Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu videoda Mehmet Gürsoy, 47 yıldır çini sanatıyla uğraşan ve "çini sanatında yaşayan insan hazinesi" unvanı almış bir sanatçı, kendi sanat yolculuğunu anlatıyor. Ayrıca Göktuğ Gürsoy, Kütahya çini sanatının ustası olarak kendi deneyimlerini paylaşıyor.
- Video, Türk çini sanatının inceliklerini, kompozisyon tekniklerini ve kullanılan mücevher renklerini detaylı şekilde ele alıyor. Mehmet Gürsoy'un Denizli Çal'da doğumundan başlayarak eğitim hayatını, Prof. Muhsin Devran'dan çini sanatını öğrenme sürecini ve sanatkarlık yolculuğunu kronolojik olarak anlatıyor. Ayrıca 2017 yılında Kütahya Belediyesi'nin UNESCO'ya yaptığı delegasyon ve Gürsoy'un Paris'teki UNESCO oturumuna katılması da videoda yer alıyor.
- Videoda ayrıca 16. yüzyılda zirveye ulaşan çini sanatının 400 yıl boyunca yapılmadığı ve bu sanatın tarihe gömülmemesi gerektiği vurgulanıyor. Gürsoy'un zümrüt yeşili gibi eski renkleri yeniden keşfetme hikayesi ve sanatın "kaşgar'dan anadolu'ya gelen, dünya seramiğinin kalbine vurulan en büyük Türk mührü" olarak tanımlanması gibi önemli bilgiler de paylaşılıyor.
- 00:08Türk Çini Sanatının Önemi
- Türk çini sanatı, Kaşgarlardan Anadolu'ya gelen, dünya seramiğinin kalbine vurulan en büyük Türk mührüdür.
- Bu sanat tarihe gömülü kalmamalı, ebediyen yaşaması gerekir.
- 01:38Mehmet Gürsoy'un Hayatı ve Çini Sanatına Yolculuğu
- Mehmet Gürsoy, 47 yıldır çini sanatıyla uğraşan, kaybolan çini sanatına tekrar hayata geçiren bir sanatçıdır.
- Denizli Çal ilçesinin Bekili nahiyesinde dünyaya gelmiş, 10 yaşlarında Kütahya'ya göç etmiş ve orada eğitimini tamamlamıştır.
- 1975 yılında Kayseri Eğitim Üssü'nde yükseköğrenimini tamamlamış, öğretmenliğin ilk yıllarında resme olan ilgisi nedeniyle çini sanatına meyletmiştir.
- 02:49Çini Sanatına Dönüş Nedeni
- 16. yüzyılda ecdadımız çini sanatını en güzel şekilde yapmış, bugün dünya müzelerini süsleyen eserler o dönemde yapılmıştır.
- Günümüzde o zaman yapılamayan çini sanatı, tüm atölyelerin kapatılmasıyla tarihe gömülmüştür.
- Mehmet Gürsoy, bu sanatın tarihe gömülmemesi için hayata geçirilmesinden yola çıkmıştır.
- 03:29Çini Sanatına Giriş
- Mehmet Gürsoy, Kütahya'ya tatile giderken bir eczanenin vitrinde Türkçe nissanatını geliştirme kursu ilanını görmüş ve kursa kaydolmuştur.
- Profesör Muhsin Devran, Kütahya'ya çini sanatını öğretmek için gönderilmiş, Mehmet Gürsoy bu hocadan öğrenmiştir.
- Çini sanatında, hocanın çizdiği bir resmi bile "olmamış evlat" diyerek öğrencinin kendi çabasını göstermesini istemiştir.
- 06:05Çini Sanatının Özellikleri
- Mehmet Gürsoy, ecdadın yaptığı eserlerin kendisini büyülediğini, muhteşem ve eskimemiş olduğunu belirtmiştir.
- Çini sanatı, bulunduğu her ortama değer katar, günceldir, ahenklidir, dengelidir ve zariftir.
- Çini her türlü ortama yakışır ve orada "ben buradayım" der, gelinlik kız gibi durur her yerde.
- 07:30Uluslararası Çini Kongresi
- 1986 yılında Kütahya'da düzenlenen uluslararası çini kongresine yarışmacı olarak başvurmuş ve üç eserle katılmıştır.
- Jüri, altı yerli ve altı ecnebi profesörden oluşan uluslararası jüri tarafından iki birincilik ve bir ikincilik almıştır.
- Bu jüri, Mehmet Gürsoy'un doğru yolda olduğunu ve güzel eserler yaptığını anlamıştır.
