısı eleştiriliyor.
- İki kişinin arasındaki bir olaydan dolayı Seren'in kapanmayan bir yara olduğu ve bu yarayı kapatamadığı belirtiliyor.
- Olayın ekonomik boyutu yüksek olduğu ve beklenmedik bir şekilde geliştiği, herkesi zor durumda bıraktığı anlatılıyor.
- 05:51Banker Bilo Filminde Fark Edilen Hata
- "Banker Bilo" filminde 37 yıl sonra fark edilen bir hata ortaya çıktı.
- Programda bu hatanın ne olduğu tartışılıyor ve filmin bazı sahnelerinden bahsediliyor.
- 07:28Dejenere Hayat Tarzı Tartışması
- Dejenere hayat tarzı, toplumun normlarına, örfüne geleneğine aykırı ve ahlak ve etik duygularını zedeleyen davranış olarak tanımlanıyor.
- Programda, bazı kişilerin çocukları olmasına rağmen dejenere bir hayat tarzı sürdürmeleri eleştiriliyor.
- Bu tür hayat tarzının, özellikle çocukları olan kişilerin çocuklarının geleceğini etkileyebileceğine dikkat çekiliyor.
- 09:16Evlilik Müessesesi Hakkında Görüşler
- Evlilik müessesesinin çok zor bir zanaat olduğu belirtiliyor.
- İnsanlar birbirini tanımaya başladıktan sonra evlilikte sorunlar başladığını ifade ediyorlar.
- Eğer evli kişiler "hem evli olayım hem de bekar gibi yaşayayım" havasına girerlerse evliliğin ortak paydaları, yetkileri ve sorumlulukları bozulur.
- 10:32Dizi Derbisi
- Perşembe günleri "Vatanım Sensin" ile "Çesur ve Güzel" arasında dizi derbisi yaşanıyor.
- "Vatanım Sensin" dizisinde Mustafa Kemal'in Amasya Kongresi ve Sivas Kongresi toplamak için çektiği telgraf sahneleri olacak.
- Programda ayrıca "Paramparça" dizisi de takip ediliyor.
- 11:37Dizi ve Ekonomik Durum
- "Cesur ve Güzel" dizisi korkunç bir gerilim noktasına gelmiş ve Amerikan filmlerine benzer yüksek tempolu bir akışa sahip.
- Türkiye'nin bugünkü durumunda 63 yaşından sonra memleketinde yarınından endişeli olmak normal bir durum.
- Başbakan dün akşam 16:00'da büyük bir ekonomik reform paketi açıkladı, dolar yükseldikten sonra işletmelere kredi ve SGK muafiyetleri gibi teşvikler sağlandı.
- 13:21Ekonomik Endişeler
- Doların yükselişi serveti kaptırma riski oluşturuyor ve bu durum herkesi endişelendiriyor.
- Sağlık hizmetlerine verecek para kalmadığı için hastalıktan korkmak insanın doğası.
- Ekonomik durumun kötüleşmesi nedeniyle herkesin yarınından endişeli olduğu belirtiliyor.
- 18:35Ekonomik Uçurum
- Türkiye'de eskiden orta sınıf vardı ancak şimdi zengin ve fakir arasında uçurum oluşmuş durumda.
- İstanbul'da eskiden zengin diye adlandırılan kişilerin sayısı yüz kişiye kadar olurken, şimdi bu sayı bin kişiye kadar çıkıyor.
- Türkiye'nin nüfusu 80 milyonluk olmasına rağmen, ekonomik açıdan sadece 250 bin kişiye çalışıyor.
- 19:47Para Değeri ve Dolar
- Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda bir Osmanlı lirası bir Türk lirasına eşdeğerdi ve üç dolar değerindeydi.
- Mustafa Kemal, Türk parasını korumak için kanun koymuştu çünkü doksan kuruş verip bir dolar alıyordu.
- Doların değeri sürekli dalgalanıyor, 3,50'den 3,60'a çıkıp sonra 3,40'a düşüyor.
- 21:09Döviz Piyasasında Kazanç
- Dolar değeri 20 kuruş düştüğünde, büyük rakamlarla döviz piyasasında işlem yapanlar kazanç elde ediyor.
- Bir milyon, iki milyon, beş milyon, yedi milyon, on milyon dolar büyüklüğünde işlemler yapılarak yirmi dört saatte milyonlarca lira kazanılıyor.