- 08:27Çini Sanatının Doğası
- Çini sanatında yapılanları tekrar ederseniz zanaat olur, kendinizden yorum katarsanız sanat haline gelir.
- Sanatkar yaradana ayna tutmak zorundadır, yaradılıştaki altın aranın aktarmak durumundayız.
- Çini, toprağa can verme hadisesidir; fırından çıkmadan topraktır, fırça yürüdükten, renklerle boyandıktan sonra mücevher gibidir.
- 10:15Çini Sanatının Teknik Detayları
- Çini sanatında önce kompozisyon kağıda çizilir, üçgen denge esasına göre düzenlenir.
- Boncuk iğnesi ile desenler delinir, kömür tozu yardımıyla transfer edilir ve saçın tek tel ucunu düşünün, onunla çizilir.
- Çizildikten sonra renk dengesi kurulur, boyama işlemi bittikten sonra kontrol yapılır, taşanlar temizlenir ve fırına yerleştirilir.
- 13:22Çini Sanatında Renkler
- Ecdat mücevher renklerini kullanmış, sanatta mercan, zümrüt, lapis lazuli ve firuzi gibi renkleri kullanmıştır.
- Mehmet Gürsoy, zümrüt yeşili rengini keşfetmek için Topkapı Sarayı'na gitmiş ve Ecdat'ın duvarlarda bıraktığı bir mektupta iki renkten oluştuğunu keşfetmiştir.
- Bu iki rengi birleştirip fırına verdiğinde, el feneri ve ayna yardımıyla yeşil rengi hayata geçirmiştir.
- 15:46UNESCO Onayı ve Çini Sanatının Tanımları
- 2009 yılında UNESCO Bilim Kurulu tarafından "Çini Sanatında Yaşayan İnsan Hazinesi" unvanı verilmiştir.
- Türk çini sanatı, orijinal renkler, kompozisyon ve o dönemde kullanılan teknolojiyi birebir uygulayarak hayata geçirmiştir.
- Türk çini sanatı, mücevher renklerini sır altında gizleme sanatıdır, bir göz musikisidir ve ateşin oyunudur.
- Türk çini sanatı, Kaşgar'dan Anadolu'ya gelen, dünya seramiğinin kalbine vurulan en büyük Türk mührüdür.
- 19:29Kütahya Belediyesi'nin UNESCO Ziyareti
- 2017 yılında Kütahya Belediyesi bir delegasyonla UNESCO'ya gidecek ve çini sanatını anlatacaklar.
- Paris'teki UNESCO salonunda yapılacak oturumda İngiliz Sotabis'in genel direktörü John Carswell de bulunacak.
- Konuşmacı, 1992 yılında John Carswell'den gelen ve kaybolan sanatı tekrar hayata geçirdiği için teşekkür eden mektubu arşivinden çıkarıp Paris'e götürmüş.
- 20:28John Carswell ile Karşılaşma
- John Carswell 92 yaşında çift bastonla yürüyerek sahneye gelmiş.
- Konuşmacı, mektubu çıkarıp John Carswell'e göstermiş ve John Carswell mektubun kendisinden olduğunu ve neden çöpe atmadığını sormuş.
- John Carswell, mektubun kimden geldiği önemli olduğunu duyunca ağlamış.
- 21:13Oğlu Göktuğ Gürsoy'un Katılımı
- Konuşmacının oğlu Göktuğ Gürsoy, Bolu İzzet Baysal Üniversitesi Grafik Bölümü mezunu ve bir sene öğretmenlik yaptıktan sonra babasının yanına gelmiş.
- Göktuğ Gürsoy, sanatın inceliklerini hocadan aldıkları gibi elverme hadisesi vardır sanatta elimizi vermek üzere başlamışlar.
- Göktuğ Gürsoy'un güzel yolda, güzel çizgilere sahip, kuvvetli bileği ve güzel sanatlar eğitimi aldığı için daha titiz, ahenkli ve espritüel eserler ortaya koyduğu belirtiliyor.
- 22:33Sanatın Geleceği ve Vasiyet
- Konuşmacı, evlatla gurur duyduğunu ve bu sanatın artık bir daha tarihe gömülmeyeceğini belirtiyor.
- Sanatın 16. yüzyılda zirvede olduğu, en güzel eserlerin yapıldığı ve dünya müzelerinin o dönemde yapılan eserlerle süslendiği söyleniyor.
- Konuşmacı, sanatın tarihe gömülü kalmaması için evlada ve öğrencilerine sanatın bütün inceliklerini öğrettiğini ve Türkçe'nin sanatının ebediyen yaşayacağını umduğunu ifade ediyor.