- Ekonomi konusunda Cumhurbaşkanı'nın ekonomi başdanışmanı Jöleli lakaplı Yiğit Bulut'un açıklamaları eleştiriliyor.
- 22:14Türkçe'de "biz" kullanımı
- "Nasılsınız" sorusunda "biz" kullanmanın sebebi, konuşmacının kendini tekil şahıs değil, çoğul şahıs olarak göstermesi ve kendini "keyfim ve kahyası" olarak tanımlamasıdır.
- Türkçe'de "siz" çoğul birinci şahıs olarak nezaketen kullanılır, bu da "nasılsınız" sorusunun hem tekil hem de çoğul anlamı taşımasını sağlar.
- "Nasılsınız" sorusuna "biz iyiyiz" cevabı vermek gramer olarak saçma olabilir çünkü özne belirtilmemiş olur, ancak "iyiyiz" cevabı gizli özne içerir.
- 24:49Sanat dünyasında dil kullanımı
- Sanat dünyasında kişiler kendilerini "biz" olarak ifade ederken, bazı önemli isimler (Serdar Ortac, Fatih Ürek) "ben" kullanmaz, kendilerini marka olarak görürler.
- Sanat dünyasında beş dil bilmeyen kimse yoktur, bu kişiler okumuş ve eğitim görmüşturlar.
- Bu kişiler farklı dilleri karıştırabilirler, özellikle İngilizce'deki "you" ile Türkçe'deki "biz" arasında karışıklık yaşayabilirler.
- 25:54Yabancı yemek programları eleştirisi
- Yiğit Bulut, Fransa'da Türk birinin yemek programı yapamayacağını belirtmiştir.
- Türkiye'de yabancılar kırık Türkçe konuşarak yemek programları yaparken, bunların CIA ajanları olabileceği ve köylerde istihbarat topladıkları iddia edilmektedir.
- Konuşmacı, bu iddiaları eleştirirken, teknolojinin gelişmesiyle uydulardan alınan görüntülerin yeterli olduğu görüşünü dile getirmektedir.
- 27:29Teknoloji ve istihbarat
- Günümüz teknolojisinde uydulardan alınan görüntülerle ülkelerin her köşesi izlenebilmektedir.
- NATO ülkesi olan Türkiye'nin zaten Nato'nun bilgisi içinde olduğu belirtilmektedir.
- Konuşmacı, kırık Türkçe konuşan yabancıların yemek programlarında yer almasının sadece dil sevdalası olduğunu, istihbarat faaliyeti olmadığını savunmaktadır.
- 32:46İş İlişkilerinde Egoların Etkisi
- Tolga'nın akıllı ve zeki bir adam olduğu ancak egosu nedeniyle iş ilişkilerinde sorun yaşadığı belirtiliyor.
- Salih Kalyoncu ve Tolga Çevik'in birlikte devam etmesi için fedakarlık gerektiği, aksi takdirde işlerin yerine oturamayacağı vurgulanıyor.
- İki tarafın hassasiyet içinde adım atması gerektiği, aksi takdirde kırılma noktalarının hayati önem taşıdığı ifade ediliyor.
- 33:41İş İlişkilerinde Barışın Önemi
- Konuşmacı, kendi deneyiminden örnek vererek bir kırılma durumunda hemen barışma ve sorunun çözülmesi gerektiğini anlatıyor.
- Örtüşmüş olan iş ilişkilerinde en optimal noktayı bulmanın öneminden bahsediliyor.
- Bazı kişilerin barışmalarını istemediği ve bu tür sorunları çözecek kişilerin varlığı vurgulanıyor.
- 34:55Müzik Dünyasındaki Bir Deneyim
- Konuşmacı, 1997 yılında prodüktör olarak Ayna grubuyla büyük başarılar elde ettiğini anlatıyor.
- Grubun başlangıcında Erhan Güleryüz ve Cemil Keloğlan'ın birlikte çalıştığı, ancak zamanla Erhan'ın Cemil'i gruptan çıkararak parayı bölüşmek istemediği belirtiliyor.
- Bu durumun Cemil'in alkole verilmesi ve vefatına, Ayna grubunun dağılışına neden olduğu anlatılıyor.
- 36:11İş İlişkilerinde Fedakarlık
- Tuzağa düşen kişilerin birbirlerini sevmediği ancak iş için bir arada olmaları gerektiği vurgulanıyor.
- Parayla ilgili konularda teklerin yerine üçünün bir arada olmasının daha etkili olduğu belirtiliyor.
- Fedakarlığın iş ilişkilerinde kırılma noktasının olduğu ifade ediliyor.
- 37:15Atatürk ve Diktatörlük
- Mustafa Kemal Atatürk'ün başlangıçta başka alternatifleri olmadığı için mecburen diktatörlüğe gittiği, ancak zamanla bu durumu benimsemiş olduğu belirtiliyor.
- Kurtuluş sonrası bir istişareye gidilmediği, o dönemdeki olağanüstü durumların ülke yok olmasına neden olabileceği vurgulanıyor.
- Günümüz durumunun, o dönemdeki duruma göre daha iyi olduğu, ancak hala iyileştirilmesi gereken alanlar olduğu ifade ediliyor.
- 38:27Sadettin Tantan Hikayesi
- İstanbul'da Ekipler Amiri Sadettin Tantan'ın dürüst, namuslu ve sadece kanunların kendine verdiği yetkileri kullanarak hareket ettiği anlatılıyor.
- Sadettin Tantan'ın özel kulüpleri denetim yaptığı ve kendisine karşı tahkir etmek için bazı kişilerin ona karşı cümleler kurduğu belirtiliyor.
- Sadettin Tantan'ın, yetkilerini kullanarak kadınları hastaneye götürme hakkına sahip olduğunu ancak bunu kullanmak istemediğini söylediği ve görevini şahsiyetleri tahkir etmeden yaptığını vurguluyor.
- 41:10Eleştiri ve Devlet İlişkisi
- Konuşmacı, bir şahsı eleştirenlere karşı çıkarak, devletin bir kişinin şahsına değil, görevine göre değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.
- Atatürk örneğiyle, devletin kurulması sırasında zorluklarla karşılaşınca karanfillerle değil, kelle kontağıyla başa çıktığını anlatıyor.
- Atatürk'ün kendine şiar edinmeseydi, Anıtkabir dışında hiçbir şey olmayacağını belirtiyor.
- 43:12Toplumsal Değerler ve Aile
- Acun Ilıcalı'nın Şeyma ile evlenmediğini ve çocukların geleceği hakkında konuşuyor.
- Türk adet ve aile değerlerinin önemini vurgulayarak, toplumun bu değerlerden uzaklaştığını eleştiriyor.
- Türkiye'de kurumlarda ve devlet idaresinde liyakat esasının uygulanması gerektiğini, aksi takdirde dış güçlerin müdahale etmesi riskini belirtiyor.
- 46:36Aile İlişkileri ve Toplumsal Sorunlar
- Konuşmacı, gençlik döneminde aile kurallarının sıkı olduğunu ve kendisinin Maksim'de bile kısıtlı olduğunu anlatıyor.
- Günümüzde aile değerlerinin erimesiyle ilgili endişelerini dile getiriyor.
- Kürtaj yaşının Türkiye'de 13-14 yaşa düştüğünü ve bu durumun toplumsal bir sorun olduğunu belirtiyor.
- 48:31Sağlık Sektöründeki Sorunlar
- Türkiye'deki hastanelerde MR gibi gerekli olmayan testlerin çok fazla yapıldığını ve bunun radyasyon riski taşıdığını eleştiriyor.
- Doktorlar arasında avanta sisteminin yaygın olduğunu ve bu sistemin tehlikeli olduğunu vurguluyor.
- Batı'da böyle bir sistem olmadığını, bu tür uygulamaların Türkiye'ye özgü olduğunu belirtiyor.
- 49:39Film Piyasası ve Toplumsal Adalet
- Amerika'da film piyasasının %15'ine tekelleştiğini, %85'inin freelance olduğunu, Türkiye'de ise %50'nin tekelleştiğini karşılaştırıyor.
- Sinan Çetin'in hapisten çıktıktan sonra çabukca eğlenceye başladığı ve toplumun bu duruma tepki gösterdiği konusunda konuşuyor.
- Polis memurunun ölümü ve ailesinin aldığı kan parası konusunda da eleştirel bir bakış açısı sergiliyor.